19 Temmuz 2014 Cumartesi

Arpa Çayının Faydaları



Tatlı ve fındığa benzer aroması olan arpa yüzyıllardır Yakın Doğu, Çin ve Avrupa’da çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Japonya ve Kore’de oldukça popüler bir sıcak içecek olan arpa çayı hem kafein içermediği için kahvenin yerine alternatif bir sıcak içecek olarak hem de uykusuzluk sorunundan kanserden korunmaya kadar farklı faydaları ile sağlıklı bir seçenek olabilir. Gıda ve içecek sektöründe çorba yapımından bira imalatına kadar geniş bir yelpazede kullanılan arpa zengin demir ve lif içeriği ile sağlıklı beslenme listelerinde de yer almaktadır.
§  Kanı temizler
§  Sindirim sorunlarına iyi gelir
§  Soğuk algınlığı belirtilerini geçirir
§  Vücut ısısını düşürür
§  Gece terlemesini önler
§  Diş etlerini korur
§  Astım ve bronşit tedavisinde kullanılır
§  Boğaz ağrısını alır
§  Mide bulantısına iyi gelir
§  Kalp sağlığını korur
§  Anti bakteriyeldir
§  İdrar söktürücüdür
§  Kansere karşı koruma sağlar

Arpa Çayı Nasıl Hazırlanır?

En iyi arpa çayı kavrulmuş arpadan hazırlanır. Kavrulmuş arpayı hazır halde marketlerde ya da aktarlarda bulabilirsiniz. Eğer bulamadıysanız sorun değiş kendinizde kavurabilirsiniz. Kavurmak için arpaları kızartma tavasında fırına koyun ve taneler kahverengine (koyu kahve) dönünce çıkarın. Daha sonra karabiber öğütücüsünde çekebilir ya da havanda toz haline gelinceye kadar dövebilirsiniz. Kavrulmamış arpayı bir torbada ağzı kapalı halde muhafaza edin eğer torbanın ağzı uzun süre açık kalırsa bayatlar.
Arpa çayını demlemek için yapmanız gerekenler ise şöyle. Bir litre iyi suyu kaynattıktan sonra ateş kısın ve için 4 çay kaşığı kavrulmuş arpa atıp 2-3 dakika bekleyin. Ateşi söndürdükten sonra oda sıcaklığında 10-15 dakika soğumasını bekledikten sonra süzüp içebilirsiniz. Dilerseniz buzdolabında soğutup buzlu içecek olarak da tüketebilirsiniz. Günde 2 kere öğünlerden sonra içilmesi tavsiye edilir.
Arpanın Sağlığa Faydaları
Arpa antioksidan etkisiyle toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar ve kanı temizler. İdrar söktürücü olan arpa çayı böbrekleri çalıştırır. Bazı çalışmalar radyo ve kemoterapinin etkilerini azalttığı yönünde sonuçlara sahiptir. Menopoz döneminde yaşanan gece terlemelerini engellemek için arpa çayı içebilirsiniz.
Ağız sağlığını korumak için arpa çayı ya da suyu kullanabilirsiniz. Diş etlerinde oluşan bakterileri temizler. Soğuk algınlığına karşı kullanabilirsiniz.
Harici kullanım alanları arasında kırışıklıkların tedavisi ilk sırada gelmektedir. Arpa suyuyla düzenli olarak yüzünüzü yıkamanız kırışıklıkların görünümünü azaltabilir. Basur ve eklem iltihabı ağrıları içinde arpa içeren kremler tavsiye edilmektedir.
Arpanın Tarihi
İlk olarak Yakın Doğu’da tüketilmeye başlanan arpa en sık kullanılan besinlerden biriydi. Ortaçağ Avrupa’sında köylülerin başlıca yemeği (19.yüzyılda patates gelene kadar) arpa ekmeğiydi.
Sağlığa faydaları ile alternatif Çin tıbbında kullanıldığına dair tarihi belgeler bulunmaktadır. Günümüzde ise hayvan besini, çorba, bira ve ekmek olarak pek çok yerde karşımıza çıkıyor. Arpa çayı ise Japonya, Çin ve Kore’de popülerliğini koruyor.
Arpa Çayının Yan Etkileri
Arpa ve arpa çayı tüketimi genel olarak güvenli kabul edilmektedir. Ancak emzirme ve gebelik döneminde yemekler dışında takviye olarak kullanılması tavsiye edilmez. Özellikle emzirme döneminde süt eksikliğine yol açabilir. Glüten içerdiği için glüten hassasiyeti bulunan kişilerin tüketmemesi gerekir.


Anason Çayının Faydaları

Mısır, Yunanistan, Girit ve Asya’nın bazı bölgelerine özgü bir bitki olan anason ilk olarak Mısırlılar tarafından işlenmiş ve çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Avrupa kıtasında ise ilk olarak Roma döneminde Toskana bölgesinde işlenmiştir. Orta Çağ’da bu kıtada yaygınlaşan anason alkollü içeceklere, yemeklere, ete tat vermek ve sabun yapımı ile parfümlere güzel koku vermek için kullanılmış.
§  Etkili bir balgam söktürücüdür
§  Boğaz ağrılarını hafifletir
§  Akciğerleri rahatlatır
§  Soğuk algınlığının daha çabuk geçmesini sağlar
§  Sinüzite iyi gelir
§  Bronşit tedavisinde kullanılır
§  Kolik tedavisine yardımcı olur
§  Şişkinliği azaltır
§  Hazımsızlığa iyi gelir
§  Hıçkırıktan kurtulmak için kullanılır

Anason Çayı Nasıl Hazırlanır?

Anason çayını bitkinin taze ya da kurutulmuş yaprakları ile tohumlarından hazırlayabilirsiniz. Bir bardak anason çayı için 1 çay kaşığı kurutulmuş anason yaprağı veya 3 çay kaşığı taze yaprak yeterlidir. Kaynamış suya bu miktarlarda anasonu atarak ateşi kapatın ve çayın 5-10 dakika demlenmesini bekleyin. Eğer çayı kurutulmuş anason tohumlarından yapacaksanız 1 çay kaşığı tohumu havanda iyice ezdikten sonra suya atın ve demlenmesini bekleyin. Uyku verdiği için yatağa girmeden önce içilmesi tavsiye edilir.
Anasonun Sağlığa Faydaları
Anason tüm dünyada özellikle sindirim sorunları için geniş çapta kullanılan bir bitkidir. Yemeklerden sonra içilen anason çayı sindirime yardımcı olarak hazımsızlığı ve şişkinliği giderir. Geleneksel olarak öksürüğün tedavisinde ve ağız kokusuna karşı kullanılır. Ağız hijyenini sağlamak için gargara suyu hazırlanabilir.
Anason yağı saçlarda bitlenmeye karşı etkilidir ve tarihte bu özelliği ile pek çok farklı kültürde kullanılmıştır. Bağırsak iltihabının tedavisinde anason yağı oldukça etkilidir.
Anasonun Tarihi
Geçmişi 4000 yıl öncesine dayanan anason kullanımı ilk olarak Eski Mısır’da başlamış. Bitki olarak çeşitli rahatsızlıklara karşı kullanılan bitki ilk olarak parfüm imalatında kullanılmaya başlanmış. Anasonun kullanımıyla ilgili bulunan en eski yazılı belgeler bitkinin idrar söktürücü ve sindirim sorunlarına karşı olarak kullanıldığı yönünde.
Antik Yunan’da ise ağrıları hafifletme, ağız kokusuna ve susuzluğa karşı kullanılmış. 1800′lü yıllardan itibaren ise anason yağı koku imalatı, yemeklerde, alkollü içeceklerde, sabun ve krem üretiminde kullanılmaya başlanmış.
Günümüzde ise ticari olarak içki üretiminde, öksürük şuruplarında, sakız, dondurma, tütün, sabun, cilt kremi, diş macunu üretiminde kullanılmaktadır.
Anasonun Yan Etkileri
Anasonun yan etkileri konusunda bilimsel araştırma bulunamamasına karşın genel olarak tüketilmesi güvenli bir bitki olarak kabul edilmektedir. Yine de yüksek tansiyonu bulunan hastaların, hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınların anason çayı veya yağı kullanması tavsiye edilmez.


Adaçayının Faydaları


Yumuşak ve tatlı bir tadı olan adaçayı taze, kurutulmuş yapraklar veya toz şeklinde yıl boyunca bulunabilir. Adaçayı yaprakları griye çalan yeşil renktedir ve sivri uçlu yaprakların üzerindeki damarlar oldukça belirgindir. Tarih boyunca hem gıda olarak hem de sağlığa faydaları ile bir tedavi aracı olarak geniş çaplı kullanılmıştır ve günümüzde artarak kullanılmaya devam edilmektedir. Adaçayının bilimsel adı olan ve Latinceden türetilen Salvia officinalis “korunmuş”, türün genel adı olan ve yine Latince “Salvere”den türetilen “Salvia” ise “iyileştirmek için” anlamına gelmektedir.

§  Zararlı toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar
§  Beyin fonksiyonlarını geliştirir
§  Bronşit ve astım belirtilerini hafifletir
§  Karaciğeri temizler
§  İdrar yolu enfeksiyonunun tedavisine yardımcı olur
§  Aşırı terlemeyi azaltır
§  Stresi azaltır
§  Sakinleştirir
§  Menopoz sonrası belirtileri hafifletir
§  Saçların beyazlamasını yavaşlatır
§  Mantar enfeksiyonlarına karşı kullanılır
§  Hafızayı güçlendirir
§  Alzheimer’a karşı yardımcı olarak kullanılır
§  Kan şekerini düşürür
§  Dişeti iltihaplanmasına karşı kullanılır
§  Ağız yaralarının tedavisinde kullanılır
§  Sinirsel baş ağrısını hafifletir
§  Safra kesesini çalıştırır
§  Gargara suyu olarak kullanılır
§  Boğaz ağrısını alır
Adaçayı Nasıl Hazırlanır?
2 çay kaşığı adaçayı üzerine kaynamış suyu dökün ve 5-10 dakika kadar beklettikten sonra için. Adaçayını çok kullanırsanız acı bir tadı olabilir. Tatlandırmak için bir iki damla limon sıkabilir ve bal ekleyebilirsiniz. Adaçayının faydalarını görebilmek için tüketilmesi tavsiye edilen miktar günde 1-2 fincandır.

Adaçayının Sağlığa Faydaları
Adaçayının faydaları başta sindirim sistemi sorunlarına ve hafızayı güçlendirmeye yönelik olarak kullanımı olmak üzere dahili enfeksiyonlardan koruma, terlemeyi azaltma ve saç bakımına kadar pek çok alanda görülmekte. Adaçayı sadece kurutulmuş yapraklarla hazırlanan çay şeklinde değil taze yapraklardan özü çıkarılarak hazırlanan yağ şeklinde de kullanılmakta. Ancak yağı daha kuvvetli ve konsantre olduğu için kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışmanız gerekir.
Baharat olarak ya da çay formunda adaçayı kullanımı iltihaplı hastalığı olanlara (romatoid artrit gibi), bronşiyal astım ve aterosklerozu olan kişilere tavsiye edilmektedir. Doğal bir antioksidan olarak kullanılabilir. 2 çay kaşığı adaçayı günlük K vitamini ihtiyacının %30′unu karşılamaya yeter. K vitamini kanın normal olarak pıhtılaşabilmesi, kemiklerin güçlü kalabilmesi, hastalıklardan daha yüksek düzeyde korunma ve yaraların iyileşmesi için gereklidir.
Pharmacological Biochemical Behavior dergisinin Haziran 2003 sayısında yayınlanan 45 yetişkin üzerinde gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre adaçayı içenlerin özellikle kısa dönemli hafızalarında önemli artışlar görülmüş. British Pharmaceutical Konferansında sunulan diğer bir araştırma sonucu ise kurutulmuş adaçayı kökünün Alzheimer hastalığının tedavisinde kullanılan modern ilaçlara benzer maddeler içerdiği belirtilmiş.
Beyinde bulunan kan damarlarının sağlığını (serebrovasküler) korumak için uzunca süredir geleneksel olarak kullanılan adaçayı beyin fonksiyonunun azaldığı hastalıkların tedavisinde kullanılmakta.
Adaçayı aynı zamanda saç, kepek, yağlı saç, ya da kafa derisi enfeksiyonları için durulama suyu olarak tavsiye edilmekte. Aynı zamanda gri veya beyaz renkli saçlarda gözle görülür şekilde eski rengine dönme sağladığı yönünde bazı çalışmalar bulunuyor.
Adaçayının Tarihi
Akdeniz’e kıyısı bulunan ülkelerde doğal olarak yetişen adaçayı bu bölgelerde binlerce yıldır tüketilmekte. Tedavi amaçlı kullanılan şifalı bitkilerin en eskilerinden biri olan adaçayı günümüzde neredeyse tüm dünyada yetiştirilmektedir. Adaçayının tarihte ilk kullanımı Antik Yunan ve Roma dönemine kadar gidiyor. Bu dönemlerde ilk olarak et gibi uzun süre taze kalmayan gıdaların dayanma sürelerini arttırmak amacıyla kullanılmış.
Adaçayının bir nevi efsane olan faydaları tarih boyunca pek çok farklı kültürde farklı nedenlerle kullanılmasını sağlamış. Arap yarımadasında ölümsüzlük için, 14. yüzyıl Avrupa’sında ise büyülerden korunmak amacıyla kullanılmış. 17. yüzyılda adaçayı Çin’de o kadar talep görmüş ki Çinli tüccarlar Hollandalı ticaret gemilerine 1 sandık adaçayı için 3 sandık siyah çay vermeye razı olmuş.
Günümüzde hala popülerliğini koruyan adaçayı en son 2001 yılında International Herb Association (Uluslararası Şifalı Bitkiler Birliği) tarafından yılın bitkisi seçildi.
Adaçayı Nasıl Seçilir Ve Saklanır?
Taze adaçayı yaprakları grimsi yeşil renktedir ve üzerinde siyah noktalar bulunmaz, rengi sarıya çalmaz. Yerel pazarlarda ya da aktarlarda kurutulmuş organik adaçayı bulabilirsiniz. Organik olarak üretilen adaçayı C vitamini yönünden daha zengindir ve besin değerleri taze adaçayına daha yakındır.
Taze adaçayını az miktarda hava alan plastik bir kabın içinde muhafaza edebilirsiniz. Kurutulmuş adaçayı ise hava geçirmeyen cam bir kavanozda saklanırsa tazeliğini 6 aya kadar korur. Kavanozu serin, loş ve kuru bir yere koyun.
Adaçayının Yan Etkileri
Adaçayı, hamile veya emziren kadınlar tarafından ya da epileptik kişiler tarafından kullanılmamalıdır. Fazla tüketimi durumunda içinde bulunan thujone ve kafur bileşenleri toksik etkiye yol açabilir. İki haftadan uzun süreli kullanımı tavsiye edilmez. Herhangi bir sağlık koşulunuz varsa adaçayı kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.


11855 Avea Bilinmeyen Numaralar

Bilmediğiniz numaraları öğrenmek çok kolay!



Servis Bilgisi

11855 Bilinmeyen Numaralar servisi ile sizi arayan Avea numaralarının kime ait olduğunu öğrenebilir, numarasını öğrenmek istediğiniz kişilere ulaşabilirsiniz.

Siz de numaranızı Bilinmeyen Numaralar Rehberi’ne kaydederek yakınlarınızın size ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Aradığınız isim/soyad veya Avea numara bilgisinin size ulaşması için, ilgili abonenin “Bilinmeyen Numaralar Rehberi“ne kayıt yaptırmış olması gereklidir.

Detaylar

Kullanım
11855 üzerinden:
11855 numarasını arayarak numaraya ya da isme göre arama yapabilir, kişisel kayıt işlemlerinizi gerçekleştirebilirsiniz.
11855’e SMS göndererek:
İsme göre arama yaparken aralarında birer boşluk bırakarak ISIM SOYADI yazarak 11855'e SMS olarak gönderebilirsiniz. Numaraya göre arama yapmak için ise NUMARA yazarak 11855'e SMS olarak gönderebilirsiniz. KAYIT yazıp 11855'e SMS gönderdiğinizde rehbere numaranızı kaydedebilir, IPTAL yazıp gönderdiğinizde ise rehberden numaranızı çıkarabilirsiniz
*100# ile: 
*100# tuşlaması yaparak ulaştığınız *100# menüsünde İşlemler’in içinden Bilinmeyen Numaralar Servisi’ne ulaşabilir, bu kısımda kayıt, isme ve numaraya göre sorgulama işlemlerinizi yapabilirsiniz.
Kayıt İslemleri bölümünde; rehbere kaydınızı gerceklestirebilir, rehberden numaranızı çıkartabilir ya da rehber kaydınız ile ilgili durum sorgulamanızı gerçekleştirebilirsiniz.

Web üzerinden:
Kayıt ve sorgulama işlemlerinizi buradan yapmak için tıklayınız.

Ücretlendirme
11855’i aramanın dakikası 1,25 TL/dk ile ücretlendirilir.
Web İşlemler# sayfası, Avea WAP, *100# üzerinden ve SMS ile yapılan isim & soyad ya da Avea numara sorgulamaları için abonelerimize gönderilecek her bir mesaj 1,25 TL  olarak ücretlendirilir.
11855 Bilinmeyen Numaralar servisi ile sadece Avea müşterileri için Numara sorgulama gerçekleştirebilirsiniz. Avea müşterisi olmayan kişiler için yapılan Numara sorgulamaları ücretsizdir.
Web İşlemler# sayfası, Avea WAP, *100# üzerinden ve SMS yolu ile yapılan durum sorgulama, rehbere kayıt ve rehberden silme işlemleri ücretsizdir.
Ücretlere KDV ve ÖİV dahildir.

Kullanım
11855 üzerinden:
11855 numarasını arayarak numaraya ya da isme göre arama yapabilir, kişisel kayıt işlemlerinizi gerçekleştirebilirsiniz.

11855’e SMS göndererek:
İsme göre arama yaparken aralarında birer boşluk bırakarak ISIM SOYADI yazarak 11855'e SMS olarak gönderebilirsiniz. Numaraya göre arama yapmak için ise NUMARA yazarak 11855'e SMS olarak gönderebilirsiniz. KAYIT yazıp 11855'e SMS gönderdiğinizde rehbere numaranızı kaydedebilir, IPTAL yazıp gönderdiğinizde ise rehberden numaranızı çıkarabilirsiniz

*100# ile: 
*100# tuşlaması yaparak ulaştığınız *100# menüsünde İşlemler’in içinden Bilinmeyen Numaralar Servisi’ne ulaşabilir, bu kısımda kayıt, isme ve numaraya göre sorgulama işlemlerinizi yapabilirsiniz.
Kayıt İslemleri bölümünde; rehbere kaydınızı gerceklestirebilir, rehberden numaranızı çıkartabilir ya da rehber kaydınız ile ilgili durum sorgulamanızı gerçekleştirebilirsiniz.

Web üzerinden:
Kayıt ve sorgulama işlemlerinizi buradan yapmak için tıklayınız.





Doğadan 7 Otlu Çay ile Fazla Kilolarınızdan Kurtulun ! Yağ Yaktıran Bitkisel Çay



Yaz aylarının gelmesiyle birlikte deniz sezonu da başladı ve kıştan beri depoladığımız fazlalıklarımız da gün ışığına çıkmaya başladı.. Fazla kilolarınız ile başınız belada mı? Yağlarınızı sağlıklı biçimde yakmak ve kilo vermek mi istiyorsunuz? Bugün sizlere 7 otlu çay ile zayıflama ve metabolizma hızlandırarak kilo vermenin sağlıklı yolunu anlatacağız..


7 Otlu çay içerisinde bulunan bitkiler;
1.     Kekik,
2.     Yeşil Çay (Metabolizma hızlandırıcı etkisi vardır),
3.     Biberiye,
4.     Funda Yaprağı,
5.     Mate Yaprağı,
6.     Kiraz Sapı (zayıflamaya yardımcı olur),
7.     Isırgan Yaprağı (yağ yakımını kolaylaştırır).
İçerisinde bu bitkileri barındıran bu çay ile fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz. Günde 3 bardaktan fazla tüketilmemelidir.. Ancak unutulmaması gereken gerçek şudur ki beslenme alışkanlığınızı değiştirmeden kilo vermeyi hayal etmeyin.. Aşırı yağlı, tuzlu, şekerli, gazlı asitli içeceklerden ve yiyeceklerden uzak durunuz













12 Temmuz 2014 Cumartesi

Banka Dosya masrafları geri alınabilir, Dosya masrafı iadesi nasıl alınır? Dilekçe Örneği,Örnek Mahkeme Kararları…


Yargıtay'ın bankaların tüketicilerden aldığı dosya masrafının iadesinde zaman aşımını 10 yıl olarak belirleyen emsal kararı 28 Mayıs 2014'ten itibaren uygulanabilecek. Yeni Tüketici Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle tüketiciler 3 bin liraya kadar olan dosya masrafı iadeleri için ilçe hakem heyetine, 3 liradan fazla olanlar ise Tüketici Mahkemesi'ne başvurabilecek.

Otomobil ve konut alımında vatandaşın ilk tercihi banka kredisi oluyor. Kredilerin en çok kullanıldığı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Son 10 yılda bankalardan kullanılan kredi sayısı toplamda 75 milyon aşarken,kullanılan kredi miktarı toplamda 300 milyar Euro'yu buldu. Tüketicileri kredi kullanımında en çok şikayet ettiği konu ise dosya masrafları. Avukat Cevat Kazma, 'Birçok tüketicinin itiraz ederek iadesini talep ettiği dosya masraflarına ilişkin Yargıtay 13. Dairesi emsal niteliğinde karar verdi. Yargıtay, Tüketici Kanunu'ndaki 3 yıllık zamanaşımını değil Borçlar Kanunu'ndaki 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanmasına gerektiğine hükmetti. Bu karardan önce sadece son 3 yıl içinde alınmış kredilerin dosya masrafları için iade talep edilebiliyordu' dedi.

VATANDAŞ HAKKINI ARAMALI
Kazma, tüketicilerin bankaya 10 yıl önce ödediği dosya masrafını geri alabileceğini söyledi. Kazma, 'Bu sayının yüzde 20'si 2013 yılında kullanılırken yine 2013 yılında ise 14 milyondan fazla kredi kullanıldı. 2005 yılında ortaya çıkan ihtiyaç kredisi en çok kullanılan kredi türü olurken, ardından konut kredisi geliyor. Yargıtay'ın emsal kararı uyarınca tüketicilerin haklarını hukuk yolu ile aramalı' şeklinde konuştu.

BAŞVURU HAKEM HEYETİNE
Resmi Gazetede yayınlanan 6502 sayılı Yeni Tüketici Kanunu'nun 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe gireceğini söyleyen Kazma, 'Kararın uygulanması için hakem heyetleri oluşturuluyor. 28 Mayıs tarihine kadar kanunun uygulanabilmesi için yeterli altyapı oluşturulacak' diye konuştu. Kanunun yürürlüğe girecek olan hükümleri uyarınca dosya masrafı 2 bin TL'ye kadar olan tüketiciler, ikametgâh adreslerinde bulunan ilçe hakem heyetine başvurabilecek. Tüketici Hakem Heyeti'nin verdiği karara tarafların 15 gün içinde itiraz etme hakkı var. 2 bin liranın üzerinde olan dosya masrafları ise Tüketici Mahkemesi'nden talep edilebilecek.

İade kararı 10 yıl geriye uzanacak
Özel bir bankadan 21 Ağustos 2006'da konut kredisi çeken Ramazan Akpınar, 4.147 TL'lik dosya masrafını bankadan talep etti. Aldığı olumsuz yanıt sonrası tüketici mahkemesine başvuran Akpınar'ın talebine, mahkeme olumlu yanıt vererek, fazladan alınan dosya masrafının iadesine karar verdi. Kararın hemen ardından bankanın avukatı kararı Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay, yerel mahkemenin verdiği kararı geçtiğimiz Kasım ayında onayladı.10 yıl önceye kadar kredilerin dosya masrafı iade edilecek.
Emsal bir karar niteliği kazandı
Son 10 yılda kredi kullanan ve dosya masrafı ödemiş her vatandaş Yargıtay'ın emsal kararından yararlanabilecek. Davanın tüketici lehine sonuçlanması için en önemli noktanın usulüne uygun bir dilekçeyle başvuru yapılması gerektiğini kaydeden Kazma, 'Ayrıca delil niteliği taşıyan dekontlar, kredi sözleşmesi, hesap dökümü vb. belgelerin eksiksiz olması gerektir' dedi.

26 Aralık 2013  PERŞEMBE
Resmî Gazete
Sayı : 28863
YARGITAY KARARI
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinden:
             Esas No             : 2012/28832
             Karar No           : 2013/9624
YARGITAY İLAMI
             Mahkemesi       : Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
             Tarihi                : 19/4/2012
             Numarası          : 2011/899-2011/375
             Davacı               : Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O vekili avukat Güven Serdar Deriş
             Davalı                : Tolga Karadeveci
Taraflar arasındaki tüketici hakem heyeti kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; davalının bankadan aldığı kredi nedeniyle ödediği 900,00 TL dosya masrafının iadesi için Muğla Tüketici Sorunları Hakem Heyetine müracaat ettiğini, hakem heyetinin 19/10/2011 tarih ve 138907 sayılı kararı ile bu bedelin davalıya iadesine karar verildiğini, ödemenin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçtiğini, sözleşmenin tüketici ile müzakere edildiğini belirterek; hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmenin tek taraflı olarak hazırlandığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının talebinin 4077 sayılı Kanunun 4/A maddesine göre, 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davalının 3 yıllık süre geçtikten sonra müracaatta bulunduğu, davacı bankanın dava dilekçesinde zamanaşımı definde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında konut kredisi sözleşmesi bulunduğu ve davacı banka tarafından 900,00 TL masraf alındığı hususu ihtilaflı değildir. Uyuşmazlık, konut kredisinin kullandırılması sırasında alınan dosya masrafına ilişkin talepte uygulanacak zamanaşımı hükümlerinin hangisi olduğu hususundadır.
Davalı, 4/1/2008 tarihinde 120 ay vadeli 45.000,00 TL tutarında konut kredisi kullandığını, bu sırada kendisinden 900,00 TL masraf kesildiğini belirterek, bu paranın iadesi için 9/9/2011 tarihinde hakem heyetine müracaat etmiş, Muğla Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’nin 10/10/2011 tarihli kararı ile; söz konusu masrafın davalıya iadesine karar verilmiş, davalı bankanın hakem heyeti kararının iptali istemiyle açtığı davada mahkemece; 4077 sayılı kanunun 4/A maddesine göre, ayıplı hizmete ilişkin taleplerin üç yıllık zamanaşımına tabi olduğu gerekçesiyle hakem heyeti kararının iptaline karar verilmiştir.
Mahkemenin esas aldığı 4077 sayılı Kanunun 4/A maddesinde düzenlenen zamanaşımı ayıplı hizmete ilişkin olup, somut olayda uygulanma imkanı yoktur. Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmüne göre sözleşmeye dayalı alacak davalarında zamanaşımı 10 yıl olup, dava konusu olayda da 10 yıllık sözleşme zamanaşımının uygulanması gerekir. Buna göre; işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 19/4/2012 tarih ve 2011/899 esas, 2012/375 karar sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 15/4/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Recep Tayyip Erdoğan Kimdir? (Ak Parti Cumhurbaşkanı Adayı)

Recep Tayyip Erdoğan hayatı, Recep Tayyip Erdoğan kimdir?


Aslen Rizeli olan Recep Tayyip Erdoğan 26 Şubat 1954'te İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Kasımpaşa Piyale İlkokulu'ndan, 1973 yılında ise İstanbul İmam Hatip Lisesi'nden mezun oldu. Fark dersleri sınavını vererek Eyüp Lisesi'nden de diploma aldı. Üniversiteyi Marmara Üniversitesi İktisadî ve Ticarî Bilimler Fakültesi'nde okuyan Erdoğan, bu okuldan 1981 yılında mezun oldu.

Recep Tayyip Erdoğan hayatı, Recep Tayyip Erdoğan kimdir? Aslen Rizeli olan Recep Tayyip Erdoğan 26 Şubat 1954'te İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Kasımpaşa Piyale İlkokulu'ndan, 1973 yılında ise İstanbul İmam Hatip Lisesi'nden mezun oldu. Fark dersleri sınavını vererek Eyüp Lisesi'nden de diploma aldı. Üniversiteyi Marmara Üniversitesi İktisadî ve Ticarî Bilimler Fakültesi'nde okuyan Erdoğan, bu okuldan 1981 yılında mezun oldu. 

Gençlik yıllarından itibaren sosyal hayat ve siyasetle içice bir yaşamı tercih eden Erdoğan, disiplinli ekip çalışmasının ve takım ruhunun önemini kendisine çok genç yaşlarda öğreten futbolla 1969-1982 yılları arasında amatör olarak ilgilendi. Aynı zamanda bu yıllar, genç bir idealist olarak memleket meseleleri ve toplumsal sorunlarla ilgilenen Recep Tayyip Erdoğan'ın aktif politikaya adım attığı döneme rastlamaktadır.

 Lise ve üniversite yıllarında Milli Türk Talebe Birliği öğrenci kollarında aktif görev alan Recep Tayyip Erdoğan, 1976 yılında MSP Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığı'na ve aynı yıl MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığı'na seçildi. 1980 yılına kadar bu görevlerini sürdüren Erdoğan, siyasi partilerin kapatıldığı 12 Eylül döneminde, özel sektörde bir süre müşavirlik ve üst düzey yöneticilik yaptı.

1983 yılında kurulan Refah Partisi ile fiilî siyasete geri dönen Recep Tayyip Erdoğan, 1984 yılında Refah Partisi Beyoğlu İlçe Başkanı, 1985 yılında ise Refah Partisi İstanbul İl Başkanı ve Refah Partisi MKYK üyesi oldu. İstanbul İl Başkanlığı görevi sırasında diğer siyasi partiler için de model olan yeni bir örgütsel yapı geliştiren Erdoğan, bu dönemde özellikle kadınların ve gençlerin siyasete katılımını artırmaya yönelik çalışmalar yaptı; siyasetin tabana yayılarak geniş halk kitleleri tarafından benimsenip itibar görmesi yolunda önemli adımlar attı. Bu yapılanma, mensubu bulunduğu Refah Partisi'ne 1989 Beyoğlu yerel seçimlerinde büyük bir başarı kazandırırken, yurt genelinde de parti çalışmaları için örnek teşkil etti.

27 Mart 1994 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, siyasî yeteneği, ekip çalışmasına verdiği önem, insan kaynakları ve malî konulardaki başarılı yönetimiyle dünyanın en önemli metropollerinden biri olan İstanbul'un kronikleşmiş sorunlarına doğru teşhis ve çözümler üretti. Su sorunu, yüzlerce kilometrelik yeni boru hatlarının döşenmesiyle; çöp sorunu ise dönemin en modern geri-dönüşüm tesislerinin kurulmasıyla çözümlendi. Hava kirliliği sorunu Erdoğan döneminde geliştirilen doğalgaza geçiş projeleriyle son bulurken, kentin trafik ve ulaşım açmazına karşı 50'den fazla köprü, geçit ve çevre yolu inşa edildi; sonraki dönemlere ışık tutacak birçok proje geliştirildi. Belediye kaynaklarının doğru kullanımı ve yolsuzluğun önlenmesi amacıyla olağanüstü önlemler alan Erdoğan, 2 milyar dolar borçla devraldığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin borçlarını büyük ölçüde ödedi ve bu arada 4 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Böylece, Türkiye'nin belediyecilik tarihinde yeni bir çığır açan Erdoğan, bir yandan diğer belediyelere örnek olurken, bir yandan da halk nezdinde büyük bir güven kazandı.

Recep Tayyip Erdoğan, 12 Aralık 1997'de Siirt'te halka hitaben yaptığı konuşma sırasında, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlere tavsiye edilen ve bir devlet kuruluşu tarafından yayınlanan bir kitaptaki şiiri okuduğu için hapis cezasına mahkum edildi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine son verildi.

Recep Tayyip Erdoğan, 4 ay kaldığı cezaevinden çıktıktan sonra kamuoyunun ısrarlı talebi ve gelişen demokratik sürecin bir sonucu olarak 14 Ağustos 2001'de arkadaşlarıyla birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AK Parti) kurdu ve Kurucular Kurulu tarafından AK Parti'nin Kurucu Genel Başkanı seçildi. Milletin teveccüh ve güveni AK Parti'yi daha kuruluşunun ilk yılında Türkiye'nin en geniş halk desteğine sahip siyasî hareketi haline getirdi ve 2002 yılı genel seçimlerinde üçte iki parlamento çoğunluğuyla tek başına iktidara taşıdı.

Hakkındaki mahkeme kararı nedeniyle 3 Kasım 2002 seçimlerinde milletvekili adayı olamayan Erdoğan, yapılan yasal düzenlemeyle milletvekili adaylığının önündeki yasal engelin kalkması üzerine, 9 Mart 2003'te Siirt ili milletvekili yenileme seçimine katıldı. Bu seçimde oyların yüzde 85'ini alan Erdoğan, 22. Dönem Siirt Milletvekili olarak parlamentoya girdi.

15 Mart 2003 tarihinde Başbakanlık görevini üstlenen Recep Tayyip Erdoğan, aydınlık ve sürekli kalkınan bir Türkiye idealiyle, hayatî öneme sahip birçok reform paketini kısa süre içinde uygulamaya koydu. Demokratikleşme, şeffaflaşma ve yolsuzlukların engellenmesi yolunda büyük mesafeler katedildi. Buna paralel olarak ülke ekonomisi ve toplum psikolojisini olumsuz yönde etkileyen ve onyıllardır çözülemeyen enflasyon kontrol altına alındı, itibarını yeniden kazanan Türk Lirası'ndan 6 sıfır atıldı. Devletin borçlanma faiz oranları aşağı çekildi, kişi başına düşen millî gelirde büyük artış gerçekleştirildi. Ülke tarihinde daha önce görülmemiş hız ve sayıda baraj, konut, okul, yol, hastane ve enerji santrali hizmete girdi. Bütün bu olumlu gelişmeler, bazı yabancı gözlemciler ve Batılı liderler tarafından "Sessiz Devrim" olarak adlandırıldı.

 Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde ülke tarihinin dönüm noktası olarak nitelenen başarılı girişimlerine ek olarak, akılcı dış politikası ve yoğun ziyaret-temas trafiğiyle Kıbrıs sorununun kalıcı çözüme kavuşturulması ve dünyanın çeşitli ülkeleriyle verimli ilişkiler geliştirilmesi konularında önemli adımlar attı. Tesis edilen istikrar ortamı iç dinamikleri harekete geçirirken, Türkiye'yi bir merkez ülke haline getirdi. Türkiye'nin ticaret hacmi ve siyasal gücü, yalnız içinde bulunduğu coğrafî bölgede değil, uluslararası alanda da hissedilir düzeyde arttı.

Recep Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde %46.6 oy alarak büyük bir zafer kazanan Ak Parti’nin Genel Başkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 60. Hükümeti’ni kurdu ve tekrar güvenoyu aldı.

 Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran 2011 seçimlerinden de daha büyük bir zaferle çıktı ve % 49.8 oy alarak 61. Hükümeti kurdu.

 Recep Tayyip Erdoğan evli ve 4 çocuk babasıdır.

Ailesi 
26 Şubat 1954 tarihinde doğdu. 
4 Temmuz 1978'de Emine Hanım ile evlendi. 
Ahmet Burak, Necmeddin Bilal, Esra ve Sümeyye olmak üzere 4 çocuk sahibidir. 

Eğitim Durumu 
1965 yılında Piyale Paşa İlkokulu 
1978 yılında Istanbul İmam Hatip Lisesi 
1981 yılında Marmara Üniv. İktisadi Ticari Bil. Fak. 

Siyasi Kariyer 
1976 yılında MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığı'na seçildi. 
1984 yılında Refah Partisi Beyoglu İlçe Başkanlığı'na seçildi. 
1985 yılında Refah Partisi Istanbul İl Başkanlığı'na seçildi. 
1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçildi. 
15 Mart 2003 tarihinde T.C. Başbakanı oldu.



Şair Uzman Jandarmadan İkinci Şiir. (Hak arayışı Uzman Jandarmayı Şair Yaptı)

Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde uzman jandarmalarla ilgili haberleri  okumayan kalmamıştır muhtemelen. Astsubaylarla ...