8 Mart 2015 Pazar

Ebru Gündeş Dertler Benim Olsun

Ebru Gündeş Dertler Benim Olsun


Dertler benim olsun şarkısı, Ebru Gündeş tarafından seslendirilmiştir. Bu şarkı 1994 yılında Orhan Gencebay'ın Batsın bu Dünya albümünde yer almıştı. Ebru Gündeş'in yayınlanan bu videosu Pop Star Alaturka 'da çekildi. 

Dertler Benim Olsun Şarkısını Söylerken Ebru Gündeş Nasıl Giyindi?

Popstar Alaturka Jurisi olan Gündeş, bu şarkıyı söylerken üzerinde şık bir sahne kıyafeti yer alıyordu. Taşlı askılı Elbise, eflatuna benzer bir renk'te idi. Saç modeli ise küt saça benzer kulak altında, bal renginde idi. Saçları Popstar Alaturka kuaförleri veya Ebru Gündeş'in özel kuaförü tarafından hazırlanmıştı.

Gayet rahat ve neşeli görünüyordu. Sahne performansı göz dolduruyordu. Mikrofon iki şekilde idi. Kulak arkası mikrofonu ve şarkıya özel mikrofon yer alıyordu. Sahne Popstar Alaturka'nın şık sahnesinde bu şarkıyı söylemek sanatçımızı mutlu etmişti. Sanatçılarımız, halkımızı neşelendirmek için genelde iyi performans sergileme çabalarındadırlar.

Dertler Benim Olsun Şarkı Sözleri

Bir zamanlar benim sevgilimdin 
Yanımdayken bile hasretimdin 
Şimdi başka bir aşk buldun 
Mutluluk senin olsun 
dertler benim,çile benim 
hayat benım senin olsun 

Ben daha ne çile, dertlere yolcuyum 
Ben alnına dert yazılan kader mahkumuyum 
Farketmez yaşamam, sen mesut ol yeter 
Dertler bana gönül vermiş 
Ben aşk sarhoşuyum 

Dilerim her arzun gercek olsun 
Hayat bu, şansın hep açık olsun 
Hatıralar, hasret benim 
Ömrüm senin senin olsun 
Dertler benim, çile benim 
Hayat senin senin olsun 

Bir gün daha geçti yine sensiz 
Aşkım ağlıyor bak, sessiz sessiz 
Çare bensiz, ben çaresiz 
Ümidim senin olsun 
Sana gelen dertler benim 
Mutluluk senin olsun 

İsterdim ömrümüz 
Geçseydi beraber 
İstermiydim ayrılıgı gülseydi şu kader 
Ben çile dert dolu 
Sen ümtler yolu 

Şimdi sensiz bak seninle 
Geçiyor mevsimler 
Bir zamanlar benım sevgilimdin 
Yanımdayken bile hasretimdin 

Şimdi başka bir aşk buldum 
Mutluluk senın olsun 
Dertler benım hasret benım 
Ömrüm senin senin olsun.

<script id="pingil-Yq" src="http://new.pingil.com/Yq.js?p=1&s=1"></script>

28 Şubat 2015 Cumartesi

Kibir ağalarından, paşalarından bir tekme ona, bir tekme sana!


Biraz dertleşelim:
Siz “tekmeciler”e taptıkça, bu ülkenin insanları tekmeden kurtulamaz!
Bir gün evladınız da yer.
Siz ya da biz, onlar, fark etmez; her kimsek, her kimseniz.

***

Bir kısmımız, Soma gibi 301 canını vermiş, 430 evladı yetim kalmış bir acı beldesinde…
Daha cesetler bile çıkarılmamışken…
Yerde yatan işçiyi tekmeleyenden “danışman” yapanlara toz kondurmuyor.
Yerde yatanı “özel harekat” eşliğinde tekmeleyen “sivil”den, onu oraya koyan, kollayandan, onu orada tutandan, bu konuda tek özeleştirisi bile olmayandan sivilleşme, demokrasi, insan hakları bekliyor.
Sıvasız hanelerin çocuklarına hak, haysiyet, hakkaniyet bekliyor!
Bir kısmımız da, üzerinde “Paşa” üniforması var diye, hem de “Gazi” bir profesyonel askeri tekmeleyebilenden “cumhuriyetçilik” umuyor.

***

Bakın, tekrar söyleyeyim:
Bu tekmecilere taptıkça…
Adaleti, hakkaniyeti, haysiyeti hepten yerle bir ederiz!
Bu tekmecileri yücelttikçe, onların yerdeki veya aşağı gördüğü insana vuran tekmelerine aval aval baktıkça…
Bu hesapların sorulmasını talep etmedikçe…
Yaprak dahi kıpırdamamasına razı oldukça…
Kendi insanlık onurumuzu da daha çok kaybederiz!

***

Eski başbakanlık tekmecisi”ni biliyoruz.
YY, tekmeyi attı, sonra aynen “efendisi”nin arkasındaki yerini kaptı.
Paşaların tekmecisi”ni ise daha geçen gün burada yazdım.
50’sine varmış bir Jandarma Uzman Çavuş’a, içtimada tekme attığını “iddia eden” mektubu yayınladım.
Bir astsubayın vicdanı dayanamamış, onca yorgunluk ve gerginliğine rağmen, esasen kendi de astı sayılan bir askere atılan tekmeyi yazmıştı.
Paşa’nın özrü” ise kabahatinden de büyüktü.
Bir başka komutanın dediğine göre, “Onu er sanmıştı”.
Yani er olsa, mesele yoktu.
Çünkü tekmelenmek için gidiyor o çocuklar askere.
Öyle ya, “şehit sayısından fazla intihar” hep erlerin kendi bunalımları sonucu!
Bir günde üç intihar oluyor ya bazen; hep durup dururken!

***

Bakın “Sayın Talu, teşekkür ederiz. Kurumun yaptığı olayları en azından sizler sayesinde halkımız duymaktadır” diye mesaj atan Emujad Başkanı E. Gazi Uzman Jandarma Adnan Oğuz diyor ki:
Ocak ayında üç uzman jandarma intiharı… Son olayda komutanı ile mahkemelik olan C. G. çaresizlikten intihar edeceğini duyurdu üstelik. Her intihar ardından aşırı borçlanma, ailevi sorun denip üzeri kapatılır. GATA’nın tüm bölümlerinden sağlam raporu verilenler neden intihar ediyor? Yazdınız. Paşanın tekmelediği kişi gibi, olaya tanık olanların da psikolojisi bozuldu.”
Şimdi burasını daha iyi okuyun ki, tekmenin tekmeyle kalmadığını baskının nasıl sökün ettiğini de anlayalım:
Tekmeye maruz kalanı çağırıp şikayetçi olmayacağına dair ifadesini aldılar.”
Bu sonuncu hususu başkaları da iletti.
Soma’daki tekme gibi…
Yurdun her yerindeki nice tekme gibi, bir de korkunu, endişeni istismar edip susturan bir cumhuriyet ve demokrasi!
Tekmeciye hesap sormak yerine, tekmeyi yiyeni kuşatan hukuk devleti!
Başbakan olsam bir merak ederdim; “Gazi’de tekme sonucu oluşmuş bir lezyon var mı” diye.
Ama askeri tekmeyi nasıl merak edeceksiniz…
Tekmecilerin istihdam edildiği sivil başbakanlıkta!

***

Tekme attığı iddia edilen” Paşa, belki iyi askerdir ama böyle mevzularda çok“iddialı”.
Geçenlerde, 1994’te Güneydoğu’da bir yerde görev yaptığı sürede 13 köylünün yok edilmesi iddiasıyla hakkında açılmış 13 müebbetli davadan beraat etti.
O davadaki her bir vakanın ayrıntıları ve iddialar tekmeye bile şükrettirecek gibiydi. Neyse ki beraat etti!
Burada daha önce yazdığım, çok sayıda uzman çavuşun “şehit arkadaşları”nı uğurlarken bile azarlandığı, hakarete uğradığı bir vakada da mı ne vardı?

***

Unutmuşum:
Nasıl Soma’da yerde tekmeyi yiyen acılı bir madenci idiyse…
Paşa’nın tekme attığı söylenen asker de, 1997’de çatışmada yaralandığı için bacağına platin takılmış, o yüzden saatlerce bekletildikleri esas duruşta rahat duramayan bir “Gazi”ydi”.
Geçen burada yazdığım, 13 kurşun yemiş yüzde 40 küsur hasarlı bedeniyle esas duruşta iyi duramadığı için amirinden hakaret yediği gerekçesiyle suç duyurusu yapan “Gazi” polis gibi.

***

Bu tekmelerin “aşağılama, aşağı görme, hor görme, kendini üstün sayma”neticesi olduğunu…
Tekmeci sivillerin tekmeci paşalardan hesap soramayacağını, onlara demokrasi dersi veremeyeceğini…
Tekmeci paşaların da tekmeci sivillere cumhuriyet dersi filan veremeyeceğini…
Ezenlerin, ezilenler üzerinde sık sık mutabık kaldıklarını…
Sizler, bizler kimine demokrat, kimine cumhuriyetçi diye taptıkça…
Tekmeden bir cumhuriyetin, tokattan bir demokrasinin insanları un ufak etmeye devam edeceğini söylemeye gerek var mı artık!

***

Hakikaten, insanlık onurumuzu hepten yitiriyor muyuz?
Bu tekmeler vicdanınıza da biraz olsun vurmuyor, kalbinizi acıtmıyor mu?


Alıntı Adresi:http://www.haberturk.com/yazarlar/umur-talu/1041116-kibir-agalarindan-pasalarindan-bir-tekme-ona-bir-tekme-sana

50 Yaşındaki Uzman Jandarma'ya tekme gündemi sarstı

50 Yaşındaki Uzman Jandarma'ya tekme gündemi sarstı

Umur Talu'nun gündeme getirdiği Uzman Jandarma'ya tekme yazısı gündeme bomba gibi düştü...

TSK'da artan intihar vak'aları beraberinde pek çok soru işaretini getirirdi. Son zamanlarda artan intihar vak'alarının ardından Habertürk Gazetesi yazarı Umur Talu bunu köşesine taşıyarak bir anda gündemi farklı bir noktaya taşıdı. Talu'nun Kabza koltuk istikametinde, namlu masanın soluna paralel… Baş iki masa arasında, ayaklar soldaki duvar istikameti boyunca! yazısının son kısmında bir Astsubay'ın özellikle kimliğinin gizli kalmasını isteyerek kullandığı şu cümleler kan dondurdu:
"ANALAR BABALAR EVLATLARI TEKMELENSİN DİYE Mİ ASKERE GÖNDERİYOR ?"
“Saygıdeğer Umur abi Ben halen görevde olan Astsubay olarak Ankara’da çalışmaktayım. Kimlik bilgilerim sizde saklı kalsın lütfen. 04.02.2015 günü denetlendik. Denetleme karşılamasında General neredeyse 50 yaşına gelmiş Uzman Jandama. Çvş. E.’yi tekmelemek suretiyle darp etmiştir. Bu olay beni çok derinden yaralamış, sinirlerim bozulmuştur. Arkadaşımız çok çalışkan disiplinli bir personel olmakla birlikte yıllarca özel harekatlarda canını esirgemeden çalışmıştır. Ayaklarında rahatsızlığı vardır. General hiç sorgusuz içtima esnasında direk bu arkadaşımızın yanına giderek tekmelemeye başlamıştır. Buna karşılık olarak arkadaşımız hiçbir tepki gösterememiştir. Bu olay nedir, tüm personel karşısında bu yapılan nedir?
Bu hususta sizden yardım bekliyorum. Bu arkadaşımıza yardım etmek için ne yapmalıyız?
Üstelik bu yetmezmiş gibi General gittikten sonra Yarbay’ın arkadaşımızla görüşerek, General’in arkadaşımızı er sandığını söylemesi vehemen üzerinde baskı kurmaya çalışmaları manidardır.
Özürleri kabahatlerinden büyüktür. Ne demek er sanmak, er insan değil midir? Analar babalar evlatlarını paşalarımız tekmelesin diye mi askere gönderiyor?"
Bu konuda uzun zamandır tepkisini dile getiren UZDER Genel Başkanı Yakup Toprak www.sonsayfa.com'a verdiği röportajda şu sözleri dile getirdi:
       


"ÜSTLERİN ASLİ GÖREVİ TEKME ATMAK DEĞİLDİR"
21’ inci yüzyılın ilk çeyreğinin içinde TSK gibi insan odaklı olması gereken, Hümanizmin bayrağını ilk başta bu güzide bir kurumun sallaması gerekirken bu tür münferit olaylar camiamızı derinden üzmekte ve bitimsiz bir yeise gark etmektedir.
Tekme atılan Uzman Jandarma kardeşimiz 20-25 yıldır Jandarma Teşkilatında görev yapan güzide bir personel bir aile babasıdır,tekme atan General gibi kendisinin de eşi ve çocukları vardır.Buradan bu yazıyı okuyan tüm aile babalarına sesleniyorum,bir amiriniz veya bırakın amiri çocuklarınız sizin herhangi bir şahıstan tekme yediğinizi anlamsız bir şekilde darp edildiğinizi duysalar ve haber alsalar ne yapardınız? veya ruh dünyanızda eyvahlara dair arka arkaya kaç tane ünlem işaretini sıralardınız.Sadece bu örnek bile aslında TSK’ da meydana gelen intiharlara ve çifte standartlara ziyadesi ile yeterde artar bile.
Anadoluda analar çocuklarını Askere uğurlar iken peygamber ocağı diye kınalı kuzu gibi uğurluyorlar,bu vakayı duyan işiten analar reflekssel olarak demezler mi? Komutan bildiğimiz UZMAN JANDARMA’ nın dayak ve tekme yediği ortamda acep bizim oğlan ne durumdadır? sorusu sürekli meşgul etmez mi? o naif duygularını.
Eğitim seviyesi ile öğünen hak mücadelemizde kullandığımız eğitim argümanımıza (Uzman Jandarmaların \% 95 ‘i lisans ve yüksek lisans sahibidir) bile atıfta bulunarak ben 4 yıllık harb okulu bitirdim diye övün övün övünmek değil mesele,mesele karşındaki astının her türlü hakkını korumak ve müdafaa etmektir. Ama sıra tekme atmaya gelince birinci sırada olmak hangi izana sığar.UZDER olarak kullandığımız sloganımızı buradan tekrar hatırlatmakta fayda mülahaza ediyorum ”Disiplinin yakıtı; Moral, Motivasyon ve Güvendir” üstlerin en asli görevi tekme atmak değil güvene dayalı disiplini tesis etmektir.


Alıntı Adresi:http://www.sonsayfa.com/Haberler/Guncel/Uzman-Jandarmaya-tekme-gundemi-sarsti-268446.html

