MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural,
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, 'Kim ne istiyorsa her şeyi vereceğiz'
sözlerini hatırlatarak, "Arınç yuvarlanmış Zana kapağını bulmuş"
dedi.
MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural,
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, 'Kim ne istiyorsa her şeyi vereceğiz'
sözlerini hatırlatarak, "Arınç yuvarlanmış Zana kapağını bulmuş"
dedi.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Atatürkçü
Düşünce Topluluğu'nun düzenlediği bir konferansa katılmak için Bolu'ya gelen
MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir MilletvekiliOktay Vural, partisinin il
teşkilatını ziyaret etti. İl Başkanı Sabri Şatıroğlu ve Merkez İlçe Başkanı
Mustafa Ramazan tarafından karşılanan Vural, partililerle selamlaştıktan sonra
gazetecilere açıklamalarda bulundu. Şırnak'ın Uludere İlçesinde 35 kişinin
ölmesinden sonra Türkiye'nin terörle mücadelesinin sorgulandığını ifade eden
Oktay Vural, şöyle konuştu: "Daha geniş bir
değerlendirmeyi yarın genel başkanımız grup toplantısında yapacaktır. Ama hiç
kimse Türkiye'nin terörle mücadelesini meşruiyetini sorgulamaz. Türkiye'nin
terörle mücadelesi meşrudur ve hukukidir. Dolayısıyla hiç kimse Türkiye'nin
terörle mücadelesini bu şekilde sorgulatmaya hukuk dışı demokratik bir
meşruiyeti olmayan mücadeleymiş gibi göstermeye hakkı yoktur. Bu milletin
birlik ve bütünlüğünü korumak, bu milleti bir ve bütün yapan değerleri savunmak
uğrunda
yürütülen terörle mücadele meşruiyetini bu milletten alır ve
hukuktan alır. O yüzden bu takım bir tür yayınlarla Türkiye'nin terörle
mücadelesini hukuk dışı bir mücadele haline dönüştürmek isteyen zihniyetleri,
yeni değil bunlar aslında. Bundan öncede hep Türkiye'nin terörle mücadelesi
sorgulandı. 'Bu böyle olmaz. Böyle bitmez' demek suretiyle adeta dirençsiz hale
getirilmek istendi. Bu olay vasıtasıyla da Türkiye'nin terörle mücadelesinin
meşruiyetini sorgulayanlar, açıkçası biraz da devlet
düşmanlığı yapanların olduğunu görüyoruz."
BU OLAYLARI FARKLI
ŞEKİLDE KULLANMAK İSTİYORLAR
Uludere'de yaşanan olayları birilerinin malzeme olarak
kullanmak istediğini söyleyen MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, sözlerini
şöyle sürdürdü: "Sayın Genel Başkanımız bu konuda bir takım sorular sordu.
Bu kadar kişi nasıl bir araya geliyor. Bu yapılan işlemler kimin emriyle
yapılıyor. Bütün bu değerlendirmeler ortaya çıktıktan sonra kamuoyu vicdanında
olacaktır. Ama ben şunu söyleyeyim. İnanın ki bu devlet kılı kırk yarmıştır.
Terörist ve o bölgede yaşayan halkı birbirinden ayırmak için. Çok itinayla
terörle haklı mücadelesini yürütmüştür. Biz böyle bir
millete sahibiz. O bakımdan böyle bir konuyu başka amaçlar için kullanmak
isteyenler vardır. Bundan önce bir takım görüntüler verilirken, 'bunlar
faaliyet halindeydi. Neden bunlara müdahale edilmedi' diye yine Türkiye'nin
terörle mücadelesini sorgulayanlar, bu sefer yine aynı görüntülerle yürüttüğü
bir operasyonu da sorguluyorsa, burada hedefte Türkiye'nin terörle mücadelesi
ve devlet vardır. Bir takım kesimler Türkiye'yi sıkıştırmak ve terörle
mücadeleden vazgeçerek siyasal çözüm arayışlarının önünü
açmak için bunları kullanıyor."
Türkiye'nin bu tuzağa düşmemesi gerektiğini anlatan Vural,
"Terörle mücadele kararlılıkla sürdürülmelidir. Devletimizi, güvenlik
güçlerimizi töhmet altında bırakacak şekilde değerlendirmeler yapmak doğrudan
doğruya siyasal amaçlı ve kasıtlıdır" dedi.
MHP'NİN SİYASİ DURUŞU
Hiçbir delil olmadan konuşmanın doğru olmayacağını ancak
devleti, terörle mücadeleyi mahkum etmeye kalkanların avuçlarını
yalayacaklarını söyleyen Oktay Vural, şunları söyledi: "Hiçbir delil
olmadan, hiçbir tespit yapılmadan, sanki böyle bir operasyon yapmış gibi
gösterilmesi kabul edilebilecek gibi değildir. Elbette bu operasyon yapılırken
istihbarat, karar verme süreci değerlendirilecektir. Ama devleti mahkum etmek,
terörle mücadeleyi mahkum etmeye kalkanlar açıkçası avuçlarını yalar. Şu an
sorularımızı
soruyoruz. Bir ihmal var mıdır, yok mudur bilemiyoruz. Ama
şu an Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklamalar var. Sayın Başbakan 4
saatlik bir görüntü olduğunu ifade ediyor. Sayın Genel Başkanımız da bir takım
sualler soruyor."
