30 Ocak 2012 Pazartesi

Yeni Askerlik Kanunu Geliyor



Yedeklik yoklaması kaldırılıyor, askerlerin sağlık hizmetlerinden faydalanması daha kolay hale getiriliyor.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bülent Arınç, yeni kanuna ait detayları Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında kamuoyuyla paylaştı.

Yoklama Zorunluluğu Kalkıyor

Çalışmada öne çıkan yeniliklerden biri, yoklama zorunluluğunun kaldırılması oldu.

Arınç, bu konuda, "İlk yoklama ile yedeklik yoklama işlemleri kaldırılarak o yıl askerlik çağına girenlerle askerlikleri geçen yıldan bu yıla bırakılmışların yoklamaları vs devam ediyor onlar kaldırılıyor" dedi.

Askerliğini yapanlara, sağlık hizmetlerinde kolaylıklar getiriliyor.

Başbakan Yardımcısı Arınç, "Yükümlülerin aile hekimi, resmi, sivil sağlık kuruluşları ve asker hastanelerindeki muayenelerinden herhangi bir ücret veya katkı payı alınmaması var. Yoklama kaçağı sayısının azaltılması planlanıyor" şeklinde konuştu.

Üniversitelileri de Yakından İlgilendiriyor

Yeni çalışmada, üniversite öğrencilerini ilgilendiren bölümler de var.

Bülent Arınç, bu konuda da şunları söyledi:

"Fakülte ve yüksekokul öğrencilerinin askerlik ertelemesi şartlarından olan okula devam mecburiyeti ve iki yıl üstüste sınıfta kalmama zorunluluğunun kaldırılması da amaçlanıyor. "

Aile Bütçesine Katkı Yaşı da Dikkate Alınacak

Bundan böyle askere almada, aile bütçesine katkı yaşı da dikkate alınacak.

Başbakan Yardımcısı Arınç, "Kardeşlerin askere sevki tehirinde bir çocuğun aile bütçesine katkı yaşı dikkate alınarak 15 yaşından küçük kardeşler yerine 20 yaşından küçük kardeşler dikkate alınacaktır deniyor" şeklinde konuştu.

Heron Görüntülerinde Ne Var?




"Uludere faciası, sivillere tamamen kapalı Genelkurmay’dan başlayıp sınır karakoluna kadar uzanan askerî birimlerin içindeki tuhaf yapının sonucu..."
Taraf'tan Emre Uslu, Uludere faciasıyla ilgili Heron görüntülerinin içeriği hakkında bilgi verdi. Görüntülerde, kaçakçıların Irak sınırında araçlardan mal yüklediğinin görüldüğünü ve görüntülerin Şırnak Tümeni’nden, Şenoba Tugay Komutanlığı’ndan, Tümen ve Tugay’ın bağlı olduğu Kolordu Komutanlığı’ndan Genelkurmay’a kadar altı-yedi farklı birimde  seyredildiğini ifade eden Uslu, tüm bu olup bitenlerden kâğıt üzerinde Şırnak’ın güvenliğinden sorumlu birim olan İl Jandarma Komutanlığı’nın haberinin olmadığına dikkat çekti.

Sivil yöneticilerin operasyon kararı alma sürecine mutlaka dâhil edilmesi gerektiğini belirten Uslu, "Yoksa daha çok Uludere faciaları yaşanabilir zira o kapalı yapı içinde kimin ne tür motivasyonla hareket ettiği hiç bir zaman bilinemez." dedi.

İşte Emre Uslu'nun dikkat çeken analizi:
Uludere faciasıyla ilgili Heron görüntüleri savcılığa ulaştı. Görüntülerde kaçakçıların ırak sınırında araçlardan mal yüklediğinin görüldüğünü yazmıştım. Medyaya yansıyan ayrıntılar bu bilgileri teyit ediyor. Heron görüntülerinin daha detaylı ayrıntıları gelmeye devam ediyor. Buna göre Heronların bölgeden ilk geçtikleri görüntüler saat 17:10 civarında. Heronların köylülerin araçlardan mal yüklerken ki görüntüleri saat 18:00 civarında. Bu aradaki 50 dakikalık sürece horonlardan geçen görüntülerin kritik bilgiler içerebileceği değerlendiriliyor ancak bu süredeki ayrıntılara ulaşamadım. Değerlendirmelere göre bu süre içinde geçilen görüntüler arasında köylülerin Türkiye tarafından Irak tarafına gidişleri söz konusuysa Uludere faciasının planlı bir şekilde organize edildiği ortaya çıkar. Zira hiçbir PKK unsuru Türkiye sınırından Irak tarafına doğru yol alıp oraya gelen araçlardan yük alıp Türkiye sınırına dönmez.
Yine Heron görüntülerinde aydınlatma atışı ve kaçakçıların olduğu yöne doğru top atışı yapıldığı, kaçakçıların buna rağmen, kaçakçıyız mesajı vererek tek sıra halinde yürüyüşe geçtiğinin net olarak görüldüğü belirtiliyor.
Heron görüntüleriyle ilgili ikinci çarpıcı ayrıntı görüntülerin yerel unsurlar tarafından da seyredildiği bilgisi. Edindiğim bilgilere göre Heron görüntüleri Şırnak Tümeni’nden, Şenoba Tugay Komutanlığı’ndan, Tümen ve Tugay’ın bağlı olduğu Kolordu Komutanlığı’ndan Genelkurmay’a kadar altı-yedi farklı birimde izleniyor. Heron görüntülerini yerel birimlerin izlemesine rağmen bunların kaçakçı olduğu bilgisinin hava operasyonu kararını veren birimlere iletilip iletilmediği bilinmiyor. Bu ayrıntının savıcının önümüzdeki günlerde alacağı ifadelerle netleşeceği belirtiliyor.

Ayrıca yapılan değerlendirmelerde terörle mücadelede bir çarpıklığın bir kez daha görüldüğü ortaya çıkıyor. Buna göre tüm bu olup bitenlerden kâğıt üzerinde Şırnak’ın güvenliğinden sorumlu birim olan İl Jandarma Komutanlığı’nın haberi yok. Şırnak’ta bulunan Tümen ve ilçedeki Tugay Heron görüntülerini izleyebiliyor ama İl Jandarma Komutanlığı yetkilileri bu görüntüleri izleyemiyor. Daha önce yazdığım ilin valisine rağmen oluşturulmuş ve valiye karşı hiçbir sorumluluğu olmayan askerî bölge komutanlıkları tümenler ve tugaylar üzerinden yürütülen terörle mücadele mantığında valiler devre dışı bırakıldığından sivillerin karar alma sürecindeki ektisi sıfır. Konuştuğum uzmanlar bırakın sivil valiyi Şırnak Jandarma Komutanlığı personeli bile bu operasyonlarda karar alma sürecinde ektin hale getirilseydi bu facia yaşanmazdı değerlendirmesini yapıyor. Uludere faciasının sivillere tamamen kapalı Genelkurmay’dan başlayıp sınır karakoluna kadar uzanan askerî birimlerin içindeki bu tuhaf yapının doğal sonucu olduğunu belirtiyorlar. Sivil yöneticilerin operasyon kararı alma sürecine mutlaka dâhil edilmesi gerektiği belirtiliyor. Yoksa daha çok Uludere faciaları yaşanabilir zira o kapalı yapı içinde kimin ne tür motivasyonla hareket ettiği hiç bir zaman bilinemez. Sivil iradeye karşı sorumlulukları olmadığından da hesap vermeleri olası değil değerlendirmesi yapılıyor.

Ayrıca Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı’nın Uludere olayına ilişkin araştırmasının ilk ipuçlarının 10-15 gün içinde geleceği, görüntünün netleşeceği belirtiliyor ancak olayda sorumluluğu bulunan askerî yetkililerin yargılanmasının görev suçu kapsamında askerî yargıda yapılabileceği böylece hafif cezalarla kurtulabileceği de değerlendirmeler arasında.

Açık Açık Öcalan İçin Özgürlük İstediler



Diyarbakır'da Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) iki gün süren Ara Genel Kurul toplantısı sona erdi. Toplantının sonuç bildirgesinde Abdullah Öcalan'a özgürlük istendi.

Diyarbakır'da iki gün yaklaşık 800 kişinin katılımıyla süren DTK Ara Genel Kurul toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı. Açıklamaya DTK Genel Başkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, yardımcısı Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, Milletvekili Altan Tan, Nursel Aydoğan, Ayla Akat Ata, 

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir katıldı.Aysel Tuğluk'un okuduğu bildirgede AK Parti hükümetinin iktidara geldiğinden bugüne, demokratik, sivil, özgürlükçü bir politika izleyeceği taahhüdünde bulunduğunu, ancak 10 yıllık uygulamaları ile 80 yıllık Kemalist Cumhuriyetin uygulamaları arasında özü itibarıyla Kürt halkı açısından değişen hiçbir şey olmadığını iddia etti.
'Öcalan özgürce siyaset yapabilmeli'

Tuğluk, AK Parti'nin acılımı ve Kürt halkına yaklaşımının yalan rüzgarı üzerine kurulu olduğunun anlaşıldığını savunarak konuşmasına şöyle devam etti:"Bir kez daha hükümetin ve demokratik kamuoyunun bilmesini isteriz ki, Kürt halkı siyasetçileriyle, kurumlarıyla hiçbir değerine karşı ve halkın temel değerlerine karşı asla sırtını dönmeyecektir. Şeyh Said, Seyit Rıza, Melle Mustafa, Kadı Mıhammed neyse, sayın Öcalan da halkımız için odur. Müzekerelerin başarıyla sürdürülebilmesi ve sonuç alınabilmesi içinÖcalan'ın müzakereye katkı sunabileceği olanaklara sahip olmalı ve özgürce siyaset yapabilmesinin koşulları yaratılmalıdır."

Demokratik Türkiye, özerk Kürdistan'
Tuğluk, DTK olarak Kürt sorunu, Kürt halkının millet olarak haklarını kullanamaması sorunu olarak gördüklerini belirternek, şöyle dedi:"Bu doğrultuda aynı zamanda bir anayasa sorunudur. Çözümü de anayasal olmalıdır. 21'inci Yüzyılda 12 Eylül rejiminin dayattığı anayasayla yürünemeyeceği açıktır. Bununla birlikte anayasa yapım süreci ve nihayetinde yeni anayasa Kürt sonunun çözümüne katkı sunmalıdır. Sorunun çözümü bir başka anayasa yapım çalışmasına ertelenmemelidir. Bu itibarla da Kürt halkının yeni bir başlangıç ve birlikte yaşamak için ve akan kanın durması için yeni bir toplumsal sözleşme olacak anayasa yapım sürecinde yer almak istiyoruz. Her şeyden önce yeni anayasa Kürtlerin kendi coğrafyasında dilini, kimliğini, kültürünü özgürce yaşayıp geliştirebileceği, gelecek nesillere aktarabileceği anayasal güvenceye bağlanmalıdır. Bu itibarla siyasi statü olarak demokratik özerklik çözüm modeli kongremiz zaten ortaya koymuştu. Herkes çok iyi bilmeli ki, Kürtler dilsiz, kimliksiz ve statüsüz bir birlikte yaşamayı reddetmektedir. Ve bu dayatma köleliğin sürdürülmesi dayatması anlamına gelmektedir. Birlikte yaşam önerimiz ve arzumuz 'demokratik Türkiye, özerk Kürdistan' şeklinde formüle edilmiştir. Şüphesiz ki, bölgesel yönetim sadece biz Kürtler için değil, Türkiye'nin tamamı için önerdiğimiz idari ve siyasi bir yönetim modelidir"


PKK'dan 31 Ocak - 18 Şubat Talimatı? "PKK Yeni Yöntemler Kullanacak"




Terör örgütü PKK'nın şehir merkezlerindeki sempatizanlarına '18 Şubat'a kadar olay çıkarın' talimatı verdiği öğrenildi.

Son yılların en büyük kaybını yaşayan PKK'nın ses getirecek eylemler için ciddi hazırlık yaptığını belirleyen güvenlik güçleri de bu konuda alarma geçti. Alınan bilgilere göre terör örgütü 18 Şubat'a kadar şiddeti tırmandıracak. 21 Mart'taki Nevruz Bayramı'nda ise 'barış istiyoruz' çağrısında bulunacak.

Terör örgütü Güneydoğu'da son dönemde düzenlenen operasyonlarda büyük kayıp verdi. Hakkâri'deki Kazan Vadisi'nde çoğu üst düzey yönetici olmak üzere birçok elemanını kaybetti. Bingöl, Diyarbakır ve Siirt'te de yine ortaklaşa düzenlenen operasyonlarda terör örgünün kış aylarında kullandığı mağara ve sığınaklar imha edildi. Diyarbakır'ın Hani ilçesindeki Görese dağındaki operasyonda PKK'nın Amed eyalet sorumlusu öldürüldü. Kırsaldaki operasyonların yanı sıra şehir merkezlerinde de örgüte yataklık yapanlara yönelik çok sayıda operasyon gerçekleştirildi. Hem şehir merkezinde hem kırsalda üst üste yapılan operasyonlar PKK'ya ciddi darbe vurdu. Kış mevsimi sebebiyle Hakkâri ve Şırnak bölgesindeki bazı militanlarını Kandil'e çeken örgüt 31 Ocak-18 Şubat tarihleri arasında ciddi eylemler yapılması için talimat verdi ve bu tarihler aralığını başkaldırı (serhildan) ilan etti. Örgütün son iki aydır teröristbaşı Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirilişinin yıldönümü olan 14 Şubat'ta eylemler yapmak için hazırlık yaptığı da belirlendi. Kandil'in verdiği talimatta, "Komplonun yıldönümü 15 Şubat'ta geniş kitlesellik yakalanarak çatışma ve gerginliği tırmandırma perspektifiyle gerçekleştirilmeli. Çatışmanın artırılması Kürdistan gençliğinin eliyle olacaktır." gibi ifadeler yer alıyor. Örgütün 31 Ocak'tan itibaren 'KCK asayiş' biriminde görevli sempatizanlarına eylemler için talimat verdiği rapor edildi.

"PKK Yeni Yöntemler Kullanacak"
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, PKK'nın eylemleri hakkında yeni istihbarat aldıklarını açıkladı.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin TBMM’de MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır’ın soru önergesine verdiği yanıtta, PKK’nın yeni operasyonlarına ilişkin istihbarat aldıklarını açıkladı. Bakan Şahin, PKK/KCK terör örgütü tarafından gerçekleştirilmesi muhtemel olayların önüne geçilmesi amacıyla şüpheli şahıs, poşet ve araçlar üzerinde gerekli kontrollerin daha duyarlı yapılabilmesi için istihbari bilgilere göre hareket edildiğini söyledi.
Şahin, “Terör örgütünün yeni saldırı şekilleri, eylem taktikleri ve eylem yapacağına ilişkin alınan istihbari bilgilere ilişkin tüm emniyet birimlerimiz uyarılarak gerekli güvenlik tedbirlerinin artırılarak alınması sağlanmaktadır” dedi.

ENGELLENEN EYLEMLER
Şahin, istihbarat bilgileri ışığında güvenlik güçlerince operasyonlar gerçekleştirildiğini belirterek, büyük miktarda patlayıcı madde ve yapımında kullanılan malzeme ele geçirildiğini anlattı. Bombalı terör eylemlerinin engellendiği bilgisini veren Şahin şu ifadeleri kullandı: “Muhtemel bombalı terör eylemleri engellenmiştir. Terör örgütlerinin muhtemel eylemleri ile ilgili değerlendirmeler ile alınan istihbari bilgiler vakit geçirilmeksizin ilgili kurumlarımızca paylaşılmak suretiyle önleyici tedbirlerin alınması sağlanmakta ve terörle mücadeleye kararlılıkla devam edilmektedir.”


869 TL Alan Emekli Bin 159 TL Alacak




SGK’nın üzerinde çalıştığı İntibak Yasası’nın ayrıntıları netleşti. Taslağa göre 869 lira alan emeklinin maaşı bin 159 liraya çıkacak.

Hükümetin, 2000 yılı öncesinde emekli olan 2.7 milyon vatandaşın maaşlarını düzeltmeye yönelik hazırladığı ‘İntibak Yasa Tasarısı’nın ayrıntıları netleşti. Buna göre intibak düzenlemesinden 1 milyon 438 bin emeklinin yanı sıra malullük aylığı alan 9 bin 933 ve ölüm aylığı alan 465 bin 96 vatandaş da yararlanacak. 12 bin Bağ-Kur’lu ile birlikte intibak düzenlemesinden yararlanacak olan kişi sayısı 1 milyon 913 bin 442 kişi olacak. Söz konusu emeklilere toplam 2 milyar 440 milyon lira ödeme yapılacak.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanlığı’nın 2.7 milyon emeklinin merakla beklediği ve kamuoyunda ‘İntibak Yasası’ olarak bilinen düzenlemeye ilişkin yaptığı çalışmanın ayrıntılarına ulaşıldı. Buna göre düzenlemeden 2000 yılı öncesinde emekli olan, 2 milyon 743 bin 371 emekliden sadece, 1 milyon 913 bin 442 kişi yararlanacak. İntibaktan yararlanacak olan emeklilerin, 1 milyon 438 bini normal emeklilerden, 465 bin 96’sı ölüm aylığı alan kişilerden, 9 bin 933’ü malullük aylığı alanlardan, 12 bin 186’sı ise Bağ-Kur emeklilerinden oluştu.

9 bin kişiye süper zam geliyor

İntibak düzenlemesinden yararlanacak olan 1.9 milyon kişinin maaşlarında yapılacak artışlar ise 290 liraya kadar çıkacak. Ancak tüm emeklilere aynı tutarda ek iyileşme yapılmayacak. Örneğin 55 bin 966 emekli, 2 bin 426 malul aylığı alan kişi, 61 bin 185 ölüm aylığı alan vatandaş, intibak düzenlemesinden sadece 10 liralık artış elde edecek. En üst düzeydeki artıştan ise 9 bin 613 emekli yararlanacak. Söz konusu 9 bin 613 emekliye, 250 lira ile 290 lira arasında, 197 bin 498 emekli ile 480 ölüm aylığı alan vatandaşa da 200-250 lira arasında ek ödeme yapılacak.
Maliyeti 2.4 milyar olacak
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yaptığı çalışmaya göre, intibak düzenlemesinin bütçeye maliyeti toplam 2 milyar 440 milyon 471 bin lira olacak. Emeklilerin maaşlarında yapılacak iyileşme 2.1 milyar lira, ölüm aylığı alanların maaşlarında 269 milyon lira, malullük aylığı alanların maaşlarında ise 4.9 milyon lira maliyetle iyileşme sağlanacak. Emeklilere dönük intibak düzenlemesi, 2013 yılının başından itibaren uygulanmaya başlanacak ve sürekli olacak. Yapılacak zam da Ocak 2013’ten itibaren uygulacak.

PRİM EŞİTSİZLİĞİ KALKIYOR

869 liralık maaş bin 159 liraya çıkıyor
İntibak düzenlemesinde emekli maaşlarnda yapılacak artışlar, ödenen prim gün sayısı ve ödenen prim tutarlarına göre değişiyor. Örneğin, asgari ücretten prim ödemiş ve 2000 yılı öncesinde emekli olmuş bir işçinin emekli maaşı, 869 liradan bin 159 liraya yükselecek. Mevcut durumda ise 9 bin gün prim ödeyen ile 3 bin 600 gün prim ödeyen aynı maaşı alıyor. İntibak düzenlemesi ile söz konusu eşitsizlik ortadan kaldırılıyor. 


F.Bahçe'den Kulüpler Birliği'ne REST!




Fenerbahçe Kulübü, Kulüpler Birliği'nin "Türkiye Futbol Federasyonu'na destek veriyoruz" açıklamasına rest çekti...
Fenerbahçe Kulübü, Kulüpler Birliği'nin "Türkiye Futbol Federasyonu ve Yönetim Kurulu'nun görevlerine devam etmesi için her türlü desteği veriyoruz" açıklamasının ardından resmi internet sitesinden bildiri yayınladı.

Sarı-lacivertliler, Kulüpler Birliği'nin açıklamasının tüm kulüplerin görüşünü yansıtmadığını duyurdu.

İşte Fenerbahçe Kulübü'nden yapılan açıklama:
"Kulüpler Birliği'nin, bugün 'çoğunluğun görüşü' olarak yaptığı açıklama; kamuoyunda, Kulüpler Birliği'ne üye kulüplerin tamamının görüşü, algısı yaratmaktadır.-

Kulübümüzün, Türkiye Futbol Federasyonu yönetimi konusundaki görüşü, 26 Ocak'ta yapılan Genel Kurul'da yöneticilerimizin ifade ettiği şekildedir. Görüşümüzde herhangi bir değişiklik söz konusu değildir."

Fransa Kendi Soykırımını Tanıyacak mı?




Fransa tarihinde meydana gelen en kanlı olaylardan biri olan Vendee soykırımı Fransa Meclisi’ne taşınıyor.
Fransa Hareketi (MPF) milletvekili Dominique Souchet Fransa'nın başka ülke tarihleriyle alakalı yasa çıkarmasına tepki göstererek, Fransa'nın kendi tarihini temizlemesi gerektiğini belirtti.

MPF milletvekili, bu maksatla 1793-1794 yılları arasında Fransa'nın orta batısında yer alana Vendee bölgesindeki katliamı tanınması için Fransa meclisine bir önerge sunacağını açıkladı.

Souchet, Fransa'nın kendi tarihinde yaptığı hatayı resmi olarak tanımasını isteyeceklerini fakat bunu kabul etmeyenlerin cezalandırılması ile ilgili bir tekliflerinin olmayacağını dile getirdi.

Ünlü Fransız tarihçi ve hukuk uzmanı Louis Melennec de Türk Büyükelçiliği'ne yazdığı mektupta Türkiye'den Fransa'nın tutumuna karşı Vendee katliamını tanıma çağrısında bulundu.

Fransa Parlamentosu, Fransız İhtilali'ne karşı Vendee halkının öldürülmesi için 1794 yılında yasa çıkarmış, Lazare Hoche isimli general de bu yasayı uygulayarak binlerce kişiyi katletmişti.

Şair Uzman Jandarmadan İkinci Şiir. (Hak arayışı Uzman Jandarmayı Şair Yaptı)

Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde uzman jandarmalarla ilgili haberleri  okumayan kalmamıştır muhtemelen. Astsubaylarla ...