20 Eylül 2016 Salı

Muğla’da Bir İlk Ameliyatsız Hemoroid (Basur) Tedavisi


Hemoroid (basur) Nedir?

Anüs içinde toplardamarlar bulunur ve çeşitli sebeplerden dolayı bu damarların içindeki basınç artar. Damarın yapısı genişlemeye müsaittir. Bu yüzden damarlar artmış basıncı dengelemek için genişlerler ve makat bölgesinden dışarı çıkarlar. Dışarı sarkmış bu damar yumakları kırmızı-mor renktedir. Sık sık kanamaya sebep olur. Kanamanın sebebi bu damarların tahrip olması sonucu delinmesidir.

Hemoroid internal (iç hemoroid) ve external (dış hemoroid) olarak ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan iç hemoroid genellikle fazla ağrı ve kaşıntıya neden olmaz. çok ileri evrelerde olmadıkça sadece aralıklı rektal kanama şeklinde belirti verir. İleri evrelerde makattan dışarı çıkan ve kendiliğinden ya da parmakla normale dönen memeler ortaya çıkabilir. Dış hemoroid ise kendilerini genellikle ağrı ve yanma ile gösterir.

Hemoroide Neler Neden Olur ?

Barsak alışkanlığında değişiklikler ( kabızlık, ishal )
Gebelik ve doğum
Sedanter yaşam,
Bazı spor etkinlikleri ( ata binmek, bisiklet sürmek )
Çeşitli meslek grupları ( şoförler, pilotlar )
Alkol alışkanlığı
Pelvik bölgede yerleşen tümörler, karında ascites oluşumu
Kalın barsak kanseri

Hemoroidin Belirtileri Nelerdir?

Rektal kanama ( makattan taze kırmızı renkli kanama )
Ağrı
Makatta ele gelen şişlik
Akıntı, makatta ıslaklık hissi
Kaşıntı
Doğum sonrası
Bu şikayetlerle başvuran hastalarda anal fissür, perianal fistülperianal abse ve tromboz görülen diğer hastalıklardır. Ağrı iç hemoroidlerde çok geç bir bulgudur. Başlangıç döneminde ağrı varsa tromboze hemoroid, perianal abse, anal fissür akla gelmelidir.

Bayanlarda Hemoroid (Basur)

Hamile olan bayanlarda hemoroid'e sık rastlanıyor. Bunun nedeni hamile kadınlarda hem hormonal değişiklikler hem de büyüyen rahmin bacaklardan dönen ve akışına baskı yapmasıdır.

Bayanlarda hemoroid şikayeti neden artar?

Beslenme alışkanlığının değişmesine bağlı kabızlık sorununda artış
Bebeğin büyümesine bağlı barsak hareketlerinde yavaşlama
Bebeğin büyümesine bağlı olarak toplar damarlara basınç artışı
Hormonların toplar damarlarda genişlemeye sebep olması
Pozisyonel olarak rahat dışkılayamama
Zor boşalmaya bağlı fazla ıkınma gereği


Hemoroidin Dereceleri

1. Derece Hemoroid (Basur)
Görünür bir bulgu yoktur, endoskop denilen alet yardımıyla teşhis edilebilir. Anusten 2-4 cm yukarda hafif kabarık şeklindedir. Yüzeyi tahriş olursa kanama olabilir. Genellikle tek bulgusu seyrek görülen kanamadır. Kanama taze kırmızı kan şeklinde olur. Hemoroid memesi üst kısımda hafif kabarıklık şeklinde görülür yüzeyi tahriş olduğunda kanama eğilimindedir. Genellikle ara sıra kanama dışında ciddi bir şikayet yapmazlar. En etkili ve ekonomik tedavisi lazerle tedavidir.

2. Derece Hemoroid (Basur)
Hemoroid memesi makattan 1-2 cm lik kabarık kırmızı alan şeklindedir normalde farkedilmez ancak ıkınıldığında dışarı kadar çıkar ve hasta eliyle hissedebilir. Hasta kalktığı anda müdahaleye gerek duyulmadan kendiliğinden içeri çekilir. Kanama olabilir zamanla kansızlığa yol açabilir. Bazen şiddetli ıkınmayla makat dışına çok çıkar ve ;geri içeri giremez çok şiddetli ağrı olur bu durum boğulmuş basur (tromboze hemoroid) olarak tanımlanır.

Tedavi: En uygun tedavisi lazer veya boğma yöntemleridir. Bu yöntemler ameliyatsız yöntemler olarak adlandırılabilir. Bu işlemlerle hasta işine hemen dönebilmektedir.

3. Derece Hemoroid (Basur)
Hemoroid memesi 1-2 cm lik kabarıklık şeklinde farkedilir ıkınmakla dışarı çıkar hasta elle yardım etmedikçe kendiliğinden içeri giremez. Kanama eğilimi vardır. Kanama dışında ağrı,kaşıntı,ıslaklık ve dolgunluk hissi en fazla rastlanan şikayetlerdir. Tedavi: Dışarı çıkma miktarına göre lazer, lastik band tercih edilebilir.

4. Derece Hemoroid (Basur)
Tedavisi ertelenen hemoroid zamanla daha ileri aşamalara geçer, 4.derecede artık ileri hemoroiddir. Dışarda hissedilen basur memeleri artık içeri girmez. Hasta otururken hemoroidler dışarıda olduğu için ağrı, genel olarak ıslaklık hali, kanama yeterince temizlenememe gibi şikayetler yapabilir. Tedavisi cerrahi veya evre küçültücü ameliyatsız yöntemlerdir.

Merkezimizde Ameliyatsız Hemoroid (Basur) Tedavisi
Merkezimize gelen tüm hemoroid hastaları önce detaylı muayene edildikten sonra hastalığı ve tedavisi ile ilgili olarak bilgilendirilir.Hastanın karar verme aşamasından sonra;
Hasta hijyenik ortamın sağlanması amacıyla kendisine ait özel odasına alınır.
Hazırlık aşamasından sonra Steril ortamda müdahale edilmesi için steril müdahale odasına alınır.
Müdahale için lokal anestezi uygulanır.Hasta ile birlikte karar verilen ameliyatsız hemoroid (basur) yöntemi steril şartlarda uygulanır. (3-5 dakika)
İşlemin ardından hasta kendi odasında dinlenir. Ardından gündelik seyrine döner.
 









5 dk öncesi ve sonrası

Ameliyatsız Hemoroid Tedavisinin Avantajları

Hasta aynı gün işine dönebilir.
Narkoz ve narkoz riski yoktur.
Ameliyat stresi yoktur.
Ağrı minimaldir.

Hastalarımızın en önemli avantajı aynı gün rahatsızlık sebeplerini öğrenip ,aynı gün işlem(müdahale) ardından rahat bir şekilde evlerine dönebilmeleridir.

Hiçbir masraf yapmadan,bir kuruş ödemeden ameliyatınızı güvenle olabilirsiniz. 

Muğla İlinde Ameliyat İçin Başvuracağınız İlk ve Tek Adres:

Yeojen Medikal
Sıtkı Koçman Araştırma Hastanesi Karşısı Huzurevi Caddesinde.














17 Eylül 2016 Cumartesi

Bilgisayarda DNS Ayarları | Hızlı 2016 Yeni Dns Adresleri | Dns Değiştirme



 
Kısaca altını çizmek gerekirse;
DNS,Domain Name System kelimelerinin baş harflerinden oluşan ve Türkçe karşılığı “alan adı sistemi” olan, web sitesiile IP arasındaki ilişkiyi kuran sistemlerdir.

DNS, en çok sosyal ağların yasaklandığı dönemlerde gündeme gelmektedir.Bu yasaklamaların olması ile birlikte kullanıcılarinternet erişimi ile ilgili problemler yaşamaktadır.

Bu problemin üstesinden gelebilecek en güzel çözümlerden birisi de DNS ayarlarını değiştirerek internete giriş sağlamaktır.Eğer ki bilgisayarınız tarafından otomatik olarak ayarlanan DNS adreslerini kullanırsanız sosyal platformlarda herhangi bir kısıtlama olduğunda giriş yapmanız zorlaşır.Özellikle internette özgürce sörf yaparak dolaşabilmek ve mahkemeler tarafından kullanıcıların önüne koyulan internet engellerine takılmamak için DNS adresinizi değiştirme yolu sizin için doğru bir seçim olacaktır.
Ancak DNS değiştirmeyi yaparken bazı noktalarda daha dikkatli olmakta fayda var.Çünkü bilinmeyen DNS adresleri ile bilgisayarınızdaki verileriniz çalınabilir ve bu yüzden başınız oldukça ağrıyabilir.Bu yüzden güvenli DNS sunucuları tercih edilmelidir.

Dns Ayarları Nedir ?
Dns (Domain Name Server) 2016-2017 ayarlarını detaylı olarak bulabileceğiniz bu yazıda aşağıdaki ayarları tam olarak uyguladığınız taktirde Dns ayarları değiştirilmişmiş olacaktır. Hızlı dns numaralarını girerek, Twitter, youtube gibi engellenen sitelere rahatlıkla giriş yapabilirsiniz. "Dns ayarları nasıl değiştirilir?" sorunuza yanıt olarak aşağıdaki yazı devamını okuyabilirsiniz.
Twitter dns ayarları ve diğer facebook, youtube dns ayarları içinde aşağıdaki zenmate eklentisini kullanabilirsiniz. Dns ayarları değiştirme eklentisi iphone(ios) ve android işletim sistemli telefonlarada kurulabilmektedir.
Hızlı dns ayarları için chrome, firefox eklentisini ücretsiz kullanabilirsiniz;
(IOS ve Android mağazalarındada Zenmate eklentisini bulabilirsiniz, iphone dns ayarları, ipad dns ve android dns ayarları otomatik yaparak sitelere hızlı bir şekilde erişim sağlayabilirsiniz.)

DNS ayarları değiştirme ve yeni dns adresleri hakkında; Yeni işletim sistemi olan Windows 10 ile beraber bazı görsel değişikliklerde yapıldı. Yapılan bu değişikliklerin ardından denetim masası ve sistem ayarları yeniden yapılandırıldı, fakat Dns ayarları değiştirme için güncelleme yaptığımız ağ ayarlarında çok fazla bir değişiklik yapılmadı. Yazmış olduğum bu yazıda yeni bir dns numarası windows 10 işletim sisteminde nasıl girilir, nasıl değiştirilir ve bu ayarlar en hızlı nasıl gerçekleştirilir bundan bahsedeceğim. En hızlı dns numaraları ve sorunsuz dns numaralarını sayfa sonunda bulabilirsiniz. Windows 10 dns ayarları için görsel açıklamalar altta;
Özellikle ülkemizde sıklıkla karşılaştığımız Twitter engellemesiyle karşı karşıya kalabiliyoruz. Çoğu ziyaretçiler Dns ayarları değiştirme hakkında bilgi sahibi olabilmek için internette aramalar yapmaktadır, bu yazıyı yazmamdaki amaç Twitter vb. ülkemizde giriş yapılması engellenen sitelere DNS adresi değiştirerek nasıl bağlanılır ve Dns adresi nasıl değiştirilmektedir bu konuları anlatmak. Bu ayarları sağlayarak aynı zamanda Twitter Dns ayarları yapmış oluyorsunuz.

Dns ayarlarını değiştirmeye başlamak için anlatıma başlayalım;

Dns Ayarları Nasıl Yapılır?
Neredeyse tüm windows işletim sistemlerinde benzer ayarlamalar ile Dns ayarlarını güncelleyebilir, değiştirebilirsiniz. Öncelikle sistem tepsisi dediğimiz sağ alt kısımdaki wifi yada ethernet ikonuna sağ tıklıyoruz, açılan menüden "Ağ ve Paylaşım Merkezini Aç" seçeneğine tıklayarak devam ediyoruz;
Açılan Paylaşım Merkezi penceresinde bağlantınızın yer aldığı kısım mevcut Wi-fi ve Ethernet şeklinde görülecektir. Ne tür bir bağlantı sağlıyorsanız (wifi yada ethernet) bağlantısına tıklıyoruz;
Daha sonrasında açılan yeni küçük pencere ile işlemlere devam ediyoruz; Wifi yada ethernet bağlantımızın bilgilerinin yer aldığı bu pencerede sağ alt kısımdaki Özellikler seçeneğine tıklıyoruz;

Açılan penceredeki bağlantı öğeleri arasından "Internet Protokolü Sürüm 4" öğesine çift tıklayarak yeni dns numaramızı belirtilen yere yazıyoruz;

Aşağıdaki Dns Sunucu Adreslerini Kullan" seçeneğini seçtikten sonra sırasıyla Dns numaralarını ekleyip değiştirebilir yada ekleyebilirsiniz.

En Hızlı ve Güncel Dns Adresleri:

2015-2016 Güncel Dns Adresleri (En hızlı Dns adresleri)
(209.244.0.3 – 209.244.0.4) 2016 Yılının en hızlı dns çözümü olarak denenmiştir.
(208.67.222.222 - 208.67.220.220) Hızlı ve güvenli bir internet için iyi bir seçim olacaktır.

Güncel ve en hızlı dns adreslerine aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz. Yeni eklenen yada güncellenen dns adresleri ilk sıraya eklenecektir.

DNS Değiştirmekten Bıktıysanız, Zenmate Adındaki Bu Eklentiyi Kurarak Dilediğiniz Gibi Tüm Sitelere Giriş Yapabilirsiniz.

Google Chrome internet tarayıcısı kullanıyorsanız ZenMate adı verilen eklentiyi kurarak 4 farklı lokasyon alternatifini de kullanabilirsiniz. Bugüne kadar kullanmış olduğum en hızlı ve reklamsız güvenlik aracı olduğu için size gönül rahatlığıyla tavsiye eder, sürekli dns arama sorununuza çözüm bulmuş olmak isterim.


4 Temmuz 2016 Pazartesi

İşte OYAK'ın paşalara ödediği tazminatlar



OYAK'ın yüksek rütbeli askerlere ödediği emeklilik tazminatı netleşti.

Türkiye'nin gündeminden düşmeyen OYAK'ın, yüksek rütbeli ordu mensuplarına ödediği, tazminat tutarları netleşti. Buna göre; Oyak, 2012 yılında emekli olan orgenerale 741 bin lira, korgenerallere 564 bin lira, tümgenerallere 438 bin lira, tuğgenerallere de 367 bin lira emeklilik tazminatı ödedi. Paşalar ayrıca, devletten de küçük miktarlarda emeklilik tazminatı aldı.

UÇURUM KADAR FARK

TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde oluşturulan OYAK Alt Komisyonu, TSK mensuplarının üye olduğu OYAK'ın hesaplarıyla ilgili incelemesini tamamladı. Alt Komisyon, OYAK ile ilgili bir taslak rapor hazırladı. Taslak rapora göre, OYAK'ın üst düzey rütbeli subaylar ile alt rütbedeki TSK mensuplarına ödediği tazminatlar arasında adeta uçurum bulunuyor.

ASTSUBAYLAR NİYE İSYAN EDİYOR Kİ?

Hemen her fırsatta TSK'nın maaş düzenlemelerinde kendilerinin üvey evlat muamelesi gördüğünü haykıran astsubayların da emekli ikramiyelerinin 227 bin TL olduğu ortaya çıktı. Bu da astsubayların, 291 bin TL ile emekli olan Albay'ın ardından en yüksek ikramiye kazanan personel olduğunu gösteriyor.

OYAK'ın tazminat tutarları

-Orgeneral: 741 bin lira
-Korgeneral: 564 bin lira
-Tümgeneral: 438 bin lira
-Tuğgeneral: 367 bin lira
-Kıdemli Albay: 291 bin lira
-Kıdemli Başçavuş: 227 bin lira
-Uzman Çavuş: 86 bin lira

30 yıllık hizmeti olan Valinin emekli ikramiyesi 92 bin olurken, öğretmenlerde bu rakam 55 bin, şube müdürlerinde 53 bin, mühendislerde ise 69 bin TL olduğu düşünülürse, OYAK'ın emekli ikramiyelerinde askerlerin aldığı ücretin yüksekliği daha net ortaya çıkmış oluyor.

Alıntıdır : http://www.ensonhaber.com/iste-oyakin-pasalara-odedigi-tazminatlar-2013-07-15.html

OYAK’ın ‘üyelik süresi’ şartına dayanarak binlerce askerin maaşından yaptığı kesintiyi geri ödemediği tespit edildi.


OYAK askerlerin parasını iç etmiş

OYAK'ın emeklilik yardımı adı altında asker maaşlarından yaptığı kesintilerde binlerce üyesini mağdur ettiği ortaya çıktı. Bugün gazetesinden Çetin Çiftçi'nin haberine göre, dilekçe Komisyonu'na gelen yoğun şikayetler üzerine OYAK'ta inceleme yapmak üzere TBMM bünyesinde kurulan alt komisyon, 1,5 yıllık çalışmanın ardından raporunu tamamladı. AK Parti Bursa Milletvekili İsmail Aydın başkanlığındaki komisyonun hazırladığı raporda, OYAK'ın milyonlarca TL'lik kesintiyi '10 yıl üyelik' şartı nedeniyle hak sahiplerine ödemediğine ilişkin tespit yer aldı.

3 YILIN KÂRI 19 MİLYON TL

Raporda, 2009-2011 arasında, 18milyon 755 bin 159 TL'nin üyelik süresi şartı nedeniyle OYAK tarafından hak sahiplerine ödenmediği kaydedildi. Rapora göre, üyelikleri sona eren ve kurumda 3 yıldan daha az kaydı bulunan 1183 askerin maaşından kesilen 1milyon 882 bin 989 TL, OYAK'ın kasasında kaldı. Aynı yıllar içerisinde 10 yıldan az sürede üyeliği biten 3089 askerin uğradığı mağduriyetin rakamı ise 16milyon 872 bin 170 TL olarak tespit edildi. Raporda, mağdur askerler için "Kâr paylarını iradeleri dışında OYAK'ta bırakmak zorunda kalmışlardır" denildi.

ASTEĞMENLER DE MAĞDUR LİSTESİNDE

Komisyon raporunda, OYAK'ın, yedek subaylardan elde ettiği üyelik aidatlarını iade etmeyerek haksız kazanç sağladığı konusunda Meclis'e ulaşan çok sayıda şikayete de dikkat çekildi. Raporda, "Asteğmenlerden kesilen aidatların, aslında tahsil edilmesi gerekenden çok daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Bu, hakkaniyete aykırı olan durumun düzeltilmesine kadar geçici üyelerin kurumun uygun koşullarda kredi verme gibi diğer imkânlarından yararlandırılmasına ilişkin olumlu düzenlemelerin yapılması gerektiği değerlendirilmektedir" denildi.

OYAK GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE GÖNDERDİĞİM DİLEKÇE VE GELEN CEVAP YAZISI



-----Original Message-----

From: iletisim
Sent: Monday, June 27, 2016 12:51 AM
To: OYAK Uye Hizmetleri <no-reply@oyak.com.tr>
Subject: 8198244 , Hasan Hüseyin VARAN

Ad Soyad : Hasan Hüseyin VARAN
KUN : 8198244
Telefon :-------------
E-Posta : ------------
Mesaj : ORDU YARDIMLAŞMA KURUMU

YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA

1- 8198244 Numaralı OYAK Kurumu ve tüm şirketlerinin sahibiyim.

2- Emekliliğimde insanca ve onurlu bir şekilde yaşamak için yıllarca OYAK havuzuna koyduğum ve yedi emin sıfatıyla OYAK yöneticilerine emanet ettiğim birikimlerimin yanlış yönetildiği kanaatinden yola çıkarak OYAK kurumunda yöneticilerin yaptığı haksız, hukuksuz ve ayrımcılığa dayanan bir takım yanlış yönetim stratejilerini aşağıya sıralıyorum ve derhal düzeltilerek yerine getirilmesini istiyorum. 

3- OYAK 56. Genel kurulunda alınan karar gereği

Karar:
Üyelerden gelen taleplerin değerlendirilmesi sonucunda Emekli Maaşı Sistemi?nde (EMS) üçer aylık olarak ödenen maaşların yanında aylık maaş ödenmesi seçeneğinin de üyelere sunulması amacıyla;
- Uygulamanın 2017 yılında yapılacak 57?nci Olağan Genel Kurul?u takiben başlaması, hususlarında Yönetim Kurulu?nun yetkilendirilmesini, Alınan bu kararın 2017 yılı 57.genel kurul toplantısı beklenmeden derhal yerine getirilmesini ve üç ayda bir ödenen EMS maaş miktarının her ay hesabıma yatırılarak ödenmesini,

4- 2000 Haziran ayında eski OYAK müdürü coşkun ulusoy?un göreve gelmesiyle 16 yıl boyunca sürekli düşüş eğiliminde olan NEMA oranlarının, 2000 Haziran yılından önceki duruma derhal getirilmesi, Astsubay, Uzman Jandarma ve Uzman Erbaşların günümüzde ki ekonomik olarak zor yaşam koşulları göz önünde bulundurularak sahibi olduğum OYAK kurumunun misyon ve vizyonuna uygun olarak hareket etmesi,

5- Yıllarca havuza koyduğum birikimlerimle bu hale gelmiş kurum OYAK?tan, sahibi olduğum kendi kurumumdan borç aldığım zaman faizle borcumu geri ödüyorum, OYAK yardımlaşma sandığıdır geri ödeme yaparken faiz vermek istemiyorum, faizin kaldırılmasını istiyorum, bu yanlış bir uygulamadır, derhal düzeltilmesi,

6- Aynı şekilde bu faiz uygulaması konut kredisinde de uygulanmaktadır. Emeklilik şartları ve imkânları göz önünde bulundurulduğunda konut sahibi olmak çok zor olmaktadır. OYAK kurumundan kredi çekip ev almak istediğimde yine faizi yüksek ödemelerle karşılaşmaktayım. Bu durum OYAK?ın bir yardımlaşma kurumu olduğu ilkesine aykırıdır. Bu durumda konut kredisi ödeme şartlarının düzeltilerek faizin kaldırılmasını, aylık konut kredisi ödeme miktarlarının albayın maaşına göre değil bir Astsubay Kıdemli Başçavuş ?un maaşına göre ayarlanmasını,

7- Aynı faiz uygulaması %80 borç verme hizmetinde de uygulanmaktadır, mağduriyetim burada da devam etmektedir, benim paramın bana faizle verilmesini kabul etmiyor, bu yanlış uygulamanın da derhal düzeltilmesini,istiyorum.

Emekliliğimde onurlu bir hayat sürmek amacıyla yıllarca OYAK havuzuna birikimlerimi yatırdım ve bu birikimlerimi de siz yöneticilere yedi emin sıfatıyla emanet ettim. Geçmişte yapılan yanlış, yanlı, ayrımcı uygulamalardan ders çıkartılıp bu uygulamalardan da vaz geçilerek yukarıda sıraladığım yanlış uygulamaların da derhal düzeltilmesini istiyorum. OYAK yöneticileri olarak sizler 310 bin kurumun sahibine hizmet ediyor ve karşılığında da ücretinizi alıyorsunuz. Yetimin, öksüzün, şehidin, gazinin birikimlerinden aldığınız maaşı hak ederek ayrımcılık yapmadan, rütbe ve sınıf kayırmadan, sayıca az bir zümreye ayrıcalık tanımadan, namusunuzla, şerefinizle, haysiyetinizle çalışıp benim takdirimi, güvenimi kazanacağınıza olan inancım tamdır.

                                                                                                                             Hasan Hüseyin VARAN

VE GELEN CEVAP YAZISI                                                  :     
                                                
8198244 , Hasan Hüseyin VARAN
OYAK Uye Hizmetleri (no-reply@oyak.com.tr)
01.07.2016
Kime: hhuseyinvaran_42@hotmail.com


Sayın Varan,

OYAK'a göndermiş olduğunuz e-postanızda yer verdiğiniz hususlar detaylı olarak incelenerek değerlendirilmiştir. Bu çerçevede,

1- 07 Mayıs 2016 tarihinde toplanan 56'ncı OYAK Olağan Genel Kurulu tarafından alınan 5 nolu

"Üyelerden gelen taleplerin değerlendirilmesi sonucunda Emekli Maaşı Sistemi'nde (EMS) üçer aylık olarak ödenen maaşların yanında aylık maaş ödenmesi seçeneğinin de üyelere sunulması amacıyla;

- Emekli Maaşı Bağlanması Hakkında Yönetmelik'te konuyla ilgili uygulama esaslarına ve hesaplama yöntemlerine ilişkin değişikliklerin yapılması,

- Diğer yönetmeliklerde ilgili karardan etkilenecek maddelerin düzenlenmesi,

- Konuya yönelik sistemsel program düzenlemelerinin yapılması,

- Uygulamanın 2017 yılında yapılacak 57'nci Olağan Genel Kurul'u takiben başlaması,

hususlarında Yönetim Kurulu'nun yetkilendirilmesini," kararı uyarınca sistemsel ve altyapıya yönelik çalışmalar sürdürülmekte olup karar doğrultusunda uygulamaya 2017 yılında gerçekleştirilecek Genel Kurul ertesinde geçilecektir.

2- OYAK tarafından üyelerinin birikimlerine reel getiri elde edilebilmesine yönelik sürdürülen çalışmalara, bundan önceki yıllarda olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da aynı kararlılıkla devam edilecektir.

3- OYAK, üyelerine yönelik Borç Para Verme Hizmeti'ni, kurulduğu 1961 yılından bu yana Genel Kurullar tarafından alınan kararlar doğrultusunda oluşturulan Borç Para Verme Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda sürdürmektedir. Hizmette uygulanacak faiz oranları Genel Kurullar tarafından belirlenmekte iken 2000 yılında toplanan 40'ıncı OYAK Olağan Genel Kurulu tarafından alınan 10 nolu karar ile faiz oranlarını belirleme yetkisi Genel Kurul tarafından OYAK Yönetim Kurulu'na verilmiş, faiz oranları belirlenirken de Bankalar Birliği'nce belirlenen aktif büyüklüklerine göre 10 büyük bankanın aylık tüketici kredisi faiz oranlarının aritmetik ortalamasının baz alınması yönünde direktif verilmiştir. Bu çerçevede 01 Haziran 2000 tarihinden bu yana Borç Para Verme Hizmeti faiz oranları OYAK Yönetim Kurulu tarafından belirlenen kriterler doğrultusunda belirlenmiştir. OYAK tarafından duyurulan faiz oranları nettir. Bankalar tarafından duyuru ve reklam amaçlı olarak ilan edilen faiz oranlarının tüketiciye maliyeti bulunurken % 15 oranında KKDF ve % 5 oranında BSMV ilave edildiği bilindiğinde, her dönem OYAK tarafından sunulan faiz oranları Bankalar tarafından sunulan oranların altında kalmaktadır.

4- OYAK, üyelerine yönelik Konut Kredisi Hizmeti'ni, 1963 yılından bu yana, Genel Kurullar tarafından alınan kararlar doğrultusunda oluşturulan Konut Kredisi Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda sürdürmektedir. Bu hizmette uygulanacak faiz oranları da Genel Kurullar tarafından belirlenmekte iken 2000 yılında toplanan 40'ıncı OYAK Olağan Genel Kurulu tarafından alınan 4 nolu karar ile faiz oranlarını belirleme yetkisi Genel Kurul tarafından OYAK Yönetim Kurulu'na verilmiş, faiz oranları belirlenirken de Bankalar Birliği'nce belirlenen aktif büyüklüklerine göre 10 büyük bankanın konut kredisi faiz oranlarının aritmetik ortalamasının baz alınması yönünde direktif verilmiştir. Bu çerçevede 01 Haziran 2000 tarihinden bu yana Konut Kredisi Hizmeti faiz oranları Yönetim Kurulu tarafından belirlenen kriterler doğrultusunda belirlenmiştir.

Yukarıda belirtilen her iki hizmette de kullandırılan kaynaklar, Kurum kaynakları başka bir deyişle 311 bini aşan üyelerin birikimleri olup bu birikimlerin bazı üyelerin yararlandığı bazı üyelerin ise yararlanmadığı hizmetler üzerinden düşük oranlar ile sunulmasının, OYAK'ın tüm hizmetlerinde titizlikle üzerinde durduğu Kaynakların Adil Dağılımı ve Bireysel Eşitlik İlkelerine aykırı olduğu değerlendirilmektedir.

5- Rezerv Karşılığı % 80 Borç Verme Hizmeti ile ilgili olarak 205 sayılı OYAK Kanunu gereği OYAK, üyelerine emeklilik yardımı olarak yıllık %5 teknik faiz ödemektedir. OYAK'ın sahip olduğu fonlara en az bu geliri elde edemediği dönemde aktüeryal açık meydana geleceği ve üyenin sistemden erken almış olduğu tutara elde edebileceği gelire müdahale imkânının olamayacağı öngörüleri ile %5 teknik rezervin korunması ve sistemin gelir kaybının karşılığı olarak Rezerv Karşılığı %80 Borç Verme Hizmetinde %6 faiz uygulanmaktadır. Daha açık bir ifadeyle, borcun çekilmiş olduğu döneme ait %5 teknik faiz yıllık %6 faiz ile geri alınmaktadır. Yıllık %6 faiz uygulamasının %5'lik kısmı OYAK Yasası gereği üye hesaplarına yansıtılan %5 teknik faizin borca isabet eden kısmının mahsup edilmesini sağlamaktadır. Yani, borca karşılık ilave alınan bir faiz değil, % 5 teknik faize karşılık gelen mahsubi bir işlemdir. Rezerv Karşılığı %80 Borç Verme hizmetinden yararlanan üyelerin çektikleri borca isabet eden ek kanuni yardım ve kar payları ise emeklilik dönemlerinde toplam emeklilik yardımından mahsup yöntemi ile geri alınmaktadır. Bu çerçevede işlem sürdürüldüğü şekilde devam ettirilecektir.

Bilgilerinize sunarız.

(Lütfen bu e-postayı cevaplamayınız. E-Posta ile gönderilen istekler tarafımıza iletilmeyecektir. Bu mesajı cevaplamak ya da görüş, öneri ve şikâyetlerinizi iletmek için, web sitemizde yer alan Bize Ulaşın bölümünü kullanmanızı,rica,ederiz.)

Saygılarımızla
Hizmet Sunum Müdürlüğü
Ordu Yardımlaşma Kurumu Genel Müdürlüğü
Ziya Gökalp Caddesi No: 64 Kurtuluş 06600 ANKARA www.oyak.com.tr

30 Haziran 2016 Perşembe

Dinimize Göre İdarecinin Vasıfları Nelerdir ?



İdareci için çok önemli ve değerli hasletlerden bazıları şöyle:
Adaletli, akıllı, cesur, cömert, yumuşak huylu, vefalı, şefkat ve merhametli, sabırlı, affedici, şükredici, itidalli, bilgili, namuslu ve vakarlı olmak.

Adalet: 
İdarecide bulunması gereken özelliklerin en değerlisi adalettir. Adalete, iyiliğe itaate sebeptir ve ülfeti doğurur. Çalışanların mutluluğu ve huzuru, idarecinin, düzenli olması derecesine göredir. İdare iyi ise elemanlar da iyi olur. İdareci, elemanların durumlarını iyi takip etmeli, hak ettikleri ücretleri, işlerine ve seviyelerine uygun olarak zamanında ödemelidir! Yoksa hizipleşme baş gösterir.

Akıl: 
Akıl sayesinde kişi; hakkı bâtıldan, iyiyi kötüden ayırır, yanlış karar vermez. Bir olayın meydana gelmesinden sonra savunma tedbiri alana akıllı denmez. Akıllı kişi, olay meydana gelmeden çare ve çözüm arayandır.

Cesaret: 
Cesur idareci, şirketini kem gözlerden korur, bekçiliğini iyi şekilde yapar. Aynı zamanda idaresi altındakileri de her türlü haksızlıktan korumuş olur.

Cömertlik: 
Hulefa-i Raşidin, ihtiyaçlarını arz edenleri dine uygun olarak sevindirirler, herkesin durumuna uygun gerekli iyilik ve ihsanda bulunurlardı.

Yumuşaklık: 
Yumuşaklık güzel vasıflardandır.
Normal yemek şifa ve gıda, tıka basa yemek hastalığa sebep olduğu gibi, sert davranış ve şiddet; dostları, düşman eder.

İdareci için her yerde ve her işte yumuşaklık göstermek uygun olmayabilir. Bunun için âmir durumunda olanlara daima yumuşak davranmalıdır!

Bozguncu tabakadakilere genel olarak sertlik de göstermek gerekir. Alt tabakadakilere de yerine göre sertlik yerine göre yumuşaklık gösterilir. Onun için “Suçlulara şiddet göstermek, seçkin ve dürüstlere de yumuşak davranmak lazımdır” denmiştir.

Büzür Cumhura “Bir hükümdar nasıl başarılı olur?” demişler. O da şöyle cevap vermiş:
“İyilere, ileri gelen seçkinlere samimiyet ve dostluk göstermek, halka sevgisini açıklayıp onları kendisine bağlamak fakat, biraz korku da verip tesirli bir davranış göstermek, adi kimseleri ise gerçekten korkutmak suretiyle hükümdar başarılı olur.”

Vefa: 
Vefa, ömür boyu ve öldükten sonra da sevgiyi devam ettirmektir. Peygamber efendimiz (Ahde vefa dindendir) buyurdu. (Hakim)

Doğruluk: 
Yalancılık ne kadar kötüyse, doğruluk da o kadar iyidir.(Doğru konuşan, doğrulukla iş yapan kâmil insandır)buyurulmuştur.

İslamiyet’in üç temel direği hak, adalet ve sadakat, yani doğruluktur. Her işin nizam ve intizamı doğruluk iledir.


Şefkat ve merhamet: İdareci herkesten daha çok şefkatli ve merhametli olmalıdır. Çünkü hadis-i şerifte, (Halka merhamet etmeyene, Hak merhamet etmez) buyuruldu. (Taberani)

Sabır: 
Sabretmek, kurtuluşa sebep olan güzel huylardandır. Sabır, peygamberlerin hasletlerindendir. Sabır, acı ise de meyvesi tatlıdır.

Affetmek: 
Yalan söyleyerek özür dileyeni bile affetmek müstehaptır. Affetmek çok faziletlidir. Hadis-i şerifte (Affedin ki affedilesiniz)buyuruldu. (İ. Ahmed)

Şükür: 
Şükür, her nimetin Allahü teâlâdan geldiğini bilip dil ile de hamd etmektir. Allahü teâlânın emirlerini yapıp yasak ettiklerinden sakınmak şükretmek olur. İnsanların hidayeti için çalışmak şükür sayılır.

Aceleden kaçmak: 
Ceza vermekte acele etmemeli, affa uğrama imkanı doğabilir. Mükafat vermekte acele etmek fertlerin itaatlerini kuvvetlendirir.

Ağırbaşlılık: 
Normal işlerde ağırbaşlı olmak ve yavaş hareket etmek. Çünkü normal işlerde yavaş olmak, emin adımlarla yürümeyi sağlar.

Namuslu olmak: 
Kötü söz ve işten uzak olmaktır.

Vakar: 
İdarecinin vakarı, heybeti düşmanları korkutur, eşkıyayı sindirir, saygı duymaya sebep olur.

Çirkin huylar
İdareci de, yardımcıları da çirkin huylardan uzak olmalıdır. Çirkin huylardan on beşi şunlardır: Zulüm, Bilgisizlik, Cimrilik, İsraf, Sözünde durmamak. Yalancılık, Gıybet, Hiddet, Kibir, Büyüklenmek, Haset, Acelecilik, Şaka, Lüzumsuz gülmek, Ahdi bozmak. İdareciyi perişan eden üç hastalık: Keder, üzüntü, şuursuzluk. İdareci, cahillerden uzak durmalıdır. Peki cahil nasıl bilinir?
Şu vasıflara haiz olanın cahil olduğu anlaşılır:
1- Düşüp kalktığı arkadaşına zulmeder.
2- Kendinden aşağı olanın hakkını çiğner.
3- Düşünmeden konuşur.
4- Üstünlük sezdiği kişiden yüz çevirir.
5- Hep üstün olanlara bakıp galip gelmek ister.

Cahil olan da bilgisiz olur. Şu altı şey de cahilin bilgisizliğine delil sayılır:
1- Her şeye çabucak hiddetlenir.
2- Faydasız söz söyler.
3- Hak etmeyen kişilere bağışta bulunur.
4- Sırrını yayar.
5- Herkesi güvenilir sanıp itimat eder.
6- Dostunu, düşmanını ayırt etmez.

Kisra’nın cevabı
Rum Kayseri, “İdaren altındaki ülkeni nasıl düzenli yürütüyorsun?” diye Kisra’ya sorar.
Kisra da şöyle cevap verir:
(Ülkemi sekiz şeyle ayakta tutmaktayım:
1- Ciddi konuşurken de, şaka yaparken de yalan söylemem.
2- Vaat ettiğim iyiliğin ve yaptığım tehdidin yerine getirilmesinden asla vazgeçmem.
İyilik vaat ettimse sözümde dururum. Ceza vereceğimi söylemişsem, bunu da uygularım.
3- İşleri yürütürken güçlükten yılmam, oyun ve eğlenceye dalmam.
4- Hiddet ve kızgınlığımın etkisinde kalıp hiç kimseye ceza vermem. Her suçluya terbiye için hak ettiği cezayı veririm.
5- Halka, şiddet ve zulüm göstermeyerek, kendimi sevdiririm.
6- Kin ve öfkemi karıştırmadan, idarem altındakilere devlet idaresine karşı saygılı olmalarını aşılarım.
7- Halkımın ihtiyaçlarını karşılamakta fedakârlıktan çekinmem, israf da etmem. Daha müreffeh bir seviyeye ulaşmaları için gayret gösteririm.
8- Gereksiz harcamalardan, birbirlerinin hakkını yemekten herkesi men ederim.)

Öfkeyi yenmek
Hiddetli ortamı değiştirmek ve kızgınlık alevlerini söndürmek, beş şeyle mümkündür:
1- Böyle bir zamanda Cenab-ı Hakkın isimlerini zikretmek. Çünkü Allah’ı anmak, Allah’tan korkmaya sebep olur. Allah korkusu da taat ve af gibi güzel hasletlerin gelişmesini sağlar. Böylece, Allah’ı anmakla, hiddetin ateşi sakinleşip söner.

2- 
Suçluyu affetmenin ve bağışlamanın sevap olduğunu hatırlamalıdır.
Bu hatırlayış kişiyi sevaba sevk eder, suçluları bağışlayanlara Cenab-ı Hakkın vaat ettiği Cennet nimetlerini elde etmeye sürükler, kızgınlığı giderir; serkeş nefsi kahrederek sahibini, huzurlu bir ortama doğru iter.

3- 
Kızgınlığını giderip, yumuşaklık göstererek affedici olursa, insanların, kendisine sevgi besleyeceğini hatırlamak.
Bu takdirde insanların sevgisini elde etmek ve onlar arasında saygıdeğer bir kişi olmak ideali, hiddet halinin gitmesine sebep olabilir.

4- 
Kızgınlık zamanındaki halden başka bir hale geçmek. Mesela otururken kalkıp gitmek gibi.
Halife Memun hiddetlenince, derhal orayı terk ederek hiddetini yenmeye çalışırdı!

5- 
Kızgınlığın sonunda doğacak acı pişmanlığı, intikamın çirkinliğini ve kolaylıkla giderilemeyecek acı sonuçlar doğuracağını düşünmek.

İdareciler, bu beş hususu, sakin zamanlarında düşünüp benimserlerse, hiddet zamanlarında bu halin vereceği zararı

düşünürler de böylece öfke, kin ve intikamda aşırılıktan kendilerini korumaları mümkün olabilir.

Şaka ve Alay
(Her şeyin bir tohumu vardır. Düşmanlığın tohumu da şaka ve alaydır) derler. Ebul-Feth-i Besti der ki:
(Bir iş yaparken içine bıkkınlık gelir, ağırlık çökerse o zaman o yaptığın şeyi, bir müddet terk et, kendini dinlendir, azıcık şakalaş, bu suretle kendini biraz neşelendir. Fakat şakalaşmayı o derece ayarla ki, yemeğe atılan tuz gibi olsun. Yani yemeğe atılan tuz, çok olunca yemeğin hakiki lezzetini nasıl giderirse, şaka da aynı durumdadır. Fazlası zararlıdır. Gayet az olursa gönlümüzün neşesi yerine gelmez. Şaka, gönlümüzdeki donukluğu ve o işe karşı doğan bıkkınlığı giderecek kadar olmalıdır.)

Said bin As, oğluna der ki:
“Ey oğul, az şaka yap! Çünkü mizahın gereğinden fazlası, insanın değerlerini giderir ve kötüleri, aleyhine cesaretlendirir.

Şakayı tamamen terk etmek de dost ve sevdiklerinin buğzetmesine ve samimiyetin kesilmesine yol açar.

Buna göre dostlarına, arkadaşlarına karşı sohbet, ülfet ve medeni münasebetleri devam ettirmeye sebep olacak vasıftaki şakayı terk etme, lakin bu sınırı aşmaktan da daima sakın!
Çok gülmek de, çok şaka yapmak gibi zararlıdır, makbul değildir.

Özellikle idareciler için çok gülmek münasip değildir. Çünkü çok gülmek, kişilerin heybet ve vakarlarını giderir, edebini azaltır. Şunlara önem ver:
1- Sonunda güçlükler bekleyen işlerin başlangıcında görünen kolaylığa aldanma!
2- Yerine getiremeyeceğin şeyi vaat etme!
3- Ansızın karşına çıkıverecek işlere karşı dikkatli ol! Yani nice işler var ki, karşına ansızın çıkıverir. Daima dikkatli ve basiretli ol!
4- Ceza ve mükafatları zamanında ver! Bu hususta ihmalkâr davranma... Çünkü ihmalkâr davranmak, bu hususlarda bazı engellerin meydana çıkmasına sebep olabilir.
5- Söz verince sözünde dur, sözünde durmamaktan sakın, vaat ettiğin şeyi yerine getir! Çünkü sözünde durmamak ve vaat ettiğini yapmamak, idareciyi helake götürür.”

Danışarak iş yapmak 
Bir iş yaparken ehline sormaya "meşveret" veya "istişare" denir. Kur'an-ı kerimde mealen, (Yapacağın işi önce meşveret et!)buyuruluyor. (Al-i İmran 159)

İyi kimseler, büyük zatlar övülürken de (İstişare ederek iş yaparlar)buyuruluyor. (Şura 38)

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(İstişare etmek, pişmanlığa karşı kaledir.) [İ.Maverdi]

(Danışan pişman olmaz. İnsanı pişman eden, kendi görüşündeki ısrardır.) [İ.Maverdi]

(İstihare eden kimse mahrum kalmaz, istişare eden pişman olmaz. İktisat eden darlık çekmez.) 
[Taberani]

(Bir iş yapmak isteyen, o işi müslüman biriyle istişare ederse, Allahü teâlâ, o işin en güzelini ona nasip eder.)
 [Taberani]

Kimlere danışmalı? 
Hazret-i Âdem, “İşlerinizi istişare ile yapın. Eğer ben, yasak meyve konusunda meleklerle istişare etseydim, musibete maruz kalmazdım” buyuruyor. Herkesle istişare edilmez. İstişare edilecek kimsede şu vasıflar bulunmalıdır:

1- Akıllı olmalıdır!
 
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Akıllıya danışıp onu dinleyen, doğruyu bulur, dinlemeyen pişman olur.) [İ.Maverdi]

Dost olsa da cahille istişare etmekten sakınmalı, kendini beğenenden de uzak durmalıdır!

2- Tecrübeli, işinin ehli olmalıdır!
 
Çünkü, her şey akla, akıl da tecrübeye muhtaçtır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Tedbirli kimse, işinin ehli olana danışıp, ona göre hareket eder.)[Ebu Davud]

(Hazret-i Lokman Hakim de, oğluna buyurdu ki: “Yapacağın işi, daha önce bunu denemiş, tecrübeli kimselere danış! Çünkü onlar, kendilerine pahalıya mal olmuş doğru görüşleri sana bedava verirler.”)
 [İ. Maverdi]

3- İlim sahibi ve salih olmalıdır!
 
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Âlim ve abidlerinizle istişare edin! Kendi düşüncenize göre hareket etmeyin!) [Taberani]

Hazret-i Ömer, (Allah’tan korkanlarla istişare edin) buyurdu.

(Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde bulamadığımız bir şey olursa ne yapacağız?)
 diye Peygamber efendimize sorulunca cevaben buyurdu ki: (O işi, salih olan âlimlerle istişare edin!)[Taberani]

4- Dost olmalıdır! 
Dost olmayan kimseler, yanlış bilgi verebilir.

5-
 Fikri kuvvetli, sıhhatli olmalıdır! 
Fikri dağınık, kaygılı kimselerin görüşü isabetli olmaz.

Danışılacak kimsenin, insanların hâlini, zamanın ve ülkenin şartlarını bilmesi gerekir. Bundan başka, aklı, fikri kuvvetli, ileriyi gören ve hatta sıhhati yerinde olan kimselerle istişare edilir. Böyle vasıflara haiz olmayan kimselerle istişare etmek günah olur. Peygamber efendimiz eshabı ile istişare eder, bazen bir iş için, akıl, takva, hikmet ve tecrübe sahibi on kişiye danışırdı. Bir işi, bu beş vasıftaki on kişiye danışarak yapmaya çalışmalıdır.

Danışılan kimse
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İstişare edilen, güvenilen kimsedir, kendisine layık gördüğünü ancak başkasına tavsiye eder.) [Taberani]

(Danışana bilerek yalan söyleyen ona hıyanet etmiş olur.) 
[İbni Cerir]

(Danışılan, güvenilir kimsedir. Biliyorsa söyler, bilmiyorsa sükut eder.) [Kudai]

(Danışan yardıma kavuşur. İstişare edilen emindir.) [Askeri]

Yani onun doğru söyleyeceğine ve sorulanı başkalarından gizleyeceğine emin olduğu kimseye danışır. Danışılan kimse, insanların hâlini, zamanın ve ülkenin şartlarını bilmelidir! Buna "siyaset bilgisi!" denir.
Bu vasıfları bulunmayan kimseye danışılması ve onun da cevap vermesi günah olur. 

Bilmeyenin "Bilmiyorum" demesi ilimden olup büyük fazilettir. (Berika)

İstişare ile yapılan iş, hatalı görünse de, sormadan yapılandan üstündür. 

Kendi görüşünde direnen kişi bir başka fikre muhtaç olmaktan kendisini hiçbir vakit kurtaramaz.

Danışma yolunu benimseyen kişi ise helakten korunmuş olur.

Hikmet ehli buyuruyor ki:
“İstişare, doğru yolu bulmanın tâ kendisidir! Her kim ki, kendi görüşünü beğenip başkası ile istişareye muhtaç olmadığını düşünse ve müşavereye lüzum görmese elbette yapacağı işte hata meydana gelir.”


İşlerinde güçlükle karşılaşırsan akıllı kişilerin görüşlerine müracaat et. İstişareden kaçınma!

Kendi görüşünle baş başa kalıp pişmanlık duymaktan elbette daha çok iyidir.

İdarecinin, kendileri ile istişare edilecek kişilerin hepsi ile bir araya gelerek mi, yoksa herbiri ile ayrı ayrı mı istişare etmesi daha uygundur?

İstişare şekli
Arap, Fars ve Hind hükümdarları toplu danışmayı, yani hep bir araya gelerek istişare olunmasını tercih etmişler, “Topluca bir araya gelinerek istişare olunmalıdır. Çünkü herkes kendi görüşünü açıklar. 

Karşılıklı itiraz, tenkit ve tartışmalar olur. İddialar ispat edilir. Ve en isabetli olan görüş herkesin oybirliği ile kabul edilir. Böyle istişare genellikle hatadan uzak kalır” demişlerdir.

Rum ve Mısır hükümdarları ise münferit olan danışmayı tercih etmişler, “Tek başına olan kişi mesele hakkında zihninde beliren çözüm şeklini, hiçbir etki altında kalmadan ortaya koyar. Böylece ayrı ayrı bütün danışmanların kendine has görüşleri, idareci tarafından alınmış olur. Halbuki toplu danışmada kişilerden birinin ortaya attığı fikir, diğer kişileri etkisi altında bırakır ve ötekilerin ona uyma ihtimali belirir. Bu suretle herkesin o meseleye ait fikrinin ortaya çıkması imkanı kalmaz” demişlerdir.

Türk hakanları ise, duruma göre hareket edilmesini tercih etmişler, “önce, teker teker herkesin görüşünü almalı, sonra da hepsini toplayarak birlikte istişare olunmalıdır” demişlerdir.

İdare, bir bahçeye benzer. Bahçe sahibi gece gündüz o bahçenin bakımına, geliştirilmesine ne kadar dikkat ederse ve bu ne derece gerekli ise idarenin devamlı bir şekilde terbiyesine dikkat etmek gerekir. Bahçe sahibi, bahçede meydana gelen işe yaramaz dikenleri, çalıları ayıklar; bunları bahçenin etrafını çeviren sınıra, duvarlara yerleştirir. Böylece bahçedeki zararlı ot ve dikenler temizlenerek mahsulün verimli olmalarına sebep olur. Ayrıca dışarıdan gireceklere mani olur.

Dinimize Göre İdareciliğin Mesuliyeti Nedir ?



İdareci olmanın mesuliyeti çoktur. Maiyetindekilere adaleti gözetmeyen âmir, onlara zulmetmiş olur. Zulmün günahı ise büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın en sevmediği kimse, zalim idarecidir.) [Tirmizi]

(Kıyamette, insanlar arasında en çok azap görecek kimse, zalim idarecidir.) [Taberani]

(Âdil olmayan âmir, yüzüstü Cehenneme atılır.) [Hakim]

(On kişiye âmirlik eden kıyamette, elleri bağlı olarak getirilir. Âdilse kurtulur, değilse zulmü yüzünden helak olur.) [Taberani]

(Hiç kimse yoktur ki, on kişiye âmir olsun da, kıyamette, idare ettiği kimseler arasında hüküm verilinceye kadar elleri bağlı olmasın!) [Taberani]

(Cehenneme girecek ilk üç sınıf insandan biri zalim âmirdir.) [İbni Hibban]

(Halkın işlerini üstlenip de onlara güçlük çıkarana lanet olsun!)[Ebu Avane]

(Siz âmir olmaya düşkünsünüz. Halbuki, hakkını gözetenler hariç, âmirlik, kıyamette pişmanlıktır.) [Buhari]

(Âmirliğin başı da, sonu da pişmanlıktır, kıyamette de azaptır.)[Beyheki]

(Ey Ebu Zer, kendim için istediğimi, senin için de isterim. Fakat sen zayıfsın, iki kişinin bile başına geçme! Vazifesini hakkıyla yürüten kimseler hariç, âmirlik, kıyamet gününde pişmanlıktır.)[Müslim]

(Herhangi bir idareci olmadan ölmek, elbette senin için kurtuluştur.) [Ebu Davud]

(Ey Abdurrahman, âmirlik isteme! Eğer sen istemeden bir makama getirilirsen, Allahü teâlâ yardımcın olur. Eğer kendi arzunla âmir olursan, Allahü teâlânın yardımından mahrum kalabilirsin.) [Hakim]

Bu hadis-i şerifler, âmirliğin mesuliyetli bir iş olduğunu göstermektedir. Bu bakımdan âmir olmak hevesiyle yanıp tutuşmak zararlıdır. Eğer istemediği halde, bir kimseye vazife verilirse, hizmet için vazifeyi alması caizdir.



Şair Uzman Jandarmadan İkinci Şiir. (Hak arayışı Uzman Jandarmayı Şair Yaptı)

Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde uzman jandarmalarla ilgili haberleri  okumayan kalmamıştır muhtemelen. Astsubaylarla ...