ABD'nin Alaska'da atmosfer araştırması için kurduğu HAARP
adlı tesis için ortaya atılan "depremi tetikliyor" iddiası yine
gündeme geldi.
7.2 büyüklüğündeki Van depremi sonrasında komplo teorileri
bir kez daha gündeme geldi.
İddiaların ilk sırasında ise, Alaska'da, ABD Hava
Kuvvetleri, ABD Donanması, Alaska Üniversitesi ve ABD Savunma Sistemleri
Geliştirme Ajansı (DARPA) tarafından finanse edilen Yüksek Frekanslı Aktif
Auroral Araştırma Programı (HAARP) tesisi yer alıyor.
1993'te kurulan HAARP yüksek frekanslı enerji çıkışları ile
atmosferin iyonosfer katmanındaki değişimleri gözlüyor. Yaptığı deneylerin
doğaya verdiği etkiyi izleyen HAARP resmi olarak radar sistemlerini ve
iletişimi geliştirmek, petrol ve doğalgaz yataklarını tespit etmek ve olası
hava saldırılarını havada imha etmek için çözümler oluşturuyor.
Gayri resmi kaynaklar ise HAARP'ın deprem yaratabildiğini,
ozon tabakasını kullanabildiği iddialarını ortaya atıyor.
Bilimsel bağlantı var
NASA'nın Gelişmiş Uzayaraçları Malzemeleri yöneticisi Minoru
Freund, BBC'ye yaptığı açıklamada "Depremler ile atmosfer değişimleri
arasında çok yakın bir bağ kurabiliriz" dedi.
ABD'nin saygın eğitim kurumlarından Stanford Üniversitesi de
"Deprem uzmanları, elektromanyetik dalgaları yansıtacak miktarda iyonların
bulunduğu iyonosferdeki frekansları incelemeli" diyerek, depremler ile
enerji değişimleri arasındaki bağlantıyı ortaya koydu.
HAARP'ın verileri daha önce de tartışmaya sebep olmuştu. 11
Mart'ta Japonya'da yaşanan 9 büyüklüğündeki depremden birkaç saat önce HAARP'ın
frekans ölçme sisteminde 2.5 Hz'lik bir değişim ortaya çıkıyor. 12 Ocak 2010'da
Haiti'deki 7 büyüklüğündeki deprem öncesinde HAARP'ın frekansları yayınlayan
sisteminde yaklaşık 2 Hz'lik bir hareketlenme yaşandı.
Önceki gün Van'daki deprem için aynı verilere bakıldığında
ortaya 21 Ekim, saat 08.00'da başlayan bir hareketlenme görülüyor. Dalga
yaklaşık 1.8 Hz büyüklüğünde.
ABD'nin önde gelen eğitim kuruluşlarından MIT'e göre
iyonosfer'e gönderilen dalgalar bir ısınmaya neden oluyor ve fay hattından
radyoaktif radon gazının çıkmasını sağlayarak depremi tetikliyor.
Evrensel Işık
Haarp Nedir?
HAARP, HF'da yüksek enerji çıkışları ile iyonosferin
ısıtılması ve burada bir takım değişimler yapılarak etkilerinin incelenmesi için
başlatılmış bir projedir. Kullanılan frekans aralığı 2.8-10MHz arasıdır, çıkış
gücü ise resmi kaynaklarda 3.6 Gigawatt olarak belirtilmesine karşılık 10
Gigawatt'a çıkarılabileceği açıklanmaktadır.
Bu enerji dünyadaki en büyük radyo vericisi ünvanını kazandırmaktadır.
Merkezin 1 saat boyunca çalıştırılması durumunda Hiroşima atılan atom bombası
kadar enerji ortaya çıkaracağı hesaplanmıştır. Fakat bu merkezin yılda 4-5 kere
ve sürekli olmayıp vuruş modunda (seri ve güçlü atışlar üretme) ile çalışacağı bildirilmektedir.
HAARP'ın Yeri ve
Projeyi Gerçekleştirenler Kimler?
HAARP, çok ilginç bir yerde konuşlanmıştır, Alaska Gakona. Gakona'da askeri üstün yakınlarında ve kimsenin girmediği özel bir alanda tesis kurulmuştur. Niçin burası seçilmiştir? İki temel amacı vardır. Birincisi Alaska dünyadaki elektromanyetik kuşakların özel bir kesişim bölgesinde bulunmaktadır. Dünyanın elektromanyetik alanlarına müdahale edebilmek için en iyi yerdir. İkincisi ise insanlardan uzak, korunması kolay ve gözlerden mümkün olduğunca uzak bir yer olmasıdır.
Gakona daki bu merkezde 21m. yüksekliğinde 180 adet kule üzerinde cross dipol anten inşa edilmiştir. Teknik detaylarınıhttp://www.haarp.alaska.edu/haarp/tech.html adresinde bulabilirsiniz.
Gakona dünyanın elektromanyetik alan çizgilerinin kesiştiği bir yerdedir.
Bu alan aynı zamanda auroral dediğimiz ışımaların en yoğun yaşandığı bölgedir. Dünya manyetik alan çizgileri üzerinde yapılacak en küçük değişimlerin bile büyük etkilere yol açabileceği söylenmektedir. Bu konuda Tesla'nın da zamanında bazı çalışmaları olmuştur.
İlk kez Nicola Tesla tarafından ortaya atılan "Dünyasal Sabit Dalgalar", dünyanın kendi kendine bir elektrik ürettiği ve uygun konumlarda bu dalgalara erişilerek kontrol edilebileceği söylemektedir. Tesla bunu ispat etmek için uygun frekanstaki bu titreşimleri kullanarak elektrik enerjisini çok uzaklara tel kullanmadan aktarabilmişti.
Deneyinde 40Km uzaklıkta bir yerde 200 ampülü yakabilmişti. Yine Tesla'nın bir amacı da "Kablosuz Dünya İletişim Kulesi"ni inşa etmekti. Tesla dünya çapında bir iletişim düşünüyordu, kısacası bugünün Internet dünyasını tasarlıyordu. Fakat bunu kablosuz ortamda gerçekleştirecekti, ama ömrü bu projeyi yapmaya yetmedi.
HAARP'ın Amaçları:
1-Atmosferdeki termonükleer araçları kontrol edecek
elektromanyetik vuruşları gerçekleştirmek.
2-Denizaltılar ile haberleşmeyi kolaylaştırmak. Bu haberleşme ELF(Extremely Low Frequency) ve VLF(Very Low Frequency) dediğimiz 30Hz-30KHz civarında çalışmaktadır. ELF nin yan etkileri bilindiğinden mevcut ELF vericileri ile HAARP vericileri değiştirilmek istenmektedir.
3-Radar sistemlerini geliştirmek.
4-Çok geniş bir alanda ABD ordusunun haberleşmesini sağlamak.
5-Cray ve EMass süperbilgisayarlarının yardımı ile yer altının tomografik haritasını çıkarabilmek.
6-Petrol, doğalgaz ve mineral yataklarını tespit etmek.
7-Cruise füzesine benzer alçak irtifadan uçan füze ve hava araçlarını havada imha etmek.
HAARP'ın sadece bu amaçları gerçekleştirmesi durumunda bile "Star Wars" projesine gerek kalmayacağını görüyor ve çekiniyoruz. Fakat bunlar işin görünen yanı, buz dağının altında çok daha vahim bir tablo ile karşılaşıyoruz. Bu tablo projenin karşısında olanlar tarafından dile getirilmektedir. Özellikle de 230 sayfalık "Angels Don't Play This HAARP-Melekler HAARP ile Oynamaz" adlı kitap bu görüşleri dile getiren en önemli kaynaktır.
HAARP karşıtı birçok görüş yayınlanmış ve bu görüşler inanılmaz baskılara uğramış, net deki sayfalar kapatılmıştır.(Umarım bu sayfa da kapatılmaz) Fakat ABD hükümeti bu karşıt görüşleri tam anlamıyla yalanlayacak bir döküman veya bilgiyi basına vermemiştir. Bu da karşıt görüş oluşturanların şüphelerinde haklı olma gerçeğini arttırmaktadır. Şimdi HAARP karşıtı açıklamalara bakalım ve teorileri destekleyen olayları inceleyelim.
1-İklimleri değiştirebilir.
2-Kutupları eritebilir veya yerinden oynatabilir.
3-Ozon tabakası ile oynayabilir.
4-Deprem yaratabilir.
5-Okyanus dalgalarını kontrol edebilir.
6-Dünyanın enerji kuşakları ile oynayarak insan biyolojisini ve beynini etkileyebilir.
7-Radyasyon yaymadan termonükleer patlama oluşturabilir.
Yukarıda yazanları tekrar okuyup son 10 yılda yaşanan olayları göz önünüze getirmenizi istiyorum. Aklınıza gelen örneklerin sadece basit doğa olayları veya küresel ısınmayla açıklanamayacağını bir kez düşünün. Dünyamız yaşadığı sıkıntıları sadece doğal nedenlerle mi yaşıyor, yoksa insan parmağı işin içinde mi?
2-Denizaltılar ile haberleşmeyi kolaylaştırmak. Bu haberleşme ELF(Extremely Low Frequency) ve VLF(Very Low Frequency) dediğimiz 30Hz-30KHz civarında çalışmaktadır. ELF nin yan etkileri bilindiğinden mevcut ELF vericileri ile HAARP vericileri değiştirilmek istenmektedir.
3-Radar sistemlerini geliştirmek.
4-Çok geniş bir alanda ABD ordusunun haberleşmesini sağlamak.
5-Cray ve EMass süperbilgisayarlarının yardımı ile yer altının tomografik haritasını çıkarabilmek.
6-Petrol, doğalgaz ve mineral yataklarını tespit etmek.
7-Cruise füzesine benzer alçak irtifadan uçan füze ve hava araçlarını havada imha etmek.
HAARP'ın sadece bu amaçları gerçekleştirmesi durumunda bile "Star Wars" projesine gerek kalmayacağını görüyor ve çekiniyoruz. Fakat bunlar işin görünen yanı, buz dağının altında çok daha vahim bir tablo ile karşılaşıyoruz. Bu tablo projenin karşısında olanlar tarafından dile getirilmektedir. Özellikle de 230 sayfalık "Angels Don't Play This HAARP-Melekler HAARP ile Oynamaz" adlı kitap bu görüşleri dile getiren en önemli kaynaktır.
HAARP karşıtı birçok görüş yayınlanmış ve bu görüşler inanılmaz baskılara uğramış, net deki sayfalar kapatılmıştır.(Umarım bu sayfa da kapatılmaz) Fakat ABD hükümeti bu karşıt görüşleri tam anlamıyla yalanlayacak bir döküman veya bilgiyi basına vermemiştir. Bu da karşıt görüş oluşturanların şüphelerinde haklı olma gerçeğini arttırmaktadır. Şimdi HAARP karşıtı açıklamalara bakalım ve teorileri destekleyen olayları inceleyelim.
1-İklimleri değiştirebilir.
2-Kutupları eritebilir veya yerinden oynatabilir.
3-Ozon tabakası ile oynayabilir.
4-Deprem yaratabilir.
5-Okyanus dalgalarını kontrol edebilir.
6-Dünyanın enerji kuşakları ile oynayarak insan biyolojisini ve beynini etkileyebilir.
7-Radyasyon yaymadan termonükleer patlama oluşturabilir.
Yukarıda yazanları tekrar okuyup son 10 yılda yaşanan olayları göz önünüze getirmenizi istiyorum. Aklınıza gelen örneklerin sadece basit doğa olayları veya küresel ısınmayla açıklanamayacağını bir kez düşünün. Dünyamız yaşadığı sıkıntıları sadece doğal nedenlerle mi yaşıyor, yoksa insan parmağı işin içinde mi?