24 Ocak 2015 Cumartesi

Çin Çayının Faydaları

Çin Çayının Faydaları


Çin çayı dendiğinde tek bir çay türünden bahsetmek yanlış olur. Çin çayı, farklı bitkilerin yapraklarının geleneksel Çin yöntemleri kullanılarak işlenmesi ile hazırlanan çayların genel adı olarak kabul edilebilir. Popüler inanışa göre çay M.Ö. 2737 yılında Çin İmparatoru Shennong tarafında çevrede bulunan otların kaynar suya düşmesi sonucu keşfedilmiş. Bu tarihten sonra Çin tarihine ve Çin kültürüne derinden nüfuz eden çay yakacak odun, pirinç, yağ, tuz, soya ve sirke ile birlikte yaşamın yedi temel ihtiyacından biri olarak kabul edilmiş.
Çin çayı; beyaz, yeşil, oolong, kırmızı ve fermente olarak beş ana kategoriye ayrılır. Bunlara ek olarak bazı kaynaklar ana kategoriler arasında sıkıştırılmış ve kokulu çayları da eklemektedir. Tüm bu çaylar Camellia sinensis bitkisinin çeşitlerinden üretilmektedir. Aşağı yukarı Çin’de üretilen çayların tamamı ülke içinde tüketilmektedir ve ihraç edilmemektedir. Çin’de içilen en popüler çay yeşil çaydır.
§                     Yeşil çay sindirimi hızlandırır
§                     Antioksidandır
§                     Kalp sağlığını korur
§                     Beyin fonksiyonlarını geliştirir
§                     Sirke ile karıştırıldığında ishale iyi gelir
§                     Baş ağrısını hafifletir
§                     Baş dönmesine iyi gelir
§                     Kötü kolesterolü düşürür
§                     Kan basıncını düşürür
§                     Damar tıkanıklığını önler
§                     Böbrek fonksiyonlarını geliştirir
§                     Bağışıklık sistemini güçlendirir
§                     Yaşlanmanın etkilerini yavaşlatır
§                     Çeşitli kanser türlerine karşı koruma sağlar
§                     İdrar söktürücüdür
§                     Kasları rahatlatır

Çin Çayı Nasıl Hazırlanır?
Çin çayı olarak adlandırılan farklı çaylar bulunsa da en popüleri yeşil çaydır. Yeşil çay hazırlamak için 2-3 bardaklık kaynamış su içerisine bir avuç yeşil çay yaprağı atarak 2-3 dakika demlenmesini bekleyin. Kaynayan su yeşil çay içindeki tanenlerin hemen salınmasına neden olduğundan uzun süre demlerseniz acı bir tat verebilir.
Çin Çayının Sağlığa Faydaları
Son 20 yılda yüzlerce bilimsel araştırmaya konu olan Çin çayı cilt sağlığını korumaktan sindirim sorunlarına kansere karşı korunmaktan baş ağrısına kadar pek çok sorun için uzmanlar tarafından tavsiye edilmektedir. İçerisinde yaklaşık 300 farklı kimyasal bileşen bulunan Çin çayı (yeşil çay) iyi bir idrar söktürücüdür. Antioksidan özelliği ile kasların gevşemesini sağlar ve toksinlerin vücuttan atılma sürecini hızlandırır. Kırışıklık, cilt lekeleri gibi yaşlanmanın fiziksel etkilerini yavaşlattığı bilinmektedir.
Çin çayı tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirdiğine ve grip gibi mikrop yoluyla bulaşan hastalıklara kaşı koruma sağladığına inanılmaktadır. Böbreklerin daha iyi çalışmasını sağlar. Tansiyonu düşürdüğü yönünde bazı klinik araştırma sonuçları bulunmaktadır.
Çin Çayının Yan Etkileri
Çin çayı çeşitleri genellikle güvenli olarak kabul edilir. Çayı alırken son kullanma tarihinin geçmediğinden emin olun ve eğer taze yapraklar alacaksanız yapraklarının kuruyup kurumadığını kontrol edin. Yeşil çay yapraklarını aktardan aldıysanız demliğe koymadan önce küçük dal parçaları ve diğer yabancı maddelere karşı kontrol edin.
Çin çaylarında kafein bulunmaktadır. Kafein tüketimini kontrol altında tutmak için tükettiğiniz çay miktarını iyi belirlemelisiniz. Çayı daha az kafeinli hazırlamak istiyorsanız yaprakları 1 dakikadan fazla suyun içinde tutmayın.
Bazı araştırmalar Çin çayının (yeşil çay) demir emilimini %25 oranında azalttığı yönünde sonuçlara sahiptir. Demir eksikliği bulunan kişilerin Çin çayı içmesi tavsiye edilmez.
Çin çayı antibiyotikle beraber kullanıldığında baş ağrısı ve çarpıntıya yol açabilir. Kan inceltici ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.


Elma Sirkesi Mucizesi !

Elma Sirkesi Mucizesi !


Binlerce yıl önce, mahzende unutulan bir şaraptan tesadüf eseri keşfedilen sirkenin, ciltteki lekelerden fazla kilolara, sağlıksız saçlardan varisli damarlara kadar birçok derde deva olduğunu biliyor musunuz?.

Özellikle elma sirkesinin pırıl pırıl saçlar, lekesiz bir cilt ve incecik bir vücuda kavuşmanızda çok önemli katkıları var.

Fersan, size evde kolayca uygulayıp, baharın yorgun cildinizde bir çiçek gibi açmasını sağlayacak önerilerde

bulunuyor. Bugüne kadar sadece sofrada kullanılan elma sirkesini güzelliğiniz için denemediyseniz, şimdi tam zamanı…

* Kepeksiz saçlar: Saçınızı yıkadıktan sonra, son durulama suyuna elma sirkesi ekleyin. Saçlarınızın kepekten arındığını ve parlaklaştığını göreceksiniz.

* Akne tedavisi: Su ile seyreltilmiş elma sirkesi ile yüzünüzü temizleyin ve su ile durulayın. Elma sirkesi cildinizi yumuşattığı gibi, antiseptik özelliği ile akneye neden olan mikropları öldürecektir.

* Ciltteki lekelere dörtte bir litre suya, üç çorba kaşığı elma sirkesi ekleyip, kaynayıncaya kadar ısıtın, ateşi kısın. Başınıza bir örtü örtüp, yüzünüzü buhara tutun. Yarı yarıya sulandırılmış elma sirkesi ile yüzünüzü silin. Haftada iki kez tekrarlayabilirsiniz.

* Varisli damarlara: Bir bezi elma sirkesine batırıp, sıkın. Bezi varisli bölgeye sarın ve 30 dakika bekletin. Bu süre içinde bacaklarınızı yukarı kaldırarak dinlendirin. Sabah-akşam tekrarlayın.

* Zayıflamak için : Bir bardak suya bir-iki kahve kaşığı elma sirkesi ve bir kahve kaşığı bal ekleyip, karıştırın. Uygun bir rejimle birlikte kullanıldığında, düzenli kilo vermenize katkı sağlar.




Böğürtlen Çayının Faydaları


Böğürtlen, Asya, Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika’da doğal olarak yetişir. Ahududu ve çilekle yakın akrabadır. 2000 yıldır başta Avrupa olmak üzere farklı kültürlerde çeşitli sağlık sorunlarına karşı kullanılan böğürtlen günümüzde en çok Rusya, Sırbistan, A.B.D, Polonya ve Almanya’da üretilmektedir. Böğürtlen başta sindirim sistemi sorunları olmak üzere kalp sağlığından kansere karşı korunmaya kadar pek çok farklı alanda kullanılmaktadır.
§                     Bağışıklık sistemini güçlendirir
§                     Kalp sağlığını korur
§                     Boğaz ağrısını alır
§                     İshale iyi gelir
§                     Basura iyi gelir
§                     Varis tedavisinde yardımcı olarak kullanılır
§                     Kansere karşı koruma sağlar

Böğürtlen Çayı Nasıl Hazırlanır?
Böğürtlen çayı hazırlamanın pek çok yolu vardır. En popüleri kurutulmuş böğürtlen yapraklarından hazırlananıdır. Kurutulmuş 2 çay kaşığı böğürtlen yaprağını bir bardak çay hazırlamak için kullanabilirsiniz. Suyu kaynattıktan sonra ateşten alın ve böğürtlen yapraklarını atıp 5-10 dakika demlenmesini bekleyin.
İkinci yol ise çayınızı taze böğürtlen ile hazırlamaktadır. Taze böğürtlenleri kaçıkla ezerek suyunu çıkartın. Bu posalı suyu kaynar su içine atın. 10 dakika kadar kaynattıktan sonra posayı süzerek çayınızı içebilirsiniz.

Böğürtlenin Sağlığa Faydaları
Beta hücrelerinin insülin seviyesini yükseltmede etkili antosiyanin yönünden zengin olan böğürtlen diyabet hastalarında kan şekeri seviyesini korumakta yardımcıdır. Michigan State Üniversitesi tarafından yapılan ve “Journal of Agricultural and Food Chemistry” dergisinde yayınlanan klinik araştırmaya göre böğürtlen insülin üretimini %50 oranında arttırarak glikoz düzeyini koruyor.
Böğürtlen gibi çözünebilir lif içeren gıdaların bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinmektedir. “Beyin, Davranış ve Bağışıklık” dergisinde yayınlanan ve Illinois Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma böğürtlenin interleukin-4 adlı protein üretimini arttırıp vücuttaki iltihabı azaltarak bağışıklık sistemini güçlendirdiği yönünde sonuçlara sahiptir.
ABD Tarımsal Araştırma Servisi ve Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü’nün hayvanlar üzerinde yaptığı bir çalışmaya göre böğürtlen ekstresinde bulunan cyaniding-3-glükoz adlı antioksidan kanserli hücrelerin yayılmasını önlüyor. Bu araştırma Journal of Biological Chemistry dergisinde de yayınlandı.
Vitamin ve mineral açısından zengin olan böğürtlenin 100 gramı günlük lif ihtiyacının %21′ini, günlük C vitamini ihtiyacının %35′ini, günlük demir ihtiyacının %3′ünü, günlük A vitamini ihtiyacının %4′ünü, günlük kalsiyum ihtiyacının ise %3′ünü tek başına karşılar. Ayrıca içinde vücut için önemli E vitamini, K vitamini, niasin, magnezyum, fosfor, çinko, bakır, manganez ve potasyum bulunmaktadır.
Böğürtlen Çayının Yan Etkileri
Böğürtlen çayı ishale karşı etkili bir çözüm olmakla birlikte fazla miktarda tüketilmesi mide rahatsızlıklarına, mide bulantısına ve kusmaya neden olabilir. Tanen içeren böğürtlen çayı uzun süreli tüketimde karaciğer hasarına neden olabilir. Karaciğer hastalığı bulunan kişilerin böğürtlen çayı içmemesi gerekir.
Böğürtlen içerisinde bulunan tanenler aynı zamanda kalsiyum ve demirin vücut tarafından emilimini azaltabilir. Çayınıza limon katarak demiri, süt katarak kalsiyumu dengeleyebilirsiniz. Yine de kemik sağlığını korumak adına böğürtlen çayını tavsiye edilen sürelerde ve tavsiye edilen dozajda tüketmelisiniz.
Gebelikte ve emzirme dönemindeki yan etkileri bilinmediğinden kullanmadan önce doktorunuza danışmalısınız.


Biberiye Çayının Faydaları


Yaprak dökmeyen küçük bir ağaca benzeyen biberiye bitkisi çam kokusuna benzer kokusuyla başta balık ve et yemekleri olmak üzere mutfaklarda pek çok yemeğe lezzet vermek amacıyla baharat olarak tüketilmekte. Yıl boyu bulunabilen taze biberiye nanenin de dahil olduğu “Labiatae” ailesindendir. Yaprak dökmeyen çalı şeklinde bir görünüme sahip olan bitki çam ağacı benzeri yapraklara sahiptir. Biberiye bitkisi en çok hazımsızlık ve kabızlık gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarında ve hafızayı güçlendirmek için tavsiye edilmektedir.
§                     Hafızayı güçlendirir
§                     Konsantrasyonu arttırır
§                     Hazımsızlığı giderir
§                     Kabızlığı giderir
§                     Toksinlerin vücuttan atılmasını hızlandırır
§                     Bağışıklık sistemini güçlendirir
§                     Kan dolaşımını arttırır
§                     Beyin ve kalp gibi hayati organlara daha fazla oksijen taşınmasını sağlar
§                     Baş ağrısı ve migren ağrılarını hafifletir
§                     Stresi azaltmaya yardımcı olur

Biberiye Çayı Nasıl Hazırlanır?
Biberiyeyi pek çok farklı yöntemlerle tüketmek mümkün ve bunların arasında hazırlanışı en kolay olanlardan biride biberiye çayı. Biberiye içinde bulunan antioksidanlar ve vitaminlerden faydalanmak için 1 çay kaşığı kurutulmuş biberiye yaprağını bir fincan suya atıp kaynatmanız yeterli. Daha iyi demlenmesi için 10 dakika kadar kaynattıktan sonra ateşin üzerinden alın ve demliğin kapağı kapalı halde 10 dakika kadar bekletin. Tatlandırmak için organik bal kullanabilirsiniz. Günde 2 bardak biberiye çayı hazımsızlık veya kabızlığa kısa sürede çözüm olacaktır.

Biberiyenin Sağlığa Faydaları
Tazelik ve canlılık veren mükemmel kokusuyla biberiye daha çok güzel yemeklerle birlikte anılsa da pek çok farklı kültürde binlerce yıldır sağlığa olan faydaları nedeniyle de kullanılmakta. Biberiyenin faydaları arasında ilk sırada bağışıklık sistemini güçlendirmesi, kan dolaşımını hızlandırması, iltihap önlemesi ve astım belirtilerini hafifletmesi gösteriliyor.
Kan dolaşımını hızlandırmasının yanı sıra beyne ve kalbe giden kanı arttırarak başta hafıza ve damar tıkanıklığı sorunları olmak üzere bu iki organa ait rahatsızlıkların engellenmesinde kullanılıyor.
Biberiyenin Tarihi
Anavatanı Akdeniz olan biberiye sağlığa faydaları geniş çaplı olarak öğrenildikten sonra Avrupa’nın büyük bölümünde ve Amerika kıtasında yetiştirilmeye başlandı. Bu popülerliği kazanmasının başlıca nedeni hafızayı geliştirmeye yönelik olarak kullanılması. Hala en çok ve geleneksel olarak hafızayı güçlendirmek için kullanılmakta. Antik Yunan’da öğrenciler sınavlarda daha başarılı olabilmek için biberiye çayından faydalanmış. Eskiden Büyük Britanya’da ise biberiye bitkisi sadakatin bir sembolü olarak düğünlerde, dekorasyonda ve hediyelik eşyalarda kullanılmış.
Biberiye yağı ilk olarak 14. yy’da Macaristan’da zamanın kraliçesi için parfüm hazırlanmak için üretilmiş. Bitki 16. ve 17. yüzyıllarda sindirim sistemi sorunlarının tedavisinde kullanılmaya başlanmış ve popülerliğini bu yüzyıllarda arttırmış.
Modern zamanlarda ise biberiye geleneksel olarak kullanılan şifalı bir bitki olma özelliğinin yanı sıra bunları destekleyecek bilimsel araştırmalarında konusu olmaya devam ediyor.
Biberiye Nasıl Seçilir Ve Saklanır?
Biberiye satın alırken tavsiyemiz her zaman kurutulmuş olan yerine verdiği tat ve kokusu daha güçlü olan taze biberiye almanız. Taze biberiye adaçayı yeşiline benzer bir renkte olmalı ve üzerinde sarı veya beyaz noktacıklar bulunmamalı.
Biberiyeyi marketlerde çeşitli markalarda paketlenmiş olarak bulabilirsiniz. Ancak size yakın bir aktardan ya da pazardan almanız daha iyi olabilir. Çünkü aktar veya pazarlarda organik olarak yetiştirilmiş ve kurutulmuş biberiye bulma ihtimaliniz daha yüksek. Organik biberiye yetiştirilirken sağlığa zararlı kimyasal haşere öldürücüler kullanılmaz.
Taze biberiye buzdolabında, paketli ya da hafif nemli bir havluya sarılı halde saklanabilir. Daha uzun süre dayanmasını isterseniz (6-8 ay kadar) saplarıyla birlikte sığacağı büyüklükte bir kaba koyup üzerine su ekleyerek buzluğa atabilirsiniz. Kurutulmuş biberiye ise loş, serin ve kuru bir ortamda 6 aya kadar tazeliğini korur. Kurutulmuş biberiyeyi ağzı kapalı bir kapta muhafaza edin.
Biberiye Çayının Yan Etkileri
Biberiye alerjiye neden olan bitkiler arasında yer almamaktadır ancak gebelik ve emzirme gibi hassas dönemlerde kullanılmadan önce bir doktora başvurulması gerekir. Kolit, mide ülseri gibi kanamalı hastalıkları bulunanların ve yüksek tansiyonu olanların biberiye çayı içmemesi gerekir.


19 Temmuz 2014 Cumartesi

Aynısafa Çayının Faydaları


Hemen her toprak cinsinde büyüyebilen aynısafa çiçeği yılın her ayı bulunabilir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde doğal olarak yetişmekle birlikte en sık Avrupa, Batı Asya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde görülmektedir. Papatya, kasımpatı ve yakubotu ile aynı aileden olan bitkinin dalları 30-60 santim arası boylanabilir. İlkbahar aylarında çiçek açan aynısafanın kurutulmuş taçyaprakları çeşitli kültürlerde ilaç yapımında kullanılmaktadır. Aynısafa çiçeği yaprakları genellikle ağız yoluyla alınmaz, daha çok çiçek yaprakları ile hazırlanan kremler kesik, yanık tedavisinde harici olarak kullanılır.
Latincesi Calendula officinalis olan ve kadife çiçeği olarak da bilinen aynısafa ürünlerini merhem, öz, yağ ve çay formunda bulabilirsiniz. Hangi forma olursa olsun aynısafa ürünleri ışık ve nemden korunarak muhafaza edilmeli ve raf süresi 3 yılı aşan ürünler kullanılmamalıdır.
§  Anti bakteriyeldir
§  Kulak enfeksiyonlarında kullanılır
§  Kolajen üretimini arttırır
§  Boğaz ağrısına iyi gelir
§  Vücudu toksinlerden temizler
§  Ağız içi iltihaplanmalara iyi gelir
§  Mide kanserine karşı koruma sağlar
§  Mide ülserine iyi gelir
§  Yüksek miktarda antioksidan içerir
§  Krampları açar
§  Sindirimi kolaylaştırır
§  Sakinleştirici etkisi vardır

Aynısafa Çayı Nasıl Hazırlanır?

Aynısafa çayı hazırlamak için sarı bazen de turuncu olan aynısafa çiçeğinin kurutulmuş yapraklarını kullanmalısınız. Tavsiye edilen oran, bir bardak çay hazırlamak için bir çay kaşığı aynısafa kurusu kullanmanız. Kurutulmuş yaprakları kaynamış suya attıktan sonra 10-15 dakika bekletin. Bir kaç denemeden sonra çayın tadına göre kendi ölçünüzü belirleyebilirsiniz. Günde 10-15 gram aynısafa çiçeğinden 2-3 bardak çay hazırlayarak tüketebilirsiniz. Aynısafa yapraklarını farklı bir şekilde tüketmek isterseniz salatalarınızda kullanabilirsiniz.
Aynısafa Çiçeğinin Sağlığa Faydaları
Aynı safa çiçeğiyle hazırlanmış merhemler, sular, özler genellikle cilt yaralanmaları, yanma ve kesik tedavisinde kullanılır. Çiçek bu tip yaraların daha hızlı iyileşmesinde oldukça etkilidir. Aynısafa merhemi ayrıca basur tedavisinde kullanılmaktadır. Etkileri konusunda bilimsel bir araştırma sonucu yoktur ancak tahminler yaralı bölgeye olan kan akışını hızlandırarak hücrelerin daha çok oksijen almasını sağladığı yönündedir. Bitki uzmanları aynısafa çiçeği yağını güneş yanığına karşı da önermektedir.
Deri iltihabı (dermatit) tedavisinde yardımcı olarak kullanılabilir. Özellikle meme kanseri nedeniyle radyasyon terapisi gören kadınların ciltlerinde oluşabilecek iltihaplar için tavsiye edilmektedir.
Aynısafa içeren kulak damlaları bazen çocuklarda kulak enfeksiyonu tedavisinde kullanılmaktadır. Bu alanda yapılan bir kaç çalışma kulak damlası olarak kullanmanın yan etkileri olmadığı yönündedir.
Dolaylı yoldan sağlığa faydası ise bahçelerde oluşan haşeratı kovmak için kullanılabilmesidir. Güzel görünen ancak nahoş bir kokusu olan aynısafa çiçeği dış mekanlardaki böceklerden herhangi bir kimyasal madde kullanmadan kurtulmanızı sağlayabilir.
Aynısafanın Tarihi
Bitki 12 yüzyıldan beri başta Avrupa ülkeleri olmak üzere çeşitli ülkelerde tıbbi amaçlı olarak kullanılmaktadır. Günümüzde aşağı yukarı her kıtada yetişen bitki, ilaç sektöründe cilt hastalıkları ve yaralanmaları için üretilen bazı merhemlerde aktif bileşen olarak yer alıyor.
Aynısafa Çayının Yan Etkileri
Aynısafa çiçeği çocuklarda sadece harici olarak kullanılmalıdır. Cilt yaralanmalarında etkili olmasına karşın açık yaralarda doktor gözetimi olmadan kullanmayın. Papatya ailesinden çiçeklere alerjisi bulunanların aynısafa’ya alerjisi olma olasılığı yüksektir. Alerji kendini deride kızarıklık ve döküntü olarak gösterebilir.
Hamile ve emziren kadınlar aynısafa takviyesi kullanmamalıdır. Ayrıca gebe kalma üzerinde olumsuz etkisi olduğu düşünülen bitki hamile kalmaya çalışan kadınlara tavsiye edilmez.
Aynısafanın ilaçlarla ve diğer bitkilerle etkileşimi hakkında bir çalışma bulunmamaktadır. Ağız yoluyla alındığında tansiyon ilaçları ve diyabet ilaçları ile etkileşime geçebileceğinden doktorunuza danışınız.


Arpa Çayının Faydaları



Tatlı ve fındığa benzer aroması olan arpa yüzyıllardır Yakın Doğu, Çin ve Avrupa’da çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Japonya ve Kore’de oldukça popüler bir sıcak içecek olan arpa çayı hem kafein içermediği için kahvenin yerine alternatif bir sıcak içecek olarak hem de uykusuzluk sorunundan kanserden korunmaya kadar farklı faydaları ile sağlıklı bir seçenek olabilir. Gıda ve içecek sektöründe çorba yapımından bira imalatına kadar geniş bir yelpazede kullanılan arpa zengin demir ve lif içeriği ile sağlıklı beslenme listelerinde de yer almaktadır.
§  Kanı temizler
§  Sindirim sorunlarına iyi gelir
§  Soğuk algınlığı belirtilerini geçirir
§  Vücut ısısını düşürür
§  Gece terlemesini önler
§  Diş etlerini korur
§  Astım ve bronşit tedavisinde kullanılır
§  Boğaz ağrısını alır
§  Mide bulantısına iyi gelir
§  Kalp sağlığını korur
§  Anti bakteriyeldir
§  İdrar söktürücüdür
§  Kansere karşı koruma sağlar

Arpa Çayı Nasıl Hazırlanır?

En iyi arpa çayı kavrulmuş arpadan hazırlanır. Kavrulmuş arpayı hazır halde marketlerde ya da aktarlarda bulabilirsiniz. Eğer bulamadıysanız sorun değiş kendinizde kavurabilirsiniz. Kavurmak için arpaları kızartma tavasında fırına koyun ve taneler kahverengine (koyu kahve) dönünce çıkarın. Daha sonra karabiber öğütücüsünde çekebilir ya da havanda toz haline gelinceye kadar dövebilirsiniz. Kavrulmamış arpayı bir torbada ağzı kapalı halde muhafaza edin eğer torbanın ağzı uzun süre açık kalırsa bayatlar.
Arpa çayını demlemek için yapmanız gerekenler ise şöyle. Bir litre iyi suyu kaynattıktan sonra ateş kısın ve için 4 çay kaşığı kavrulmuş arpa atıp 2-3 dakika bekleyin. Ateşi söndürdükten sonra oda sıcaklığında 10-15 dakika soğumasını bekledikten sonra süzüp içebilirsiniz. Dilerseniz buzdolabında soğutup buzlu içecek olarak da tüketebilirsiniz. Günde 2 kere öğünlerden sonra içilmesi tavsiye edilir.
Arpanın Sağlığa Faydaları
Arpa antioksidan etkisiyle toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar ve kanı temizler. İdrar söktürücü olan arpa çayı böbrekleri çalıştırır. Bazı çalışmalar radyo ve kemoterapinin etkilerini azalttığı yönünde sonuçlara sahiptir. Menopoz döneminde yaşanan gece terlemelerini engellemek için arpa çayı içebilirsiniz.
Ağız sağlığını korumak için arpa çayı ya da suyu kullanabilirsiniz. Diş etlerinde oluşan bakterileri temizler. Soğuk algınlığına karşı kullanabilirsiniz.
Harici kullanım alanları arasında kırışıklıkların tedavisi ilk sırada gelmektedir. Arpa suyuyla düzenli olarak yüzünüzü yıkamanız kırışıklıkların görünümünü azaltabilir. Basur ve eklem iltihabı ağrıları içinde arpa içeren kremler tavsiye edilmektedir.
Arpanın Tarihi
İlk olarak Yakın Doğu’da tüketilmeye başlanan arpa en sık kullanılan besinlerden biriydi. Ortaçağ Avrupa’sında köylülerin başlıca yemeği (19.yüzyılda patates gelene kadar) arpa ekmeğiydi.
Sağlığa faydaları ile alternatif Çin tıbbında kullanıldığına dair tarihi belgeler bulunmaktadır. Günümüzde ise hayvan besini, çorba, bira ve ekmek olarak pek çok yerde karşımıza çıkıyor. Arpa çayı ise Japonya, Çin ve Kore’de popülerliğini koruyor.
Arpa Çayının Yan Etkileri
Arpa ve arpa çayı tüketimi genel olarak güvenli kabul edilmektedir. Ancak emzirme ve gebelik döneminde yemekler dışında takviye olarak kullanılması tavsiye edilmez. Özellikle emzirme döneminde süt eksikliğine yol açabilir. Glüten içerdiği için glüten hassasiyeti bulunan kişilerin tüketmemesi gerekir.


Şair Uzman Jandarmadan İkinci Şiir. (Hak arayışı Uzman Jandarmayı Şair Yaptı)

Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde uzman jandarmalarla ilgili haberleri  okumayan kalmamıştır muhtemelen. Astsubaylarla ...