Jandarma’yı İçişleri
Bakanlığı’na bağlayacak yasal çalışma hazır.

Hükümetin, ağır aksak giden sivilleşme politikalarına
ivme kazandırıcınitelikte bir adım atmakta olduğu ve bu
kapsamda, Jandarma Genel Komutanlığı’nın (JGK) İçişleri
Bakanlığı’na bağlanması için yasal bir çalışma yaptığı öğrenildi. Ancak bu
çalışmanın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, geniş kapsamlı ilk çalışmaya
getirdiği bazı çekinceleri nedeniyle daha dar kapsamlı tutulduğu belirtildi.
Hükümet, geçen yıl temmuz ayında, PKK’nın, tek yanlı ateşkesi
sürerkenDiyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde bir karakola düzenlediği
baskında 13 askerin ölümünün akabinde yeni bir güvenlik konseptini
uygulamaya koyarak, kırsalda jandarmanın yanı sıra polis özel harekât
timlerini de devreye sokmuştu. Yeni güvenlik konseptiyle, ilk kez bir
hükümet, PKK’yla mücadelede askerin inisiyatifindeki karar verme ve
yönlendirme mekanizmasını da üstlenmişti. Bu amaçla, terörle mücadelede, mülki
amirlerden bağımsız hareket eden JGK’nın, valilerin talimatları doğrultusunda
faaliyet göstermeleri politikası benimsenmişti.
Ancak, JGK’nın, fiilen TSK’ya bağlı olması, bu askerî kolluk
biriminin ne ölçüde valinin talimatlarına uyacağı ve uyduğu konusunu da
gündeme getirmişti. Nitekim, geçen yıl 28 aralıkta, Uludere’de 34 vatandaşın
PKK’lı sanılarakF-16 jetlerinin bombardımanı sonrasında ölümüyle
sonuçlanan olayın ardından basına konuşan Uludere Kaymakamı Naif Yavuz’un,
“İlçenin mülki amiri olarak bana iletilmiş bir bilgi yok. Sadece şahsi temaslarımdan
edindiğim bilgiler var. Olayla ilgili askerler bana bilgi vermedi” yolundaki
sözleri,jandarmanın, Başbakanlık talimatına rağmen eski alışkanlıklarını
sürdürdüğünü ortaya koyan son gelişme oldu. Dolayısıyla, JGK’nın, İçişleri
Bakanlığı’na bağlanması, hem iç güvenlikteki zaafiyeti ortadan kaldırmak hem de
demokratikleşme adına elzem hale geldi.
Kapsamlı çalışma daraltıldı
İçişleri Bakanlığı, JGK’nın kendisine bağlanması için geçen yıl sonlarına
doğru kapsamlı bir yasal çalışma başlattı. Bu çerçevede, 5442 sayılı İl İdaresi
Kanunu, JGK Kanunu’nda yaklaşık 14 madde ile TSK kanunlarında değişikliğe
gidildi. Böylece, JGK mensuplarının, TSK tarafından yapılan sicil ve
atamalarının ve maaş ödemelerinin İçişleri Bakanlığı’na devredilmesi ve zorunlu
askerlik hizmetini yapanların artık Jandarma’da görev almamaları
öngörüldü. Dolayısıyla, JGK mensuplarının artık profesyonelleşmesi de
hedeflendi. Bu arada, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, “Anayasa değişikliği
bu aşamada zor” demesi üzerine, bu kapsamlı çalışma için mevcut yasalar
üzerinde değişiklik çalışması yapıldı.
Anayasa’ya göre, Jandarma Genel Komutanları, MGK’ya İçişleri
Bakanı’yla eşit statüde katılıyorlar. Dolayısıyla, Anayasal değişiklik için
MGK’nın yapısının da değiştirilmesi ya da bu kurulun feshedilmesi gerekiyor.
JGK’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlanmasını öngören geniş kapsamlı çalışma,
geçen yıl aralıkta Başbakan Erdoğan’a sunuldu. Ancak Erdoğan’ın, yükümlülerin
devre dışı bırakılacağı bu çalışmanın Jandarma’da personel açığı
yaratacağı gerekçesini ortaya atması üzerine yasa tasarısının kapsamı
daraltılarak bir nevi kademeli olarak JGK’nın İçişleri’ne bağlanması modeli
benimsendi.
Ancak güvenlik uzmanları, olası personel açığının poliste olduğu
gibi jandarmada da üniversite mezunlarının istihdamıyla kapatılabileceğini
belirtiyorlar. Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda, İçişleri Bakanlığı, yine
JGK’da profesyonelliği öngören ancak ilk aşamada, terörün yoğun olarak
yaşandığı bölgeler dışındaki ilçe jandarmateşkilatlarının kaldırılmasını
da öngören yeni bir yasal çalışma yaptı. Yeni tasarıda da, JGK’da bundan böyle
yükümlülerin görev yapması öngörülmezken aslında birçok ilçede gerek
olmayan Jandarma teşkilatlarının kapatılması da gündeme gelebilecek.
Zira, birçok ilçede teşkilatı olan Jandarma, polis bölgesi olduğu için bu
ilçelerde görev yapmıyor ve yalnızca alt yapısını buralarda muhafaza ediyor.
Yakında yasalaşması hedefleniyor
Taraf ’ın görüşlerine başvurduğu hükümete yakın kaynaklar, kademeli de olsa
JGK’nın, İçişleri Bakanlığı’na sicil, terfi gibi yönlerden de bağlanması için
hazırlanan yasa tasarısının nisana kadar hazır hale getirilmesini öngörüyorlar.
Bir yetkili, “Terörün tırmanabileceği bahar aylarına yasa çalışmasının sarkması
halinde bunun zamanlaması açısından terörle mücadele için çalışma yapıldığı
algısı ortaya çıkabilir. Böyle bir algı oluşsun istemiyoruz. Çalışma sivilleşme
adına önemli bir adım” dediler.
JGK’nın statüsü sorunlu
Teorik olarak, JGK, emniyet ve asayiş işleri ve diğer görev ve hizmetlerinin
yerine getirilmesi yönünden barış zamanında şeklen İçişleri Bakanlığı’na bağlı
görev yapan silahlı, askerî bir güvenlik ve kolluk kuvvetiyken savaş
zamanında TSK bünyesinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı olarak
faaliyet gösteriyor. Gerçekte ise JGK, TSK’nın fiilen bir parçası olup silahlı
kuvvetlerle ilgili görevleri, örgütlenme biçimi, bütçesi, terfi sistemi,
personel eğitim ve öğrenim açısından Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı faaliyet
gösteriyor. TSK, iç güvenlik konularına, bir dizi yasa
uyarınca Jandarma yoluyla ve ayrıca kendi içinde yayımladığı
genelgelerle de müdahale ediyor. JGK bütçeleri, her ne kadar İçişleri
Bakanlığı’nın bütçe kalemleri arasında yer alsalar da TSK’nın denetimi altında
kullanılmakta ve TSK’ya ayrılan bütçenin dışında, savunmaya ayrılan kaynaklar
arasında gösteriliyor. İç güvenlikte kullanılan bir kolluk kuvveti olan JGK,
asayişin sağlanmasında doğrudan JGK karargâhına bağlı olarak çalışıyor. Buna
göre, JGK karargâhı, Jandarma Genel Komutanı’na birliklerin sevk
ve idaresinde yardımcı olan en üst organı konumunda. İçişleri Bakanlığı’na
bağlı olarak görev yapan polis teşkilatı da iç güvenlikten
sorumluykenJandarma’nın asayişin sağlanmasında JGK’ya bağlı olarak faaliyet
göstermesi iç güvenlikte ciddi zaafiyetlere yol açıyor.
atlar�� � r C7 0 7 , İçişleri Bakanlığı, yine JGK’da profesyonelliği öngören ancak ilk aşamada, terörün yoğun olarak yaşandığı bölgeler dışındaki ilçe
jandarmateşkilatlarının kaldırılmasını da öngören yeni bir yasal çalışma yaptı. Yeni tasarıda da, JGK’da bundan böyle yükümlülerin görev yapması öngörülmezken aslında birçok ilçede gerek olmayan
Jandarma teşkilatlarının kapatılması da gündeme gelebilecek. Zira, birçok ilçede teşkilatı olan
Jandarma, polis bölgesi olduğu için bu ilçelerde görev yapmıyor ve yalnızca alt yapısını buralarda muhafaza ediyor.
Yakında yasalaşması hedefleniyorTaraf ’ın görüşlerine başvurduğu hükümete yakın kaynaklar, kademeli de olsa JGK’nın, İçişleri Bakanlığı’na sicil, terfi gibi yönlerden de bağlanması için hazırlanan yasa tasarısının nisana kadar hazır hale getirilmesini öngörüyorlar. Bir yetkili, “Terörün tırmanabileceği bahar aylarına yasa çalışmasının sarkması halinde bunun zamanlaması açısından terörle mücadele için çalışma yapıldığı algısı ortaya çıkabilir. Böyle bir algı oluşsun istemiyoruz. Çalışma sivilleşme adına önemli bir adım” dediler.
JGK’nın statüsü sorunluTeorik olarak, JGK,
emniyet ve asayiş işleri ve diğer görev ve hizmetlerinin yerine getirilmesi yönünden barış zamanında şeklen İçişleri Bakanlığı’na bağlı görev yapan silahlı, askerî bir güvenlik ve kolluk kuvvetiyken savaş zamanında
TSK bünyesinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Gerçekte ise JGK, TSK’nın fiilen bir parçası olup silahlı kuvvetlerle ilgili görevleri, örgütlenme biçimi, bütçesi, terfi sistemi, personel eğitim ve öğrenim açısından Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı faaliyet gösteriyor. TSK,
iç güvenlik konularına, bir dizi yasa uyarınca
Jandarma yoluyla ve ayrıca kendi içinde yayımladığı genelgelerle de müdahale ediyor. JGK bütçeleri, her ne kadar
İçişleri Bakanlığı’nın bütçe kalemleri arasında yer alsalar da TSK’nın denetimi altında kullanılmakta ve TSK’ya ayrılan bütçenin dışında, savunmaya ayrılan kaynaklar arasında gösteriliyor. İç güvenlikte kullanılan bir kolluk kuvveti olan JGK, asayişin sağlanmasında doğrudan JGK karargâhına bağlı olarak çalışıyor. Buna göre,
JGK karargâhı,
Jandarma Genel Komutanı’na birliklerin sevk ve idaresinde yardımcı olan en üst organı konumunda. İçişleri Bakanlığı’na bağlı olarak görev yapan polis teşkilatı da iç güvenlikten sorumluyken
Jandarma’nın asayişin sağlanmasında JGK’ya bağlı olarak faaliyet göstermesi iç güvenlikte ciddi zaafiyetlere yol açıyor.