Yumuşak ve tatlı bir tadı olan adaçayı
taze, kurutulmuş yapraklar veya toz şeklinde yıl boyunca bulunabilir. Adaçayı
yaprakları griye çalan yeşil renktedir ve sivri uçlu yaprakların üzerindeki
damarlar oldukça belirgindir. Tarih boyunca hem gıda olarak hem de sağlığa
faydaları ile bir tedavi aracı olarak geniş çaplı kullanılmıştır ve günümüzde
artarak kullanılmaya devam edilmektedir. Adaçayının bilimsel adı olan ve
Latinceden türetilen Salvia officinalis “korunmuş”, türün genel adı olan ve
yine Latince “Salvere”den türetilen “Salvia” ise “iyileştirmek için” anlamına
gelmektedir.
§ Zararlı toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar
§ Beyin fonksiyonlarını geliştirir
§ Bronşit ve astım belirtilerini hafifletir
§ Karaciğeri temizler
§ İdrar yolu enfeksiyonunun tedavisine yardımcı olur
§ Aşırı terlemeyi azaltır
§ Stresi azaltır
§ Sakinleştirir
§ Menopoz sonrası belirtileri hafifletir
§ Saçların beyazlamasını yavaşlatır
§ Mantar enfeksiyonlarına karşı kullanılır
§ Hafızayı güçlendirir
§ Alzheimer’a karşı yardımcı olarak kullanılır
§ Kan şekerini düşürür
§ Dişeti iltihaplanmasına karşı kullanılır
§ Ağız yaralarının tedavisinde kullanılır
§ Sinirsel baş ağrısını hafifletir
§ Safra kesesini çalıştırır
§ Gargara suyu olarak kullanılır
§ Boğaz ağrısını alır
Adaçayı Nasıl Hazırlanır?
2 çay kaşığı adaçayı üzerine kaynamış
suyu dökün ve 5-10 dakika kadar beklettikten sonra için. Adaçayını çok
kullanırsanız acı bir tadı olabilir. Tatlandırmak için bir iki damla limon
sıkabilir ve bal ekleyebilirsiniz. Adaçayının faydalarını görebilmek için tüketilmesi
tavsiye edilen miktar günde 1-2 fincandır.
Adaçayının Sağlığa
Faydaları
Adaçayının faydaları başta sindirim sistemi sorunlarına ve hafızayı
güçlendirmeye yönelik olarak kullanımı olmak üzere dahili enfeksiyonlardan
koruma, terlemeyi azaltma ve saç bakımına kadar pek çok alanda görülmekte.
Adaçayı sadece kurutulmuş yapraklarla hazırlanan çay şeklinde değil taze
yapraklardan özü çıkarılarak hazırlanan yağ şeklinde de kullanılmakta. Ancak
yağı daha kuvvetli ve konsantre olduğu için kullanmaya başlamadan önce
doktorunuza danışmanız gerekir.
Baharat olarak ya da çay formunda adaçayı kullanımı iltihaplı hastalığı
olanlara (romatoid artrit gibi), bronşiyal astım ve aterosklerozu olan kişilere
tavsiye edilmektedir. Doğal bir antioksidan olarak kullanılabilir. 2 çay kaşığı
adaçayı günlük K vitamini ihtiyacının %30′unu karşılamaya yeter. K vitamini
kanın normal olarak pıhtılaşabilmesi, kemiklerin güçlü kalabilmesi,
hastalıklardan daha yüksek düzeyde korunma ve yaraların iyileşmesi için
gereklidir.
Pharmacological Biochemical Behavior dergisinin Haziran 2003 sayısında
yayınlanan 45 yetişkin üzerinde gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre
adaçayı içenlerin özellikle kısa dönemli hafızalarında önemli artışlar
görülmüş. British Pharmaceutical Konferansında sunulan diğer bir araştırma
sonucu ise kurutulmuş adaçayı kökünün Alzheimer hastalığının tedavisinde
kullanılan modern ilaçlara benzer maddeler içerdiği belirtilmiş.
Beyinde bulunan kan damarlarının sağlığını (serebrovasküler) korumak için
uzunca süredir geleneksel olarak kullanılan adaçayı beyin fonksiyonunun
azaldığı hastalıkların tedavisinde kullanılmakta.
Adaçayı aynı zamanda saç, kepek, yağlı saç, ya da kafa derisi
enfeksiyonları için durulama suyu olarak tavsiye edilmekte. Aynı zamanda gri
veya beyaz renkli saçlarda gözle görülür şekilde eski rengine dönme sağladığı
yönünde bazı çalışmalar bulunuyor.
Adaçayının Tarihi
Akdeniz’e kıyısı bulunan ülkelerde doğal olarak yetişen adaçayı bu
bölgelerde binlerce yıldır tüketilmekte. Tedavi amaçlı kullanılan şifalı
bitkilerin en eskilerinden biri olan adaçayı günümüzde neredeyse tüm dünyada
yetiştirilmektedir. Adaçayının tarihte ilk kullanımı Antik Yunan ve Roma
dönemine kadar gidiyor. Bu dönemlerde ilk olarak et gibi uzun süre taze
kalmayan gıdaların dayanma sürelerini arttırmak amacıyla kullanılmış.
Adaçayının bir nevi efsane olan faydaları tarih boyunca pek çok farklı
kültürde farklı nedenlerle kullanılmasını sağlamış. Arap yarımadasında
ölümsüzlük için, 14. yüzyıl Avrupa’sında ise büyülerden korunmak amacıyla kullanılmış.
17. yüzyılda adaçayı Çin’de o kadar talep görmüş ki Çinli tüccarlar Hollandalı
ticaret gemilerine 1 sandık adaçayı için 3 sandık siyah çay vermeye razı olmuş.
Günümüzde hala popülerliğini koruyan adaçayı en son 2001 yılında
International Herb Association (Uluslararası Şifalı Bitkiler Birliği)
tarafından yılın bitkisi seçildi.
Adaçayı Nasıl Seçilir
Ve Saklanır?
Taze adaçayı yaprakları grimsi yeşil renktedir ve üzerinde siyah noktalar
bulunmaz, rengi sarıya çalmaz. Yerel pazarlarda ya da aktarlarda kurutulmuş
organik adaçayı bulabilirsiniz. Organik olarak üretilen adaçayı C vitamini
yönünden daha zengindir ve besin değerleri taze adaçayına daha yakındır.
Taze adaçayını az miktarda hava alan plastik bir kabın içinde muhafaza
edebilirsiniz. Kurutulmuş adaçayı ise hava geçirmeyen cam bir kavanozda
saklanırsa tazeliğini 6 aya kadar korur. Kavanozu serin, loş ve kuru bir yere
koyun.
Adaçayının Yan
Etkileri
Adaçayı, hamile veya emziren kadınlar tarafından ya da epileptik kişiler
tarafından kullanılmamalıdır. Fazla tüketimi durumunda içinde bulunan thujone
ve kafur bileşenleri toksik etkiye yol açabilir. İki haftadan uzun süreli
kullanımı tavsiye edilmez. Herhangi bir sağlık koşulunuz varsa adaçayı
kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.