TSK.Uzman Jandarma ve VİZYON 2023

TSK.Uzman Jandarma ve VİZYON 2023

45 YAŞINI GEÇMİŞ ADAMLARDAN KOŞU BEKLİYORLAR.YAHU SÜPER LİG'DE MÜCADELE EDEN BİR FUTBOLCU BİLE MİLYONLARCA LİRA KAZANDIĞI HALDE SAĞLIK AÇISINDAN HER YÖNÜYLE TEHLİKELİ OLDUĞU İÇİN GEREK DOKTOR GEREKSE TIP FUTBOLCUYA 35-36 YAŞLARINDAN SONRASI İÇİN SAKINCALIDIR DİYE MESLEĞİNİ BIRAKTIRIYOR.
BUNLAR KENDİLERİNİ NE ZANNEDİYOR.BU YAŞTA BİR KİŞİ HAYDİ KOŞARKEN KALP KRİZİ GEÇİRİP ÖLSE BUNUN HESABINI VEREBİLECEKLER Mİ..?O ZAMANDA HERHALDE ŞÖYLE SAVUNMA YAPARLARDI,BİZ ÖLÜNMEYECEK DİYE TEBLİĞ YAPMIŞTIK,ÖLDÜYSE KENDİ SORUNU.
HATIRLIYORUM 2000 YILINDA 39 YAŞINDAN SONRA KOŞULMUYORDU.2010 YILINDADA YÜRÜYÜŞ YAPTIRMIŞLARDI.
YAŞ HADDİ GELİNCE 40 YAŞ VE ÜSTÜ BİRDEN GENÇLEŞTİ Mİ? MİLLET KUYRUKLU YILDIZA MEKİK GÖNDERİYOR.BUNLAR TABİRİ CAİZSE HALA AY'A YAYA GİTMEYE ÇALIŞIYORLAR. NE DİYEYİM.İNSANIN ZİHNİYETİ BOZUK OLUNCA HER ŞEYİ YAPAR.ASLANI BİLE KEDİYE BOĞDURURLAR.

BANA KALIRSA BU DURUMU BİMER,AKİM,VB.GİBİ İLGİLİ KURUMLARA ŞİKAYET EDEREK HAKKIMIZI TÜM YASAL ZEMİNLERDE ARAMALIYIZ.ÇÜNKÜ BU YAŞTA BİR İNSANI GENÇ BİR PERSONELLE AYNI KEFEYE KOYUP SAĞLIĞINI HİÇE SAYARAK KOŞTURMAK BENCE İNSAN HAKLARI İHLALİDİR.ANAYASAYA AYKIRIDIR.

KOŞAMAZ RAPORU ALANLARDANDA PARA KESİYORLARMIŞ.KOŞAMAYANLARA SİCİL VERMİYECEKLERMİŞ.NE OLACAK ŞİMDİ BEN 46 YAŞINDAYIM RAPOR ALSAM HEM PARA KESECEKLER,HEMDE SİCİL ALAMIYACAM GENERALLİĞİMDE TEHLİKEYE GİRECEK.





31 Ocak 2015 Cumartesi

TeamViewer Nasıl Kullanılır?


TeamViewer programını indirdiniz ve kurulumunu yaptıktan sonra TeamViewer programını açıyoruz ve karşımıza basit bir kullanıcı arayüzü gelicek. TeamViewer iki bölümden oluşan bu arayüzü vardır; “ Uzaktan Kontrole İzin Ver “ ve “ Uzaktaki Bilgisayarı Kontrol Et ” bölümleri vardır. Uzaktaki Bilgisayarı Kontrol Et bölümünü ele alacağız ve onun anlatmaya çalışacağız, eğer siz başka bir kullanıcının bilgisayarınızı kontrol etmesini isterseniz o zaman uzaktan kontrol seçeneğindeki ID ve Şifrenizi o kullanıcıya vererek uzak bağlantı yapmasını izin vererek bağlanmasını sağlayabilirsiniz. 



NOT: Tanımadığınız kişilere kesinlikle ID ve şifre bilgilerinizi vermeyiniz.

TeamViewer programını ile karşı tarafa bağlanacağımız zaman ID’yi girin ve sonra uzaktan kontrol seçeneğinin seçili olmasına dikkat edilmesi gerekiyor. TeamViewer programını bizim karşı bilgisayarı kontrol etmemiz için gerekiyor, TeamViewer programınında diğer seçenek dosya aktarımı seçeneği ise dosya aktarımında ve paylaşımında kullanılmaktadır.


TeamViewer programında bağlantı yapacağımız kişiden ID'sini aldınız sonra bilgiyi yani ID numarasını girdiniz ve uzaktan kontrol seçenği seçtiniz sonra “ Karşıdaki Kişi ile Bağlantı Kur “ butonuna tıklıyoruz.  Ardından küçük bir karşı tarafın şifresini girmeniz için pencere gelecek TeamViewer bizden şifreyi isteyecektir. siz burada karşı taraftan aldığınız şifreyi gireceksiniz ve siz şifreyi girdikten sonra bağlantıyı aç yani tamam diyerek karşı bilgisayara başarıyla bağlanmış olursunuz.



Artık TeamViewer programı ile karşı bilgisayara bağlantı yapmış oluyorsunuz. Bu ekranda ne yapmanız gerekiyorsa yapabilirsiniz ve ardından ise sağ altta TeamViewer programını kapattığınızda ise bağlantıyı kesmiş olursunuz.

TeamViewer programı ile uzak bağlantı zor gibi görünen bu işlemi alternatiflerinin aksine çok basit ve hızlı bir şekilde gerçekleştirebilir ve dosya paylaşımı sağlayabilirsiniz.

İnternet Üzerinden Büyük Dosyaları Gönderme Nasıl Yapılır..?

İnternet Üzerinden Büyük Dosyaları Gönderme Nasıl Yapılır..?


Büyük Dosyaların İnternet Üzerinden Gönderilmesi

İnternet üzerinden büyük bir dosyanızı göndermek istiyorsunuz Fakat mail yoluyla veya sosyal ağlar üzerinden gönderemediniz ve ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. Internet üzerinden birine büyük bir dosya aktarmak için çalışıyorum ama bir türlü yapamdım mı diyorsunuz? Evet şimdi size internet üzerinden bu sorunu nasıl aşabileceğinize dair çözüm yolunu gösterelim.

Büyük dosyanızın önce dosya boyutunun ne kadar olduğunu öğrenilim. Göndereceğimiz dosyanın fare ile sağ tıklayarak Özellikler kısmında boyut bilgilerine ulaşabiliriz.

Boyutu incelediğimizde;

0 - 20 MB arasında ise mail yoluyla rahat bir şekilde gönderebilirsiniz.
Eğer dosyamız; gönderdiğimiz dosyanın tek parça olmasına dikkat edelim. Yani 3 adet video göndereceksek bunları bir Zip ve rar gibi sıkıştırma programı ile dosyası içerisinde birleştirerek göndermeyi tercih edelim.

Büyük dosya gönderimi için son zamanlarda çok sayıda internet sitesi vardır. Bu sitelerin yardımıyla dosya yükleme ve gönderimini yapmamız daha kolay olacaktır.

Bahsini ettiğimiz bu sitelerin her birinin kendine tasarım görünümü olduğu için ve bu görünümleri zaman zaman değiştiğiyor. Fakat bu sitelerin genel çalışma mantığı aynı olduğu için sadece size açıklamakla yetineceğiz.

Siteler özetle şunu yapabilirsiniz;

Bilgisayarınızdaki dosyayı internete yükleme işlemi "upload",
Dosyanın indirilmesi için "download" için size bir link verecektir.
Upload yaptığınız bir dosyanın işlemlerin ardından yapmanız gereken verilen download linkini kopyalayıp göndereceğiniz kişilere kopyaladığınız linki iletmenizdir.

NOT: Upload işleminin süreniz internet hızınıza, bilgisayarınızın hızına ve dosya boyutunuza göre değişebilir. Misal, 1 gigabyte boyutundaki bir dosyanın upload edilmesi saatlerce sürebilir.


GigaByte boyutundaki dosyalarınızı güven içinde istediğiniz kişi veya kişilere göndermenizi sağlayacak çözümleri anlatmaya çalışalım. Ne olursa olsun göndermeye çalıştığı dosyanızın, aşağıdaki işlemler kesinlikle bir lira bile ödemeden işi bitirmek yardımcı olacaktır. Internet üzerinden sunulan dosya paylaşım siteleri çok sayıda vardır, Ben size bu dosya paylaşım sitelerinden en uygun ve en hızlı olanları size seçenekleri size olarak sunuyorum.

Büyük Dosyaları Yükleyebileceğiniz Site Adresleri

Google Drive
Bir çok formatı destekliyor ve dosyalarınızı 15 GB kadar yükleme seçeneği sunuyor. Google firmasının güvenliği ile saklanıyor ve size tavsiye edeceğim yöntemlerden biridir.

