Sorunu yaratan jandarmanın yapısıdır aslında...İlk bakışta,
göze batan sorun yok gibi görülür.
Türkiye'de mülki idare sistemine baktığımızda ilk göze
çarpan konu,mülki teşkilata tabi jandarma biriminin illerde vali,ilçelerde
kaymakamın emir ve denetimi altında olduğudur.
Ancak bu, kâğıt üzerinde ve etkisi sınırlı bir
kuraldır.Nitekim vali ve kaymakamlar polisin ve diğer tüm kamu personelinin
'sicil amiri' iken, jandarmanın sicil amiri, Jandarma Genel Komutanlığı
üzerinden askerî otoritedir.
Vali ve kaymakamlar, polisler tarafından işlenen disiplin
suçlarında 'disiplin işlemi yapma' yetkisine sahipken, jandarma üzerinde
dolaylı ve tabiatı gereği kullanılmayan disiplin yetkileri vardır, fiili yetki
askerî karargâhtadır. Jandarma atamaları ve görev yeri değişikliklerinde
valilerin çok sınırlı (sadece il düzeyinde astsubay ve uzman çavuşlar olmak
üzere) yetkileri bulunmaktadır.
2002 yılında Ankara'da toplanan Mülki İdare Şurası'nın
yayınlanan raporları bu konuda önemli tespit ve analizler içerir. Raporlar önce
yetki-sorumluluk mekanizmasındaki çarpıklığa işaret eder:
"Mülki amirler, suç işlenmesini önlemek, kamu düzenini
ve güvenini korumak için gereken tedbirleri almakla yükümlü olmasına rağmen,
üstlendikleri sorumlulukla orantılı olarak teşkilat üzerinde yetkileri
bulunmamaktadır."
İçişleri Bakanlığı Strateji Merkezi ve Siyasal Bilgiler
Fakültesi'nin birlikte yürüttükleri bir araştırmaya, Mülki İdare Amirleri
Araştırması Raporu'na göre, Mülki İdare Amirleri'nin yüzde 84,1'i kolluk
güçleri üzerindeki yetkilerinin yetersiz olduğunu düşünmektedir.
İstenen yetkiler arasında özellikle "jandarma üzerinde
sicil ve disiplin yetkisi", yüzde 89,4 ile birinci sırada gelmektedir.
Şu açık:
Özerk, denetlenmeyen, buna karşılık denetleyen yapılar,
vesayet özelliğinin altını çizerler. Sivil yöneticilerin jandarmanın konumu
hakkında söyledikleri, askeri vesayete dair bir kanıt olarak kabul
edilebilir...
İşte size ciddi ve sürmekte olan bir sorun kaynağı, üstelik
bizzat devlet eli ve diliyle tanımlanan bir sorun...
Jandarma kendi başına bir güçtür.
DTP'nin bir raporunda jandarmanın yönetmelik eksikliğiyle
mülki amirlerden özerk olması konusunda ısrar edip Jandarma Genel
Komutanlığı'na bazı sorular sorunca "jandarmanın bağımsızlığı Türk
demokrasisinin garantisidir" şeklinde bir yanıt almıştı.
Trajikomik bir yanıt...
Hangi demokrasi?
Türkiye'de 14 tane ilde 14 tane Jandarma Bölge Komutanı Paşa,81
tane ilde,81 tane Alay komutanı Albay var. Bu bölge ve alay komutanlarının
hepsi 1987'den itibaren, yani JİTEM'in kurulduğu tarihten itibaren hepsi bu
tezgâhtan geçti, hepsi bu sistemin en can alıcı, en imha edici mekanizmalarında
görev aldı.
Bugün karşımızdaki bu bağımsız jandarma teşkilatı aynı
zamanda resmi politikaların denetimsiz şekilde uygulandığı bir
makinedir.Kimileri sulandırmaya çalışsa da sorun da sürüyor, süreç de...
İşin bu yönü de elbet bir gün masaya yatırılıp ameliyat
edilecektir.
Halen jandarma genel komutanlığının muvazzaf rütbeli personel kadrosunu oluşturan
subay, astsubay ve uzman jandarmaların toplam sayısı 46.800 iken, bu toplan içerisinde
25.000 mevcut ile uzman jandarmalar % 53,4'lük kesimi oluşturmaktadır. Yani
basit bir mantık hesabı ile dahi jandarma genel komutanlığının iş yükünün en az
% 53,4'
lük kısmını tek başına uzman jandarmalar yüklenmektedir.
Uzman jandarmalar en az lise mezunu ve jandarma okullar komutanlığı kampüsünde
bulunan (1) bir yıl eğitim-öğretim süresine sahip uzman jandarma okulunu başarı
ile bitiren uzman jandarma çavuş' dan uzman
jandarma sekizinci kademeli çavuşa kadar rütbeleri haiz, muvazzaf, lider,asker
şahıslardır. Okuldaki eğitim-öğretim süresine ek olarak mezuniyeti müteakip
kıt'a da (6) altı aylık ekstra staj eğitimine tabi tutulmaktadır. Halen
teşkilatta mevcut uzman jandarmaların yaklaşık % 85'i fakülte ve yüksek okul
seviyesinde eğitime sahip/eğitimine devam etmektedir. Buna karşın uzman jandarmaların
bir çok sorunları mevcuttur.
İŞTE SORUNLAR!!!
1. Eğitim-öğretim süresi, müfredat, eğitim şekli ile kullanılan mekan,öğretmen
kadrosu ile kitaplar dahil astsubaylar ile bire bir aynı olmasına, subay ve
astsubaylar farklı eğitim seviyelerine sahip olmasına
karşın derece karşılığı ek gösterge almasına karşın uzman jandarmalara
astsubaylara uygulanan ek göstergelerin 2/3' ü uygulanmakta, bu nedenle gerek
maaş ve gerek emekli maaşı/ikramiyesinde astsubaylar ile aralarında uçurumlar
oluşmaktadır. Kaldı ki kıt'a larda uzman jandarmalar astsubay yardımcısı olarak
ve yerine görev yaparlar.
2. Tüm devlet memurlarına öğrenim karşılığı derece-kademe ilerlemesi ve öğrenim
seviyesine uygun dereceden emeklilik hakkı tanınmış olmasına karşın, bu gün
yüksek lisansını tamamlayan bir uzman jandarmaya dahi öğrenimi karşılığında
derece-kademe ilerlemesi yaptırılmamakta ve öğrenim seviyesi ne olursa olsun 3' ncü dereceden daha ileriye
ilerleyememektedir.
3. Silahlı kuvvetler personelinin dinlenme, eğlenme ve
konaklama ihtiyaçlarının karşılanması ile bağlılığının artırılması amacıyla
kurulan orduevlerinden subaylar, eşit öğrenim seviyesine mensup
astsubaylar
yararlanabilirken, hatta daha da ileri gidilerek ' garnizon komutanının uygun
göreceği ' herhangi bir meslek grubu mensubu ' sivil şahıslar ' yararlanabilirken,
yıllardır ülkenin bekası, milletin selameti için her
türlü hava ve arazi şartında, sızlanma hakkını kendinde görmeksizin görev yapan
uzman jandarmalar orduevleri ile hatta ve hatta jandarmaya ait olanlar dahil
sosyal tesislerden yararlandırılmamaktadır.
4. Bu gün Kıdemli Başçavuş rütbesindeki bir astsubay Binbaşı rütbesindeki bir
subaya denk silahlı kuvvetler tazminatı alırken, Sekizinci Kademeli Çavuş
rütbesine haiz bir uzman jandarma aynı eğitim-öğretime sahip olduğu,aynı görevi
ifa ettiği astsubay statüsünün henüz mesleğin başı sayılacak Üstçavuş
rütbesi kadar silahlı kuvvetler tazminatı alabilmektedir.
5. Kamu lojmanlarından yararlanmada puan usulünün esas olması hakkaniyet gereğidir.
Ancak silahlı kuvvetlerde bu esas statülerin kendi içerisinde uygulanmakta
ve uzman jandarmalara astı olan uzman erbaşlar dahil % 15 kontenjan
tanınmakta, bu kontenjanın da hemen hemen tamamı sobalı eski,
yıpranmış ve ciddi anlamda bakım isteyen lojmanlardan oluşmaktadır.Teşkilat
personel kadrosunun % 53,4'
ünü oluşturan uzman jandarmalara, oda uzman erbaşlar ile birlikte % 15
düzeyinde lojman tahsis edilmektedir.Oysa bu oran subaylarda % 45,
astsubaylarda % 35'
dir. Teşkilattaki subay mevcudunun 4.000, astsubay mevcudunun ise 17.800 olduğu
değerlendirildiğinde uygulamanın haksızlığı kolayca anlaşılacaktır.
yukarıda sıralanan sorunların en acil ve öncelikli olanları ek
gösterge,derece/kademe ilerlemesi ve 1'
nci dereceye yükselme ile orduevi-sosyal tesisler sorunlarıdır. Yüce meclisimizden
ve siz değerli üyelerinden
beklentimiz, bu hususlarda yasal değişiklikleri ihtiva eder kanun teklifinin
bir an önce hazırlanarak gündeme getirilmesi ile yasalaşmasının sağlanması, biz
uzman jandarmaların sıkıntılarının giderilmesidir.
6.Jandarma Teşkilatında hakkını aramak hala suç olarak
sayıldığı için hak arayanlarda tayinle,hapis cezası ile tehdit edilmeye devam
edilmektedir.
Aslında Jandarma teşkilatında alt kademede çalışan
personeller için bir anket çalışması yapılarak yeni düzenlemelerin buna göre
yapılması gerekmektedir.
Sayın Başbakanımızın ve hükümetimizin sesimizi duyarak gereğini yapacağına
inancımız tamdır.