Ne Olursan Ol_Yinede Gel_ Aynı dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler. (Hz. Mevlana)
17 Aralık 2012 Pazartesi
11 Temmuz 2012 Çarşamba
Smile Adsl’in Gerçek Yüzü
Baştan beri Ttnet’ten daha ucuza hizmet vermesi her
zaman beni şaşırttı. Bir ara neden Ttnet’e daha fazla para veriyim Smile’a
geçiyim dediğim bile oldu… Bir müddet bu düşüncelerden sıyrıldım ve Ttnet’i
kullanmaya devam ettim. Demin bu yazıyı gördüm ve iyi ki düşüncelerimden
sıyrılmışım dedim :) ;
Yazının tamamını okumak istemiyorsanız size sadece bir büyük
tavsiye: Kesinlikle Smile Adsl almayın.Ama bence bir okuyun…
Daha önce belirttiğim gibi askerden döndükten sonra Mayıs ayının sonunda Smile Adsl abonesi olarak bağlanmaya başlamıştım internete ve henüz Smile Adsl ile 2 ayım dolmadan; nasıl dolandırıcı bir zihniyete sahip olduklarını anladım. Nasıl mı? Anlatayım:
Dün gecenin 3’ünde Smile Adsl’den fatura mailimi aldım. Mayıs ayında Garanti Bankası ile düzenledikleri kampanya ile aboneliğime başlamıştım ve ilk 2 ayı bedava idi kampanya uyarınca. Dün gece gelen faturada ise 17.94 YTL ücret ödemem gerektiği bildiriliyordu üstelik 1 Temmuz son ödeme tarihiydi, faturanın gönderilme tarihi ise 18 Temmuz. Mayıs ayında 4 GB olan kotamın sadece 3 Gb’lık bölümünü harcayabilmiştim ve Haziran ayında 99MB’lık kota aşımım vardı. Birden bu 17.94Ytl’nin nerden geldiğini merak edip Smile adsl müşteri hizmetlerine faturama itiraz maili gönderdim. Ve bugün saat 18.30’da müşteri hizmetleri beni aradı. Sakin başlayan konuşmamızın çözüm getireceğini ummuştum. Oysa diyalogumuz beklentilerimin tam tersinde gelişti. Bu 17,94Ytl’nin nerden geldiğini şöyle açıklıyordu telefondaki ses:
Daha önce belirttiğim gibi askerden döndükten sonra Mayıs ayının sonunda Smile Adsl abonesi olarak bağlanmaya başlamıştım internete ve henüz Smile Adsl ile 2 ayım dolmadan; nasıl dolandırıcı bir zihniyete sahip olduklarını anladım. Nasıl mı? Anlatayım:
Dün gecenin 3’ünde Smile Adsl’den fatura mailimi aldım. Mayıs ayında Garanti Bankası ile düzenledikleri kampanya ile aboneliğime başlamıştım ve ilk 2 ayı bedava idi kampanya uyarınca. Dün gece gelen faturada ise 17.94 YTL ücret ödemem gerektiği bildiriliyordu üstelik 1 Temmuz son ödeme tarihiydi, faturanın gönderilme tarihi ise 18 Temmuz. Mayıs ayında 4 GB olan kotamın sadece 3 Gb’lık bölümünü harcayabilmiştim ve Haziran ayında 99MB’lık kota aşımım vardı. Birden bu 17.94Ytl’nin nerden geldiğini merak edip Smile adsl müşteri hizmetlerine faturama itiraz maili gönderdim. Ve bugün saat 18.30’da müşteri hizmetleri beni aradı. Sakin başlayan konuşmamızın çözüm getireceğini ummuştum. Oysa diyalogumuz beklentilerimin tam tersinde gelişti. Bu 17,94Ytl’nin nerden geldiğini şöyle açıklıyordu telefondaki ses:
“Aboneliğiniz Mayıs ayının 21’inde başladığı için Mayıs
ayında kotanız 4GB değil 1,5GB olarak belirlenmiş ve siz bunu geçmişsiniz. Bu
17.94 YTL sizin Mayıs ayı kota aşım ücretinizdir”
Bunu duyduktan sonra kayışım koptu doğal olarak, aynen şöyle
karşılık verdim:
“Sizin bunu bana aboneliğimi yaptırırken söylemeniz
gerekmiyor muydu? Yani bunu bugün söylemeniz nasıl bir mantıktır acaba?”
Ve diyalog şöyle devam etti:
“Siz kotanız konusunda herhangi bir şey sormamışsanız bizden
de böyle bir açıklama gelmemiş olabilir”
“İyi de sizin sözleşmenizde ya da bize açık olan herhangi bir yerde böyle bir uyarınız yok. Ben bunu sormak zorunda değilim ki siz bana söylemelisiniz”
“Siz eğer müşteri hizmetlerini arayıp sorsaydınız bu konuda size yardımcı olurduk”
“İyi de güzel kardeşim ben bunu sormak zorunda değilim siz bana söylemek zorundasınız. Ya da herhangi bir yerde bunu belirtmek zorundasınız. Siz bana 4Gb kotanız var demişsiniz ben tabi ki harcarım.”
“Aboneliğinizi yaptırdığınızda bağlantınızın ne zaman aktif olacağı belli olmadığı için arkadaşlarım bunu belirtmeyi atlamış olabilir”
“Peki kurulum yapılırken veya yapıldıktan sonra neden belirtmediniz”
“İyi de sizin sözleşmenizde ya da bize açık olan herhangi bir yerde böyle bir uyarınız yok. Ben bunu sormak zorunda değilim ki siz bana söylemelisiniz”
“Siz eğer müşteri hizmetlerini arayıp sorsaydınız bu konuda size yardımcı olurduk”
“İyi de güzel kardeşim ben bunu sormak zorunda değilim siz bana söylemek zorundasınız. Ya da herhangi bir yerde bunu belirtmek zorundasınız. Siz bana 4Gb kotanız var demişsiniz ben tabi ki harcarım.”
“Aboneliğinizi yaptırdığınızda bağlantınızın ne zaman aktif olacağı belli olmadığı için arkadaşlarım bunu belirtmeyi atlamış olabilir”
“Peki kurulum yapılırken veya yapıldıktan sonra neden belirtmediniz”
Özellikle bu noktadan sonra karşımda müşteri hizmetleri
yetkilisi olduğunu ileri süren sevgili vatandaşım; kendisini benim müdürüm veya
patronum sanmaya başlayarak bana bağırmaya ve beni azarlamaya başlıyor.
“Bunu öğrenmek sizin sorununuz, şu anda elimizden gelen bir
şey yok. Sizin bağlantınız ayın sonunda yapıldığı için kotanız 4Gb değildi.
Bunu bilmeniz gerekiyordu. Şimdi bu konuya itiraz edemezsiniz.”
“Bi dakkaaa… Siz bana bağıramazsınız. Burada bağırması gereken benim ve bağırma hakkımı da saklı tutuyorum ve siz bana bağıramazsınız. Kendi hatanızı benim üzerime yıkmaya da çalışmayın sakın.”
“Ben bağırmıyorum…”
“Ha benim kulaklarım biraz hassas o zaman”
“Aydın Bey; sizin abonelik işleminiz Mayıs ayının 21inde yapılmış ve bağlantının ne zaman sağlanacağı belli olmadığı için arkadaşlarım size bu konuyu belirtmemiş olabilir.”
“Belirtmemiş olamaz; belirtmek sizin göreviniz. Bu önemli bir konu ve bu konuyu müşterinizden saklayamazsınız.”
“Ama siz arayıp sormuş olsaydınız…”
“Yahu ben neden arayıp sorayım. Orada kotanın ne kadar olduğu belirtilmiş. Bu konuda kısıtlama olduğunu siz söylemezseniz ben nerden anlayacağım.”
“Bu konuyu şehrinizdeki yetkili servisimizle de görüşebilirsiniz ama 17,94Ytl sizin kota aşım ücretinizdir.”
“Peki tamam… Anladım ben sizi. Çok memnun kaldım servisinizden; herkese önereceğim bilmenizi istedim”
“……”
“Tamam uzatmaya gerek yok zaten aynı şeyleri tekrar edip duruyoruz. Bu konuyu çözemeyeceğiz anlaşıldı. Ama gerçekten bayıldım servisinize; herkese tavsiye edeceğim emin olun…”
“İyi akşamlar Aydın Bey….”
“Hıhı,evet size de…”
“Bi dakkaaa… Siz bana bağıramazsınız. Burada bağırması gereken benim ve bağırma hakkımı da saklı tutuyorum ve siz bana bağıramazsınız. Kendi hatanızı benim üzerime yıkmaya da çalışmayın sakın.”
“Ben bağırmıyorum…”
“Ha benim kulaklarım biraz hassas o zaman”
“Aydın Bey; sizin abonelik işleminiz Mayıs ayının 21inde yapılmış ve bağlantının ne zaman sağlanacağı belli olmadığı için arkadaşlarım size bu konuyu belirtmemiş olabilir.”
“Belirtmemiş olamaz; belirtmek sizin göreviniz. Bu önemli bir konu ve bu konuyu müşterinizden saklayamazsınız.”
“Ama siz arayıp sormuş olsaydınız…”
“Yahu ben neden arayıp sorayım. Orada kotanın ne kadar olduğu belirtilmiş. Bu konuda kısıtlama olduğunu siz söylemezseniz ben nerden anlayacağım.”
“Bu konuyu şehrinizdeki yetkili servisimizle de görüşebilirsiniz ama 17,94Ytl sizin kota aşım ücretinizdir.”
“Peki tamam… Anladım ben sizi. Çok memnun kaldım servisinizden; herkese önereceğim bilmenizi istedim”
“……”
“Tamam uzatmaya gerek yok zaten aynı şeyleri tekrar edip duruyoruz. Bu konuyu çözemeyeceğiz anlaşıldı. Ama gerçekten bayıldım servisinize; herkese tavsiye edeceğim emin olun…”
“İyi akşamlar Aydın Bey….”
“Hıhı,evet size de…”
8 dakika 38 saniye süren Smile Adsl müşteri hizmetleri
görüşmemin bir özeti bu işte. Ve dediğimi yapıp herkese tavsiye ediyorum.
Durmayın Smile Adsl alın; emin olun iki aydan kısa bir sürede sizi soyup soğana
çevirmeye çalışmaya başlayacaklar. Daha önce kapatan varsa modem için kaç
para istediklerini yazabilir mi acaba? Ona göre bir Smile Adsl kapattırma
bütçesi ayırmam gerekiyor da…
Konunun özetini vereyim kısaca: Smile adsl almayın
arkadaşlar; zaten TTNET’ten alıp bize satıyor; güzel reklam yapan her şirket
güzel hizmet veremiyor ne yazık ki. Ve eğer Smile Adsl kullanıyorsanız, aman
dikkat edin kotayı falan aşmayın; bir yerden bir sebep bulup hiç ummadığınız
bir faturayı size ödetebilirler.
2 Temmuz 2012 Pazartesi
VANGÖLÜNDE TEHLİKELİ ÇARPIŞMA
Van Valiliği tarafından düzenlenen Su Sporları Festivali,
sabah saatlerinde renkli görüntülerle başladı. Gün boyu devam eden çeşitli
etkinliklerin ardından sıra dragon yarışmalarına geldi.
FESTİVAL KAPSAMINDA DÜZENLENEN DRAGON YARIŞLARINDA
BİRYARIŞMACI ÖLÜMDEN DÖNDÜ
DRAGONLARIN ÇARPIŞMASI SONUCU BİR KAYIKTAN DİĞERİNE UÇAN
YARIŞMACI ŞANS ESERİ YARA ALMADI
Van’da düzenlenen 'Su Sporları Festivali' kapsamında yapılan
dragon yarışmasında bir yarışmacı ölümden döndü. Çarpışmanın etkisiyle başka
kayığa düşen yarışması, şans eseri yara almadan kurtuldu.
Van Valiliği tarafından düzenlenen Su Sporları Festivali, sabah saatlerinde renkli görüntülerle başladı. Gün boyu devam eden çeşitli etkinliklerin ardından sıra dragon yarışmalarına geldi. 6 takımın yer aldığı yarışmanın startından kısa süre sonra iki kayık çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle bir yarışmacı kendi kayığından başka bir kayığa fırladı.
Şans eseri yarışmacı olaydan yara almazken, yarışmalar ise
yeniden tekrarlandı. Heyecanlı geçen yarışmanın ardından dereceye giren
takımlara ödülleri düzenlenen törenle verildi.
Festivalin bugünkü etkinlikleri ‘Türk Yıldızları’nın prova gösterisiyle sona erdi.
VANDA TEHLİKE SAÇAN BİNALAR
Vanda 23 Ekimde yaşanan 7.2 ve 9 Kasımdaki 5.6 büyüklüğündeki
depremlerle birlikte ağır hasar gören birçok bina halen yıktırılmayı bekliyor.
SARSINTILARIN SÜRDÜĞÜ VAN’DA AĞIR HASARLI BİNALAR TEHLİKE
SAÇIYOR
Van'da yaşanan depremlerin üzerinden yaklaşık 8 ay gibi bir
zaman geçmesine rağmen bir türlü yıkımı gerçekleştirilemeyen ağır hasarlı
binalar tehlike saçmaya devam ediyor.
Van’da 23 Ekim’de yaşanan 7.2 ve 9 Kasım’daki 5.6 büyüklüğündeki depremlerle birlikte ağır hasar gören birçok bina halen yıktırılmayı bekliyor.
Önceki gün 5.0 ve bugün de 4.0 büyüklüğündeki depremlerin
meydana geldiğiVan’da,
şehir merkezinde bulunan binaların bir türlü yıktırılmaması vatandaşın
tepkisine neden oluyor.
Zübeyde Hanım Caddesi başta olmak üzere kentin çeşitli
yerlerinde bulunan ve depremin üzerinden 8 ay gibi bir zaman geçmesine rağmen
sadece kapı ve pencereleri yerinde söktürülerek adeta bir hayaleti andıran
binalar, tehlike saçmaya devam ediyor.
Caddeden geçen vatandaşlar ve çevre esnafı binaların
kaderine terk edildiğini vurgulayarak, “Her gün belki binlerce insan bu
binaların yanında geçmek zorunda kalıyor.
İşlek caddelerde yıkılmayı bekleyen binaların bir an önce
yıktırılması gerekir. Binaların hasarlı oluşundan dolayı işyerlerimize gelen
vatandaşlarda bir an önce bölgede uzaklaşmak istiyor” dediler
VANDA KORKUNÇ CİNAYET
Van'ın Özalp ilçesinde kafasına tek kurşun sıkılarak
öldürülen 7 çocuk babası şahsın kesilen kulak deliğine bir not kağıdı
iliştirildi.
Edinilen bilgiye göre, sabah saat 07.00 sıralarına köyünden
ilçe merkezindeki iş yerine gitmekte olan bir vatandaş, Gürpınar ilçesinin
Elaçmaz köyü ile Özalp'ın Bağrıaçık köyü arasındaki yolun 3. kilometresinde bir
erkek cesedi görünce jandarmayı aradı. İhbar üzerine olay yerine giden jandarma
ekipleri, yaptıkları incelemede şahsın sağ kulağının kesilerek 10 metre ileriye
atıldığını ve kafasına tek kurşun sıkılarak öldürüldüğünü belirledi. Jandarma,
ayrıca kesilen kulak deliğine yerleştirilmiş bir not kağıdı buldu. Üzerinden
herhangi bir kimlik çıkmayan şahsın kulağına yerleştirilen notta ne yazıldığı
öğrenilemezken, cenazeyi alması için olay yerine Özalp Belediyesi'nden cenaze
aracı çağrıldı. Cenaze aracının gelmesinin ardından şoför Muharrem Şahin, yerde
yatan kişiyi görünce tanıdığını belirterek, yakından bakmak istedi. Cenazeyi
almak için gelen şoför Şahin, yakından baktığı ölen kişinin teyzesinin oğlu
olduğunu görünce kısa süreli şok geçirdi. Öldürülen şahsın Saray ilçesinin
Baltepe köyünde oturan Ali İhsan Zengin (50) olduğu belirlendi. 7 çocuk babası
Zengin'in cenazesi, otopsi yapılmak üzere Özalp Devlet Hastanesi'ne götürüldü.
Bu arada olayı duyarak bölgeye gelen Zengin'in akrabaları, cenaze aracını durdurarak cenazeye baktılar. Cenazeyi görünce sinir krizi geçiren Zengin'in oğulları, kameralara bağırarak, "Bizim düşmanımız çoktu. Bizi çekemeyenler vardı. Bizi tehdit ediyorlardı. Babama diyorlardı 'Sen karakola gidiyorsun ihbarcısın.' Babamızı hainlikle öldürdüler" diye feryat ettiler.
Cenaze, Özalp Devlet Hastanesi'nde yapılan ön otopsinin ardından genel otopsi için Van'a gönderildi.
Bu arada olayı duyarak bölgeye gelen Zengin'in akrabaları, cenaze aracını durdurarak cenazeye baktılar. Cenazeyi görünce sinir krizi geçiren Zengin'in oğulları, kameralara bağırarak, "Bizim düşmanımız çoktu. Bizi çekemeyenler vardı. Bizi tehdit ediyorlardı. Babama diyorlardı 'Sen karakola gidiyorsun ihbarcısın.' Babamızı hainlikle öldürdüler" diye feryat ettiler.
Cenaze, Özalp Devlet Hastanesi'nde yapılan ön otopsinin ardından genel otopsi için Van'a gönderildi.
VANDA KARAKOLA TACİZ ATEŞİ ACILDI
Van'da karakola taciz ateşi Açıldı
VAN'ın Başkale İlçesi'ne bağlı Bebleşin Jandarma Karakolu'na
PKK'lılar tarafından uzun namlulu silahlarla taciz ateşi açıldı. Taciz ateşine
güvenlik güçleri anında karşılık verdi. PKK'lılar taciz ateşini ardından
kaçarken, bölgede operasyon başlatıldı.
Van merkeze 80, Başkale ilçesi'ne ise 20 kilometre uzaklıkta
bulunan Van-Hakkari Karayolu üzerindeki Bebleşin Jandarma karakoluna, taciz
ateşi dün akşam Saat 20.30 sıralarında açıldı. Taciz ateşinin 2 terörist
tarafından yapıldığı belirtilirken, güvenlik güçleri ateşe anında karşılık
verdi.
Olayda ölen yada yaralanan olmazken kaçan teröristlerin yakalanması için
bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı.
VANDA DEPREMLER 3 YIL DAHA DEVAM EDECEK
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünden
alınan bilgiye göre, saat 11.39 sıralarında merkez üssü Göllü köyü olan 4.0
büyüklüğünde bir deprem oldu.
Van'da son günlerde artçı sarsıntı sayısında yeniden artış
gözüküyor. Geçtiğimiz günlerde 5.0'la sallanan Van'da
dün de 4.0 büyüklüğünde deprem kaydedildi.
Van’da, dün öğle saatlerinde 4.0 büyüklüğünde bir deprem
meydana geldi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, saat 11.39 sıralarında merkez üssü Göllü köyü olan 4.0 büyüklüğünde bir deprem oldu. Can kaybının olmadığı depremin kısa süreli paniğe neden olduğu belirtildi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, saat 11.39 sıralarında merkez üssü Göllü köyü olan 4.0 büyüklüğünde bir deprem oldu. Can kaybının olmadığı depremin kısa süreli paniğe neden olduğu belirtildi.
Son günlerde Van’da
meydana gelen artçı sarsıntıların hissedilebilir büyüklükte olması vatandaşları
korkutuyor. 23 Ekim 2011 depreminden buyana 8 ayı aşkın bir zaman geçmesine
rağmen artçıların bitmemesi vatandaşın yaşadığı korkunun boyutunu da
arttırıyor.
Geçtiğimiz günlerde Van’da meydana gelen 5.0’lık orta şiddetli depremden buyana büyüklükleri 4.0’a varan çeşitli büyüklükteki depremler de kaydediliyor.
Deprem açısından Türkiye’nin en riskli illerinden biri olan Van’da deprem korkusunun daha uzunca yıllar yaşanacağı tahmin ediliyor.
Bu arada AFAD tarafından dün yapılan açıklama ile Van´da artçı
sarsıntıların 2 - 3 yıl daha devam edeceği bildirildi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Şair Uzman Jandarmadan İkinci Şiir. (Hak arayışı Uzman Jandarmayı Şair Yaptı)
Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde uzman jandarmalarla ilgili haberleri okumayan kalmamıştır muhtemelen. Astsubaylarla ...
