Arap Baharı Türkiye’yi Orta Doğu’daki büyük güçlerden birisi
olarak Mısır’ın yerine geçirdi. Normalde Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün
Cidde ziyareti ve Kral Abdullah ile görüşmeleri pek ilgi uyandırmazdı. İki ülke
arasındaki ilişkiler uzun bir süredir mükemmel seyrediyor. İki ülkenin
ilişkilerini geliştirmek istemeleri kadar normal bir şey olamaz.
Ancak Orta Doğu'da olağanüstü şeyler oluyor. Körfez
İşbirliği Konseyi (GCC) ülkelerinin çoğu ve Suudi Arabistan dışında, Orta
Doğu’da Arap Baharından etkilenmeyen ülke kalmadı. Bu küçük listeye Türkiye’yi
de eklemek gerekir. Atatürk devriminden beri Türkiye yüzünü Batı'ya, sırtını
Orta Doğu'ya dönüyordu. Hatta ülke 1963’ten beri AB’ye girmeye çalışıyor.
Sadece Batı odaklı politika, önce Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül’ün, sonra parti kurucusu olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önderlik
ettiği AKP’nin dokuz yıl önce iktidara gelmesi ile çözülmeye başladı. AKP,
Avrupa’yı Türkiye’nin hedefleri arasından çıkarmadı. Ülkenin siyasi vizyonunu;
onun jeopolitik konumunu, tarihini, kültürünü ve stratejik çıkarlarını
yansıtacak biçimde genişletti.
Ankara’nın özellikle 2009’daki Gazze savaşı sırasında
Filistinlilere verdiği destek ve Erdoğan’ın “bölgesel barış için en büyük
tehdit” olarak nitelendirdiği İsrail ile ilişkilerin bozulması nedeniyle,
Türkiye’nin Orta Doğu’ya açıldığını tüm dünya fark etti. Aslında Filistinlilere
sempati ve İsrail’e karşı kızgınlıktan ötesi var. Irak ve İran ile yakınlaşma
da söz konusu. Ancak Türkiye’nin bölgedeki duruşunu asıl değiştiren Arap Baharı
oldu.
Bu yıla kadar Orta Doğu’da barış ve istikrarın iki ana gücü
vardı: Suudi Arabistan ve Mısır. Arap Baharı, Mısır’ı geçici olarak bunun
dışında bıraktı.
Orta Doğu’daki barış ve istikrarın ana gücü, Suudi
Arabistan’ın yanı sıra artık Türkiye. Ülke, Suriye’de akan kanı durdurmak için
hükûmeti razı etmeye çaba sarf ediyor. Aynı çabayı Libya için de gösterdi;
barışçıl bir çözüm ve Kaddafi’nin yönetimi bırakması için ara buluculuk yaptı.
Ancak bu Kaddafi’nin iktidarda kalma kararlılığı nedeniyle başarısızlığa
uğradı.
Tıpkı Suudi Arabistan gibi Türkiye de bölgede sağduyu ve
barış için lokomotif görevi görüyor. Bu da iki ülkenin ilişkilerini her şeyden
önemli hâle getiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder