10 Mart 2012 Cumartesi

Dünya Genelinde Şaşırtıcı Yasaklar




Etek giyen erkekler tutuklanır. (İtalya)
Pazar günleri balık avlamak yasaktır. (İskoçya)
İnek sahiplerinin sarhoş olması yasaktır. (İskoçya)
Kapınızı çalıp sizden ”klozetinizi isteyen birini” içeri almak zorundasınız. (İskoçya)
Pazar günü çamaşır asmak yasaktır. (İsviçre)
Çocukların sigara satın alması yasak, içmesi serbesttir. (Avustralya)
Patikada sağ elinin üzerinde amuda kalkarak yürümek yasaktır. (Avustralya)
Pazar günleri pembe pantolon giymek yasaktır.(Avustralya Victoria)
Araba kullandığınız zaman gömlek giymek zorundasınız. (Tayland)
İç çamaşırsız gezmek yasaktır. (Tayland)
Metroda sakız çiğneyen tutuklanır. (Singapur)
Pazar günleri domino oynamak yasaktır. (ABD-Alabama)
Kilisede sahte bıyık takip komiklik yapmak yasaktır. (ABD-Alabama)
Jasper`da kocanın karısını parmağından uzun bir sopa ile dövmesi yasaktır. (ABD-Alabama)
Tren raylarına tuz dökmek olum cezasıyla cezalandırılabilir. (ABD-Alabama)
Motorlu taşıt kullanan bir sürücünün gözbağı kullanması yasak. (ABD-Alabama)
Pantolonun arka cebinde dondurma bulundurmak yasak. (ABD-Alabama)
Anniston kentinin Noble Caddesi’nde bluejean giymek yasak. (ABD-Alabama)
Lee ilçesinde, çarşamba günleri güneş battıktan sonra fıstık satmak yasak. (ABD-Alabama)
Mobile kentinde, kadınlara yönelik uluma sesleri çıkarmak yasak. (ABD-Alabama)
Uyuyan bir ayıyı fotoğraflamak sorun değil fakat uyandırmak yasaktır. (ABD-Alaska)
Uçaklardan geyik fotoğrafı çekmek yasak. (ABD-Alaska)
Bir geyiği hareket halindeki bir uçaktan aşağı atmak yasak. (ABD-Alaska)
Faribanks kentinde, bir geyiğe alkollü içki vermenin cezası hapis. (ABD-Alaska)
Eşeklerin banyo küvetinde uyuması yasaktır.  (ABD-Arizona)
Bir kaktüs kesmenin cezası 25 yıla kadar hapis.  (ABD-Arizona)
Eşeklerin küvette uyuması yasak.  (ABD-Arizona)
Kırmızı bir maske ile işlenen hafif bir suç “ağır suç” sayılıyor.  (ABD-Arizona)
Globe kentinde bir Kızılderili ile sokakta iskambil oynamak yasak.  (ABD-Arizona)       Çocukların kilisede geğirmesi yasak.(ABD-Nebraska)
Bar sahipleri çorba bulundurmak zorunda. Aksi takdirde bira satmaları yasak. (ABD-Nebraska)
Size ait bir mekanda köpeğinize ateş açan birini anında asma hakkınız var.(ABD-Nevada)
Hayden’da, tavşanları ve kurbağaları rahatsız edenler, para cezasına çarptırılıyor.  (ABD-Arizona)
Maricopa ilçesinde bir evde 6′dan fazla kadın yaşayamıyor.  (ABD-Arizona)
Mohave ilçesinde, çorba çalarken yakalanmanın cezası, çorbayı hırsızın başından aşağı dökmek. (ABD-Arizona)
Hiçbir canlı öldürülemez. Böcekler dahil. (ABD-Arkansas)
Kocanın karısını ayda bir dövmesi normal fakat birden fazla dövmesi yasaktır. (ABD-Arkansas)
Little Rock kasabasında caddede öpüşenler hapisle cezalandırılabilir. (ABD-Arkansas)
Pasifik kıyısında kelebekleri rahatsız etmek yasaktır. (ABD-California)
Pasedena bölgesinde sekreterin patronuyla yalnız kalması yasak. (ABD-California)
San Francisco`da kirli iç çamaşırıyla arabanın camını silmek yasaktır. (ABD-California)
Kilisede günah çıkartırken ağlamak yasaktır. (ABD-California)
Küvette portakal yemek yasaktır. (ABD-California)
Hollywood Bulvarı’nda 2 binden fazla koyun varsa araba kullanmak yasaktır. (ABD-California)
Sanık sandalyesinde ağlamak yasaktır. (ABD-California)
Hiçbir motorlu taşıt, sürücüsü yokken saatte 75 km’den fazla sürat yapamaz. (ABD-California)
Hareket halindeki bir motorlu araçtan hayvanlara ateş açmak yasak. Bu yasanın tek istisnası balinalar.(ABD-California)
Arcdia kentinde, tavus kuşlarının yolda geçiş üstünlüğü var. Baldwin Park’ta havuzda bisiklet kullanmak yasak. (ABD-California)
Los Angeles’ta, bir erkeğin eşini 5 cm’den daha kalın bir kemerle dövmesi yasak. (ABD-California)
Riverside’da, 11.00 – 13.00 saatleri arasında sefertasıyla sokakta yürümek yasak. San Francisco’da Market Caddesi’nde dolaşmak fillere yasak. (ABD-California)
Logan Kasabasında uyuyan bir bayanı öpmek yasaktır. (ABD-Colarado)
İçki satan yerlerin gıda maddesi, gıda maddesi satan yerlerin de içki satması yasak. (ABD-Colarado)
Denver kentinde, komşuya elektrik süpürgesini ödünç vermek yasak. Kentte, farelere kötü davranmak da yasak. (ABD-Colarado)
Kullanılmış jiletlerin çöpe atılması yasak. (ABD-Connecticut)
New Britain`de kamyonların hız siniri 50 km/saattir. Bu itfaiye araçları için de geçerlidir. (ABD-Connecticut)
Hartford`da pazar günü kocanın karısını öpmesi yasaktır. (ABD-Connecticut)
Hartford`da kopek eğitimi yasaktır. (ABD-Connecticut)
Bisikletle saatte 90 km’den fazla sürat yapmak yasak. (ABD-Connecticut)
Hartford’da, bir kimsenin ellerinin üstünde karşıdan karşıya geçmesi yasak. (ABD-Connecticut)
Bekâr bayanların pazar günü paraşütle atlaması hapisle cezalandırılabilir. (ABD-Florida)
Kuaförde saç kurutucusunun altında uyuyan kadın ve salon sahibi para cezasına çarptırılır. (ABD-Florida)
At hırsızlığının cezası idam. (ABD-Florida)
1650 yaş arası tüm erkeklerin yol çalışmasında kanunen yardımcı olması gerekir. (ABD-Georgia)
Quitman`da tavukların caddeden geçmesi yasaktır. (ABD-Georgia)
Vitrin mankenlerinin çıplak olması yasaktır. (ABD-Georgia)
Adli tıpta ya da bir cesedin yanında küfür etmek yasak. (ABD-Georgia)
Atlanta’da, bir zürafayı telefon direğine bağlamak yasak. (ABD-Georgia)
Gainesville’de, tavuğu mutlaka elinizle yemek zorundasınız. (ABD-Georgia)
 Koleje gitmek için entelektüel biri olmak zorundasınız. (Çin)
 Arabasının altında birinin bulunduğunu gören sürücünün otomobilini çalıştırması yasaktır.(Danimarka)
Otomobilinin karsısına at arabası çıkan sürücü, otosunu kenara çekmek zorundadır. Her sürücü, at arabasını otomobilin geldiği yönünde uyarıda bulunacak bayraklı bir kişi de taşımak zorundadır. (Danimarka)
Demiryolunda öpüşmek yasaktır. (Fransa)
Domuzlara ”Napolyon” isminin verilmesi yasaktır. (Fransa)
Yağmur yağarken çimler sulanamaz. (Kanada)
Kapılar ve pencereler pembe renkte olmak zorundadır. (Kanada-Kanata)
Ağaca tırmanmak yasaktır. (Kanada-Oshawa)
Bank Street’te pazar günleri dondurma yemek yasaktır. (Kanada-Ottawa)
Yong Caddesi’nde ölü atları pazar günü sürüklemek yasaklanmıştır.(Kanada-Toronto)
Kadınların toplu tasım araçlarında çikolata yemesi yasaktır. (İngiltere)
Tropikal balık satıcıları hariç! kadınların halka açık yerde üstsüz gezmesi yasaktır. (Ingiltere-Liverpool)

Oğuz Han'ın Duası



Ulu Tanrı!
Sen Türk'ü Türk yurtlarını koru!
Düşman şerrinden sakla! TÜRK'ü yiğitlikte daim et! TÜRK'ü erlik davasıyla yaşat! TÜRK'ü gerçekçi yap! TÜRK'ün gönlüne herşeyden önce, hatta kursağına ekmek koymadan evvel TÜRK'lük sevgisini koy! TÜRK'ü ideal ile yaşat ve ideali hakikat yapmaya çalışsınlar! Törelerini canları gibi saklat! TÜRK'e zevk ve rahat verme! Bilakis zahmete alıştır! Zahmetle yürekleri, bedenleri demir olsun! Bu sayede onlara yüksek çalışma kudreti verirsin! TÜRK'ü faal, cevval edersin. TÜRK'e değişmez bir seciye ver! Zamanla seciyesi değişmesin, sade tekemmülle tadilat görsün!
Ulu Tanrı!
Milli kuvvet, namus, ahlak, azim , sebat, ideal, TÜRKÇÜLÜK ruhu, yurtseverlik, ilim, sanat teşkilatı, intizam, beden kuvveti ve zenginlik ile hasıl olduğundan; TÜRK'e bunları ver! TÜRK'ten hırsız, namuzsuz türerse hemen kahret! TÜRK'e benlik, hem de yüksek bir benlik ver! TÜRK nefsine itimat sahibi olsun! TÜRK'ü muhakemeli, ciddi adam olarak yarat! Hissiyatına kapılıp, öfke ile ayaklanmasın! Birden barut gibi parlamasın! Daima soğuk kanlı olsun! TÜRK'ü her milletten cesur yarat! Öç almayı TÜRK asla unutmasın! 
Ulu Tanrı!
Namuzsuz bir tek TÜRK yaratacağına, dünyayı yık daha iyi! Ne kadar korkak TÜRK varsa hepsini helak et! TÜRK herşeyi mukayese etsin! Yalnız akıl ve mantık denen şeylere bırakma onu! Sabırlı, derde dayanıklı olsun! İradesi çelik gibi olsun! Dönek TÜRK yaratma! TÜRK'leri maymun iştahlı yapma! TÜRK daima ihtiyatla adım atsın! Kimsenin tatlı diline inanmasın! Kimseye emniyet olmasın! Çalışma zekâdan üstün bir kıymet olduğundan, TANRI, sen TÜRK'ü çalışkan et! TÜRK'ün ömrü çalışma ile geçsin! Ona daima çalışma aşkı ver! Hele elbirliği ile çalışmayı alet etsin! Tembel TÜRK'ü hemen öldür!
TÜRK'e her milletinkinden üstün zeka ver! Zeka ve çalışma; ikisi bir arada olunca TÜRK'ün önünde durulmaz! Milli büyüklüğün tek şartı yüksek ideal, buna alışmak için de yüksek ahlak, fedakarlık ve sebat lazım olduğundan TÜRK'leri ahlaklı, sebatlı ve fedai kıl! TANRI, TÜRK'leri sen kendi elinle birleştir ve herşeyden evvel ruhları birleşsin! Onları tek bir kafa gibi birleştirici kültür sahibi et! TÜRK'ü töresine sadık kıl, Tanrı! TÜRK budunu: Biliniz ki atalar töresi asırların tecrübesi ile husule gelmiş büyük bir hikmettir. Tanrı beni töreye dokunmaktan ve dokundurmaktan sakladı ve saklasın!
Ulu Tanrı!
Türk milletini lafçı değil, elinden iş gelir insanlar et! Bir şey söylemek vazife yapmak değildir. Onu fiilen yapmak ve yaptırmanın vazife olduğunu beyinlere sok!
Güzel Tanrı!
Sana hepsinden çok yalvardığım şudur : TÜRK'ü dalkavukluktan kurtar! Dalkavukluk ve emsali vasıtalara zengin olmaktan koru! TÜRK'e kötü para hırsı verme! Dalkavukları yok et!
Aman Tanrı!
TÜRK aile, töre ve disiplinini her şeyden evvel koru! TÜRK toprağında hürler yaşasın. Adaletten başka bir şey hüküm sürmesin! Sen TÜRK'e tabii şeylere tabiata karşı sevgi ver! TÜRK yurdunda yoksulluk o kadar azalsın ki fakirlik suç sayılsın!
Dünyayı Yaratan Yüce Tanrı!
TÜRK'e insaniyetten evvel TÜRK milletini düşündür. İnsanların insaniyet dedikleri şey, göz boyamak için icat edilmiş bir boyadır. İnsaniyet maskesi taşıyan öyle milletler vardır ki maskelerinin altında canavarlar yaşar. İnsaniyeti gören olmadı. TANRI, TÜRK'e sağlam, sürekli irade ver! Güçlüklerde, sabrını, tahammülünü aynı zamanda gayretini arttır! Ona esas seciye olarak vazife muhabbeti ve mesuliyet duygusu ver! Mesuliyeti TÜRK yurdundan eksik etme! En büyük kuvvetinTÜRKLÜK aşı olduğunu TÜRK'e öğret!
Tanrı!
TÜRKÇE konuşulan, TÜRK'e yurtluk etmiş olan yerleri kıyamete kadar TÜRK'ün hükmü altında bırak!

9 Mart 2012 Cuma

CİVA ZEHİRLENMESİ NEDİR,TEDAVİ YÖNTEMLERİ



Tanım
   Cıva oda ısısında sıvı olan tek metal olup, kolayca buharlaşabilir. Metalik cıva, anorganik ve
organik cıva bileşikleri; kloralkali, kağıt, deri ve boya endüstrisi, elektrik cihazları, pil, barometre
ve termometre ölçüm aletleri yapımında, antiseptik olarak ve diş hekimliğinde amalgam yapımında
kullanılmaktadır. Cıvanın toksik etkisi kimyasal bileşimine ve maruziyet yollarına göre değişir.
Genel olarak cıva başlıca sinir sistemini ve böbrekleri etkiler.
 
Klinik Bulgular

   Elementel cıva buharları akciğerlerden kolayca absorbe olarak beyne ulaşır. Başlangıç fazında
ateş, adale ağrıları, ağızda ve boğazda kuruluk ve başağrısı ile karakterizedir. Ciddi vakalarda fatal
olabilen korrozif bronşit ve pnömoniye neden olabilir. Santral sinir sistemi etkilenir, tremor, aşırı
sinirlilik ve duyarlık hali, unutkanlık gibi davranış bozuklukları, gözlenen klinik belirtilerdir.
Seyrek olarakta akut renal ve hepatosellüler hasar gelişebilir. Elementel cıvanın ağız yolu ile
absorpsiyonu çok yavaştır. Cıvalı termometrelerin kırılması sonucu oral yolla alınan elementel cıva
toksik etki göstermez.Bu durumda sorun etrafa dağılan cıva partiküllerinin buharlaşarak toksik risk
taşımasıdır.Bu nedenle cıvanın dökülen yüzeylerden çok iyi temizlenmesi ( partiküllerin
toplanması) ve ortamın havalandırılması mutlaka önerilmelidir. Temizlik işleri elektrik ve çalı
süpürgesi kullanmadan, eldiven giyerek elle yapılmalı ve artıklar ağzı kapalı torbalarda
saklanmalıdır.

  Cıva tuzlarının ağız yoluyla alımı, abdominal kramplara, kanlı diyare, gastrointestinal kanalda
ülserasyon ve nekroza neden olabilir. Nefrotik sendrom gelişebilir. Proksimal tubullerde hasar
nedeniyle, oliguri, anuri ve üremiyle seyreden renal hasar oluşabilir. Hipertermi, proteinüri,
bikarbonat düşüklüğü görülebilir.  

BİRİNCİ BASAMAĞA YÖNELİK TANI VE TEDAVİ REHBERİ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI BİRİNCİ BASAMAĞA YÖNELİK TANI VE TEDAVİ REHBERİ

CIVA ZEHİRLENMELERİ
   Organik cıva (Metil cıva) cıvanın en toksik formudur. Ağız, dudak ve ekstremitelerde uyuşukluk,
ataksiler, yorgunluk hali, konsantrasyon bozukluğu, işitme ve görme kayıpları, tremorlar
gelişebilir.
Laboratuar
Normal konsantrasyonu; kanda 0,01mg/l'den, idrarda 10 µg/g kreatinin'den azdır.
• İdrar ve kan cıva analizleri
• BUN, kreatinin ve elektrolit analizleri yapılması önerilir.
Tedavi
• Temel yaşam desteği sağlanmalıdır. 
• Oral alımlarda, elementel cıvanın absorpsiyonu çok yavaştır ve gastrointestinal kanalda fistül
yoksa ve uzun süre kalmadıkça akut toksisite göstermez. 
• Ancak radyografik olarak izlenmesi gerekebilir. Aktif kömür ve katartikler, elementel cıva ile
ilgili bazı olaylarda kullanılabilmektedir.
• Solunum yoluyla maruziyetlerde destekleyici tedavi yanında şelasyon tedavisi yapılır.
Dimerkaptosüksinik asit (Succimer)(10 mg/kg 5 gün süresince her 8 saatte, takiben 14 gün
süresince her 12 saatte) ve penisillamin (Yetişkinlerde; her 8-12 saatte bir olacak şekilde günde
1.000-1.500 mg, Çocuklarda; 2 veya 4 doza bölünerek günde 25-100 mg/kg ) kullanılabilir. 
• Hasta ciddi semptomlar gösteriyor ve oral şelatör alamıyor ise dimerkaprol (BAL) tercih edilir.
Dimerkaprol, 3 -5 mg/kg im her 4 saatte bir, 2 gün süreyle, 2,5-3mg/kg im her 6 saatte bir, 2
gün süreyle, 2,5-3mg/kg im her 12 saatte bir, 7 gün süreyle ile kullanılır.
• Dimerkaprol metil civa alan hastalarda kontrendikedir. Diğer şelatörler kullanılmalıdır. 
• Özellikle akut renal hasarla seyreden çok ciddi vakalarda şelasyon ajanlarının infüzyonu ile
birlikte hemodiyaliz uygulanabilir.

Civa ya da tuzlarının sebep olduğu zehirlenme. İvegen ve süreğen olmak üzere iki çeşittir. İvegen civa zehirlenmesi, yanlışlıkla ya da intihar etmek amacıyla vücuda alınan civa tuzları tarafından meydana getirilir; alınan miktar arttıkça klinik belirtiler daha ağır olur.

Ağız mukozası yangılanır, ülserleşir (stomatit), mide ve bağırsak çeperleri zehirden etkilendiği için şiddetli ağrılar ortaya çıkar; hastanın dışkısında ve kusmuğunda kan ve mukoza parçaları bulunabilir; karaciğer ve böbrekler de etkilenirler ve işlevlerini yapamaz duruma gelirler. Sarılık başgösterir ve bu nedenle hastanın derisi sarı bir renks alır; sarılık nedeniyle, sidik salgısı durur ya da zehirli nefrit nedeniyle çok azalır. Hasta ruhbilimsel açıdan; da huzursuzdur; bütün vücutta kısa süreli hızlı titremeler görülür, hasta kımıldamadan duramaz.

Süreğen civa zehirlenmesi bir meslek hastalığıdır. Civa madenlerinde çalışanlar, kalaycılar, kuyumcular, termometre, barometre ve ayna yapımcıları bu hastalığa tutulabilirler. Ayrıca, örneğin frengide olduğu gibi, kendilerine civa tedavisi yapılanlarda da görülebilir. Deride kırmızı kızartılar belirir, diş etleri, ülserleşir ve kanar; dişler kendiliğinden veya bastırılınca sallanırlar ve sonra dökülürler; mide-bağırsak mukozası bozunduğu için bazen kanla karışık kusma ve ishal görülür; vücut güçsüzleşir, kansızlık başlar. Titremeler, baş dönmeleri, inmeler, yavaş konuşma, kekeleme gibi sinir bozuklukları, bellek zayıflığı gibi ruhbilimsel bozukluklar belirir.

Süreğen civa zehirlenmesinde her şeyden önce zehirlenmeye engel olmak için hastayı işinden uzaklaştırmak gerekir. Daha sonra, organizmayı zehirlerden temizlemek ya da zehirlenme belirtileriyle savaşmak için potasyum iyodür, sıcak su banyoları, elektrik uygulaması, vücudu güçlendirici tedaviler uygulanır.

İvegen civa zehirlenmesinin tedavisi, bütün İvegen zehirlenmelerde olduğu gibi her şeyden önce zehirli maddenin kana karışmasından önce mideyi temizlemeye dayanır. Bu amaca varmak için hastanın kusması sağlanır; apomorfin iğnesi, veya içinde birkaç damla amonyak olan bir bardak su ya da sadece bir bardak kaynamış su kusmayı sağlar. Kusmadan sonra yarım litre suya 2-3 yumurta akı katılarak elde edilen ve panzehir görevi gören albüminli suyla mideyi iyice yıkamak gerekir; süt ve yumurta akı ve terletici ilaçların verilmesi (ter aracılığıyla kandaki zehirin dışarı atılması kolaylaşır) ve sodyum tiyosulfatlı eriyiklerin şırınga edilmesi uygun olur. Tedavi zor ve karmaşık olduğu için hastaneye gitmek gerekir.

8 Mart 2012 Perşembe

İslamda Komşuluk İlişkileri


وَاعْبُدُوا اللَّهَ وَلَا تُشْرِكُوا بِهِ شَيًْا وَبِالْوَالِدَيْنِ اِحْسَانًا وَبِذِى الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَالْجَارِ ذِى الْقُرْبَى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالْجَنْبِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْ اِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ مَنْ كَانَ مُخْتَالًا فَخُورًا



Muhterem Mü’minler!
Komşuluk, toplum hayatımızda yeri ve önemi inkâr edilemeyen ictimâî bir müessesedir ve insanların toplum halinde yaşamalarının zarûrî bir neticesidir. İnsan sosyal bir varlık olduğuna, bu sebeple tek başına yaşayamayacağına göre etrafında komşuların olması kaçınılmazdır.

Muhterem müminler !
Sosyal hayatın aileden sonraki halkasını komşular oluşturur. Köyde, kentte, tarlada, bahçe de, iş yerinde bize en yakın çevremiz komşularımızdır. Bu sebeple yüce dinimiz komşuluk ilişkilerine büyük önem vermiştir. Yüce Allah buyuruyor ki;”Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksulara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.”2
Peygamberimiz (s.a.v.) de: “Cebrail, bana durmadan komşuya iyilik yapmayı tavsiye etti. Bu sıkı tavsiyeden, komşuyu komşuya varis kılacağını zannettim.” 3 buyurmuştur.

Aziz Müminler!
Komşuluk ilişkileri, dinimizin üzerinde titizlikle durduğu bir konudur. Bu itibarla, iyilik ve ikramda bulunmak, selamlaşmak, hasta ziyaretlerine gitmek, yardımlarına koşmak, sevinçlerini ve kederlerini paylaşmak, hediyeleşmek, düğün ve cenazelerine iştirak etmek, baş sağlığı dilemek, zarar verecek hareketlerden sakınmak, ayıp ve kusurlarını araştırmamak, ihtiyaçlarını gidermeye çalışmak, komşularımıza karşı başlıca görevlerimizdir.
Yıllardır aynı binada yaşadıkları halde bir biri ile tanışmayan, komşuluk ilişkilerine girmeyen nice insanların, ailelerin varlığına şahit oluyoruz. Kalabalıklar içinde yalnız olmak, yabancı olmak gibi, merdivende karşılaştığımız bir apartman komşumuza vereceğimiz bir selam göstereceğimiz bir güler yüz, samimi bir hal-hatır sormak da kapı komşumuza bir ihtiyacının olup olmadığını sormak, hatta pişirilen yemekten bir tabak ikram edivermek komşular arasında oluşacak sıkı bağların ilk adımını oluşturabilir. Dinimizde bu tür davranışlar sadaka kapsamında değerlendirilmiştir.

Komşuluk Hakki - Dinimizde Komşuluk Hakki ve Önemi - Komşuluk Hakki Nedir

Yüce dinimiz İslamiyet'e göre komşunun komşu üzerinde hakları vardır Buna komşuluk hakkı diyoruz Dinimiz komşuluk hakkı üzerinde çok durmuştur Hz Aişe R Anha'dan rivayet edilen hadis-i şerifte Rasülullah (SAV):
"Cibril bana komşu hakkını o kadar çok tavsiye etti ki, neredeyse komşuyu komşuya vâris kılacak zannettim"

Demek ki, komşu hakkı o kadar büyük ki, Cebrâil (as) defalarca Peygamber Efendimiz'e gelip komşu hakkının öneminden bahsetmiştir

Hadisteki, "Komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim" ifadesi komşunun komşusu üzerindeki hakkını açıklamak için getirilmiştir Çünkü İslam'ın ilk yıllarında kardeşlik ahdi de mirasçı olmayı gerektiriyordu Sonraları bu kaldırılarak mirasın sebepleri olarak, soy yakınlığı, nikâhtan dolayı yakınlık ve velâ akdi yürürlükte bırakılmıştır

Hadis, komşu hakkının yüceliğine, onunla yardımlaşma ve güzelce ikramda bulunmanın gerekliliğine, komşuya zarar vermemeye, hastalanınca ziyaret etmeye, sevinçli ve kederli günlerinde yanlarında bulunmaya işaret etmektedir

"Komşunun komşularıyla geçiminin edep ve erkânı kırktır" demişlerdir

1 Kişinin kendi evine bitişik olanlarla, karşısında bulunup da kapıları görünenlerden kırk eve kadar      oturanlar, -zımmî (hıristiyan vatandaş) da olsalar- komşularıdır Bunlara, iyilik etmek ve gerçekten akrabalarmış gibi güzel davranmaktır
2 Komşunun ev halkına, kötülük etmeyip, onların namusunu korumaktır
3 Komşuya gelip gidene uzun uzun bakıp, rahatsız etmemektir
4 Komşusu açken, kendi tok yatmamaktır
5 Komşuyu el veya diliyle incitmekten sakınmaktır
6 Komşunun evine, penceresinden, duvarından izinsiz bakmamaktır
7 Komşularına azdan çoktan -zımmî de olsa- hediye vermekti
8 "Komşu çanağı" göndermektir Yani kokusu duyulacak bir yemek pişirildiğinde, bitişik komşuya hediye etmektir
9 Satın aldığı meyveden, rastladığı komşusuna hediye etmektir
10 Komşuları borç isterse, vermektir
11 Komşuları muhtaç kaldıysa, ihtiyaçlarını gidermektir
12 Komşusunu bayramlarda ziyaret etmektir
13 Komşunun hayvanlarına taş atmamaktır
14 Komşunun çocuklarını, kendininkilere dövdürüp sövdürmemektir
15 Komşuların izni olmadan, kendi binasını, onlarınkinden yüksek ve önlerini kapayacak şekilde yaptırmamaktır
16 Komşularını, kendi taraflarından, duvara ağaç kakmaktan menetmektir
17 Komşularına, kendi oluklarının akıntısıyla veya yolunun toprak kazıntısı ve kar kürün tüsüyle rahatsız vermemektir
18 Komşuların sırlarını ve ayıplarını soruşturmamaktır
19 Komşuların hallerini ve işlerini başkalarına söylemektir
20 Komşularına yolda rastladıkça ilk önce selâm vermektir
21 Komşularla konuşurken lâfı uzatmayıp, lüzumu kadar konuşmaktır
22 Komşularından su, tuz ve ateş gibi zarurî maddeleri esirgemeyip vermektir
23 Komşuların hediyesini, az da olsa kabul edip, çok bilmektir
24 Komşuların ayıplarını örtmektir
25 Komşularına dert ortağı olmaktır
26 Komşularından izin almadan evini yabancıya satmamaktır
27 Komşusu bir yerden dönünce ziyaret etmektir
28 Komşularını kederli günlerinde teselli etmektir
29 Komşuları tarafından davet olununca, kabul edip gitmektir
30 Komşuları tarafından davet olununca, kabul edip gitmektir
31 Komşusu bir şey isteyince memnuniyetle vermektir
32 Komşusu bir kusur işleyince, af ederek, sevgi uyandırmaktır
33 Komşuları hasta olunca ziyaret etmektir
34 Komşulardan biri vefat edince, cenazesinde hazır bulunmaktır
35 Komşuların yetimlerini himâye etmektir
36 Komşularıyla buluşunca, güleç yüzlü olup, tatlı söz söylemektir
37 Komşuların kendisine nasıl davranmasını istiyorsa, onlara öyle muamele etmektir
38 Başkalarından gelse tahammül edemeyeceği eziyete, komşusundan gelince tahammül etmektir
39 Komşulardan kabalık edenlere aldırmamaktır
40 Komşulardan sert söyleyenlere, mülâyim davranmaktır

Yolda kalmışların hakı ise, onların muhtaç olduğu kadar, yardımcı olmaya çalışmaktır
Komşu hakkı önemlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Allah’a ve kıyamete inanan, komşusuna iyilik etsin!) [Buhari]

(Evinizde pişen yemekten, komşunuzun hakkını verin.) [Şir’a]

(Komşusu aç iken tok yatan, [gerçek] mümin değildir.) [Buhari]

(Komşuya da, ana-babaya hürmet eder gibi hürmet etmek gerekir.) [Şir’a]

(Güzel komşuluk et ki, hakiki mümin olasın.) [Tirmizi]

(Komşunun miras hakkı gibi hakkı vardır, o da komşuluk hakkıdır. Eğer müslüman ise sende iki hakkı vardır: Biri komşuluk hakkı, biri de Müslümanlık hakkı.) [İslam Ahlakı]

(Komşu üç türlüdür: Bir hakkı olan, iki hakkı olan üç hakkı olan komşu. Bir hakkı olan, akraba olmayan gayri müslim komşudur. İki hakkı olan komşu, Müslüman olan komşudur ki, onun hem Müslümanlık, hem de komşuluk hakkı vardır. Üçüncü hakkı olan komşu ise, akraba olan Müslüman komşudur. Bunun hem Müslümanlık, hem akrabalık, hem de komşuluk hakkı vardır.) [Ebu Nuaym]

(Komşusuna üzen, beni üzmüş olur. Bana eziyet eden Allah’a eziyet etmiş olur. Komşusu ile dövüşen, benimle dövüşmüş olur. Benimle dövüşen Allah ile dövüşmüş olur.) [Ebu Nuaym]

(Namaz kılan, oruç tutan, sadaka veren, fakat dili ile komşularını inciten nice kimseler vardır ki, gidecekleri yer Cehennemdir.) [Hakim]

Komşuya emr-i maruf yapmamak önemli bir kul hakkıdır. Mesela, alkollü içkilerin, açık gezmenin haram olduğunu, güler yüz ve tatlı dil ile komşularına anlatmalı. Komşularının günah işlediklerini görüp de, bana ne diyerek evine çekilen, uygun bir şekilde onlara nasihat etmeyen ve kendileri ile görüşmeyen, onların Cehennemden kurtulması için yardım etmeyen mesul olacaktır. Komşuları böyle bir kimseyi, kıyamette Allahü teâlâya şikayet edeceklerdir.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Nice kimse, kıyamette komşusunun yakasına yapışıp "Ya Rabbi, buna, niçin kapısını bana kapattığını sor. Niçin elindeki nimetlerden bana da vermedi" diyecektir.) [İsfehani]

(Komşun yardım isterse yardım et. Borç isterse ver. Fakir ise gözet. Hastalanırsa ziyaret et. İyi şeylerini tebrik et, felaketlerinde sabır dile. Ölünce cenazesine git.) [Harâiti]

Kötü komşu
Müslüman, komşunun sıkıntılarına da katlanır. Ona zararı dokunmaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Komşusu kötülüğünden emin olmayan kimse, [kâmil] mümin değildir.) [Buhari]

(Allah’a ve ahirete inanan, komşusunu incitmesin!) [Buhari]

(Allah ve Resulünü seven, bunların da kendisini sevmesini isteyen, konuşunca doğru söylesin, emanete riayet etsin ve komşusu ile iyi geçinsin!) [Beyheki]

(Komşusu, şerrinden emin olmayan kimse, iman etmemiştir.) [Bezzar]

(Kötü komşu, gördüğü iyiliği gizler, kötülüğü de yayar.) [Taberani]

(Komşunun köpeğini döven, sahibini incitmiş olur.) [İ. Gazali]

(Sıkıntıya düşen komşusuna yardım edene, sıkıntısını giderene, kıyamette en kıymetli elbiseler giydirilir.) [Şir’a]

(Komşu hakkı dört taraftan kırk evdir.) [İ.Hibban]

(Kendisinin iyi mi, kötü mü olduğunu anlamak isteyen kimse, salih komşularının kendisi hakkında ne dediklerini öğrensin! "iyi" diyorlarsa, Allah indinde iyi olduğunu anlasın!) [İbni Mace]

Evet, salih komşularımız, bize iyi birisi diyorlar mı?
Her müslümanın, bilhassa yeni evlilerin, haramlardan sakınan, ibadet yapan salih müslümanlar arasında ev araması gerekir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ev satın almadan önce, komşuların nasıl olduklarını araştırın! Yola çıkmadan önce, yol arkadaşınızı seçin!) [Şir’a]

İyi komşu
İyi komşu, sadece komşularına zarar vermeyen değil, onlardan gelecek zararlara ve sıkıntılara da katlanandır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Malına veya çoluk çocuğuna zarar verir korkusu ile komşusuna kapısını kapatan, onunla görüşmeyi kesen [hakiki] mümin değildir.) [Harâiti]

(İnsanların arasına karışıp da, onlardan gelen sıkıntılara sabreden mümin, kenara çekilip onlardan gelecek sıkıntılara sabretmek sevabından mahrum kalan müminden daha iyidir.) [Tirmizi, İ. Mace, İ. Ahmed, Beyheki]

(Allah indinde komşuların iyisi komşularına faydalı olandır.) [Hakim]

(Cebrail aleyhisselam, komşu hakkının öneminden o kadar bahsetti ki, komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.) [Buhari]

Bir kimse, komşusundan ne bekliyorsa, komşusuna da aynı şeyleri yapmalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allah’a yemin ederim ki, bir kimse, kendisi için sevdiği şeyi, komşusu veya arkadaşı için sevmedikçe iman etmiş olmaz.) [Müslim]

İyi komşu bir nimettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Şunlar Müslüman için saadettir: Saliha hanım, iyi komşu, geniş ev ve uygun binek.) [Hakim]

(Bir salih müslümanın hürmetine, komşulara gelecek yüzlerce bela önlenir.) [Taberani]

(İki kişi, ölen komşusu için, “Biz bunu iyi biliyoruz” derse, o kul öyle olmasa da, Allahü teâlâ meleklere buyurur ki: İki komşunun şahitliğini kabul edin ve ölenin ilmimdeki durumuna bakmayın!) [İ.Neccar]

(İyi komşuluk, ülkeleri mamur eder ve ömrü uzatır.) [İ. Ahmed]

(İyi komşu, komşusunu Cennete sokar.) [Deylemi]

Komşuyu üzmekten sakınmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Komşusuna eziyet eden, bana eziyet etmiş olur.) [Ebuşşeyh]

(Komşusuna eza edeni Allahü teâlâ sevmez.) [Deylemi]

(Komşusu şerrinden emin olmayan, [gerçek] mümin olamaz.) [Buhari]

(Kötü komşuya kıyamette Allahü teâlâ rahmetle nazar etmez.) [Deylemi]

(Allahü teâlâ komşusunun kötülüğüne, ölene kadar sabreden kişiyi sever.) [Hatib]

(Eza eden komşuya sabredeni Allah sever.) [Hakim]

(Allah ve Resulünün sizi sevmesi için, emanete riayet edin, doğru konuşun, komşunuzu üzmeyin ve ona iyi muamele edin.) [Taberani]

Sual: Bizimle aynı varlıkta komşu bir hanım var. Evimizde un, şeker, yağ gibi gıda maddesi veya herhangi bir kitap, bir alet görse, ödünç olarak, ariyet olarak ister. Getirme huyu da yoktur. Hani maddi durumları kötü olsa, varsın getirmesin diyeyim. Bizden aşağı tarafları yok. Beyim, "Ne isterse istesin hiçbir şey vermemeli!" diyor. Komşu hakkından korkuyorum. Vermesem günah olur mu? Komşumun her gördüğünü istemesi ve aldığını getirmemesi günah değil midir? Bu komşu, sadece bizden değil, başkalarından da böyle şeyler istiyormuş.
CEVAP
Beyiniz, sizin malınızı, siz de beyinizin malını izinsiz harcayamazsınız. İzinsiz harcamak, başkasına vermek günah olur. Komşu gelince, "Beyim razı olmuyor. Ondan izinsiz bir şey vermem günahmış" derseniz, o da bir daha bir şey isteyemez. Ondan bundan bir şey istemek doğru değildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(İnsanlardan bir şey istemeyin, velev ki bir misvakı bir defa kullanmak için de olsa.) [Bezzar]

Ödünç veya borç alıp da vermemek günahtır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Aldığı borcu ödemek istemeyenlere Allahü teâlâ, kıyamette "Bu kimsenin hakkını sizde bırakacağımı mı zannettiniz?" buyurarak o kimsenin iyi amellerini alıp diğerine verir. Eğer borcunu vermeyenin iyi ameli yoksa, borç verenin kötü amellerini, günahlarını borçluya yükler.) [Taberani]

Bir kimseye zarar vermek, kalbini kırmak kötüdür. Fakat komşuya zarar vermek, onu incitmek daha kötüdür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Komşusu, zararından emin olmayan kimse, Allah’a iman etmiş sayılmaz.) [Bezzar] [Yani bu kimse kâmil mümin değildir.]

Komşu kötü de olsa, ona elden gelen iyiliği yapmaya çalışmalıdır!
Müslüman, komşunun sıkıntılarına da katlanır. Ona zararı dokunmaz.

Sual: Gittiğim yerlerde çeşitli sebeplerden dolayı bazı bahaneler bularak yapılan ikramları kabul etmiyorum. Günah oluyor mu?
CEVAP
Meşru bir mazeretiniz yoksa, yiyip içilmesi haram olmayan ikramı reddetmek uygun değildir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir kimseye bir arkadaşı ikramda bulunursa, onu kabul etsin! Çünkü o Allahü teâlânın ikramıdır. Allah’ın ikramını da reddetmeyin!) [Ebu Nuaym]

(Arkadaşının evine gelip de, önüne konulanı yememek cefadır.) [Deylemi]
İslam'da Komşuluk İlişkilerinin Önemi..

Komşu tabiri, birbirine bitişik veya yakın yerlerde yaşayanlar için kullanılır.Komşu olmanın doğurduğu birtakım hak ve görevlerin yanı sıra bunların sağlandığı bir ilişkiler düzeni bulunmaktadır. Bunlara genel olarak komşuluk veya komşuluk ilişkileri denilir.Komşuluk ilişkileri özellikle köy ve kasaba gibi kü-çük yerleşim bölgelerinde sosyal dayanışma açısından önemli olduğu gibi, ailelerin huzur ve güven içinde yaşamaları açısından da önemlidir. İyi komşuluk ilişki-leri mutluluk ve sevincin paylaşılmasında, sıkıntı ve kederin göğüslenmesinde ayrı bir öneme sahip olduğundan fert ve ailelere toplum içinde destek olur. Dolayısıyla sosyal bünyeyi güçlendirir. Kötü komşuluk ilişkileri de sürekli rahatsızlık, güvensizlik ve yalnızlık hissi uyandırır. Kültürümüzdeki süzülmüş bir anlayışın ifadesi olan, “Ev alma, komşu al” özdeyişi, komşuluk ilişkilerinin her iki yönü açısından da son derece isabetli bir tesbiti dile getirmektedir. Yine dilimizdeki “Komşu komşunun külüne muhtaçtır”, “Komşuda pişer, bize de düşer” gibi özdeyişler ve sık gelip gitmeleri anlatmak üzere, “komşu kapısına çevirmek” ve benzeri deyimler, komşuluk ilişkilerinin anlamını ve boyutlarını göstermek bakımından önemlidir.
Sosyal dayanışma ve yardımlaşma açısından insana ai-leden sonra en yakın sosyal çevreyi komşular teşkil ettiği içindir ki, gerek Kur’an ve gerekse hadislerde komşuluk ilişkilerine titizlikle değinilmiştir. Bir âyette ana baba ve yakın akrabalardan sonra, yakın ve uzak komşuya iyilik etmek, iyi davranmak tavsiye edil-mektedir (en-Nisâ 4/36). Peygamberimiz komşuluk hakları konusunda kendisine yapılan sıkı tavsiyeleri anlatmak ve komşuluk hukukuna dikkat çekmek maksadıyla, “Cebrâil bana komşu hakları konusunda öyle hükümler getirdi ki, bu gidiş-le her halde komşu komşuya vâris kılınır diye düşündüm” (Buhârî, “Edeb”, 123) demiştir. Peygamberimiz’in, “Komşu-su elinden, dilinden emin olmayan kişi mümin sayılmaz” (Buhârî, “Edeb”, 29) sözü, komşuluk ilişkisinin önemini ve ne kadar hassas bir konu olduğunu açık bir şekilde göstermektedir. Yine Resûlullah’ın “Allah’a ve âhiret gününe inanan kimse komşusuna ikramda bulunsun” (Buhârî, “Edeb”, 31) gibi sözleri de bu bağlamda değerlendirile-bilir.Resûl-i Ekrem komşuluk ilişkilerinde nasıl davranmak gerektiğine ilişkin olarak şu hususlara dikkat çekmiş-tir: 1. Hastalandığında geçmiş olsun ziyaretine gitmek. 2. Öldüğünde cenazesinin kaldırılmasında bulunmak. 3. Borç istediğinde vermek. 4. Darda kaldığında yardımına koşmak. 5. Bir nimete kavuştuğunda tebrik etmek. 6. Başına bir musibet geldiğinde teselli etmek. 7. Evi onun rüzgârını (güneşini, manzarasını) engelleyecek şekilde yüksek yapmamak. 8. Ne pişirdiğini ona belli etmemek, belli ederse pişirdiğinden ona da vermek (Mecma‘u’z-zevâ’id, VIII, 168-170). Hz. Peygamber’in bu tavsiyesi komşuluk ilişkilerine oldukça kuşatıcı bir çerçeve çiz-mekle birlikte, komşunun komşu üzerindeki bütün hakları-nı saymayı değil belki önemli olanlarına örnek kabilin-den işaret etmeyi amaçlar. Bu itibarla bir müslümanın, din ve dindarlık farkı, kültür ve bölge farkı gözetmek-sizin bütün komşularıyla iyi ilişki içinde olması, İs-lâm’ın yardımlaşma, dayanışma, zarar vermeme, küs durma-ma ilkeleri doğrultusunda hareket etmesi, bu konudaki örf ve âdeti ihmal etmemesi gerekir.Günümüzde hızlı şehirleşmenin, şehir yapılaşmasının ve değişen iş hayatının komşuluk ilişkilerini olumsuz yönde etkilediği görülmektedir. Aynı apartmanda yaşadık-ları halde yardımlaşma, dayanışma bir tarafa tanışmayan, konuşmayan insanlar bulunmaktadır. Apartman hayatına, değişen iş hayatına uygun ilişki biçimlerinin oluşması, buna fizikî anlamda imkân sağlayacak çözümlerin araştı-rılması beklenmektedir. Komşuluk ilişkilerinin müsbet yönleri hakkıyla gerçekleştirilemese de, hiç değilse olumsuz yönlerinden kaçınmak mümkündür. Bunun için kom-şuları rahatsız edecek davranışlardan, evin içinde bile olsa yüksek sesle konuşmaktan, televizyon, teyp gibi cihazların sesini yükseltmekten ve ne türlü olursa olsun gürültü yapmaktan kaçınmak gerekir. Allah katında da kul katında da hakkında komşularının iyi şahitlik yaptığı bir kişi olmaya çalışmak yeterlidir.

Komşuluk



Muhterem müminler!
Komşular bir aile ferdi sayılmalıdır, sayılır da. Bir birlerinin namuslarını, mallarını kendi namus ve malları gibi korumalı, yardımlaşmayı ve ziyaretleşmeyi kesinlikle ihmal etmemelidirler. Kırgınlık, dargınlık asla hoş görülmeyecek şeylerdendir. Komşular arasında bazı problemler olacak olsa bile olgunluk içinde halledilmeye çalışılmalıdır. Komşularımızın dedikodusunu yapmak, kabahat ve kusurlarını araştırmak dinimizce yasaklanmıştır. Kıskançlık yapmamak, kabahat ve kusurları örtüp görmezlikten gelmek, affetmek dinimizin güzelliklerindendir. Güzel komşu bulmak için güzel komşu olmak gerekir. Ne mutlu komşularıyla iyi ilişkiler içinde bulunanlara.

1-Nisa Suresi Ayet 4/36
2-Nisa Suresi Ayet 4/36
3-Riyazüssalihin Cilt-1, Sayfa 340 Hadis No:301

2012 Memur Zamları Belli Oldu,Memura Zam Yolda



2.5 milyon memuru yakından ilgilendiren sendika hakkı için geri sayım başlıyor...

2.5 milyon memurun yakından takip ettiği ve bu yıl ilk kez uygulanacak toplu sözleşme sürecinde önemli bir adım atıldı. Çalışma Bakanlığı ile memur sendikaları arasında yürütülen görüşmeler tamamlandı. 2,5 milyon memur ile 1,8 milyon memur emeklisinin beklediği zamlı maaşların ödeneceği tarih sonundan netleşti. 5,5 aylık zam farkı da toplu olarak verilecek!
Toplu sözleşmeye ilişkin kanun çıkmadığı için geciken memur ve emekli maaşı zamları mayıs ayına yetiştirilecek. Konuyla ilgili düzenlemenin bu hafta Meclis alt komisyonuna gelmesi, ay sonuna kadar Meclis’ten geçmesi bekleniyor.Nisanda yapılacak toplu görüşmenin ardındanödemeler mayıs ayında yapılacak. 5,5 aylık zam farkı da toplu olarak verilecek.

Takvim Gazetesi'nin haberine göre 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikası Kanunu'nda toplu sözleşmeye yönelik önemli değişiklikler yapılacak. Değişiklik getirecek olan yasa tasarısına son şeklini ise Bakanlar Kurulu verecek.
2,5 milyon memur ile 1,8 milyon memuremeklisinin dört gözle beklediği zamlı maaşların ödeneceği tarih netleşti.Ödemeler 15 Mayıs’ta yapılacak. Normalde 15 Ocak’ta yapılan zamlar, toplu sözleşme kanunu çıkmadığı için gecikmişti. Memur-Sen yetkilileri, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ziyaretlerinde yaşanan gecikmeden yakındı. Başbakan da Çalışma Bakanı Faruk Çelik’e yasanın hızlandırılması talimatını verdi. Tasarı bu hafta alt komisyondan Plan ve Bütçe Komisyonu’na, oradan da genel kurulagelecek. Nisanda toplu sözleşme süreci başlayacak. Zamlı maaşlarla birlikte geriye dönük 5,5 aylık zam farkı da toplu ödenecek.

12 Eylül Anayasa referandumu ile toplu sözleşmenin yerini toplu görüşmenin alması, memurun ve emeklinin zamlı maaşında belirsizliğe yol açtı. Referandumun ardından toplu sözleşmeye imkân veren yasal düzenleme yapılmadığı için zam miktarı belirlenemedi. Bu sebeple her yıl 15 Ocak’ta zamlı maaş alan memur ve emekli, yeni yıla zamsız girdi. Ancak yasanın hızla Meclis’ten geçirilerek zamlı maaşların şubata yetiştirilmesi bekleniyordu. Araya giren şike yasası, milletvekillerinin emekli maaşına zam ve MİT yasası gibi düzenlemeler sebebiyle memurun yasası gecikti. Bu gecikmeye rağmen zamlı maaşların en geç nisana yetiştirileceği beklentisi hakimdi. Hükümet yetkilileri de yaptıkları açıklamalarda, zamlı maaşların gelecek aya yetişeceğini vurgulamıştı.


SENDİKA HAKKI

Bu sürecin ardından Kasım ayının sonuna doğru sendikalarla hükümet, bu kez zam pazarlığı için masaya oturacak. Sözleşme, işçilerde olduğu gibi iki yıl geçerli olacak. Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in başkanlık ettiği son toplantıda memurların stajyerlik döneminde de sendikalı olması kabul edildi.
Tasarı ile sendika üyeliği yasağının kapsamı daraltılacak. 100 ve daha fazla kamu görevlisinin çalıştığı işyerlerinde yöneticiler de sendikalı olabilecek.

Fakat yasanın Meclis süreci bir kere daha gecikti. Şubat ayında çıkması beklenen kanun, bir türlü Genel Kurul’a gelmedi. Sendikalar gecikmeden duydukları rahatsızlığı her platformda dile getiriyor. Memur-Sen geçtiğimiz günlerde Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ederek konuyu gündeme getirdi. Başbakan Erdoğan, toplu sözleşme yasasının bir an önce çıkması gerektiğini ifade ederek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e sürecin hızlandırılması talimatını verdi. Başbakan, Bakan Çelik’ten sendikaların diğer talepleriyle ilgili olarak da çalışma yapılmasını istedi. Gelinen süreçte tasarının bu hafta alt komisyonda görüşülmesi bekleniyor. Mart ayı içerisinde de kanunlaşması yönünde beklenti hakim. Konu Meclis’te de sık sık gündeme geliyor. Özellikle muhalefet milletvekilleri, Çalışma Bakanı Faruk Çelik’e yasanın neden geciktiği yönünde soru yöneltiyorlar. Bakan Çelik, geçtiğimiz hafta bu sorulara verdiği cevapta, “Maalesef bugüne kadar bunu gerçekleştirmedik. Memurlarla ilgili toplu sözleşme düzenlemesi, önümüzdeki hafta alt komisyonda, büyük ihtimalle de ana komisyonda görüşülüp hızlı şekilde Genel Kurul’a gelecek.” ifadelerini kullandı.
Kanuna göre yasanın çıkmasını takip eden ay, toplu sözleşme masası kurulacak. Eğer yasa bu ay çıkarsa nisan ayı da pazarlıkla geçecek. Toplu sözleşme görüşmeleri bir ay içinde tamamlanacak. İlk 15 günde pazarlıklar anlaşmayla sonuçlanırsa alınan karar, zam olarak geçerli olacak. Masada anlaşma sağlanamaması halinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu devreye girecek. Hakem heyeti de en geç nisan sonuna kadar karar verecek. Hakem heyetinin vereceği karar kanun hükmünde olduğu için aynen uygulanacak. Bu sürecin ardından Mayıs 15′te memur ve emekliler, geciken zamlı maaşı alacak. 5,5 aylık zam farkı da aynı tarihte tek seferde ödenecek.

MEMURLARIN 2012 MAAŞLARI BELLİ OLDU – KİM NE KADAR MAAŞ ALACAK ?

Memur maaş katsayıları, yüzde 2,68′lik enflasyon farkına göre yeniden belirlendi.
1 Ocak’tan geçerli olmak üzere katsayılar enflasyon farkına göre düzenlenirken, 2011 yılının Temmuz-Aralık döneminde 0,06446 olarak uygulanan maaş katsayısı 0,066187′ye, 0,86251 olan taban aylık katsayısı 0,88562′ye, 0,02044 olan yan ödeme katsayısı da 0,020987′ye çıkarıldı.
Bu arada, 0-6 yaş grubunda yer alan çocuklariçin 32.23 TL olarak ödenen aile yardımı ödeneği zam sonrası 33,09 TL’ye, diğer yaş grubundaki çocuklar için ise 16,12 TL’den, 16,55 TL’ye artırıldı.
Aynı şekilde eş için ödenmekte olan aile yardımı ödeneği ise 137,56 TL’den 141,24 TL’ye yükselirken, asgari geçim indirimi bekar memurlar için 59,74 liradan 66,49 TL’ye çıktı.
Zamlı Maaşlar

Yeni katsayılar, memur maaşlarına yüzde 2,68′lik enflasyon farkını yansıtacak.
Söz konusu düzenlemelerin ardından aile ve çocuk yardımı almak kaydıyla müsteşar maaşı, 6 bin 472 liradan 6 bin 649 liraya, genel müdür maaşı ise 5 bin 667 liradan 5 bin 822 liraya çıkıyor. Böylece müsteşar ve genel müdür maaşındayüzde 2,73 oranında artış meydana geliyor.
Yeni düzenlemelerle 12′nin 1′inden maaş almakta olan bir hizmetlinin Aralık ayında bin 580 lira olan maaşı Ocak’ta bin 630 liraya, 13′ün 1′inden maaşalmakta olan bir devlet memurunun Aralık’ta bin 696 lira olan aylık maaşı ise bin 749 liraya çıkıyor. Buna göre, hizmetli maaşındaki artış yüzde 3,16, diğer memurun maaşındaki artış 3,13 olarak belirleniyor.
9′un 3′ündeki bir öğretmenin maaşı bin 809 liradan, bin 865 liraya yükselirken, 8′in 1′indeki bir polisin maaşı da 2 bin 363 liradan, 2 bin 434 liraya yükselecek. Böylece söz konusu düzenleme ile öğretmen maaşında yüzde 3,1, söz konusu polisin maaşında da yüzde 3 oranında artış gerçekleşiyor.

Vakit Gazaetesi Taraf Gazetesine savaş açtı!





Dün yol arkadaşı olanlar bugün bir birine giriyorlar. Bu kavga derinleşir! gittikçe artık çıkarlar savaşı başladı.

Dün yol arkadaşı olanlar bugün bir birine giriyorlar. Bu kavga derinleşir! gittikçe artık çıkarlar savaşı başladı… Çıkar için bunlar mezardan kalkıp gelirler !

Taraf fitnenin sözcülüğünü yapıyor

Vakit Gazetesi, Taraf’a sert çıktı.  Vakit, Taraf’ı “Siyonist fitnenin sözcülüğünü yapmakla” suçladı. “Siyonist fitnenin Taraf’ı” başlığıyla yer alan haberde, Taraf Gazetesi’nin “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı hedef haline getiren , Siyonistlerin bir yapılanması olan Wikileaks’in Türkiye sözcülüğünü  yaptığı” öne sürüldü.  Taraf Gazetesi’nin söz konusu belgelere dayanarak Başbakan’ın kanser olduğu ve iki yıl ömrü kaldığı yönünde haberlere yer verdiğine dikkat çeken Vakit Gazetesi  “Taraf Gazetesi Siyonist fitnenin sözcüsüdür” dedi.

Emine Erdoğan Şırnak Uludere”de :Annelerin acısını ancak anneler anlar



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, ''Buradan hepimizin kardeş olduğunu, bir olduğunu dünyaya haykırmak istiyoruz. Biz bir ve beraberiz, hiç kimse bizi ayıramaz, hiç kimse bizi bölemez'' dedi.

Emine Erdoğan, Uludere'deki temaslarının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Gazetecilerin, ''görüşmeye ilişkin değerlendirmede bulunmasını'' istemeleri üzerine Erdoğan, ''Daha önceden gelmek istemiştim ama maalesef gerçekleşemedi. Kalbimiz, gönlümüz buralardaydı, onların acılarını paylaşmak istedik. Onun için geç de olsa yaralarını bir nebze sarabilirsek ne mutlu bize dedik. Paylaştık, dertleştik ağlaştık, notlarımızı aldık. Tabii ki hükümet adına Sayın Bakanımız söz verdi, bu işin sonuna kadar gideceğini'' diye konuştu.

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
''Buradan hepimizin kardeş olduğunu, bir olduğunu dünyaya haykırmak istiyoruz. Biz bir ve beraberiz, hiç kimse bizi ayıramaz, hiç kimse bizi bölemez. Tekrar tekrar söylediler kendileri. Biz barış istiyoruz dediler. Dünya anneleri barış istiyoruz dediler. Hepsi inanın sözleşmiş gibi aynı şeyi tekrarladılar. Anneler isterse dedim, bu barış gerçekleşir dedim.''

-''Annelerin acısını ancak anneler anlar''-


Bir gazetecinin ''Bugün annelerin buluşmasıydı yorumu'' üzerine, Erdoğan, ''Evet, annelerin buluşmasıydı, çünkü annelerin acısını ancak anneler anlar. Başka hiç kimse anlayamaz'' ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, başka bir soru üzerine ise şunları kaydetti:
''Güven çok önemli biliyor musunuz? Şimdiye kadar olmayan şeyler oluyor çünkü Türkiye'de. Güveniyorlar, çözümün bizde olduğunu ümit ediyorlar, olmasını temenni ediyorlar. Güvenmezseniz böyle bir şey istemezsiniz. Ama onlar bize güveniyorlar, biz de onlara güveniyoruz, biz de onlara inanıyoruz ve dünyaya haykırıyoruz, biz bunun tesisi için elimizden geleni yapacağız inşallah.''

Erdoğan, yakınını kaybeden bir annenin ''Çözüm istiyoruz'' diyerek, fotoğrafını göstermesi üzerine, ''İnşallah. Onu geri getiremeyeceğiz ama bundan sonra annelerin ağlamaması için elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Barışın tesisi için elimizden geleni yapacağız'' diye konuştu.
Bir gazetecinin, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan ne mesaj getirdiniz?'' sorusunu Emine Erdoğan, ''Selam getirdim onlara. Bu işin üstüne gideceğimizi ama bize dua etmelerini söyledim, sağlığı için, sıhhati için dua etmelerini istedim, onlardan da selam götürüyorum'' diyerek yanıtladı.
Erdoğan, ''Sizi nasıl karşıladılar?'' sorusu üzerine ise, ''bağırlarına bastılar. Neden önce gelmediniz dediler, biz de mazeretlerimizi beyan ettik kendilerine, anlayışla karşıladılar'' dedi.Emine Erdoğan ve beraberindekiler ziyaretin ardından helikopterle bölgeden ayrıldı.

Şair Uzman Jandarmadan İkinci Şiir. (Hak arayışı Uzman Jandarmayı Şair Yaptı)

Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde uzman jandarmalarla ilgili haberleri  okumayan kalmamıştır muhtemelen. Astsubaylarla ...