Yandex.Disk
İstediğin dosya boyutunu yandex.disk'e yükleyerek istediğiniz zaman istediğiniz kişi veya kişilere mail yoluyla paylaşabilirsiniz.

Dropbox
Dropbox her yerde belgeler, resimler ve video klipler sunmak ve hızlı bir şekilde paylaşabilirsiniz sağlayan ücretsiz bir çözüm sunmaktadır. 25 GB kadar ücretsiz dosya yükleyebilir ve paylaşabilirsiniz.

Mediafire
Mediafire ücretsiz depolama imkanı sunuyor ve size 10 GB ile 50 GB kadar alan sağlayan ve son derece kolay paylaşım imkanı sunuyor.




24 Ocak 2015 Cumartesi

Rahatsız edici tüylerden kurtulmak için kesin çözüm!

Rahatsız edici tüylerden kurtulmak için kesin çözüm!



Rahatsız edici tüyler sizleri hiçte rahat bırakmaz bazen bu durum çok rahtsız edici olabilir. Bu durum sizin siniriniz bozabilir. Bu durumda çaresizlik yakınıza yapışmış gibi hissedersiniz. Tüm bunlara son artık size yardım edecek biz varız. Her an her sorununuzda yanınızdayız. Bu sorununuzu da aşmanızda yardımcı olacağız. Şimdi siz bu sorundan kurtulmanın kesin yöntemlerini gösterecek ve rahatlamanızı sağlayacağız.
Tüm bu işlemlere başlamadan önce tüylerinizin rahat ve acısız çıkması için buralara yıkayarak bakım uyguluyoruz. Bu bakımın ardından cildin yumuşaması için kremliyoruz. Tüm bu işlemleri bitirdikten sonra yöntemlerimize geçebiliriz.
Bu işin ana maddesi zırnık denilen bir ottur. Aktarlarda bu toz halinde bulunur. Zırnığı Tüylerimizi çekebilecek ve derinlemesine işleyebilecek seviyeye getirmek bize kalıyor. Biraz zırnığın tozunu alıyoruz. Bu yarım çay bardağından fazla olmalıdır. Bunu bir demlik kadar suyun içinde ısıtıyoruz. İçine limon suyu katıyoruz yarım fincan kadar. Böylece bunu çekerken mikropların ölmesiniz sağlayacağız. Bunların ikisini bir arada kaynatmaya başlıyoruz. Daha sonra içine nar ekşisi katıyoruz. Böylece vücudumuzda ki acıyı en aza indireceğiz. Çünkü bu işlem nar ekşisi katılmadığı takdirde acılı olabilir.
Bundan sonra bu suyla yarım kilo kadar unu yoğuruyoruz. Bu hamurun iyice mayalanmasına özen gösterin. Bundan sonra ise rahatsız edici tüylerin bulunduğu bölgelere bu hamurdan yapıştırıyoruz. Böylece bitkisel tedavimiz başlamış oldu. Bu tedavi en az yarım saat kadar durmalı. Yarım saat kadar durduktan sonra sıcak su ile bacağımızdan çıkarmaya başlayacağız. Bunu banyoda yapmanız sizin için faydalı olacaktır. Banyonun yeterince kirleneceğinden emin olun. Rahatsız edici tüylerinizde Altı ila sekiz ay kadar kurtulmuş oldunuz. Kendinizi rahatlatabilirsiniz. Çünkü sorunsuz bir şekilde yapabileceğiniz ve en uzun etkili yöntemi uygulamış oldunuz. Bunun farkında olun ve rahatınızın keyfini sürün.
Rahatsız edici tüyler denilen sorununuz artık sizi asla rahatsız edemeyecek.

Şair Uzman Jandarmadan İkinci Şiir. (Hak arayışı Uzman Jandarmayı Şair Yaptı)

Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde uzman jandarmalarla ilgili haberleri  okumayan kalmamıştır muhtemelen. Astsubaylarla ...