Henüz bu konuda devlet tarafından kamuoyuna sağlıklı
bilgilendirme yapılmadığını anlatan Vural, şöyle konuştu: "Bizim
baktığımız siyasal duruştur. Böyle bir operasyonda hata vardır, yoktur ama biz
biliyoruz ki devletin terörle mücadelesi meşrudur, hukukidir. Ne olursa olsun
bunun meşruiyet ve hukuk dışına itmek isteyen, devletin terörle mücadelesini bu
yönüyle sorgulamak isteyen zihniyetlere karşı biz bir siyasal duruş
sergiliyoruz."
DEVLETİ SORGULATMAYA
BAŞLADILAR
Devletin hukuk içerisinde bütün araçlarını kullanması
gerektiğini söyleyen Vural, birilerinin devleti sorgulatmaya başladığını
belirterek şöyle konuştu: "Biz aynı zamanda Dersim de meydana gelen o
olaylarla ilgili devletin suçlandığı zamanda da tavrımızı aynı şekilde
koymuştuk. Dolayısıyla MHP'nin siyasal duruşunun içerisinde bu milletin bir ve
bütün, beraber yaşama iradesinin ön planda olduğunu düşünüyoruz. Bunu ortadan
kaldırmak isteyenlere karşı devlet hukuk içerisinde meşru bütün araçları
elbette
kullanmalıdır. Yaşanan olaylarda devletin terörle
mücadelesini yok saymak düşünülmemeli. Bunların tespitleri yapılacaktır. Hata
varsa bir şey yapılır. Asıl önemlisi köşelerde, her yerde sorgulanan devletin
terörle mücadelesi. Arzulanan açılım zırvalarının devam etmesi. Bütün bunlara
bakıldığı zaman bu olayı birileri başka amaçlar için de kullanıyor ve devleti
sorgulatmaya başlıyor."
ARINÇ YUVARLANMIŞ
ZANA KAPAĞINI BULMUŞ
MHP'li Oktay Vural, gazetecilerin sorularını yanıtladığı
sırada Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın 'Herkes ne isterse her şeyi vereceğiz'
sözlerini hatırlattı. Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ve Arınç'a
tencere benzetmesi yapan MHP'li Oktay Vural, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz bu konuyu değerlendirirken Uludere'de meydana gelen olayı
değerlendirirken de bu işin içerisinde kimlerin parmağı var, nedir, ne değildir
ne yapılmak isteniyor. Bütün bunların arkasına bakıyoruz. Ama bildiğimiair
operasyonu da sorguluyorsa, burz bir takım şeyler de vardır.
Türkiye büyük bir oyunun içerisindedir. Aslına bakıldığı zaman Bülent Arınç'ın
ifadeleri ile Leyla Zana'nın ifadeleri aynı, yani Arınç yuvarlanmış Zana
kapağını bulmuş. Yani tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Dolayısıyla Bülent
Arınç'ın ifadeleriyle herkes elini vicdanına koysun."
Bu coğrafyada doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar
yaşayan insanlarımızın her birisinin bu ülkenin nimetlerinden eşit bir şekilde
faydalandığını anlatan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "İsteyen müdür,
cumhurbaşkanı, başbakan olabiliyor. Dolayısıyla bu coğrafyada böyle bir
ayrımcılık bu milletin içerisinde yokken PKK'nin 30 yıldır sürdürdüğü pis ve
kirli saldırılar ortadayken, bu milletin bu coğrafyada yaşamasını
istemeyenlerin bir oyunu olduğunu düşünüyorum."
ARINÇ VE ZANA ROL
PAYLAŞIMI YAPIYOR
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Leyla Zana'nın rol
paylaşımı yaptığını söyleyen Vural, açıklamalarını şöyle sonlandırdı:
"Geldiğimiz bu noktada Bülent Arınç'ın 'Kim ne
istiyorsa hepsini vereceğiz' ifadesi bölücü zihniyeti tamamen meşrulaştırmak
amacıyla yapılmıştır. Dolayısıyla Bülent Arınç'ın ifadelerinden cesaret
alanlar, bugün Leyla Zana 'Artık özerklikte yetmez' diyorsa, artık Demirtaş
'Bölündük' diye söyleyebiliyorsa Türkiye'yi yöneten zihniyetin bu milletin
etnik kimliklerine göre bölünmesini meşru gösteren siyaset anlayışının katkısı
vardır. O bakımdan AKP içerisinde bir takım kimselerin özellikle bölücü terör
örgütüyle mücadelenin hızlandırıldığının ifade edildiği bir
ortam içerisinde bu bölücü taleplere meşruiyet kazandıran yaklaşımlarını oyunun
bir parçası olarak görüyorum."
Bir rol paylaşımı olduğunu düşündüğünü anlatan Vural,
sözlerini şöyle tamamladı: "Bugün Bülent Arınç ile Leyla Zana zihniyet
itibariyle rol paylaşımı yapmaktadır. Birileri bize silah dayatıyor, diğeri de
silahtan kurtulmak için silahsız çözüm öneriyor. Bir tarafta kırk katır, bir
tarafta kırk satır. Sonuç aynı. Gideceğimiz nokta aynı. Bunların demokrasiyle
falan bir alakası yoktur. Bize hazmettirmek istiyorlar. Bu millet bölücülüğü
hazmetmez. Herkes aklını başına alsın."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder