26 Haziran 2016 Pazar

Dünya Ülkelerinin Nüfuslarına Göre Sıralaması



1
Çin Halk Cumhuriyeti
1.374.390.000
%18,8
2
Hindistan
1.284.552.330
%17,6
3
ABD
322.856.495
%4,43
4
Endonezya
255.993.674
%3,47
5
Brezilya
205.506.000
%2,82
6
Pakistan
192.540.254
%2,64
7
Nijerya
181.562.056
%2,46
8
Bangladeş
159.736.000
%2,19
9
Rusya
141.423.773
%1,91
10
Japonya
126.919.659
%1,72
11
Meksika
121.736.809
%1,65
12
Filipinler
109.615.913
%1,48
13
Etiyopya
99.465.819
%1,35
14
Vietnam
91.348.835
%1,24
15
Mısır
90.375.892
%1,24
16
Kongo DC
85.026.000
%1,05
17
Almanya
81.459.000
%1.05
18
Türkiye
78.941.054
%1.06
19
İran
77.176.930
%1,11
20
Tayland
67.367.943
%0,91
21
Fransa
65.107.000
%0,88
22
Birleşik Krallık
63.181.775
%0,86
23
İtalya
58.704.082
%0,79
24
Myanmar
53.259.000
%0,72
25
Güney Afrika
52.981.991
%0,72
26
Güney Kore
50.219.669
%0,68
27
Kolombiya
47.181.000
%0,64
28
İspanya
47.059.533
%0,64
29
Ukrayna
45.480.315
%0,62
30
Tanzanya
44.928.923
%0,61
31
Kenya
44.354.000
%0,60
32
Arjantin
40.117.096
%0,54
33
Polonya
38.533.299
%0,52
34
Sudan
37.964.000
%0,51
35
Cezayir
37.900.000
%0,51
36
Irak
35.404.000
%0,48
37
Kanada
35.141.542
%0,48
38
Uganda
34.131.400
%0,46
39
Fas
32.987.800
%0,45
40
Peru
30.475.144
%0,41
41
Malezya
29.784.600
%0,40
42
Özbekistan
32.559.100
%0,40
43
Suudi Arabistan
29.195.895
%0,40
44
Venezuela
28.946.101
%0,39
45
Nepal
26.494.504
%0,36
46
Afganistan
25.500.100
%0,35
47
Kuzey Kore
24.895.000
%0,34
48
Gana
24.658.823
%0,33
49
Yemen
24.527.000
%0,33
50
Mozambik
23.700.715
%0,32
51
Tayvan
23.344.213
%0,32
52
Fildişi Sahili
23.202.000
%0,31
53
Avustralya
23.111.910
%0,31
54
Suriye
21.377.000
%0,29
55
Madagaskar
20.696.070
%0,28
56
Angola
20.609.294
%0,28
57
Kamerun
20.386.799
%0,28
58
Sri Lanka
20.277.597
%0,27
59
Romanya
20.121.641
%0,27
60
Burkina Faso
17.322.796
%0,23
61
Nijer
17.129.076
%0,23
62
Kazakistan
17.028.000
%0,23
63
Hollanda
16.795.200
%0,23
64
Şili
16.634.603
%0,23
65
Ekvador
15.547.000
%0,21
66
Guatemala
15.438.384
%0,21
67
Mali
15.302.000
%0,21
68
Kamboçya
15.135.000
%0,20
69
Malavi
14.388.600
%0,19
70
Senegal
13.567.338
%0,18
71
Zambiya
13.092.666
%0,18
72
Zimbabve
12.973.808
%0,18
73
Çad
12.825.000
%0,17
74
Güney Sudan
11.296.000
%0,15
75
Küba
11.163.934
%0,15
76
Belçika
11.156.136
%0,15
77
Gine
10.824.200
%0,15
78
Yunanistan
10.815.197
%0,15
79
Tunus
10.777.500
%0,15
80
Portekiz
10.562.178
%0,14
81
Ruanda
10.537.222
%0,14
82
Çek Cumhuriyeti
10.512.800
%0,14
83
Somali
10.496.000
%0,14
84
Haiti
10.413.211
%0,14
85
Benin
10.323.000
%0,14
86
Burundi
10.304.520
%0,14
87
Bolivya
10.203.254
%0,14
88
Macaristan
10.198.315
%0,13
89
Azerbaycan
10.017.830
%0,13
90
İsveç
9.588.569
%0,13
91
Beyaz Rusya
9.459.800
%0,13
92
Dominik Cumhuriyeti
9.445.281
%0,13
93
Avusturya
8.464.554
%0,11
94
Honduras
8.385.072
%0,11
95
Birleşik Arap Emirlikleri
8.264.070
%0,11
96
İsviçre
8.058.100
%0,11
97
İsrail
8.051.200
%0,11
98
Tacikistan
8.000.000
%0,11
99
Bulgaristan
7.282.041
%0,10
100
Sırbistan
7.241.295
%0,10
101
Hong Kong
7.173.900
%0,10
102
Papua Yeni Gine
7.059.653
%0,10
103
Paraguay
6.672.631
%0,090
104
Laos
6.580.800
%0,089
105
Ürdün
6.473.600
%0,088
106
Eritre
6.333.000
%0,086
107
Libya
6.202.000
%0,084
108
Togo
6.191.155
%0,084
109
Sierra Leone
6.190.280
%0,084
110
El Salvador
6.183.000
%0,084
111
Nikaragua
6.071.045
%0,082
112
Danimarka
5.605.836
%0,076
113
Kırgızistan
5.551.900
%0,075
114
Finlandiya
5.497.302
%0,075
115
Slovakya
5.424.058
%0,074
116
Singapur
5.310.000
%0,072
117
Türkmenistan
5.240.000
%0,071
118
Norveç
5.214.890
%0,071
119
Lübnan
4.822.000
%0,065
120
Kosta Rika
4.667.096
%0,063
121
Orta Afrika Cumhuriyeti
4.616.000
%0,062
122
İrlanda
4.585.400
%0,062
123
Gürcistan
4.483.800
%0,061
124
Yeni Zelanda
4.472.390
%0,061
125
Kongo Cumhuriyeti
4.448.000
%0,060
126
Filistin
4.420.549
%0,060
127
Liberya
4.294.000
%0,058
128
Hırvatistan
4.290.612
%0,058
129
Bosna-Hersek
3.839.737
%0,052
130
Umman
3.831.553
%0,052
131
Porto Riko
3.667.084
%0,050
132
Kuveyt
3.582.054
%0,048
133
Moldova
3.559.500
%0,048
134
Moritanya
3.461.041
%0,047
135
Panama
3.405.813
%0,046
136
Uruguay
3.286.314
%0,044
137
Ermenistan
3.024.100
%0,041
138
Litvanya
2.955.986
%0,040
139
Arnavutluk
2.821.977
%0,038
140
Moğolistan
2.754.685
%0,037
141
Jamaika
2.711.476
%0,037
142
Katar
2.155.446
%0,029
143
Namibya
2.113.077
%0,029
144
Lesotho
2.074.000
%0,028
145
Slovenya
2.060.589
%0,028
146
Makedonya
2.059.794
%0,028
147
Botsvana
2.024.904
%0,027
148
Letonya
2.013.400
%0,027
149
Gambiya
1.849.000
%0,025
150
Gine-Bissau
1.704.000
%0,023
151
Gabon
1.672.000
%0,023
152
Ekvator Ginesi
1.622.000
%0,022
153
Togo
1.328.019
%0,018
154
Estonya
1.286.540
%0,017
155
Mauritius
1.257.900
%0,017
156
Svaziland
1.250.000
%0,017
157
Bahreyn
1.234.571
%0,017
158
Doğu Timor
1.066.409
%0,014
159
Cibuti
864.618
%0,012
160
Kıbrıs Cumhuriyeti
862.000
%0,012
161
Fiji
858.038
%0,012
162
Réunion (Fransa)
821.136
%0,011
163
Guyana
784.894
%0,011
164
Bhutan
737.320
%0,010
165
Komorlar
724.300
%0,010
166
Karadağ
620.029
%0,0084
167
Makao
582.000
%0,0079
168
Batı Sahra
567.000
%0,0077
169
Solomon Adaları
561.000
%0,0076
170
Lüksemburg
537.000
%0,0073
171
Surinam
534.189
%0,0072
172
Yeşil Burun Adaları
491.875
%0,0067
173
Malta
416.055
%0,0056
174
Guadeloupe (Fransa)
403.355
%0,0055
175
Martinique (Fransa)
394.173
%0,0053
176
Brunei
393.162
%0,0053
177
Bahamalar
351.461
%0,0048
178
İzlanda
323.810
%0,0044
179
Maldivler
317.280
%0,0043
180
Belize
312.971
%0,0042
181
Barbados
274.200
%0,0037
182
Fransız Polinezyası (Fransa)
268.270
%0,0036
183
Vanuatu
264.652
%0,0036
184
Yeni Kaledonya (Fransa)
258.958
%0,0035
185
Fransız Guyanası (Fransa)
229.040
%0,0031
186
Mayotte (Fransa)
212.600
%0,0029
187
Samoa
187.820
%0,0025
188
São Tomé ve Príncipe
187.356
%0,0025
189
Saint Lucia
166.526
%0,0023
190
Guam (ABD)
159.358
%0,0022
191
Curaçao (Hollanda)
150.563
%0,0020
192
Saint Vincent ve Grenadinler
109.000
%0,0015
193
Kiribati
106.461
%0,0014
194
ABD Virjin Adaları (ABD)
106.405
%0,0014
195
Grenada
103.328
%0,0014
196
Tonga
103.036
%0,0014
197
Aruba (Hollanda)
101.484
%0,0014
198
Mikronezya Federal Devletleri
101.351
%0,0014
199
Jersey (UK)
97.857
%0,0013
200
Seyşeller
90.945
%0,0012
201
Antigua ve Barbuda
86.295
%0,0012
202
Man Adası (UK)
84.497
%0,0011
203
Andorra
76.246
%0,0010
204
Dominika
71.293
%0,0010
205
Bermuda (UK)
64.237
%0,00087
206
Guernsey (UK)
62.431
%0,00085
207
Grönland (Danimarka)
56.370
%0,00076
208
Marshall Adaları
56.086
%0,00076
209
Amerikan Samoası (ABD)
55.519
%0,00075
210
Cayman Adaları (UK)
55.456
%0,00075
211
Saint Kitts ve Nevis
54.000
%0,00073
212
Kuzey Mariana Adaları (ABD)
53.883
%0,00073
213
Faroe Adaları (Danimarka)
48.244
%0,00065
214
Sint Maarten (Hollanda)
37.429
%0,00051
215
Saint Martin (Fransa) (Fransa)
36.979
%0,00050
216
Lihtenştayn
36.842
%0,00050
217
Monako
36.136
%0,00049
218
San Marino
32.382
%0,00044
219
Turks ve Caicos Adaları (UK)
31.458
%0,00043
220
Cebelitarık (UK)
29.752
%0,00040
221
Britanya Virjin Adaları (UK)
29.537
%0,00040
222
Åland (Finland)
28.502
%0,00039
223
Hollanda Karayipleri (Hollanda)
21.133
%0,00029
224
Palau
20.901
%0,00028
225
Cook Adaları (NZ)
14.974
%0,00020
226
Anguilla (UK)
13.452
%0,00018
227
Wallis ve Futuna (Fransa)
13.135
%0,00018
228
Tuvalu
11.323
%0,00015
229
Nauru
9.945
%0,00013
230
Saint Barthélemy (Fransa)
8.938
%0,00012
231
Saint Pierre ve Miquelon (Fransa)
6.081
%0,000082
232
Montserrat (UK)
4.922
%0,000067
233
Saint Helena (UK)
4.000
%0,000054
234
Svalbard ve Jan Mayen (Norveç)
2.655
%0,000036
235
Falkland Adaları (UK)
2.563
%0,000035
236
Norfolk Adası (Avustralya)
2.302
%0,000031
237
Christmas Adası (Avustralya)
2.072
%0,000028
238
Niue (NZ)
1.613
%0,000022
239
Tokelau (NZ)
1.411
%0,000019
240
Vatikan
800
%0,000011
241
 Cocos Adaları (Avustralya)
550
%0,0000074
242
 Pitcairn Adaları (UK)
56
%0,00000076

G20 Zirvesi Antalya



Küresel ekonomik sorunların çözümünde en önemli platformlardan biri sayılan, dünyanın en büyük 19 ekonomisi ve AB'yi buluşturan Group of 20 (G-20) liderlerinin 10’uncu toplantısı, Türkiye’nin ev sahipliğinde 15-16 Kasım tarihlerinde Antalya'da yapıldı. Zirvede ev sahibi ve katılımcı olarak yer alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok ülkenin Başbakanı ve Devlet Başkanı ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi. İkili görüşmelerin yanı sıra farklı konularda çalışma yemeklerine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin olaylara bakışını bu toplantılarda ifade etti. Zirvenin son günü Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan bildirgede terörle mücadelede küresel iş birliği vurgusu yapıldı.

“TERÖR ÖRGÜTLERİ ARASINDA AYRIM YAPILMAKSIZIN BU TEHDİTLE KARARLI ŞEKİLDE MÜCADELE EDİLMELİDİR”

Terörle mücadele konusunda uluslararası iş birliği noktasında üzerlerine ne düşüyorsa yapmaya hazır olduklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları söyledi: “Bu mücadelede samimi bir uluslararası iş birliği ve dayanışma şarttır. Terörizmle mücadele konusunda G-20 liderleri olarak kabul ettiğimiz bildiri, bu konudaki kararlı duruşumuzu ortaya koyması bakımından önemlidir. Terörün inancı, kökeni, bölgesi yoktur. Terörizmi herhangi bir dinle ilişkilendirmek son derece yanlış olduğu gibi, böyle bir tavır, o dinin mensuplarına yapılacak en büyük hakarettir. Zira bütün dinler için hayat hakkı kutsaldır. Biz bu anlayışı, tarihimizden ilham alarak, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ şeklinde ifade ediyoruz. Terör örgütleri arasında ayrım yapılmaksızın bu tehditle kararlı şekilde mücadele edilmelidir. Bu örgütler arasında ayrım yapan herkes, her ülke, bizim gözümüzde, terörizmle mücadele konusunda büyük bir hata içindedir. Biz, DAEŞ terörüne karşı da, El Kaide, Boko Haram, PKK, PYd, YPG, DHKP-C gibi terör örgütlerine karşı da aynı kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz. Uluslararası alanda da, terör örgütleriyle mücadelede etkin bir iş birliği sağlamak için, kararlı ve somut adımlar atılması gerekiyor.”

“KENDİ HALKINI KATLEDEN ESED’İN SURİYE’NİN GELECEĞİNDE YERİ YOKTUR”

“Kendi halkını katleden Esed’in Suriye’nin geleceğinde yeri yoktur. Esed bu şansını çoktan kaybetmiştir. Unutulmamalıdır ki, Suriyeli mülteciler DAEŞ’ten ve Esed rejiminin devlet teröründen kaçıyor. G-20 liderleri olarak, pek çok Avrupa ülkesinin toplam nüfusunu aşan sayıdaki bu mültecilere yardım için daha fazla gayret edeceğimizi açıkladık” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör olaylarıyla mülteciler arasında ilişki kurulmasını, insani sorumluluklardan kaçma gayreti olarak gördüklerini ifade etti.

“ARTIK KONUŞMA DEĞİL UYGULAMA ZAMANI GELMİŞTİR”

Zirvede büyüme stratejilerinin etkin bir şekilde uygulanması gerektiği konusunda da mutabık kaldıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönem başkanlığı olarak, “Artık konuşma değil uygulama zamanı gelmiştir” dediklerini hatırlattı ve “Liderler olarak kabul ettiğimiz Antalya Eylem Planı’nda, güncellenmiş büyüme stratejilerini, uygulama takvimlerini ve bu yıl ilk kez hazırlanan hesap verilebilirlik raporunu bulabilirsiniz” dedi.

“G-20 BİR ZENGİNLER KULÜBÜ DEĞİLDİR”



“G-20 bir zenginler kulübü değildir. Bizler sadece belirli bir refah seviyesini yakalamış toplumları değil, aynı zamanda, kalkınma çabaları devam eden ülkeleri de temsil ediyoruz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dünyanın önde gelen gelişmiş ve yükselen ekonomilerinin temsilcileri olarak, düşük gelirli ve gelişmekte olan ülkelerin halinden de anlıyoruz. Dolayısıyla bu noktada söyleyecek sözümüzün olması gerekir. Bu anlayışla, G-20 kalkınma gündeminin, ‘Sürdürülebilir Kalkınma İçin 2030 Gündemi’ni destekleyecek şekilde, yeniden yapılandırılması için mutabık kaldık. Kültür ve medeniyet değerlerini adalet üzerine bina eden bir ülke olarak, kapsayıcılık ilkesini, bu doğrultuda ısrarla savunmaya devam edeceğimizi özellikle belirtmek istiyorum.”

Dünya İnsani Zirvesi Yapıldı



Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilk kez düzenlenen ve Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Dünya İnsani Zirvesi’nin açılışında bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, küresel yardım sisteminin yeniden ele alınması gerektiğini vurgulayarak, “Mevcut sistem, insanlığın acil sorunları karşısında ne yazık ki yetersiz kalıyor. Sorunlara çözüm üretemeyen sistemin yükünü, sadece belli ülkeler omuzluyor. Artık bu konuda herkes elini taşın altına koymalıdır” dedi.

İstanbul Kongre Merkezi’nde, 180'in üzerinde ülke, uluslararası kurum ve kuruluşun temsil edildiği ve 60'a yakın ülkenin devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde katıldığı zirvenin açılışında katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihin ilk Dünya İnsani Zirvesi’ne ev sahipliği yapmaktan ve duyduğu memnuniyeti ifade etti.

“ACININ RENGİ, IRKI, DİLİ VE DİNİ OLMADIĞINI ÇOK İYİ BİLİYORUZ”

Savaşların, doğal afetlerin, salgın hastalıkların ve iklim değişikliğinin yol açtığı krizlerin, tüm insanlığın huzurunu, refahını ve ortak geleceğini tehdit ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zirve’de bulunanlar olarak hepimiz de, acının rengi, ırkı, dili ve dini olmadığını çok iyi biliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu anlayışla, bugün dünyanın 140’ı aşkın ülkesinde, insani ve kalkınma yardım faaliyeti yürütüp binlerce projeyi hayata geçirdiğini ve aynı zamanda, 3 milyonun üzerinde Suriyeli ve Iraklı mülteciyi misafir ettiğini hatırlattı.

“HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin insani ve kalkınma yardımlarının 2014 yılında 6,4 milyar dolar olduğuna ve bu rakamın her geçen yıl arttığına işaret etti ve şunları söyledi: “Bu süreçte, küresel insani yardım sisteminin tüm yönlerini görme, aksaklıkları, eksiklikleri bizzat tecrübe etme imkânı bulduk. Mevcut sistem, insanlığın acil sorunları karşısında ne yazık ki yetersiz kalıyor. Sorunlara çözüm üretemeyen sistemin yükünü, sadece belli ülkeler omuzluyor. Artık bu konuda herkes elini taşın altına koymalıdır. Öncelikle, küresel yardım sistemini, insanı merkeze alan farklı bir bakış açısıyla yeniden ele almamız gerekiyor.”

“İNSANLIĞIN KADERİNİ 5 ÜLKENİN SİYASİ ÇIKARLARINA MAHKÛM ETMEK, NE AKLA NE DE VİCDANA SIĞAR”

Zirve kapsamında BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un yönetiminde gerçekleşen ‘Çatışmaların Sona Erdirilmesi ve Önlenmesi İçin Siyasi Liderlik’ konulu yuvarlak masa oturumunda da bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çatışma riski barındıran ihtilafların zamanında tespiti, bunlara vakitlice etkin şekilde müdahale edilebilmesi ve önlenebilmesi kritik öneme sahiptir. Bunun için de, kararlı, hızlı, şeffaf ve hesap verebilirlik ilkesi doğrultusunda çalışan bir Güvenlik Konseyi’ne ihtiyacımız bulunuyor. Biz, her fırsatta bu soruna işaret ediyor ve ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyoruz. İnsanlığın kaderini 5 ülkenin siyasi çıkarlarına mahkûm etmek, ne akla, ne vicdana, ne de hakkaniyete sığmaz” dedi.

DÜNYA İNSANİ ZİRVESİ

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tarihinde ilk kez düzenlenen ve Türkiye'nin ev sahipliğinde yapılan Dünya İnsani Zirvesi, 21-24 Mayıs 2016 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Küresel insani yardım sisteminin masaya yatırıldığı zirveye 180'in üzerinde ülke, uluslararası kurum ve kuruluş katılırken; 60’a yakın ülke devlet ve hükûmet başkanı düzeyinde temsil edildi.

Zirvede, 15 özel organizasyon, 17 yuvarlak masa toplantısı, 130 yan etkinlik ve 30 sergi düzenlendi. 500 yerel ya da uluslararası sivil toplum kuruluşunun deneyimlerini paylaştığı zirveye, dünyanın çeşitli yerlerinden 345 şirket de katıldı.
BM Genel Kurulu’ndan sonra en yüksek katılımlı uluslararası organizasyon olan zirveye, yaklaşık 1000’i Türkiye’den 10 binin üzerinde katılımcı iştirak etti. Zirveyi 900 medya mensubu takip etti.

ZİRVE SOSYAL MEDYADA DA TEMSİL EDİLDİ


Dünya İnsani Zirvesi sosyal medyada da ilgiyle takip edildi. Zirve ev sahipliği için açılan resmî twitter (twitter.com/dizturkiye) ve facebook (facebook.com/dizturkiye) hesapları vasıtasıyla zirve ile ilgili detaylı bilgilerin yanı sıra Türkiye’nin insani politikaları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirve kapsamındaki programı Türkçe, İngilizce, Arapça ve Franızca dillerinde sosyal medya kullanıcılarına aktarıldı. Türkiye'de zirve için belirlenen #Humanistanbul etiketi 15 bini aşkın kullanıcı tarafından paylaşıldı.

Recep Tayyip Erdoğan Kimdir...?



Aslen Rizeli olan Recep Tayyip Erdoğan 26 Şubat 1954'te İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Kasımpaşa Piyale İlkokulu'ndan, 1973 yılında ise İstanbul İmam Hatip Lisesi'nden mezun oldu. Fark dersleri sınavını vererek Eyüp Lisesi'nden de diploma aldı. Üniversiteyi Marmara Üniversitesi İktisadî ve Ticarî Bilimler Fakültesi'nde okuyan Erdoğan, bu okuldan 1981 yılında mezun oldu.

Gençlik yıllarından itibaren sosyal hayat ve siyasetle iç içe bir yaşamı tercih eden Erdoğan, disiplinli ekip çalışmasının ve takım ruhunun önemini kendisine çok genç yaşlarda öğreten futbolla 1969-1982 yılları arasında amatör olarak ilgilendi. Aynı zamanda bu yıllar, genç bir idealist olarak memleket meseleleri ve toplumsal sorunlarla ilgilenen Recep Tayyip Erdoğan'ın aktif politikaya adım attığı döneme rastlamaktadır.



Lise ve üniversite yıllarında Millî Türk Talebe Birliği öğrenci kollarında aktif görev alan Recep Tayyip Erdoğan, 1976 yılında MSP Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığı'na ve aynı yıl MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığı'na seçildi. 1980 yılına kadar bu görevlerini sürdüren Erdoğan, siyasi partilerin kapatıldığı 12 Eylül döneminde, özel sektörde bir süre müşavirlik ve üst düzey yöneticilik yaptı.

1983 yılında kurulan Refah Partisi ile fiilî siyasete geri dönen Recep Tayyip Erdoğan, 1984 yılında Refah Partisi Beyoğlu İlçe Başkanı, 1985 yılında ise Refah Partisi İstanbul İl Başkanı ve Refah Partisi MKYK üyesi oldu. İstanbul İl Başkanlığı görevi sırasında diğer siyasi partiler için de model olan yeni bir örgütsel yapı geliştiren Erdoğan, bu dönemde özellikle kadınların ve gençlerin siyasete katılımını artırmaya yönelik çalışmalar yaptı; siyasetin tabana yayılarak geniş halk kitleleri tarafından benimsenip itibar görmesi yolunda önemli adımlar attı. Bu yapılanma, mensubu bulunduğu Refah Partisi'ne 1989 Beyoğlu yerel seçimlerinde büyük bir başarı kazandırırken, yurt genelinde de parti çalışmaları için örnek teşkil etti.

27 Mart 1994 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, siyasî yeteneği, ekip çalışmasına verdiği önem, insan kaynakları ve malî konulardaki başarılı yönetimiyle dünyanın en önemli metropollerinden biri olan İstanbul'un kronikleşmiş sorunlarına doğru teşhis ve çözümler üretti. Su sorunu, yüzlerce kilometrelik yeni boru hatlarının döşenmesiyle; çöp sorunu ise dönemin en modern geri-dönüşüm tesislerinin kurulmasıyla çözümlendi. Hava kirliliği sorunu Erdoğan döneminde geliştirilen doğalgaza geçiş projeleriyle son bulurken, kentin trafik ve ulaşım açmazına karşı 50'den fazla köprü, geçit ve çevre yolu inşa edildi; sonraki dönemlere ışık tutacak birçok proje geliştirildi. Belediye kaynaklarının doğru kullanımı ve yolsuzluğun önlenmesi amacıyla olağanüstü önlemler alan Erdoğan, 2 milyar dolar borçla devraldığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin borçlarını büyük ölçüde ödedi ve bu arada 4 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Böylece, Türkiye'nin belediyecilik tarihinde yeni bir çığır açan Erdoğan, bir yandan diğer belediyelere örnek olurken, bir yandan da halk nezdinde büyük bir güven kazandı.



Recep Tayyip Erdoğan, 12 Aralık 1997'de Siirt'te halka hitaben yaptığı konuşma sırasında, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlere tavsiye edilen ve bir devlet kuruluşu tarafından yayınlanan bir kitaptaki şiiri okuduğu için hapis cezasına mahkum edildi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine son verildi.

Recep Tayyip Erdoğan, 4 ay kaldığı cezaevinden çıktıktan sonra kamuoyunun ısrarlı talebi ve gelişen demokratik sürecin bir sonucu olarak 14 Ağustos 2001'de arkadaşlarıyla birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AK Parti) kurdu ve Kurucular Kurulu tarafından AK Parti'nin Kurucu Genel Başkanı seçildi. Milletin teveccüh ve güveni AK Parti'yi daha kuruluşunun ilk yılında Türkiye'nin en geniş halk desteğine sahip siyasî hareketi haline getirdi ve 2002 yılı genel seçimlerinde üçte ikiye yakın parlamento çoğunluğuyla (363 milletvekili) tek başına iktidara taşıdı.

Hakkındaki mahkeme kararı nedeniyle 3 Kasım 2002 seçimlerinde milletvekili adayı olamayan Erdoğan, yapılan yasal düzenlemeyle milletvekili adaylığının önündeki yasal engelin kalkması üzerine, 9 Mart 2003'te Siirt ili milletvekili yenileme seçimine katıldı. Bu seçimde oyların yüzde 85'ini alan Erdoğan, 22. Dönem Siirt Milletvekili olarak parlamentoya girdi.



15 Mart 2003 tarihinde Başbakanlık görevini üstlenen Recep Tayyip Erdoğan, aydınlık ve sürekli kalkınan bir Türkiye idealiyle, hayatî öneme sahip birçok reform paketini kısa süre içinde uygulamaya koydu. Demokratikleşme, şeffaflaşma ve yolsuzlukların engellenmesi yolunda büyük mesafeler katedildi. Buna paralel olarak ülke ekonomisi ve toplum psikolojisini olumsuz yönde etkileyen ve onyıllardır çözülemeyen enflasyon kontrol altına alındı, itibarını yeniden kazanan Türk Lirası'ndan 6 sıfır atıldı. Devletin borçlanma faiz oranları aşağı çekildi, kişi başına düşen millî gelirde büyük artış gerçekleştirildi. Ülke tarihinde daha önce görülmemiş hız ve sayıda baraj, konut, okul, yol, hastane ve enerji santrali hizmete girdi. Bütün bu olumlu gelişmeler, bazı yabancı gözlemciler ve Batılı liderler tarafından "Sessiz Devrim" olarak adlandırıldı.



Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde ülke tarihinin dönüm noktası olarak nitelenen başarılı girişimlerine ek olarak, akılcı dış politikası ve yoğun ziyaret-temas trafiğiyle Kıbrıs sorununun kalıcı çözüme kavuşturulması ve dünyanın çeşitli ülkeleriyle verimli ilişkiler geliştirilmesi konularında önemli adımlar attı. Tesis edilen istikrar ortamı iç dinamikleri harekete geçirirken, Türkiye'yi bir merkez ülke haline getirdi. Türkiye'nin ticaret hacmi ve siyasal gücü, yalnız içinde bulunduğu coğrafî bölgede değil, uluslararası alanda da hissedilir düzeyde arttı.



Recep Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde %46.6 oy alarak büyük bir zafer kazanan Ak Parti’nin Genel Başkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 60. Hükümeti’ni kurdu ve tekrar güvenoyu aldı.


Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran 2011 seçimlerinden de daha büyük bir zaferle çıktı ve % 49.8 oy alarak 61. Hükümeti kurdu.

10 Ağustos 2014 Pazar günü, Türk siyasi tarihinde ilk kez doğrudan halkın oylarıyla ve ilk turda 12. Cumhurbaşkanı seçildi.

Recep Tayyip Erdoğan evli ve 4 çocuk babasıdır.


Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan,Şırnak'ta Askerlerle İftar Yaptı


             Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şırnak Cizre’de bulunan 172. Zırhlı Tugay Komutan Yardımcılığı 3. Tank Taburu Komutanlığı’nı ziyaret ederek askerlerle iftarda bir araya geldi.


           Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi de eşlik etti.



           Cumhurbaşkanı Erdoğan, komutanlık ziyaretinde incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı. İncelemelerin ardından komutanlıkta yemekhaneye geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindeki heyetle birlikte askerlerle iftar yaptı.











25 Haziran 2016 Cumartesi

İngilizler AB'den çıkıyor.Brexit referandumundan sonra Cameron istifa kararı aldı.Piyasalar Alt Üst Oldu…!



                     İngiltere'den son dakika haberleri gelmeye devam ediyor. Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması ya da ayrılmaması için yapılan kritik referandumda halk “AB’ye Hayır” dedi. Son dönemlerde, dünya gündeminin ilk maddesini İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşan Birleşik Krallık’ın AB üyeliğinin oylanacağı referandum oluşturuluyordu. Ülkenin kaderini belirleyen referandumda “AB’ye Hayır” diyenler yüzde 51.9 olurken, “Evet” diyenler ise yüzde 48.1’de kaldı. Şok sonucun ardından, AB yanlısı İngiltere Başbakanı David Cameron istifa kararı aldı. Peki şimdi ne olacak? Ayrılık kararı alan İngiltere'yi Avrupa Birliği ile iki yıllık bir müzakere süreci bekliyor.

                    Birleşik Krallık'ın kaderini belirleyecek olan referandumda oyların büyük bölümü sayıldı.Resmi olmayan sonuçlara göre, referandumda AB'den ayrılma (Brexit) yönünde oy kullananların oranı yüzde 51.9. 'AB'de kalalım' diyenlerin oranı ise yüzde 48.1. Referandumda İskoçya (Yüzde 62'ye yüzde 38) ve Kuzey İrlanda (Yüzde 55.8'e yüzde 44.2), AB'de kalma yönünde oy verdi. "AB'de Kal" kampı, başkent Londra hariç İngiltere'nin büyük bölümünde başarısız oldu. Galler'de de "AB'den Ayrıl" kampı kazandı. Galler seçmeninin yüzde 52.5'i AB'den ayrılma yönünde oy verirken, yüzde 47.5'i "AB'de kalalım" dedi.

SONUÇ SABAH SAATLERİNDE KESİNLEŞTİ

Birleşik Krallık'taki toplam 382 seçim bölgesinin tamamındaki sandıklar TSİ 09.00 sularında sayıldı. "AB'den Ayrıl" kampının referandum zaferi ise oy sayımının tamamlanmasından yaklaşık bir saat önce kesinleşti.

CAMERON İSTİFASINI AÇIKLADI

Referandumda büyük yenilgi alan İngiltere Başbakanı Cameron, TSİ 10.00 sularında kameraların karşısına geçti ve görevi bırakacağını açıkladı.
Muhafazakar Parti'nin Ekim'deki kongresinde aday olmayacağını söyleyen Cameron, İngiltere'nin istikrarını sağlamak için gelecek haftalarda ve aylarda elinden geleni yapacağını belirtti.

"KESİN TAKVİM VEREMEM"

Cameron, "Ama ülkeyi sonraki hedefine taşıyacak kaptan olarak kalmaya çalışmayı doğru bulmuyorum. Bu, kolay aldığım bir karar değil. Bir istikrar döneminin, sonrasında ise yeni bir liderliğin gerekli olduğunu düşünüyorum. Bugün kesin bir takvim vermeye gerek yok ancak bence ekim ayındaki Muhafazakar Parti kongresinde yeni bir başbakana sahip olmayı hedeflemeliyiz" diye ekledi.
Açıklamasında, "Bu karar hafife alınmamalıdır; Britanya halkının kararlarına saygı göstermek gerekir" diyen Cameron, "Tüm çıkarların korunduğu bir çözümle ilerlenmelidir. Şimdi AB ile görüşmeler yapmak için hazırlanmalıyız. Her zaman büyük kararlarla yüzleşmek gerekiyor" ifadesini kullandı.

Cameron, İngiltere'nin AB ile daha güçlü olduğunu düşündüğünü de sözlerine ekledi.
2005'ten beri Muhafazakâr Parti lideri olan Cameron, bu süre zarfında iki genel seçim zaferi yaşamıştı.

Geçen yıl yapılan genel seçim öncesinde AB konusunda referanduma gitme sözünü Muhafazakar Parti'nin seçim manifestosuna koyan İngiltere Başbakanı Cameron, ülkesinin üyelik koşularını değiştirmek için birlik ile yeni bir müzakere süreci başlatmıştı. Müzakereler çerçevesinde AB'den egemenlik, göç ve siyasi birliğin dışında kalma başlıkları altında yeterli tavizleri aldığını savunan Cameron, tarihi 23 Haziran olarak ilan edilen referandumda ülkesinin birlikte kalması için Şubat ayından beri kampanya yürütüyordu.

EN GÜÇLÜ ADAYLARDAN BİRİ BORIS JOHNSON

Partisini ve kabine üyelerini referandum konusunda serbest bırakan Cameron'ın karşısında, Adalet Bakanı Michael Gove ve eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson'ın başını çektiği AB'den ayrılma yanlısı grup yer aldı. Cameron'dan sonra Muhafazakar Parti'nin liderliği için güçlü adaylar arasında yer alan Johnson'ın, referandumdan çıkan ayrılık kararının AB'den ayrılma sonucu Cameron'ı istifaya zorlaması bekleniyordu.
Muhafazakar Parti hükümeti döneminde 43 yıl önce Avrupa Ekonomik Topluluğu'na (AET) üye olan Birleşik Krallık, yine bir Muhafazakar Parti hükümeti döneminde birlikten ayrılmış olacak.

YÜKSEK KATILIM

Birleşik Krallık seçmeninin referanduma ilgisi büyüktü.
Referanduma katılım oranı yüzde 72.2 olarak açıklandı. 46.5 milyon kayıtlı seçmenden 33 milyon 568 bin 184'ünün geçerli oy kullandığı duyuruldu.

KUZEY İRLANDA İÇİN YENİ REFERANDUM SESLERİ

Kuzey İrlanda'daki Sinn Fein partisi, “Kuzey İrlanda'da, birleşik bir İrlanda için referandum yapılmasını” talep etti.
İrlanda Cumhuriyeti ile birleşilmesi için referanduma gidilmesini isteyen Sinn Fein'in açıklamasında, ortaya çıkan sonucun Kuzey İrlanda'daki siyasi görünümü tamamen değiştirdiği belirtildi.

Parti, Britanya'nın AB'den çıkması durumunda bu ülkenin Kuzey İrlanda halkının çıkarlarını temsil etme yetkisinden mahrum kalacağını söyledi.AB referandumunda Kuzey İrlanda'daki seçmenlerin çoğunluğu, AB'de kalınmasından yana oy kullandı.

FARAGE'DAN ŞAŞIRTAN TAHMİN


İlk anketlerin açıklanmasının ardından Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin (UKIP) lideri Nigel Farage, "AB'de kalınması yönünde yürütülen kampanya kazanmış görünüyor" açıklamasını yaptı. AB'den ayrılma taraftarı olan Farage'ın bu tahmini, ilerleyen saatlerde gelen oylama sonuçlarıyla çelişti. Farage, sonuçların AB karşıtları lehine çıkması üzerine ise söylemini değiştirdi. UKIP lideri, destekçilerine yaptığı konuşmada, "Bu, sıradan insanlar için, iyi insanlar için bir zafer olacak" dedi.
AB üyeliğinin devamı yönündeki kampanyanın başını çeken İngiltere Başbakanı David Cameron ise resmi Twitter adresinden, "Britanya'nın daha güçlü, daha güvenli ve Avrupa'da daha iyi olması için oy veren herkese teşekkür ediyorum" diye yazdı.   

‘AYRILMA’ KARARI ÇIKTI, ŞİMDİ NE OLACAK

İngiltere’de sandıktan ne sonuç çıkarsa çıksın AB açısından hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı belirtiliyordu. İngiltere’nin AB’de kalma kararı alması durumunda yumuşak ve daha yavaş değişim süreci, AB’den çıkış (Brexit) kararı alması halinde ise daha hızlı ve radikal değişim yaşanması bekleniyordu.
Brexit, yani ayrılma kararı alınması, AB’nin kimyasını kaçınılmaz şekilde değiştirecek. Muhtemel gelişmeler şöyle:
AB’nin ilk hamlesi Brexit’in domino etkisi yaratmasını engellemeye çalışmak olur. Fransa’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda AB ülkesinde popülist partilerin güç kazanmaya devam etmesi dikkate alınarak, Brexit örneğinin izlenmesini engellemek amacıyla radikal adımlar atılabilir.

Brexit etkisi altına girme riski en yüksek ülkelerden biri Fransa. Brexit’in İngiltere açısından fazla sorun yaratmadığı bir durum oluşması halinde Fransa’nın çıkışını savunan aşırı sağın iktidara ulaşması şehir efsanesi olmaktan çıkabilir. Bu da Avrupa projesini yaşamsal bir sorunla karşı karşıya bırakabilir.

Brexit, bazı AB ülkelerinde ekonomi alanında çok olumsuz sonuçlar doğuracağından ekonomik ve sosyal şoklar olabilir. Bunlar da yeni krizleri tetikleyebilir.

BREXIT’TE SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK

Brexit kararı, sancılı bir ‘boşanma süreci’ yaşatacak. Sonucun yasal açıdan İngiliz hükümeti açısından bağlayıcılığı yok. Ancak böyle bir sonucu siyasi açıdan görmezden gelmenin imkanı olmadığından İngiltere Başbakanı Cameron’ın ilgili prosedürü hızla başlatması bekleniyor. Boşanmanın başlaması için Cameron’ın kararı Lizbon Antlaşması’nın 50’nci maddesine bağlı olarak AB Konseyi’ne bildirmesi gerekiyor. Süreç bu bildirim yapıldığında başlayacak. Taraflar ayrılığı müzakere edip bir anlaşma sağlayacak. Bu anlaşma sağlandığı andan itibaren ya da bildirimden sonra en geç iki yıl içinde AB antlaşmaları İngiltere için uygulanır olmaktan çıkacak. Bu süreyi uzatma imkanı olsa da AB ve İngiltere’nin oybirliği gerekiyor.

AYRILMA HALİNDE OPSİYONLAR NELER

İzlanda ve Norveç modeli: Bunlardan ilki ve en sık dile getirileni İngiltere’nin İzlanda ve Norveç’in de yer aldığı Avrupa Ekonomik Alanı’na dahil olması. İngiltere, ortak pazara erişim sağlayacak, ancak AB kararlarına ortak olamayacak.
İsviçre modeli: Yüzlerce anlaşmaya dayanan İsviçre modeli de bir başka model ancak bu anlaşmanın İsviçre’yi bile tatmin etmediği düşünüldüğünde
İngiltere için bir opsiyon olabileceğini düşünmek zor. AB’yle Serbest Ticaret Anlaşması ya da Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği benzeri bir anlaşma imzalamak da öteki seçenekler arasında.



Şair Uzman Jandarmadan İkinci Şiir. (Hak arayışı Uzman Jandarmayı Şair Yaptı)

Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde uzman jandarmalarla ilgili haberleri  okumayan kalmamıştır muhtemelen. Astsubaylarla ...