16 Mayıs 2012 Çarşamba

Uzman Jandarmalar 23 Yıldır Alamadıkları Hakları İçin Açlık Grevindeler




Emekli Uzman Jandarmalar Derneği Genel Başkanı Adnan Oğuz, beraberindeki emekli uzman jandarmalarla birlikte özlük haklarında iyileştirme yapılana kadar açlık grevine başladı.

 Oğuz, Genelkurmay Başkanlığı yetkilileri ile yapılan görüşmede tüm personelin kapsanacak şekilde iyileştirme çalışmalarının yapıldığının belirtildiğini ifade ederek, TBMM’ye sevk edilen yasa tasarısında uzman jandarmaların yer almadığını vurguladı. 

Oğuz, taleplerini, “Uzman Jandarma Okulu’nda geçen sürelerin fiili hizmetten sayılması, TSK tazminatlarının düzeltilmesi, muharip sınıf tazminatlarının düzeltilmesi” olarak sıraladı. 
Bu arada, bir grup uzman jandarma bugün TBMM’de temaslarda bulunarak sorunlarına çözüm arayacak. Muvazzaf uzman jandarmalar da özlük hakları iyileşene kadar göreve çıkmamayı tartışıyor. Muvazzaf uzman jandarmaların karar vermek için Ankara’da sürmekte olan açlık grevi ve siyasi kurumlarla yapılacak temasları bekledikleri öğrenildi. 

Emekli Uzman Jandarmalar Derneği (EMUJAD) Yönetim Kurulu ve gazi üyesi bir grup emekli uzman jandarma özlük haklarına dikkat çekmek ve sorunlarını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a duyarmak amacıyla açlık grevi başlattı.

EMUJAD Genel Başkanı Adnan Oğuz, Emekli Uzman Jandarmalar Derneği'nde bir basın toplantısı düzenledi. Bu zamana kadar yıllardır terörle mücadelenin yüzde 80'ni kıt imkanlarla Jandarma birliklerinin yaptığına dikkat çeken Oğuz, özlük hakları konusunda uzman jandarmaların moral ve motivasyonunun çökmüş durumda olduğunu söyledi.

Oğuz, 2007 yılında 10 gönüllü Emekli ve Gazi Uzman Jandarma arkadaşlarıyla birlikte yaklaşık 10 bin emekli ve 25 bini halen görevde bulunan toplam 35 bin Uzman Jandarmanın özlük haklarının temini, düzeltilmesi ve insanca bir hayat yaşamaları için Uzman Jandarmalar ve ailelerinin desteğiyle dernek kurduklarını hatırlattı.

Oğuz, şu an Gaziler olarak maddi ve manevi sıkıntılarının almadığını, ancak emekli uzman jandarmalar ile 25 bin Uzman Jandarma ve eş ve çocuklarıyla birlikte yaklaşık 150 bin insanın, askerlik mesleği içerisinde vatanın en ücra köşelerinde zor bir hayat yaşadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Sesimizi Sayın Başbakanımıza ve Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Necdet Özel'e duyurana kadar açlık grevini sürdürmeye kararlıyız. En son hazırlanan kanun tasarısı teklifine bizim de sorunlarımız inşallah eklenir.Sayın Başbakanımız seçim öncesi 'seçimden sonra bu haksızlığı düzelteceğiz demişti. Sayın Başbakanımız ülkemiz ve Dünya gündeminden dolayı çok yoğun olduğu için, randevu alamıyoruz'' dedi

Bir diğer sıkıntımızda Jandarma Genel Komutanlığımız; bu öz kurumumuz bizi kandırdı. Bu acı ama bir gerçek. 2002 yıllarında yayınlanan emir ile AÖF ile protokol imzaladı. Bizlere, 'Okursanız özlük haklarınız yükseltilir' denildi. Ama hiçbirşey değişmedi. Kendi öz evladını kandırmış ve duygularıyla oynamıştır Jandarma Genel Komutanlığı.

Bugünü ve geleceği için hiçbir maddi ve manevi iyileştirme düzenleme yapılmamakta veya gözardı edilmektedir. Birçok haksızlık ve adaletsizliğin giderilmesi için dernek yönetimi olarak sağlığımızı düşünmeyerek sesimizi kamuoyuna ve sayın Başbakanımıza duyurmak için bugünden itibaren süresiz açlık grevine gitme kararı almış bulunuyoruz." Yapılan açıklamanın ardından bir grup emekli uzman jandarma gazi arkadaşlarıyla birlikte açlık grevi başlattı.

13 Mayıs 2012 Pazar

Batman, Telkari atağında,Zeki Gümüşçülükten Atak




Bölgede Mardin ve Midyat ilçesinde yoğun olarak yapılan telkari üretiminde artık Batman'da kendini göstermeye başladı.

29 yıldır telkari işi ile uğraşan, 2003 yılından beri de Batman'da bu işi sürdüren Zeki Gümüş, Batman'da 16 kişinin çalıştığı telkari atölyesi oluşturarak, telkari gümüşün merkezi olan Midyat ve Mardin'e de ürün satmaya başladığını belirtti. Batman'da telkari üretimini artırarak, kenti Türkiye'de gümüşçülüğün merkezi haline getirmeye çalıştıklarını anlatan atölye sahibi Zeki Gümüş, "29 yıllık tecrübemizle telkari atölyemize 1 milyon lira yatırım yaptık. 16 çalışanımızla aylık 300 kilogram işlenmiş Gümüş üretme kapasitesine sahibiz" dedi. Atölyede yılda yaklaşık 1 ton ham Gümüş maddesini en az 40 işlemden geçirerek 5 bin model işlenmiş Gümüş çeşidi üretiklerini, yurt içi ve yurt dışına pazarladıklarını anlatan Zeki Gümüş, "Bu ürünleri gümüşün merkezi olarak bilinen Midyat başta olmak üzere Türkiye'nin her bölgesine gönderiyoruz. Ayrıca Almanya, Suudi Arabistan ve Kıbrıs olmak üzere çeşitli ülkelere de ihraç ediyoruz" diye konuştu. Tamamen el işi olan telkari, yoğun emek ve tecrübe isteyen bir iş olduğu için ortaya çıkan ürünler de adeta sanat eseri görünümünde olduğunu ifade eden Gümüş, telkari atölyelerinde yüzük, küpe, kolye, bileklik, halhal, gerdanlık, süs eşyaları, büfe süsleri ve daha onlarca çeşit Gümüş ürünlerinin imal edildiğini, ayrıca tamirat işlerinin de yapıldığını sözlerine ekledi.

Telkari sanatı gençler için alternatif meslek haline getirilecek

BATMAN - Bölgede kaybolmaya yüz tutan mesleklerden biri olan Telkari, 'Gümüşe İşlenen Gelecek Projesi' ile Batman’da gençler için alternatif bir meslek dalı haline getirilecek. 

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve Telkari sanatını canlandırmaya yönelik 'Gümüşe İşlenen Gelecek' projesi başladı. Devlet Planlama Teşkilatı'na bağlı Sosyal Destek Program (SODES) kapsamında desteklenen proje, İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve Batman Üniversitesi işbirliği ile hayata geçirildi. Toplam 40 kursiyerin eğitileceği proje için teknik destek, uzun yıllardan beri gümüş işlemeciliği yapan Zeki Gümüşçülük tarafından sağlanacak.
Telkari ürünlerinin yurt içi ve yurt dışında çok büyük ilgi gördüğünü belirten İl Kültür ve Turizm MüdürüSelahattin Ortaboy, bu amaçla özel bir proje hazırladıklarını belirtti. Hazırlanan projeye göre 40 kursiyere gümüş işlemesanatının öğretileceğini ifade eden Ortaboy, şunları söyledi: 

“Nüfusumuzun çok genç olması, istihdam oranının düşük olması ve unutulmaya yüz tutmuş bazı mesleklerin eleman bulamaması nedeniyle böyle bir proje hazırladık. Telkari sadece bir meslek değildir ve aynı zamanda yöremizin kültürünü anlatan ve tanıtan önemli bir sanattır.Batman Üniversitesi ile birlikte hazırladığımız projenin teknik destekleri ise bu alanda kendini kanıtlamış bir marka olan Zeki Gümüşçülük tarafından üstlenildi. Milli Eğitim Müdürlüğü de projemize gereken her türlü desteği sağlamıştır. Bu projeyle birlikte Telkari sanatı gençler için bir cazibe alanı haline getirmeyi hedefliyoruz.”

Gümüşe İşlenen Gelecek Projesi’nin bitiminde de kursiyerler içinde “En Güzel İşlenmiş Telkari” isimli bir yarışma düzenlenecek. Yarışmada dereceye giren ilk üç kursiyere özel ödüller verilecek. 




Zeki Gümüşçülük

Firma adı: Zeki Gümüşçülük
Adres      : 2.Cad. Hürmüzler Pasajı Kat:1 No:1/Batman
Tel         : (488) 213 76 48



Kredi kartı sahipleri dikkat! Banka, kredi kartı borcunu ödeyip kartı da iade eden müşterisi Hakan Polat`a üç yıl sonra 1 kuruşluk borç için 504 TL`lik icra yollandı.




Banka 1 kuruşluk borcunu ödemeyen Ankaralı Hakan Polat`ın evine icra gönderdi. 1 kuruşluk borcunun faiziyle 504 liraya ulaştığını öğrenen Polat, avukatı aracılığıyla karara itiraz etti.

Avukat Levent Karakaş, `Türkiye`de Polat`ın durumunda çok sayıda kişi var` dedi.
Hakan Polat`ı icralık eden süreç, bir bankadan kredi kartı almasıyla başladı. Alışverişinin büyük bir bölümünü kredi kartıyla yapan Polat`ın borcu 2 bin 900 TL`ye ulaştı. Polat, borcunun hepsini 2007`de bankanın Mithatpaşa şubesine yatırdı. Kartı da iade etti.

Ancak 5 Mart 2010 tarihinde gelen bir yazı Polat`ı şok etti. Çünkü gelen belge, Ankara 32. İcra Müdürlüğü`nde gelen bir ödeme emriydi. Ödeme emrinde Polat`ın bankaya asıl alacak olarak `0.01 TL (bir kuruş)` bulunduğu ve üç yıllık faiz uygulandığı yazıyordu. Banka üç yıl boyunca bir kuruşa 480.66 TL yasal faiz uygulamış, ayrıca BSMV(Banka Sigorta Muameleleri Vergisi) olarak 24.03 TL eklemişti. Böylece bankanın Polat`tan 1 kuruş karşılığı istediği toplam para miktarı 504 TL`ye çıktı.
Yedi gün süre verildi

Yazıda Polat`a borcunu ödemesi için yedi gün süre verilerek şöyle denildi: `504.70 TL tutarındaki toplam alacağına icra gideri, vekil ücreti ve takip tarihinde itibaren asıl alacağı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsili emridir.(Fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkımız saklıdır).`

Polat`a gelen yazıda borcu konusunda itiraz hakkı bulunduğu, ancak bu itirazını yazılı veya sözlü olarak icra dairesinde yedi gün içinde bildirmediği takdirde hapis cezasının söz konusu olduğu da anlatıldı.

Polat`ın avukatı Levent Karakaş, icra takibinin durması için icra müdürlüğüne başvurdu. İtiraz nedeniyle icra takibinin durduğunu belirten Karakaş`a göre müvekkilinin durumuna düşen daha pek çok kişi var.

Bir de avukat masrafı çıktı
Karakaş, `Avukatlık masrafı dahil edildiğinde müvekkilin ödeyeceği toplam para 700 TL civarında olacak. Aslında Hakan Polat`ın başına gelenler bankacılık sektörünün geldiği durumun çok çarpıcı bir örneğidir. Zaten bankalar karşısında güçsüz durumdaki vatandaş bu uygulamalarla daha da güç durumda kalıyor. Türkiye`de Hakan Polat gibi çok sayıda insan bulunuyor` dedi.

Polat`ın borcuna eklenen BSMV, bankacılık ve sigortacılık işlemlerinden doğan ve bu işlemlerin miktarları ya da gelirleri üzerinden hesaplanan Banka Sigorta Muameleleri Vergisi isimli bir vergi türü. Tüketici kredilerine tahakkuk eden (faiz üzerinden yüzde 5) BSMV, taksitlerle birlikte resmi kurumlara ödenmek üzere krediyi kullandıran kurum tarafından müşterilerinden tahsil ediliyor.

Casus Yazılım Nedir ? Etkileri Nelerdir ? Casus Yazılım Cehennemi (spyware-adware)



 

Casus Yazılım Ne Demek ?

Casus Yazılımlar bilgisayarınıza geldikten sonra bilgisayarınızda farklı etkiler ile casusluk yapan veya sizi rahatsız eden yazılımlardır.
Bu rahatsızlık yöntemlerden en popülerleri;
·                                 Bilgisayarınızdaki verileri, Gezdiğiniz siteleri belli bir merkeze gönderme
·                                 Reklam gösterme, İnternet'ten reklam indirme

Neden bunu Yapıyorlar ?

Burada detaylı bir şekilde dünyadaki emperyalist düzeni anlatmayacağımızı düşünürseniz konunun temeli olan parayı değil ne tip yöntemlerle bu parayı kazandıkları anlatacağımızı fark etmişsinizdir.
"Casus Yazılım Ne Demek ?" konusunda "Bilgisayarınızdaki verileri, Gezdiğiniz siteleri belli bir merkeze gönderme" demiştik şimdi bunun bu firmalara getirilerini görelim.
I.                                    İstatistik
İstatistik konusu hafife almamız gereken bir konudur. Çünkü bu bahsettiğimiz programlar 1000 veya 5000 kişi tarafından değil, milyonlarca kişi tarafından kullanılıyor. Dolayısıyla bu bilgiler ciddi bir getiri kaynağı oluyor. Örnek olarak en çok girilen siteler firmaya hem istatistiksel açıdan bir satış bilgisi verdiği gibi hem de kendi işini pazarlama açısından firmaya da ciddi bir veri sağlar.
II.                                    Reklam
İstatistik' te de belirttiğimiz gibi kişi sayısını hafife almamız gerekiyor. Bu sebepten dolayı bu tip programların kullanıcılarına gösterdikleri ve tıklattıkları reklamdan ne kadar getiri kazanacağını tahmin edebilirsiniz. Unutmayın ki casus yazılımlar genellikle kanunidir o yüzden karşıdaki firmanın çok büyük olması pek bir anlam ifade etmez.
Bir de bu noktada şunu ifade etmek lazım, Programcılar için bazı casus yazılım firmaları reklam tabanlı sistemler hazırlamışlardır. Bu sayede programı yazan kişi getiri elde etmek için bunlara üye olur ve programına bu sistemi dahil eder. Bu durumun sonucunda da casus yazılım hızla büyümektedir.

 

Nasıl Bulaşırlar ?

Belki de şu an kendi kendinize kesin bende yoktur diyorsunuzdur ancak o kadar emin olmayın !
Casus yazılımların bulaşması çok kolaydır, bir çoğunu elinizle onaylamışsınızdır. Yüklediğiniz oyunlarda, download programlarında, yardımcı araçlarda ve daha bir çok şeyde sürpriz yumurta gibi gelir ve sisteminize yerleşirler.
Kısaca bulaşma yöntemleri programlardır. Yüklediğiniz programlar ile birlikte gelirler. Bir programın casus yazılım olup olmadığını casus yazılımları listeleyen sitelerden kontrol ederek anlayabilirsiniz. Ancak bu kesin bir çözüm değildir.

Zararları Nelerdir ?

Özetle;
1.                              Kişisel Bilgileriniz Çalar
2.                              İnternet'i Yavaşlatır
3.                              Dışarıya veri gönderir ve İnternet'ten reklam yükler
4.                              Bilgisayarınızda açık oluşturma imkanı vardır
5.                              Arka planda çalıştıklarından dolayı Bilgisayarınızı Yavaşlatır
6.                              Yüksek Telefon Faturalarına sebep olabilir 
Aslında bu tip uygulamalar arayıcı (dialer) olarak bilinir ancak casus yazılım kavramına dahildir. Bu tip uygulamalar modeminiz aracılığı ile başka bir bilgisayara bağlanır ve normal telefon faturası üzerinden ücret ödemenize sebep olur. Genelde pornografik yayı yapan sitelerde bulunur. Kesinlikle en uzak durulmalıdır.

Örnek Yazılımlar

Bilinen ve bilgisayarınızda muhtemelen olan bazı kullanımı yaygın casus yazılımlar;
1.                              Gator
2.                              Kazaa
3.                              Imesh
4.                              Alexa
5.                              Google Toolbar (Ayarları doğru düzenlenmediği takdirde girdiğiniz siteleri merkezine gönderir)
6.                              Cute FTP
7.                              Getright

 

Temizleme

Temizlemek için Ekle/Kaldır (Add/Remove) yeterli değildir, Çünkü bu yazılımları sildikten sonra da casuslar içeride kalır. Bu amaca uygun olarak yazılmış Casus Yazılım Temizleme programları vardır. Genelde el ile silmektense bu programları kullanmak çok daha rahat olacaktır.
Spybot aynı zamanda hosts dosyalarınızı koruyabilir, İnternet'teki bilinen reklam verenlerin reklamlarını iptal edebilir, programların geçmişlerini (history), Akıl Notlarını (cookie) temizleyebilir ve yazı yakalayıcı (keylogger) gibi tehlikeli programları da engelleyebilir.
Not 1 : Unutmayın ki Antivirus programları bu tip casus yazılımları bulmazlar.
Not 2 : Bu casus yazılımları temizledikten sonra ilişkili program çalışmayabilir. Örnek olarak kazanın casus kısmı temizledikten sonra Kazaa programı çalışmayabilir.
Not 3 : Casus Yazılım temizleme yazılımları aynı antivirus programları gibi çalışırlar. Güvenli kalmanız için sık sık güncellemeniz gerekir. Bir çok program otomatik güncelleme desteği verir, her gün yeni güncelleme için kontrol etmenizde fayda vardır.

Uzak Durma

1.                              Bilmediğiniz programları yüklemeyin, EK B deki adreslerden programları kontrol edin
2.                              Firewall kullanın bu sayede İnternet'e erişmek isteyen programları görebilirsiniz ve bunları bloke edebilirsiniz
3.                              Aktif olarak bir casus yazılım temizleme programı kullanın ve onu güncel tutun
4.                              İnternet'te yeni bir pencerede bir şey yüklemek istiyor musunuz tarzındaki programların üreticilerine ve yüklemek istediklerine bakın. Gator ve daha bir çok spyware direk olarak tarayıcınız (web browser) üzerinden kendisini yükler. Ne olduğundan tam emin olmadıktan sonra bunlara "Evet" demeyin.
5.                              Programların hafif (lite) versiyonları varsa onları kullanın
6.                              Bir çok programın hafif versiyonları vardır ve bunlar genelde casus değildir ancak bazı işlevleri kısıtlıdır.

6 Mayıs 2012 Pazar

Trabzon ve Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Fenerbahçe Maçında Gerginlik Olmasını İstemiyor muş ..!




Trabzonspor Başkanı Sadri Şener yaptığı açıklamada,Fenerbahçe ile aralarında uzun yıllar sürecek bir gerginliğin bulunduğunu belirterek, "Bu çok arzu ettiğimiz bir durum değil ama yapacakta bir şeyimiz yok" demiş.Şampiyon biz olmadıktan sonra kim olur ise olsun diyen Şener, galibiyetten başka bir şeyi akıllarından geçirmediklerini söylemiş. 

Etik Kurulu'nun raporunu açıklamasından sonra TFF'nin tutumunu eleştiren ve Demirören yönetimine savaş açan Trabzonspor Başkanı Sadri Şener ise Fenerbahçe karşısında alınacak galibiyetle moral bulmak istiyormuş.Sarı-lacivertli takım ile oynayacakları maçının diğer maçlara oranla farklı bir hava da geçeceğini belirten Şener, "Fenerbahçe maçları, camiamızın çok önem verdiği maçlardır. Atmosferi ve havası farklı olur. Biz İstanbul'a nasıl gidiyor maçımızı oynayıp geri              dönüyorsak onlarda Trabzon'a maçlarını oynamak için gelip geri dönecekler. Farklı bir karşılama yapacak değiliz.Çok arzu ettiğimiz bir şey değil ama Fenerbahçe ile aramızda uzun yıllar devam edecek bir gerginlik var. Aklımızdan galibiyetten başka bir şey geçmiyor. Herkes bu maçın ne anlam ifade ettiğini biliyor. O yüzden kazanmaktan başka bir düşüncemiz yok. Şampiyon biz olmadıktan sonra kim olur ise olsun bizim için önemli değil" ifadesini kullandı.

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, TFF aldığı kararlar Türk futbolunu kötü bir yola doğru sürüklediğini söyleyerek, "Bazı kulüplerle birlikte 58'inci maddenin değişimine itiraz edeceğiz. Tahkim Kurulu'nun yürütmeyi durdurma kararı almasını bekliyoruz. Bu iş tahkimden dönmeli. UEFA'nın görüşü de yarışma devam ederken kural değiştirilmez yönünde. Şike ve teşvik primine teşebbüse bile küme düşme cezası verilmesinin ağır olduğunu kabul ediyorum ama önce kuralı uygulayıp, sonra yeni sezonda değiştirmek yakışık alır. Kuralı şimdiden değiştirdiler çünkü eldeki malzemeye göre Fenerbahçe küme düşer. Bu operasyon Fenerbahçe'yi kurtarmadır. Ama UEFA'nın ne diyeceği çok önemli" açıklamasında bulundu.

Spor Toto Süper Final'in 5. haftasında oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe müsabakasında futbol maçından ziyade Trabzonsporlu futbolcular sanki karate maçına çıktılar.Bunu gören taraftarda çılgına döndü donlarına kadar sahaya attılar.Bu olayların baş mimarı Trabzon spor başkanı Sadri Şener”den başkası değildir.Fenerbahçe ne kadar top oynamak istesede futbolcular attıkları tekmelerle,yaptıkları karatelerle takımın gözünü korkutmaya çalıştılar.Ama Fenerbahçe”yi hiçbir şey korkutmadı ve aslanlar gibi TRABZONU, TARAFTARI VE HAKEMİ Yenerek alnının teriyle şereflice bir galibiyet aldı ve Galatasaray maçına büyük bir güç depoladı. 

Fenerbahçe Kulübü Başkan Yardımcısı Nihat Özdemir”den ilginç açıklamalar




Basın toplantısı düzenleyen  Fenerbahçe Kulübü Başkan Yardımcısı Nihat Özdemir’den ilginç açıklamalar
 “Hepinizin bildiği gibi Türk ftubolu olağanüstü bir dönemden geçmektedir. 3 Temmuz süreci olarak tanımladığımız ancak başlangıcı daha öncesine dayanan süreç, camiaları karşı karşıya getirmiş, taraftarları birbirine düşürmüş, futbolumuzu içinden çıkılması zor bir girdabın içinde bırakmıştır. Sözde temiz futbol olarak başlanan bu süreç, istenmeyen tribün olaylarına neden oldu, kulüpler suçlandı. İnanılmaz travmalar yaşandı. Taraftarlar, buldukları her ortamda, birbirlerine hakaret ettiler. Herkes birbirini suçladı, küfürler, kötü sözler, iftiralar havada uçuştu. Bu temiz futbol süreci daha ilk dokuz ayında, birbirinden nefret eden, birbirini dinlemeyen bir futbol kültürü yarattı. Karşısındakini dinleme sürece zaten açzdı, tümden yok oldu. En acısı okullarda küçücük çocuklar birbirlerine sen şikecisin, şikeci takım demeye başladı. Gelecek nesiller için nefretin tohumları atılmaya başlandı. Bundan sonra bu sürece nasıl toparlayacağımızı bilmiyoruz.”

“TÜM BUNLARA DEĞDİ Mİ?”

“Bunca yaşananlara, yaşatılanlara, düşmanlıklara, nefrete, ülkemizi küçük düşürecek hamlelere gerek var mıydı. Tüm bulara değdi mi? Temiz futbol için hepimiz ne gerekiyorsa yapmaya, üzerimize düşen katkıyı yapmaya hazırız. Şimdi 3 Temmuz’dan bu yana yaşadıklarımızı hep beraber hatırlayalım.
6 Temmuz’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü, bir web sitesinden açıklama yaparak 19 maçta şike yapıldığının delillendirildiğini açıkladı. Fenerbahçe odaklı olarak dosyanın gizliliği ihlal edildi. Haftalarca yayın yasağı getirilmedi. Getirildiğinde de iş işten geçmiştir. Savcılık da son derece zorlamayla çete suçu yaratarak dosyayı özel savcıya getirdi.
Hiç bir savunma almadan, bir rapor yazarak, bir kanaat oluşturmuştur. Dönemin TFF yönetimi de bu eksik rapor üzerinden medyayı ve kamuoyunu yönlendirmiştir. Bu eksik rapor üzerinden UEFA’ya sadece Fenerbahçe odaklı bir bilgilendirme yapılmıştır. Bize göre ülke futbolunun uluslararı ortamda zarar görmesine, hukuk cinayeti işleyenler neden olmuştur.
Tüm bunlar yaşanırken, medyanın bir kesimi, özel yetkili mahkemelerdeki dava hakkında bazıları hak hukuk tanımadan tavırlarını sürdürdüler. Bir iftira kampanyası başladı. Bugüne kadar türlü şekillerde devam etti.”

“BİZLER TEMİZİZ”

Bir takım takipler – tespitler yapılsa neden suçüstü yapılmadı?
Operasyon neden tescilden sonra oldu?
19 maç iddianamede nasıl azaldı?
Neden bir an önce yayın yasağı gelmedi?
Emenike’nin görüntüleri nerede?
Fenerbahçe’nin çete ile ne ilgili olabilir?
Fenerbahçe ne yaptı?
Tüm bunlara rağmen şu sorular yanıtsız kaldı. Deliler toplanırken, neden suçüstü yapılmadı. Operasyon neden ligler tescil edildikten sonra yapıldı. Toplumu ilgilendiren hassas konuda neden yayın yasağı getirilmedi. Emenike’nin para sayma görüntüleri nerede. Fenerbahçe’nin çete ile örgüt ile ne alakası olabilir. Bu sorular medyada yeterince irdelenmedi. Tatmin edici yanıtlar verilmedi.
Bu aşamada biz ne yaptık. Yapılan onca haksızlık ve hukuksuzluğa rağmen Türk adaletine güvendik. Zaman zaman yapılan saldırılara toplu bir basın açıklaması yaptık. Sürece ilişkin bilgilendirmede bulunduk. Az öz açıklama yaptık. Camiamızdan gelen yoğun eleştirileri göze aldık. Gerekmedikçe de konuşmadık. En önemlisi, bizler hiç bir resmi açıklamamızda, başkalyarına hiç bir zaman saldırmadık, hedef göstermedik. Hukuktan adaletten bahsettik. Ortamı germedik. Germeye çalışanlara engel olmaya çalıştık. Atıp tutanların, hunharca kesenlerin, nefeslerin kesileceği ana geldik. TFF’nin yetkili organları, dosya üzerinden ve savunmaları da alarak çalış malarını tamamlamak üzereler. Bizler temiziz. Ve suçsuzluğumuza da inanıyoruz. Adil bir yargılamanın bunu ortaya çıkaracağına bugüne kadar inandık.

“58. MADDEDE TAVRIMIZ DEĞİŞMEDİ”

Basına yansıyan bilgilere göre, Etik Kurulu’nun raporu, bizim ilk günde savunduğumuz olayları teyit eder şekilde. Şike suçu oyuncular tarafından yerine getirilmediyse saha dışında da yoktur. Tabi bunu ilgili kurumlar verecektir. Biz yine verilecek kararı bekliyoruz.”
“Bu noktada bir şeyi daha tekrarlamak istiyoruz, “58. maddenin değişmesi konusunda da ilk günden bu yana kulübümüzün tavrı aynıdır, değişiklik yoktur. Biz suçsuz olduğumuzu söyledik ve değiştirilmemesi gerektiğini söyledik. Sadece madde açısından suz ve cezanın dünya standartları açısından fazlka olduğunu söyledik. Tekrar söylüyorum, biz masumuz, biz geçen seneki maçlarımızı şike yaparak, karşı takımın maçlarını oynamamasından dolayı almadık. Bununla birlikte çıkar amaçlı, suç örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla karşı karşıya kalan başkan ve yönetici arkadaşlarımız yargılanmaktadırlar. Haksız suç örgütü yönetmek suçlamasıyla mahkeme karşısındaki yöneticilerimiz, suçsuzdur ve bu tarihteki yerini almıştır. Fenerbahçe hesaplarının hepsinin hukuka uygun olduğu ortaya çıkmıştır. Fenerbahçe tertemizdir ve hiç bir gayri ahlaki ünvanla yan yana konulamaz. Bizlere lütuf ve ayrıcalık olamaz.
Şimdi sıra sevgili başkan ve yönetici arkadaşlarımızın özgürlüklerine gelmiştir. Onlar ki Fenerbahçe değerlerine değer katmıştır: Onları silahlı suç örgütüne dahil etmek isteyenler, bir kişi dışında hepsinin tahliye edildiğini görmezlikten gelmektedir.
Kişiye özel yasalarddan kimler yararlanmıştır. Peşinen suçlu ilan edilirken şu anda futbol hayatılarına devam edenlere tanınan haklar neden başkanımıza ve yöneticilerimize tanınmamaktadır. Her dosyanın kadorlu gizli tanıklarının yalan ve tirajı komik beyanlarla türk sporuna hayatlarını adayan kişilere yapılanlar devamıdır. Başkan ve arkadaşlarımızın en kısa sürede aramıza katılıp Fenerbahçe için yapacaklarına kaldıkları yerinden devam etmeleridir.”

CAS davası

“Fenerbahçe Spor Kulübü olarak TFF ve UEFA’ya karşı , Şampiyonlar Ligi’nden men edilmemiz nedeniyle 1 Eylel 2011′de CAS’a dava açmıştık. Kulübümüzün savunma hakkı gözetilmeden, bu dava süresince kapalı kapılar ardında kalmış bir takım gerçeklere, bilgi belgelere ulaşmıştık.
Bu sorunun ortadan kaldırılması için geçtiğimiz hatfa geri çektik. Fenerbahçe olarak sergilediğimiz bu olgun davranışın hangi noktalara çekildiğini gördük. Kara propaganda yapan mihakların nasıl çalıştığını esefle takip ediyoruz. TFF’nin açıkladığı kararlar sonucunda, artık futbolu yaralayacak her türlü davranışlardan kaçındık, kaçınacağız. Kulübümüzün ve ülkemizin menfaatlerini sonuna kadar yürüttüğümüzün sonuna kadar kimsenin şüphesi olmasın. Kulübümüz ve ülkemiz açısından hayırlı olmasanı istiyoruz”
Sadece 2020 adaylığı değil, başka unsurları da göz önüne alarak davayı çektik.

“ÖNÜMÜZDEKİ SEZON AVRUPA’YA GİDECEĞİZ”

Bir kişi çıkıp bir takımın böyle bir cezanın olmadığını açıklayamadı. Fenerbahçe’nin yerine Trabzonspor’un gitmesi konusunda kimsenin bir ülkede bir takım yerel federasyon kendini çektiği zaman sıradaki takım gider. Bir takım kendini çekseydi, UEFA’nın seçtiği takım gider. CAS Davası’yla ilgili bir çok bilgi kirliliği yaşandı. Bir tarih değişikliği yapılabilir. CAS davalarında Kısmet Erkiner’in de söylediği gibi avukatlar, tarihler değişir. Onlarca örneği vardır.
“Önümüzdeki sene için bir pazarlık yaptınız mı yapmadınız mı?” sorusu ile ilgili olarak, “İddialar ortaya atılıyor. Bir tanesi de Fenerbahçe’ye Avrupa’ya gitmesi konusunda garanti taahhüt verildiği yönündedir. Zaten geçen sene Fenerbahçe savunma yapılmadan cezalandırıldı. Avrupa’ya gitmeyeceğimize dair Avrupa’ya garanti taahhüt verilmemiştir.”

EN BÜYÜK YARA EBEDİ DOSTUMUZ GALATASARAY’DAN GELMEKTEDİR

Fenerbahçe’nin aldığı en büyük yaraların başında ezeli rakibimiz ebedi dostumuz Galatasaray’dan gelmektedir. Ünal Aysal’ın talihsiz bir açıklaması olmuştur. Geçen sene bu olay Trabzonspor ile ilgili olarak oynandı. Trabzonspor’un Şampiyonlar Ligi’ne gitmesinde TFF’nin yaptığı talihsiz bir karar neticesinde olmuştur. Bugün herkes biliyor ki Fenerbahçe’nin hakkı yendi.
AYSAL PLAY-OFF’U FENERBAHÇE’SİZ OYNANACAK SANDI
Ünal Aysal’ın açıklaması bizi derinden yaralamıştır. Ama kendisi play-off maçlarının da Fenerbahçe’siz oynanacağını zannediyordu. “Bu hayalleri görmekten vazgeçin”in altını çizdik. Bugün Allah’a şükürler olsun ki onlarla beraber oynuyoruz. O, kendi camiasına yaptığı hataların giderilmesi için yapılan açıklamalar yapıyor.
Fenerbahçe SK’nin mefaatleri T.C.’ninkilerden ayrılamaz. 2020, TFF- UEFA ilişkileri, bizim UEFA ile olan ilişkilerimizin hepsinin iyiye gitmesi bizim CAS’tan vazgeçme sebebimiz olmuştur. Umaram 2020 de Türkiye’de olacak.

TRABZONSPOR’A SORULAR…

Söz alan Nihat Özdemir, “Maalesef Trabzonspor bizim gösterdiğimiz sağduyuyu, saygı göstermediği gibi her gün her medya kanalına ortamı gerici açıklamalar yaptılar ve ormanın baş mimarı oldular. Soruyorum, Sadri Şener geçmiş dönemde veya bu gün Federasyon’la konuşarak hakem değiştirmiş midir? Trabzonspor önceden para almak için başvurmuş mudur? Biz Topuk Yaylası’nı yaparken, burayı hem Fenerbahçe’nin hem de milli takımların kullanabileceğini söyledik. Buranın yapımında yardım aldık. Yüzde 80′ini biz karşıladık. Yüzde 20′sini yardım alarak yaptık. Trabzonspor hiç yardım almamış mıdır?Trabzon’da Gençlik Oyunları yapıldı. Tapelerdeki gibi oyunlar için ayrılan 6 milyon Lira’dan Trabzonspor pay almış mıdır?
Fenerbahçe-Sivas maçı öncesi Trabzon’dan Sivas’a balık gönderilmiştir. Trabzon nere, Sivas nere. Bu hiç açıklanmadı. Tapelerde sayın başbakana yönelik ifadeler var. Bunlara değinilmedi” ifadelerini kullandı.
Demirören ile Aydınlar Federasyonu yönetimi arasındaki farkın sorulması üzerine Nihat Özdemir, “Mehmet Ali Aydınlar hiç bir zaman hukuka savunmaya önem vermeden, eksik iddianame, iddianamenin 3′te 1′i açıklanmışken karara varıp, idam sehpasını kurmuştur. Sayın Demirören göreve geldikten sonra herkesin savunmasını almıştır. Sadece bu noktayı dikkate almanızı istiyorum” yanıtını verdi.
Basın toplantısının sonlarında ise söz alan Asbaşkan Cihan Kamer, “Şu soruların ve bu ithamların bize hiç bir faydası yok. Yarın eğer Galatasaray veya Trabzonspor UEFA’ya gidemezse, kurullarımızdan dolayı değil basın mensuplarından dolayı olacak. Devamlı olarak birbirimizle kavga ediyoruz. Devamlı olarak UEFA’ya mesajlar gönderiyoruz. Diğer kulüplerin yöneticilerinden de taraftarlarından da basın mensuplarından da artık dur diyorum. Artık yargıyla ilgili kararları yargımız vermiş. Kulüplerle ve kişilerle ilgili kararları yetkili kurullar versin. İnşallah sayın başkanımız Cuma günü tutuksuz yargılanır ve genel kurula gelir” ifadelerini kullandı.

29 Nisan 2012 Pazar

Fenerbahçe, Beşiktaş maçının hazırlıklarına başladı




Fenerbahçe, Spor Toto Süper Final Şampiyonluk Grubu'nun 3. haftasında Beşiktaş ile 29 Nisan Pazar günü yapacağı maçın hazırlıklarına başladı.

Ziraat Türkiye Kupası'nda Kardemir Karabükspor'u eleyerek adını finale yazdıran sarı-lacivertliler, ara vermeden derbi mücadelesinin hazırlıklarına Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'nde start verdi.

Teknik direktör Aykut Kocaman yönetiminde basına kapalı gerçekleştirilen idmanda, dünkü karşılaşmada forma giyen oyuncuların rejenerasyon çalışması yaptığı, diğer oyuncuların ise koşu ve ısınma hareketleriyle başladıkları antrenmanı, 2 grup halinde yaptıkları 5'e 2 top kapma ve pas çalışmalarıyla sürdürdüğü bildirildi. Dar alanda 1'e 1 ikili mücadelenin ardından, yine dar alanda yapılan çift kale maçla antrenmanın tamamlandığı duyuruldu.

Sakatlıkları nedeniyle kupa maçında oynamayan Mehmet Topuz, Bekir İrtegün ve Yobo'nun antrenmanda takımla birlikte çalıştığı, Sow ve Alex'in tedavilerinin sürdüğü, dünkü maçta beline darbe alan Serdar Kesimal'ın ise tedavi olduğu açıklandı.

Sakatlığı süren Sezer Öztürk'ün takımdan ayrı çalıştığı, çift kale maç sırasında sol dizinde ağrı hisseden Özgür Çek'in ise tedbir amacıyla idmanı yarıda bıraktığı bildirildi.

Sarı-lacivertli takım, Beşiktaş maçının hazırlıklarını yarın akşam basına kapalı yapacağı antrenmanla tamamlayacak ve kampa girecek.

Şair Uzman Jandarmadan İkinci Şiir. (Hak arayışı Uzman Jandarmayı Şair Yaptı)

Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde uzman jandarmalarla ilgili haberleri  okumayan kalmamıştır muhtemelen. Astsubaylarla ...