Yargıtay'ın bankaların tüketicilerden aldığı dosya
masrafının iadesinde zaman aşımını 10 yıl olarak belirleyen emsal kararı 28
Mayıs 2014'ten itibaren uygulanabilecek. Yeni Tüketici Kanunu'nun yürürlüğe
girmesiyle tüketiciler 3 bin liraya kadar olan dosya masrafı iadeleri için ilçe
hakem heyetine, 3 liradan fazla olanlar ise Tüketici Mahkemesi'ne
başvurabilecek.
Otomobil ve konut alımında vatandaşın ilk tercihi banka
kredisi oluyor. Kredilerin en çok kullanıldığı ülkelerin başında Türkiye
geliyor. Son 10 yılda bankalardan kullanılan kredi sayısı toplamda 75 milyon
aşarken,kullanılan kredi miktarı toplamda 300 milyar Euro'yu buldu. Tüketicileri
kredi kullanımında en çok şikayet ettiği konu ise dosya masrafları. Avukat
Cevat Kazma, 'Birçok tüketicinin itiraz ederek iadesini talep ettiği dosya
masraflarına ilişkin Yargıtay 13. Dairesi emsal niteliğinde karar verdi.
Yargıtay, Tüketici Kanunu'ndaki 3 yıllık zamanaşımını değil Borçlar
Kanunu'ndaki 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanmasına gerektiğine
hükmetti. Bu karardan önce sadece son 3 yıl içinde alınmış kredilerin dosya
masrafları için iade talep edilebiliyordu' dedi.
VATANDAŞ HAKKINI ARAMALI
Kazma, tüketicilerin bankaya 10 yıl önce ödediği dosya
masrafını geri alabileceğini söyledi. Kazma, 'Bu sayının yüzde 20'si 2013
yılında kullanılırken yine 2013 yılında ise 14 milyondan fazla kredi
kullanıldı. 2005 yılında ortaya çıkan ihtiyaç kredisi en çok kullanılan kredi
türü olurken, ardından konut kredisi geliyor. Yargıtay'ın emsal kararı uyarınca
tüketicilerin haklarını hukuk yolu ile aramalı' şeklinde konuştu.
BAŞVURU HAKEM
HEYETİNE
Resmi Gazetede yayınlanan 6502 sayılı Yeni Tüketici Kanunu'nun
28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe gireceğini söyleyen Kazma, 'Kararın
uygulanması için hakem heyetleri oluşturuluyor. 28 Mayıs tarihine kadar kanunun
uygulanabilmesi için yeterli altyapı oluşturulacak' diye konuştu. Kanunun
yürürlüğe girecek olan hükümleri uyarınca dosya masrafı 2 bin TL'ye kadar olan
tüketiciler, ikametgâh adreslerinde bulunan ilçe hakem heyetine başvurabilecek.
Tüketici Hakem Heyeti'nin verdiği karara tarafların 15 gün içinde itiraz etme
hakkı var. 2 bin liranın üzerinde olan dosya masrafları ise Tüketici
Mahkemesi'nden talep edilebilecek.
İade kararı 10 yıl geriye uzanacak
Özel bir bankadan 21 Ağustos 2006'da konut kredisi çeken
Ramazan Akpınar, 4.147 TL'lik dosya masrafını bankadan talep etti. Aldığı
olumsuz yanıt sonrası tüketici mahkemesine başvuran Akpınar'ın talebine,
mahkeme olumlu yanıt vererek, fazladan alınan dosya masrafının iadesine karar
verdi. Kararın hemen ardından bankanın avukatı kararı Yargıtay'a taşıdı.
Yargıtay, yerel mahkemenin verdiği kararı geçtiğimiz Kasım ayında onayladı.10
yıl önceye kadar kredilerin dosya masrafı iade edilecek.
Emsal bir karar niteliği kazandı
Son 10 yılda kredi kullanan ve dosya masrafı ödemiş her
vatandaş Yargıtay'ın emsal kararından yararlanabilecek. Davanın tüketici lehine
sonuçlanması için en önemli noktanın usulüne uygun bir dilekçeyle başvuru
yapılması gerektiğini kaydeden Kazma, 'Ayrıca delil niteliği taşıyan dekontlar,
kredi sözleşmesi, hesap dökümü vb. belgelerin eksiksiz olması gerektir' dedi.
26 Aralık 2013 PERŞEMBE
|
Resmî Gazete
|
Sayı : 28863
|
YARGITAY KARARI
|
||
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinden:
Esas
No : 2012/28832
Karar
No : 2013/9624
YARGITAY İLAMI
Mahkemesi : Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi
sıfatıyla)
Tarihi : 19/4/2012
Numarası : 2011/899-2011/375
Davacı : Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O vekili avukat Güven
Serdar Deriş
Davalı : Tolga Karadeveci
Taraflar arasındaki tüketici hakem
heyeti kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı
nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi
içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması
istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra
dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; davalının bankadan aldığı kredi
nedeniyle ödediği 900,00 TL dosya masrafının iadesi için Muğla Tüketici
Sorunları Hakem Heyetine müracaat ettiğini, hakem heyetinin 19/10/2011 tarih ve 138907 sayılı kararı ile bu
bedelin davalıya iadesine karar verildiğini, ödemenin üzerinden bir yıldan
fazla zaman geçtiğini, sözleşmenin tüketici ile müzakere edildiğini
belirterek; hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmenin tek taraflı olarak
hazırlandığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının talebinin 4077 sayılı
Kanunun 4/A maddesine göre, 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davalının 3
yıllık süre geçtikten sonra müracaatta bulunduğu, davacı bankanın dava
dilekçesinde zamanaşımı definde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar
verilmiş, karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz
edilmiştir.
Taraflar arasında konut kredisi
sözleşmesi bulunduğu ve davacı banka tarafından 900,00 TL masraf alındığı
hususu ihtilaflı değildir. Uyuşmazlık, konut kredisinin kullandırılması
sırasında alınan dosya masrafına ilişkin talepte uygulanacak zamanaşımı
hükümlerinin hangisi olduğu hususundadır.
Davalı, 4/1/2008 tarihinde 120 ay
vadeli 45.000,00 TL tutarında konut kredisi kullandığını, bu sırada
kendisinden 900,00 TL masraf kesildiğini belirterek, bu paranın iadesi için
9/9/2011 tarihinde hakem heyetine müracaat etmiş, Muğla Tüketici Sorunları
Hakem Heyeti’nin 10/10/2011 tarihli kararı ile; söz
konusu masrafın davalıya iadesine karar verilmiş, davalı bankanın hakem
heyeti kararının iptali istemiyle açtığı davada mahkemece; 4077 sayılı
kanunun 4/A maddesine göre, ayıplı hizmete ilişkin taleplerin üç yıllık
zamanaşımına tabi olduğu gerekçesiyle hakem heyeti kararının iptaline karar
verilmiştir.
Mahkemenin esas aldığı 4077 sayılı
Kanunun 4/A maddesinde düzenlenen zamanaşımı ayıplı hizmete ilişkin olup,
somut olayda uygulanma imkanı yoktur.
Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 125. maddesi
hükmüne göre sözleşmeye dayalı alacak davalarında zamanaşımı 10 yıl olup,
dava konusu olayda da 10 yıllık sözleşme zamanaşımının uygulanması gerekir.
Buna göre; işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi
gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile Muğla 2. Asliye
Hukuk Mahkemesi’nin 19/4/2012 tarih
ve 2011/899 esas, 2012/375 karar sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere
kanun yararına BOZULMASINA, 15/4/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder