Ne Olursan Ol_Yinede Gel_ Aynı dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler. (Hz. Mevlana)
13 Haziran 2016 Pazartesi
Ece Elçin Varan Anılar-2
Ece Elçin Varan Anılar-1
25 bin uzman jandarmadan eylem planı,TSK Yan Ödeme Kararnamesi'ne büyük tepki...!
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeni yürürlüğe giren TSK Yan
Ödeme Kararnamesi, uzman jandarma olarak görev yapan personelin tepkisini
çekti. Yeni kararnameyle hem emir komuta zincirinin zedelendiği, hem de uzman
jandarmalara 'ikinci sınıf personel' muamelesi yapıldığı öne sürüldü.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 5 Ocak'ta yürürlüğe giren 2014 TSK Yan Ödeme Kararnamesi ile subay, uzman jandarma ve uzman erbaşların ödemelerinde iyileştirme yapıldı. Ancak uzman jandarma olarak görev yapan personel, 'ikinci sınıf personel' muamelesi gördüklerini belirterek, kararnameye itiraz etti. Kararnameye ilişkin itirazlar, hem Jandarma Genel Komutanlığı'na, hem de Meclis'e iletildi.
"BIÇAK KEMİĞE DAYANDI"
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 5 Ocak'ta yürürlüğe giren 2014 TSK Yan Ödeme Kararnamesi ile subay, uzman jandarma ve uzman erbaşların ödemelerinde iyileştirme yapıldı. Ancak uzman jandarma olarak görev yapan personel, 'ikinci sınıf personel' muamelesi gördüklerini belirterek, kararnameye itiraz etti. Kararnameye ilişkin itirazlar, hem Jandarma Genel Komutanlığı'na, hem de Meclis'e iletildi.
"BIÇAK KEMİĞE DAYANDI"

Kısa adı EMUJAD olan Emekli Uzman Jandarmalar Derneği Başkanı Adnan Oğuz, "Bu kararname uzman jandarmalar üzerinde infiale yol açtı. Yaptığımız işi kimse sorgulamadığı gibi 'eşit işe eşit ücret ilkesi' göz önüne alınmayarak hak edilenler verilmedi. Kararnameyle birlikte Türkiye'nin dört bir yanındaki uzman jandarmalardan iş bırakma eylemine ilişkin talep geliyor. Birçok arkadaşımız Ankara'da eylem yapmak istiyor. Ancak biz personeli soğukkanlı olmaya çağırıyoruz. Uzman jandarmalar, güvenlik ve asayişten sorumlular. Türkiye'de bugün sayıları 24 bin. Bıçak kemiğe dayandı artık. Astsubaylarla aynı görevi yapıyoruz, ancak daha az tazminat ve maaş alıyoruz. Bu çok onur kırıcı" diye konuştu.
"EMİR KOMUTA ZİNCİRİ ZEDELENDİ"
Alınan maaşların ortalama 2 bin 400 ila 3 bin 300 lira arasında olduğuna dikkat çeken Oğuz, "Meselemiz aldığımız maaş değil, yapılan haksızlıktır. Doğu'ya giden personel arasında bile ayrım yapılmış. Tüm doğu görevlerine giden personel için ayrım yapılmadan doğu tazminatı verilmelidir, birinci doğu- ikinci doğu diyerek ayrım yapılmamalıdır. Ayrıca kararname ile hiyerarşi yok sayılmış, emir-komuta zinciri zedelenmiştir. Kararname, 'Maaşlar sağlık nedeniyle kesintiye uğrar' diyor. Bizden fazla, uzman erbaştan daha az kesinti yapılıyor. Uzman jandarmadan yapılan kesinti brüt 160 ila 560 lira arasında. Personel çalışırken hastalanıyor. Birçok yerde astsubayın yerine ataması yapılıyor. Ancak astsubaylar için verilen ek göstergeleri alamıyorlar. Halbuki astsubayın yaptığı işin aynısını yapıyorsun. Öte yandan ilçe merkezinde masa başında görevli olan 316 lira, dış karakolda mahrumiyet bölgesinde çalışan Astsubay Uzman Jandarma ise 41 lira zam alacak. İnsanlar göz göre göre isyan noktasına getiriliyor. Hazırlanan kararnameyi esefle kınıyoruz. Konuyu Milli Savunma Bakanlığı'na da bildireceğiz" bilgisini verdi.
Uzman Jandarmaların Sorunları Allah''a Havale
Uzman
Jandarmaların geçmişi 1931 lere dayanmaktadır, Uzman Jandarmalar bir yıl süreli
Uzman Jandarma okulunda, gerek hukuk dersleri, gerek mesleki konularda, yeterli
donanımla rütbeli personel olarak mezun edilmekteyiz, BİZLER SÖZLEŞMELİ
DEĞİLİZ, BİZLER ASKERDE TESKERE BIRAKARAK MESLEĞE GİRMİYORUZ, BİZLER UZMAN
ERBAŞ, UZMAN ÇVŞ. DEĞİLİZ. Emeklilik hakkımız mevcuttur emeklilik hakkı
istemiyoruz, tüm devlet
memurlarına tanınan eğitim seviyesinden emeklilik hakkının bizlere de
tanınmasını istiyoruz.
Ülke güvenliği ile asayişin
sağlanması açısından önemli görev üstlenen ve sayıları 25.000’i aşan “ Uzman Jandarmalar”
özlük hakları açısından sıkıntılar yaşamaktadırlar.
Özlük haklarındaki adaletsizlikler belirlenerek,
günümüz şartlarına göre düzenlenmelidir. Özellikle emeklilikte birçok maddi
kayba sebep olan ek göstergeler mutlaka yükseltilmeli, diğer Devlet
memurlarında da yaşanan bu sıkıntı bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Ayrıca
orduevleri gibi sosyal tesislerden doğrudan faydalanmaları için gerekli
düzenlemeler yapılmalıdır.
1- Hali hazırda tüm 657 sayılı kanuna tabi devlet
memurları ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Subay, Astsubay, sivil memur
fakülte mezunuysa 8/2 den yüksekokul mezunu ise 9/2 den başlamakta emekli
olacakları zaman eğitim seviyelerine göre en az 1/1 den emekli edilmektedirler.
1. Statü değişmeli Uzman kelimesi kesinlikle rütbemizden çıkarılmalı (Uzman J.
Uzm.Erb. Uzm.Er vs.)
Uzman
jandarma kadroları kapandı yaklaşık 25.000 civarında uzman jandarma J.Gn.K.
lığı bünyesinde KAÇAK işçi gibi çalıştırılıyor bu sebeple eskiden assubayların
çalıştığı nerde tercih edilmeyen yer varsa oralara Uzman Jandarma atanıyor.
Nerde güzel iyi yer varsa eskiden Uzman Jandarmanın
çalıştığı yerede assubay atiyorlar branslı Uzman jandarma yı bile asb. ile degistiriyorlar.
Teşkilatın HOMOJEN yapısını bozuyor diye Uzman Jandarma
kadrosunu kapatan Gn.K.lık hali hazırdaki Uzman Jandarmaları astsubay
kadrolarına Atıyor ne tuhaf bir ironidir anlamak kolay değil.
Yakında manga komutanlığına Astsubay atayıp, Uzman
Jandarmalarıda bir kadro MANGA KOMUTANI yardımcısı (MNG.K.yard.)yaparlarsa
şaşırma mak gerekir.
Son atamalara bakarsak Uzman Jandarmaların % 80 neredeyse
karakollarin ve İlce Jandarmaların idari islerine atamasi yapilmistır.Zimmet, Evrak
ve sorumlulukla boğuşsun diye.idari isler tazminat alana kadar Uzman
Jandarmaları buralara vermeye devam edecekler.
Uzman
Jandarmalar mesleğe
en az lise ve dengi okul mezunu şartı ile alındık, AB uyum yasaları
çerçevesinde İçişleri Bakanlığının talimatı ile Emniyet ve Jandarma
personelinin eğitim seviyelerini yükseltmek için 2003 yılında AÖF kayıtlar
yaptırıldı, şuan 25000 personelden yaklaşık 20000'i üniversite mezunudur. Fakat
halen giriş şartımızın ve tahsilimizin de altında ortaokul mezunu sayılarak 3/8
den emekli ediliyoruz, aldığımız emekli maaşımız 907 TL. Açlık sınırının
altındadır.
Avrupa ülkelerinde
mesleğe başladığı tahsilin altında bir tahsilde kimse emekli edilmiyor, sadece
Türkiye de bu adaletsiz uygulamaya tek TSK personeli ve tek devlet memuru
olarak bizler maruz kalıyoruz, Bu sistem Demokrasi ile bağdaşmamakta ve
Anayasa' nın temel ilkelerinden olan "Eşitlik İlkesi" ne ve Avrupa
insan hakları evrensel bildirgesine "Aykırılık" teşkil etmektedir.
Bu mesleği seçer
iken bu vatan için ölümü göze alan ve bu uğurda binlerce şehit ve gazi veren
Uzman Jandarmalar olarak bu çağ dışı uygulamayı kınıyoruz, sadece kendimiz için
değil geride bırakacağımız ailemiz ve gelecek için de endişe duymaktayız.
2- TSK bünyesinde
askeri okul okuyan subay ve astsubayın okulda
geçen süreleri kurum tarafından borçlanılarak personel okula adımını attığı
andan itibaren güvence altına alınarak sigortalı olmakta aynı zamanda bu süre
kurum tarafından borçlanıldığı için personelin fiili hizmetinden sayılmaktadır.
Okulda kurumun
borçlanmasının amacı; Askeri okullarda eğitim, tatbikat, manevra, gösteri vb.
faaliyetlerde meydana gelecek yaralanmada veya sağlık nedeni ile rahatsızlanma
ve ölüm gb. Durumlar da öğrencinin güvence altına alınmasıdır.
Fakat Uzman Jandarma
öğrencileri için kanunlarda böyle bir ibare olmadığından okulda eğitim,
tatbikat, gösteri vb. hallerde bir olay vuku bulması halinde Uzman Jandarmalar
eğitim zayiatı gösterilerek bir hak iddia edememektedir. Bu bir eksikliktir
zayi olanların hakkı verilmemektedir.
Uzman Jandarmaların
başına bir kaza gelmeyecek diye bir garanti bulunmamasına rağmen yirmi yıldır
düzenleme yapılmamıştır. Bu düzenleme ile Uzman Jandarma öğrencileri de eğitim
öğretim süresince güvence altına alınacaktır.
Günümüzde askerlik
süresi dahi borçlanılmakta iken, kaldı ki bizler askerlik görevi yapmadan bu
mesleğe giriyoruz haliyle askerlik geçmişimiz olmadığı için askerliği de
borçlanamıyoruz.
Uzman Jandarma
Okulunda geçen bir yıllık süre ne kurum tarafından ne de personel tarafından
borçlanılamayarak hak kaybına uğratılmaktadırlar.
Personelin
borçlanması durumunda kişi başına 3000 tl. dir buda 30000 kişide = 90.000.000
tl yapmaktadır ki bütçeye çok büyük katkı sağlayacağı aşikardır.
3- Uzman
Jandarmalara Astsubayların ek göstergesinin 2/3 uygulanmaktadır.
Bu sistem Türkiye'de
sadece Uzman Jandarmalara uygulanmaktadır, hiçbir memurun Ek göstergesi bir
diğerine endeksli değildir, bu gün ne Astsubayınki subaya, ne polis memurunki
komisere, ne öğretmeninki müdüre endekslidir, sadece fark makam la olmaktadır.
Bizler Astsubayla beraber aynı göreve çıkmaktayız aynı timde onlar tim komutanı
bizler yardımcısıyız acizane fark olacaksa tüm memurlarda olduğu gibi temsil
ettiği makamla olmalıdır.
Uzman Jandarmaların Temel
Sorunlarını Sıralayacak Olursak;
2. Uzman Jandarma Okulu hizmetten sayılması için çaba sarf edilmeli
3. Uzman Jandarmalara da mümtaz terfi getirilmeli
4. Uzman Jandarmalara da Kurum adına Yüksek Lisans yapma hakkı verilmeli
5. Uzman Jandarmaların Yurt dışı görev kontenjanları arttırılmalı
6. Asb. İle aralarındaki maaş farkı derhal kapatılmalı diğer kurumlarda müdür ile memur arasında bile bu
kadar maaş farkı yoktur.
7. Uzman Jandarmaların Lojman yönünden Sb.ve Asb.lar gibi farklı yönden değerlendirilmeli Uzm. Erbaşlar
7. Uzman Jandarmaların Lojman yönünden Sb.ve Asb.lar gibi farklı yönden değerlendirilmeli Uzm. Erbaşlar
ile aynı statüde
değerlendirilmesinin önünü geçilmeli
8. Yapılan iş ve alınan eğitim itibari ile ve özlük hakları yönünden Asb.larla haklarımız eşitlenmeli
9. Şehit ve gazilerin dul ve yetimlerinin hakları rütbe ayrımı gözetmeksizin eşitlenmeli,
10.Her yıl yapılan spor testi kaldırılmalıdır,örneği başka bir yerde yoktur,50 yaşina gelmiş adamı sicil
8. Yapılan iş ve alınan eğitim itibari ile ve özlük hakları yönünden Asb.larla haklarımız eşitlenmeli
9. Şehit ve gazilerin dul ve yetimlerinin hakları rütbe ayrımı gözetmeksizin eşitlenmeli,
10.Her yıl yapılan spor testi kaldırılmalıdır,örneği başka bir yerde yoktur,50 yaşina gelmiş adamı sicil
vereceğiz diye at
gibi koşturuyorlar.Rapor alırsan maaştan kesiyorlar,
Jandarma Teşkilatı
hala 1940’ları kafasıyla gittiği,kafaların değişmediği için ne vizyon nede
başka bir şey bu şekilde yakalanamaz.Önce kafaların değişmesi gerekir.İnsan
gibi muamele görmek istiyoruz.
Süre gelen terör operasyonlarınada baktığımızda; şehit olan
personelin %70 ni oluşturuyorlar. Kahraman ve cesur Uzman Personeli
kendisine verilen her türlü görevi layığı ile severek, canını hiçe sayarak
yerine getiriyor. Peki bunca cefakar davranışın sonucu olarak hak ettikleri ne 3000
EK göstergemi, statüleri, emir komuta zinciri içinde ki yerleri kendilerine
verildi mi?
Tabi ki hayır..!
Allah''a Havale Ediyoruz.
Demek ki Bu Dünyada Hakkımızı Alamıyoruz Hak,Hukuk,Adalet Yok.
Herkesin adaleti şaşar, fakat ALLAH’ın adaleti şaşmaz .
10 Haziran 2016 Cuma
İnsan Vücuduyla İlgili Bilinmesi Gereken 12 Gerçek
Gülümsemek mi daha kolaydır, somurtmak mı? Erkekler uyurken
kaç kez ereksiyon yaşar? Gözlerimizin büyüklüğü değişir mi? Bebeklerin bazıları
neden dişle doğar? İşte insan vücuduyla ilgili bilinmeyenler...
İnsan vücudu kocaman, büyülü bir diyar gibi. Her yerini
keşfetseniz de hala sizi şaşırtacak bir şeyler bulmanız mümkün… Örneğin
gözlerin büyüklüğünün asla değişmemesi, ya da gülümsemenin somurtup oturmaktan
çok daha kolay olması gibi…
1. Kadınların göğsü yağdan oluşur
2. Erkekler uyurken saat başı ereksiyon yaşar
Erkekler genelde ereksiyon halinde uyanır. Peki erkeklerin
uyurken her saat başı, ya da bir buçuk saate bir ereksiyon yaşadığını biliyor
muydunuz? Bunun sebebi kan dolaşımı ve sürekli testesteron üretilmesidir.
3. Sol akciğer, sağdan küçüktür
İnsanların sol akciğeri, sağ akciğerinden daha küçüktür.
Çünkü kalp için yere ihtiyaç vardır. Ayrıca bir akciğerin yüzey alanı, bir
tenis sahasının büyüklüğüne eşittir.
4. Dişleriniz siz doğmadan oluşmaya başlar
İnsanların dişleri, doğumdan 6 ay önce oluşmaya başlar. Bu
yüzden her 2 bin bebekten biri doğduğunda, dişleri görünür haldedir.
5. Kalbiniz yaklaşık 10 metre uzağa kan fışkırtabilir
İnsan kalbi inanılmaz güçlü bir organdır. Ürettiği basınç
sayesinde, 30 feet, yani yaklaşık 10 metre uzağa kadar kan fışkırtabilir.
6. Gözlerin büyüklüğü asla değişmez
Bebekken gözlerinizin büyüklüğü ne kadarsa, büyüdüğünüzde de
bu büyüklük aynıdır. Bebeklerin gözleri başta mavi olur, çünkü deriye ve saça
da rengini veren melanin adlı pigmentler henüz tam çalışmamaktadır. Bir bebeğin
gözünün gerçekte ne renk olduğunu anlamak için, gözleri ultraviyole ışığına
tutmak gerekir (Gerçi bu bebeğin gözlerine zarar verebilir. Bunu siz denemeyin
olmazsa…)
7. Sarışınların daha çok saçı vardır
Ortalama bir insanın başında 100 bin saç folikülü bulunur.
Sarışınlarda ise bu sayı 146 bindir.
8. Kulaç uzunluğunuz vücudunuzun uzunluğuyla aynıdır
İki kolunuzu yere paralel açıp, bir elinizden diğer elinize
olan mesafeyi ölçtüğünüzde, bunun vücudunuzun uzunluyla hemen hemen aynı
olduğunu fark edersiniz. Arada yalnızca birkaç milimetrelik fark vardır.
9. Tüm vücuttaki en fazla ter bezinin bulunduğu yer ayaktır
Bir insanın ayağı, her gün yaklaşık yarım litre ter üretir.
Tüm vücutta en fazla ter bezinin bulunduğu yer ayaktır. Her ayakta yaklaşık 125
bin ter bezi bulunur.
10. Kanın vücutta dolaşma hızı 60 saniyedir
Bir damla kanın kalbinizden çıkıp bir başka yere gitmesi ve
sonra kalbe geri dönmesi, 20 ila 60 saniye sürer.
11. Gülümsemek somurtmaktan kolaydır
İnsanların gülümsemesi çok kolay, somurtması ise çok zordur.
Gülümsemek için 7 kasımızı, somurtmak için ise 43 kasımızı kullanırız. Bu
yüzden sık sık gülümsemeyi ihmal etmeyin!
12. Herkesin kokusu kendine hastır
Her insanın kendine has ve ayırt edici bir kokusu vardır.
Mesela bebekler annelerinin kokusunu tanır ve bu yüzden annelerinin
kucağındayken ağlamaları durur. Bazı insanlar ise, partnerlerinin ya da yakın
oldukları insanların kokusunu tanıyabilir.
9 Haziran 2016 Perşembe
kadınların erkeklerden sakladıkları 20 sır..!
Kadınların Tüm sırları ortaya dökülüyor. Artık arkadaşları ile buluşup, "Kız arkadaşımı ya da karımı anlamıyorum" ile başlayan uzun erkek muhabbetlerine son!
Kadınlar hakkında vereceğimiz ipuçları ile kadınlar hakkında hiç bilmedikleriniz açığa çıkıyor!
Okuduğunuzda, bunları hiç düşünmemiştim bile diyebilirsiniz…
İşte kadınların erkeklerden sakladıkları 20 sır..!
1- Kadınlar aldıklarının sadece %20'sini sizlerle paylaşıyorlar.
Kadınlar hakkında vereceğimiz ipuçları ile kadınlar hakkında hiç bilmedikleriniz açığa çıkıyor!
Okuduğunuzda, bunları hiç düşünmemiştim bile diyebilirsiniz…
İşte kadınların erkeklerden sakladıkları 20 sır..!
1- Kadınlar aldıklarının sadece %20'sini sizlerle paylaşıyorlar.
2- Seks hakkında düşünmek sadece erkeklere özel değil, kadınlar sizler kadar hatta erkeklerden daha çok seks hakkında düşünüyorlar.
3- Genel kanının aksine bağlanmaktan çok korkuyorlar.
4- Her ne kadar modern ve bağımsız olsalar bile hala evin bir erkeği olmasını istiyorlar.
5- Annelerine benzemekten korkuyorlar.
6- Söylenmelerinin ötesinde, kıskanç erkekler hoşlarına gidiyor.
7- Yakışıklı ve seksi ünlü erkekleri hayal ediyorlar ama sizlerden onlar gibi olmanızı beklemiyorlar.
8- Kız arkadaşlarına erkeklere anlattıklarından kat ve kat fazlasını anlatıyorlar.
9- Erkeklerin ev işlerine yardım etmesine bayılıyorlar.
10- Erkeklerine olan sevgilerinden şüphe yok fakat bir daha aşkı ilk günkü gibi yaşayamamaktan korkuyorlar.
11- Saç kesiminiz her ne kadar güzel olmasa da, beğendiklerini söylemekten vazçemiyorlar.
12- Kız arkadaşlarının söylediği bir sırrı asla erkeklerle olduğu gibi paylaşmazlar.
13- Dolaplarının gizli köşelerinde aylarca para biriktirip aldığımız neredeyse bir ev kirasına eş değer parçaları erkeklere söylemezler.
14- Bazı zamanlarda orgazm taklidi yaparlar ve bunu profesyonelce yaparlar.
15- Birçok zaman akıllarından geçen erotik düşüncelerden utanırlar ve bunları erkeklerle paylaşmazlar.
16- Her ne kadar belli etmemeye çalışşalar bile işteki erkek arkadaşlarının yakışıklı ve çekici olmaları hoşlarına gider.
17- Erkekler her ne kadar çocuklara "Eskiden anneniz ne kadar güzeldi ve yaşlandı" dese bile, kadınlar, erkeklerin güvenini kırmamak için kot pantolonun içinde 10 sene önce popolarının ne kadar seksi durduğunu söylemezler.
18- Hatalarını affettirmek, bazen izin almak ve bazen de söyleyemecekleri birşeyi söylemek için sekse başvururlar.
19- Eskilerden kalma ve çok eğlendikleri günlerin hatırası fotoğrafları ve mektupları hiçbir zaman bulamayacağınız yerlerde saklarlar.
20- Güçsüz bir anlarında bilmemeniz gereken tüm sırlarını söylediklerinde sizden karşılığında tek bekledikleri anlayış ve affetmenizdir.
Kıbrıs’taki ezan düşmanı kadın Avukat Feza Güzeloğlu Ezanlar Sussun
Sık
sık İslâm düşmanı çevrelerin provokatif eylemleriyle gündeme gelen Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti’nde şimdi bir grup, “Ezanlar Sussun” kampanyası başlattı.
Feza Güzeloğlu isimli bir avukatın başlattığı kampanya,
sosyal medyada taraftar toplamaya çalışıyor. Kampanya için özel afişler bile
hazırlandı.
Lefkeli Avukat Feza Güzeloğlu
Sosyal medyada; "Ezan kutsal değildir, gürültü kirliliğine son, Arap
bağırtılarını duymak istemiyoruz" diyerek, Türkiye Medyasını ayağa
kaldırdı.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olup
Lefke’de avukatlık yapan Feza Güzeloğlu, facebook ve twitter’daki provokatif
mesajlarıyla, ezan karşıtlığı sergiliyor. Güzeloğlu’na Tokat doğumlu, halen
Almanya’da ticari faaliyetlerde bulunan Erkan Yazarkan isimli bir öğretmen de
destek oluyor. Sosyal medyada örgütlenen grup, Başbakanlık, Diyanet İşleri
Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu, İnsan Hakları Kurulu, TBMM İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonu gibi kamu kuruluşlarına ortak metinler gönderip, ezanın
KKTC ve Türkiye’de susturulmasını istiyor. Sayfasında bürosu ile ilgili
bilgilere de yer veren Feza Güzeloğlu, burada Mersin 10 Lefke adresinden ya da
0533 850 80.., 0542 850 80.. telefonlardan kendisine ulaşılabileceğini
belirtiyor.
MÜSLÜMANLARA AĞIZ DOLUSU HAKARETLER
Sapkın güruhun, matbu hale getirdiği, “Ezanlar Sussun”
bildirisinde şu hakaretamiz ifadeler yer alıyor: “Ülkemizin her yerinde sürekli
duyduğumuz, sinir bozucu hâle gelen Arap bağırtıları (ezân) kesinlikle kutsal
değildir! Ey Kıbrıs Türkü! Gelin birlik olalım ve susturalım artık şu Arapça
bağırtıları inanmış insanlar, kendilerini kandıranlara tepkilerini
göstersinler. Kutsal olduğunu yutturmaya çalışanlara inanmıyoruz ve onların
insanımızı, anlamadığı bir dille ‘alıklaştırdığını’ düşünüyoruz. Aylardır süren
uyarılarımızın dikkate alınmamasından dolayı kampanya dozajını yükseltiyoruz.
Gerekirse uluslararası arenaya taşıyacağız.
İMAM HATİP DÜŞMANLIĞI DA VAR
İmam Hatip Okullarının kültürümüzün temeline
yerleştirilmiş dinamitler olduğuna inanıyoruz. Arap kültürünü ‘din’ diye
yutturmaya çalışanların ülkemizin insanları olmadığını savunuyoruz. Bir an önce
bu yanlışlardan vazgeçilmesini istiyoruz. Din adamlarının tümü yalancıdır.
Dincilik, bonzaiden kötüdür. Gelecekte dincilere yer yoktur. Dinciler
insanlığın başının belâsıdır. Bütün dinciler iblistir. Vergilerimiz dinci
hocalara haram olsun. Ezân bağımsızlığımızın sembolü değildir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Şair Uzman Jandarmadan İkinci Şiir. (Hak arayışı Uzman Jandarmayı Şair Yaptı)
Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde uzman jandarmalarla ilgili haberleri okumayan kalmamıştır muhtemelen. Astsubaylarla ...
