Sorunları
çözmek aslında çok kolay…
Bölünmemenin,Yıkılmamanın TEK YOLU ŞUDUR: Büyük Hun
imparatoru Atilla diyor ki; Eğer sınırlarınızda sorun varsa, bunu gidermenin
tek yolu, sınırlarınızı genişletmektir. ..!!
Son günlerde Bölüneceğiz,bölünmek üzereyiz, bölmeye
çalışıyorlar;söylemleri çok fazla artmış ve kamuoyu üzerinde etkili olmaya
başlamıştır.. Bu durum Kodadı medya tarafından üzüntüyle izlenmektedir.Yüce
Türk halkı şunu bilmelidir ki, bedeli ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti’ni
kimse bölemeyecek, yıkamayacaktır. .
Bütün bu yapılanlar, yabancı devletlerin yerli işbirlikçiler
eliyle yürüttüğü PSİKOLOJİK SAVAŞ ’ın bir parçasıdır.. Türk halkının beyninde
bölünme korkusu yaratılarak, “ Ya iç savaşa gidecek ya da Barzani denen
teröristi tanıyacak ve iç savaştan kurtulacaksınız” mesajı verilmektedir. .
Barzani’nin tanınması durumunda, 7-8 yıl sonra iyice
güçlenen ve palazlanan terörist Barzani’nin, denize açılmak için Türkiye’nin
önüne dikileceği gerçeği Türk milletinden saklanmaya çalışılmaktadır.. Oysa,
Papa’yı önünde diz çöktürerek yüzüğünü öptüren Büyük Hun İmparatoru Atilla
diyor ki; “ Eğer sınırlarınızda sorun varsa, sorunu gidermenin tek yolu vardır:
Sınırlarınızı GENİŞLETMEK...
Bu, çok doğru bir yaklaşımdır.. Dikkat edilirse, Türkiye
yıllardır sürekli olarak defans yapmaktadır.. Atağa kalkma girişimlerinde bile,
dünyanın nasıl çark ettiği son 8 asker için dişini gösterdiği anlarda bir kez
daha ortaya çıkmıştır.. Türk Milletine sürekli olarak korku yaşatılmaktadır, “
Yıkılacaksınız, bölüneceksiniz ” diye.. Ve, önüne gelen Türkiye’den toprak
istemektedir. . “ Şurası benim, burası benim ” denilerek..
Basiretsiz ve sadece kendi siyasi çıkarlarını düşünen Türk
yöneticiler ise “Bizim kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok” sözü gibi
korkak, sorunu gizleyen cümleler ile durumu geçiştirmektedirler. Burada
sorulması gereken soru şudur: Kardeşim, senin, kimsenin toprağında gözün olmaya
bilir, ama onların var..!! Senin de onların toprağında gözün olsun ki,
toprağını kaybetmek istemeyen devletlere karşı bir caydırıcılığın olsun.. Hep
korkan taraf biz mi olacağız...!!?
Onlar haritalar yayınlıyorlarsa, sen de yayınlayacaksın
GENİŞLETİLMİŞ TÜRKİYE HARİTALARINI.. Resmi olarak yapamıyorsan, el altından
yapacaksın.. Yaptırtacaksın. . Sen de onların ruhsal dengelerini bozacaksın..
Vücut kimyalarını bozacaksın..! ! Sonra da keyifle seyredeceksin. .
Sana bu acıları yaşatanların moralini darmadağın edeceksin..
Hayatı zindan edeceksin.. onlar da “bölünme, çarpılma, toplama veya çıkarma”
korkuları yaşacaklardır. . Yani, demek isteyeceksin ki, “ Sen benim toprağıma
göz dikersen, ben de senin toprağına göz dikerim.. Bu işin sonu fena olur.. ”
Bak o zaman Halk düşmanı Faşist teröristleri desteklerler
mi..? O zaman bilecekler ki, kendileri birilerini desteklerse, Türkiye’de birilerini
destekleyecektir. ..
Durum tam da budur..!! Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün
“ Yurtta sulh, dünyada sulh ” sözü bizim basiretsiz ve korkak yöneticilerimiz
tarafından yanlış anlaşılmış, yanlış uygulanmıştır.. . Çapsız politikacılar bu
sözü eritmişlerdir. . Oysa işin aslı öyle değildir..
Atatürk asla “ korkak olun ” dememiştir.. Elbette ki “ En
kötü barış, en iyi savaştan iyidir ” ancak, sürekli acı çeken taraf sen
olmamalısın..! ! Bu durum büyük bir haksızlıktır..
Herkesin bir ideali, varmak istediği bir yer vardır..
Mesela, Yunan’ın, Kıbrıslı Rum'un, Barzani'nin, Ermeni’nin, Fransız'ın,
Alman’ın, İngiliz'in, Amerika'nın bir menzili, 25-30 yıl sonra ya da 50-60 yıl
sonra varacakları hedefleri vardır, kafalarındaki haritaları hazırdır.. Peki, Türk'ün
neden varmak istediği bir haritası olmasın..? Olmalıdır.. Eğer olursa,
karşındakilerin de korkuları olur, senin karşında..!!
Kısacası, Eğer başkalarının senin toprağında gözü varsa,
senin de onların toprağında gözün olmalıdır.. En azından, gözün yoksa da
olduğunu hissettirmelisin. . Gözün varmış gibi davranmalısın. Böylece,
psikolojik üstünlük sağlamış olursun.. Oysa, psikolojik üstünlük sürekli olarak
karşı güçlerdedir.. Hiçbir şey yapamıyorsan DİK durmayı becereksin..
Bir kez daha hatırlatmakta yarar var.. Papa’yı önünde diz
çöktüren Büyük Hun İmparatoru Atilla’ya kulak verin: Eğer sınırlarınızda sorun
varsa, SINIRLARINIZI GENİŞLETİN sorunu halletmiş olursunuz..! !
Ve, Unutulmamalıdır ki, Atatürk de diyor ki ; "
Bayrağımızın 1 ay bile dalgalandığı her yerde , (zamanı geldiğinde) iddiamız
vardır...!! " İşte olay BUDUR..!!
O zaman kusura bakmayın, bu harita da TÜRK gençliğinden size
armağan olsun. Atatürk'ün Lozan Antlaşmasından dokuz yıl sonra (1933) General
Mac Arthur'a söylediği "Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul,
Kerkük ve Adaları geri alacağım. Selânik de dâhil Batı Trakya’yı TÜRKİYE
hudutları içerisine katacağım” sözlerini hatırlatıyor, biz ATATÜRK çocukları,
sevgili müttefiklerimize TÜRKLERLE uğraşmamasını tavsiye ediyoruz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder