Milli Piyango İdaresi'nin sitesi çöktü mü? MPİ erişim sorunu devam ediyor

Milli Piyango İdaresi'nin sitesi çöktü mü? MPİ erişim sorunu devam ediyor

Milli Piyango İdaresi'nin resmi sayfası erişim sorunuyla gündeme geldi. Sayısal Loto ve Şans Topu’nun 24 Ekim tarihli sonuçlarını merak eden vatandaşlar, ‘Milli Piyango İdaresi'nin (MPİ) sitesi mi çöktü? Neden ulaşılamıyor?’ gibi sorulara yanıt arıyor. Peki, Piyango İdaresi'nin (MPİ) web sayfasına giriş neden yapılamıyor?

Milli Piyango İdaresi tarafından dün akşam 2 çekiliş yapıldı ve kazanan numaralar belli oldu. Ancak biletlerini sorgulamak veya tam sıralı listeyi kontrol etmek isteyen vatandaşlar Milli Piyango İdaresi’nin resmi sitesine ulaşamadı.

Sonuçları öğrenmek isteyenler 'Bu siteye ulaşılamıyor. www.millipiyango.gov.tr ana makinesinin yanıt vermesi çok uzun sürdü' uyarısıyla karşılaştı. Milli Piyango İdaresi'nin (MPİ) sayfasına giriş yapamayan bazı vatandaşlar yaşadıkları sorunu sosyal medya hesapları üzerinden dile getirerek yetkililere ulaşmaya çalışıyor. Sitenin neden çöktüğüyle ilgili ise henüz bir açıklama yapılmadı.

Jandarma Uzmanlar Tonla Para Alıyor Değilmi..?

(Tanıdığım bi askerin facesinde yazdıgı yazı!!!)

AMAN HA !!! 

Sizler sakın keyfinizi bozmayın bizler 2 ton bombayla havaya da uçar paramparça da oluruz uçaksavar mermisiyle delik deşik te oluruz sizler facebookdan instagramdan geri kalmayın diye bizler hayatımızın baharında arkamızda gözü yaşlı anne baba eş çoçuk nişanlıda bırakırız sizler saçma sapan keyfiyetinizden eksik kalmayın diye aylarca yatak yüzü görmeyip günlerce sevdiğimizin sesini duymadan da yaşarız ama biz hakediyoruz değilmi size göre hayvan gibi maaş alıyoruz ya kiminin anasına babasına ev almak için kiminin düğün yapmak için kiminin çocuğunu okutabilmek için buralarda olduğunu bilmezsiniz.

Aldığımız 3 kuruşa göz dikersiniz bu şehitlere hep hakkını helal et diyorsunuz ya etmeyecekler çünkü sizin çıkarlarınız uğruna koştuğunuz insanların keyfiyeti için şehit oluyor bu insanlar sırada hangi kardeşim var bilmiyorum belki ben belki Ahmet belki Mehmet isim farkeder mi sizin için zaten bi önemi yok 1 olur oh iiii azmış dersiniz 5 olursa yazık der geçersiniz haber yaparsınız 2 saniye alt yazıda kayar gider yaşamlar.

Yıkılan yerler yeniden yapılacak masum halkın zararı karşılanacak tabi tek suçlu biziz ya ulan niye demiyorsunuz bunlar olacak giden bunca şehide arkasında kalan gözü yaşlı ana babaya dul eşe yetim bebeğe ne olacak diye uyumaya devam edin bu bela bittikten sonra biride bensem yaşayanı da şehit olanı da size hesap soracak ve davacı olacak neyse ben çok değerli vaktinizi çalıp hata ettim kusura bakmayın hatta suç benim kime ne diyorum ki bi çoğunuz zorunuza gittiği için tamamını bile okumayacak aman şaçma sapan şeyler yazmış diyecek niye zoruna gittiğinden neyse....

UYUMAYA DEVAM TÜRKİYE'M İYİ UYKULAR....!

UZMAN JANDARMALARIN SORUNLARI,UZMAN JANDARMALAR FERYAT EDİYOR AMA HERKES GÖRMEZDEN GELİYOR ?

UZMAN JANDARMA KİMDİR ? Ne Yaşar Nede Yaşamaz ?


TSK.Da Sadece J.Gn.K.lığı Bünyesinde bulunan ve 2012 Yılında okulu kapatılan Uzman Jandarma Okulu'nun başarı ile bitiren Uzman Jandarma Çavuştan,Uzman Jandarma sekizinci kademeli çavuş rütbesine kadar rütbeye haiz olan muazzaf olup yıllarca hakları yenen asker kişilerdir. 
Uzman Jandarma rütbesine haiz olan
Uzman jandarmalar  feryat etmekte ama Hükûmet ve TSK. Duymazdan,Görmezden gelmektedir.Uzman Jandarmalar çok ciddi sorunlar yaşamaktadır.
Uzman Jandarmaların geçmişi 1931 yıllarına dayanmaktadır, Uzman Jandarmalar bir yıl süreli Uzman Jandarma okulunda, Assubayların gördüğü tüm dersleri ve mesleki konuları görerek,yeterli donanımla rütbeli personel olarak mezun edilmekteyiz,

BİZLER SÖZLEŞMELİ  DEĞİLİZ,
BİZLER ASKERDE TESKERE BIRAKARAK MESLEĞE GİRMİYORUZ,
BİZLER UZMAN ERBAŞ, UZMAN ÇVŞ. DEĞİLİZ.
Uzman jandarmalar, mesleğe girişte lise mezunu olma şartı bulunduğu hâlde, ortaokul mezunu gibi derece ve kademeyle mesleğe başlamakta ve buna göre emekli olmaktadırlar. Tahsil düzeyinin altında bir seviyeden ortaokul mezunu olarak emekli edilen tek devlet memuru, tek Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu uzman jandarmalardır.
Yine, uzman jandarmaların Askeri okulda geçen süreleri emeklilikten sayılmamaktadır. Dolayısıyla, bir ayrımcılık ve hak kaybı söz konusudur.
Emeklilik hakkımız mevcuttur emeklilik hakkı istemiyoruz, 

TSK bünyesinde askeri okul okuyan subay ve astsubayın okulda geçen süreleri kurum tarafından borçlanılarak personel okula adımını attığı andan itibaren güvence altına alınarak sigortalı olmakta aynı zamanda bu süre kurum tarafından borçlanıldığı için personelin fiili hizmetinden sayılmaktadır.

Okulda kurumun borçlanmasının amacı; Askeri okullarda eğitim, tatbikat, manevra, gösteri vb. faaliyetlerde meydana gelecek yaralanmada veya sağlık nedeni ile rahatsızlanma ve ölüm gibi Durumlar da öğrencinin güvence altına alınmasıdır.

Fakat Uzman Jandarma öğrencileri için kanunlarda böyle bir ibare olmadığından okulda eğitim, tatbikat, gösteri vb. hallerde bir olay vuku bulması halinde Uzman Jandarmalar eğitim zayiatı gösterilerek bir hak iddia edememektedir. Bu bir eksikliktir zayi olanların hakkı verilmemektedir.

Uzman Jandarmaların başına bir kaza gelmeyecek diye bir garanti bulunmamasına rağmen yirmi yıldır düzenleme yapılmamıştır. Bu düzenleme ile Uzman Jandarma öğrencileri de eğitim öğretim süresince güvence altına alınacaktır.

Günümüzde askerlik süresi dahi borçlanılmakta iken, kaldı ki bizler askerlik görevi yapmadan bu mesleğe giriyoruz haliyle askerlik geçmişimiz olmadığı için askerliği de borçlanamıyoruz.

Uzman Jandarma Okulunda geçen bir yıllık süre ne kurum tarafından ne de personel tarafından borçlanılamayarak hak kaybına uğratılmaktadırlar.

tüm devlet memurlarına tanınan eğitim seviyesinden emeklilik hakkının bizlere de tanınmasını istiyoruz.
Uzman Jandarmaların özlük hakları yeniden düzenlenmeli
Uzman jandarmaların 10'uncu derece 1'inci kademeden işe başlamaları, askeri eğitimde geçen sürelerinin hizmete sayılması, yüksek öğretim yapanlara diğer personel ve memurlarda olduğu gibi kademe ve derece verilmesi için gerekli düzenleme mutlaka yapılmalıdır.
Uzman jandarmaların statüsüne uygun olarak özlük hakları iyileştirilmeli, hakkaniyete uygun bir şekilde ve kendilerine has ek göstergeler belirlenmeli ve tazminat puanı yukarı çekilmelidir.
Uzman jandarmaların ve uzman erbaşların aldığı maaşla evini nasıl geçindireceği, çocuklarını nasıl okutacağı görmezden gelinmemelidir.
Sosyal tesisler ve orduevleri tüm personele hizmet edecek şekilde düzenlenmeli
Uzman jandarmalar orduevlerine girememekte, kapıdan çevrilmektedir.
Uzman jandarmaların orduevlerine, sosyal tesislere girmesini, bir bardak sıcak çay içmesini yasaklamanın nasıl bir gerekçesi olabilir?
Türk Silahlı Kuvvetleri personelini bir aile olarak görüyorsanızki öyle olmalıdır hangi aile evladını kapıdan çevirir?
Esasen bütün sosyal tesisler ve orduevlerine giriş, tüm personele hizmet edecek şekilde açık olmalıdır.
Ayrıca, lojman dağıtımında adalet tesis edilmeli ve lojmanda oturması şart olan personele rütbesine bakılmaksızın tahsis yapılmalıdır.
Uzman Jandarmalara Astsubayların ek göstergesinin 2/3 uygulanmaktadır.

Bu sistem Türkiye'de sadece Uzman Jandarmalara uygulanmaktadır, hiçbir memurun Ek göstergesi bir diğerine endeksli değildir, bu gün ne Astsubayınki subaya, ne polis memurunki komisere, ne öğretmeninki müdüre endekslidir, sadece fark makam la olmaktadır. Bizler Astsubayla beraber aynı göreve çıkmaktayız aynı timde onlar tim komutanı bizler yardımcısıyız acizane fark olacaksa tüm memurlarda olduğu gibi temsil ettiği makamla olmalıdır.

J.Gn. K.lığının %45 ni yani yarısını oluşturan Uzman Jandarmalar belirli kadro görev yerlerinde istihbarat, bomba imha, muhabere, trafik, olay yeri inceleme, kriminal, narkotik, kaçakçılık, silah ruhsat, Atlı ekip, Motorize ekip,Çevre Koruma Timi, Arama kurtarma ekipleri, komando, kurslarını  Subay, Astsubaylar ile beraber görüp branşlaşarak  aynı yerde beraber görev yapmalarına rağmen Assubaydan az maaş almakta,arada uçurum bulunmaktadır.

Uzman Jandarmalar sürekli yaptıkları açıklamalarda bizler jandarma uzman çavuşlarız, bizler bu vatanın evlatlarıyız, bu vatana hizmet ediyoruz, lise ve üniversite muzunuyuz, ancak ortaokul mezunu olmak zorundasınız deniliyor acaba kendi öz evlatlarına aynı adaletsizlik yapılsa nasıl bir yorum yaparlar, İlkokul mezunu hizmetli derecesinden emekli oldum, doguda ve güneydoguda kafamdan ve sırtımdan yaralandım , ömrümüz dağda,taşta , pusularda geçti, hiç bir pusuda yanımda subay olmadı,istisnai durumlardada astsubay oldu, vatan için yaralandıgımda,hastane çıkışında ordu evine alınmadım,polisler sahip çıkti polis evine götürdüler ve ben hangi kurumun personeliyim dedim, SİZİN ADALETİNİZ YOKSA ALLAH'ın İLAHİ ADALETİNİ UNUTTUNUZ Kim hangi yetkili, dünyada eşi benzeri olmayan bu adaletsizliğe sessiz kalıyorsa ALLAH'ta aynı adaletsizliği onların evlatlarının başına versin inşallah.

Devletin Lise öğrenimi seviyesinden işe alarak, Özlük Haklarını ve Emekliliğinde İlköğretim seviyesinden işlem yapmasını hangi devlet memuru içine sindirebilir. TSK'nin sosyal tesisi olan ve halkın vergileri ile yapılan Ordu Evlerine, mensubu olmasına rağmen alınmaması ise tamamen ayrımcılık ve provakosyondur. Uzman Jandarmaların haklı davalarında başarı olmalarını diliyorum.

İlahi Adalette Zaman Aşımı Yoktur.

Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir. (Blaise Pascal)
Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er-geç varır. (H.G. Mirabeau)

Uzman Jandarma Ve Uzman Çavuşlarımıza müjde... "DEVLET" Söz Verdiyse Hepsi OLACAKTIR.

Uzman Jandarma Ve Uzman Çavuşlarımıza müjde..."DEVLET" Söz Verdiyse Hepsi OLACAKTIR.
https://youtu.be/D3RT1krMRsg

CİNSEL İSTEKSİZLİĞİ GİDERMEK İÇİN ŞİFALI BİTKİLER VE DOĞAL REÇETELER.

Cinsel hayat eşlerin birbirine yakınlığı, bağlılığı açısından önemli bir husustur. Eski zamanlarda cinsellikten konuşmak, bahsetmek oldukça ayıp iken günümüzde bazı çiftler bu konuyla ilgili sorunlarını birbirleriyle konuşabilmekte ve gerekirse ürolog yada psikiyatrlara gidebilmektedir. Aslında düzenli ve mutlu bir evlilik hayatı için de olması gereken budur.  Fakat hala bu sorunlarını dile getiremeyen, eşleriyle dahi konuşamayan bireyler vardır. Yurt dışındaki birçok ülkede bireyler kendi düşüncelerini özgür bir şekilde ifade ederken ülkemizde cinsellik konusu biraz daha bastırılmış durumdadır. Özellikle kadınlar erkeklere göre bu konuda daha kapalı kutu konumundadır. Birçok kadın eşiyle bile cinsel sorunları hakkında konuşmaktan çekinir. Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre kadınların %80’i eşi ile cinsellik ve cinsel sorunları hakkında konuşamıyor. Bu gerçekten oldukça büyük bir yüzdedir. Öte yandan çiftlerin mutlu bir evlilik hayatı olabilmesi için iki tarafında iyi bir cinsel hayatı olmalıdır. Tabii bazı durumlarda bunu yaratmak kişilerin elinde değildir. Çeşitli bedensel ve çevresel faktörler bireylerin seks hayatını olumsuz etkileyebilmektedir. Kadınlar ve erkekler bu konuda birbirinden ayrılır. Kadınları ve erkekleri olumsuz etkileyen farklı faktörler olabildiği gibi, çözüm yolları da farklı olabilir. Kadınların ve erkeklerin cinsel isteğini arttıran besinler de farklılık gösterebilir.

Özellikle erkeklerde iktidarsızlık olarak da adlandırılan bu isteksizlik kimi zamanlarda boşanma sebebi bile olabilir. İktidarsızlık sonucunda çiftlerin bebek sahibi olamayacak konumda kalması büyük bir sorundur. Bu durumda mutlaka tedavi görmek gerekir.

CİNSEL İSTEKSİZLİK SEBEPLERİ NELERDİR?

Kadınların ve erkeklerin seks hayatında olumsuzluk yaşamasının farklı sebepleri olabilir. Baştan iyi giden bir seks hayatı daha sonradan değişebilir.

KADINLARDA CİNSEL İSTEKSİZLİK SEBEPLERİ

Kadınların cinsel isteksizlik sebeplerinden bazıları şöyledir:

Kadınlar istemedikleri zaman eşlerinin istemesi üzerine ilişkiye girdiklerinde zamanla ilişkiye girme istekleri azalır. İlişkiden soğurlar. Bu durumda erkeklerin biraz daha anlayışlı olması gerekmektedir.

İş yoğunluğu  ve özellikle çalışan bayanların işten geldikten sonra yorgun olması da seks hayatını olumsuz etkiliyor. Yorgun olan bayanlar öncelikle dinlenmek ve uyumak istiyor. Bu durumda da seks ertelenmiş olur.

Hamile kalma korkusu da cinsel hayatı etkiler. Kadınların hamile kalmaktan korkması ilişkiye girmek istememesine sebep olur.

Cinsel yollarla bulaşan hastalıklardan kapma riski olması da kadınların diğer bir korku sebebidir. Hastalık kapma riskinin olması cinsellikten soğumaya neden olur.

İsteksizliğin büyük bir nedeni de psikolojik sorunlardır.

Birçok çift yaşlarının ilerlemesi sebebiyle de cinsel hayatlarında değişiklikler görülür. Yaşın ilerlemesi ile birlikte hormonların dengesi değişir ve kişiler daha az birlikte olma isteği duyarlar.

Kullanılan çeşitli ilaçlar cinsel hayatı olumsuz etkileyebilir. Bazı ilaçlar hormonları değiştirir ve bu durumda isteksizlik de oluşabilir.

Çiftler arasındaki ilişki kopukluğu, hayatın rutin bir şekilde ilerlemesi de diğer bir isteksizlik sebebidir.

ERKEKLERDE CİNSEL İSTEKSİZLİK SEBEPLERİ

Erkeklerin isteksizlikleri yada iktidarsızlık durumu kadınlara oranla daha az rastlanan bir durumdur. Erkeklerin cinsel isteksizlik sebeplerinden bazıları şunlardır:

Erkekler eşlerinin bakımlı, güzel olmasından, güzel kokmasından hoşlanır. Eşleri kendine bakmıyorsa bazı zamanlarda cinsel istekleri uyanmayabilir. Eşlerinin güzel giyinmesi veya güzel kokması erkekte istek uyandırabilir.

Sürekli işle ilgili meşgul olmak yada akşam eve geldikten sonra telefon, bilgisayar gibi teknolojik aletlerle ilgilenmek de isteksizliğe neden olabilir. Farkında olmadan televizyon yada internet başında harcanan zaman tahmin edilenden fazla olabilir.

Stres de isteksizlik sebepleri arasındadır.

Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de yaşlanmak, yaşın ilerlemesi isteksizliğe neden olabilir.

Çeşitli sebeplerle hormonların değişmesi cinselliğe etki edebilir.

Yine kadınlarda görüldüğü gibi psikolojik rahatsızlıklar yada depresyon da cinselliği azaltır.

Uzun süre ilişkiye girmemek, ilişkiye girmekten uzak kalmak da zamanla isteği azaltabilir.

CİNSEL İSTEĞİ ARTTIRICI ŞİFALI BİTKİLER NELERDİR?

Kadınların ve erkeklerin isteksizliğine iyi gelecek, uyarıcı şifalı bitkiler doğada mevcuttur. Bu bitkilerden bir çoğu kolaylıkla ulaşılabilecek bitkilerdir. Eğer eşiniz ile cinsel ilişkinizde sorunlar yaşıyorsanız yada isteksizlikten şikayet ediyorsanız düzenli bir biçimde bu yiyeceklerden tüketebilir ve çare bulabilirsiniz.

KADINLARDA CİNSEL İSTEĞİ ARTTIRICI ŞİFALI BİTKİLER

Salatalık isteği arttıran ve vücut için de oldukça faydalı sebzelerden biridir.

Kayısı ister taze meyve olarak tüketilsin, isterse kuru kayısı şeklinde tüketilsin isteği arttırır. Mevsiminde iseniz taze kayısı yiyebilirsiniz, fakat mevsim dışında kuru kayısı birçok yerden temin edilerek tüketilebilir.

Kivi cinsel isteği arttıran, arzu uyandıran meyveler arasındadır.

Birçok kadın çikolatayı çok sever. Sürekli ve fazla miktarda çikolata yemekten şikayet eden birçok kadın vardır. Aslında çikolata cinsel dürtüyü arttırır ve arzu duyulmasını sağlar.

Kışın bol miktarda tüketilen pekmez de isteği arttıran yiyecekler arasındadır.

Isırgan otu ile de ilişki isteği arttırılabilir. Isırgan otu çayı hem birçok hastalığa karşı koruma sağlar hemde seks hayatınıza olumlu etkide bulunarak isteksizliği azaltır.

Üzüm kadınların ilişkiye girme isteklerini arttıran meyvelerden biridir.

Elma hemen hemen herkesin evinde bulunur. Bu şifalı meyve özellikle kış aylarında birçok hastalığa karşı koruma sağlamasının dışında ilişkiye girme arzusunu da arttırır.

Tarçın cinsel isteği arttırıcı bitkiler arasındadır. Örneğin tarçınlı elma çayı içebilir ve beraber olma isteğinizi daha kolay arttırabilirsiniz.

Karanfil de birçok evde bulunan ve istek arttırıcı bitkilerdendir. Çayların içine ilave edilerek de kullanılabilir.

Adaçayı kışın birçok hastalığa karşı direnç sağlaması ve vücudu korumasının yanında cinselliği de olumlu etkiler.

Papatya çayı yapılarak tüketilirse kadınların beraber olma isteğinin artmasına yardım eder.

ERKEKLERDE CİNSEL İSTEĞİ ARTTIRICI ŞİFALI BİTKİLER

Erkeklerin birçoğunun sevmediği maydanoz aslında hem oldukça faydalı hem de erkeklerde ilişkiye girme isteğini arttırıcı bir bitkidir.

Roka kış aylarında pazarlarda sık sık görebileceğimiz sebzelerden biridir. Pazarlarda kolaylıkla bulabileceğimiz bu bitki cinselliği arttırıcı etkiye sahiptir.

Yabanmersini şeker hastalığına da oldukça büyük fayda sağlamasının yanında ilişkiye girme isteklerini arttırmak ve seks hayatlarını düzene sokmak isteyen erkekler için harika bir bitkidir.

Zencefil, çayı yapılarak tüketilebilir ve isteğin artmasına yardımcı olur.

Avokado birçok kişi tarafından tüketilmese de erkeklerde cinsel dürtüyü arttırır.

Ceviz istek arttırıcı olarak birçok kişi tarafından bilinir. Herkesin bildiği gibi isteği arttırıcı özelliği vardır.

İncir taze veya kuru incir şeklinde tüketilerek isteğin artmasına yardım eder.

Sarımsak ve soğan gibi önemli antibiyotik olan bitkiler aynı zamanda cinselliğin artmasına da büyük fayda sağlar.

Kış aylarının vazgeçilmezlerinden olan kereviz isteğin artmasına sebep olan bir diğer sebzedir.

Nar da erkeklerin cinselliğini arttırıcı meyveler arasındadır.

Muz isteği arttıran meyvelerden biridir.

Badem birçok kişinin bildiği gibi halk arasında da cinselliği arttırıcı olarak bilinir.

Biber de birçok faydasının yanında ilişkiye girme isteğini de arttıran bitkilerden biridir.

 HANGİ SIKLIKLA CİNSEL İLİŞKİYE GİRİLMELİDİR?

Genellikle çiftler haftada 1 ile 4 kez arasında ilişki yaşamaktadır. Fakat yaş, o anki fiziksel durum gibi sebepler etkili olabilir. Bu yüzden ilişkiye girme sıklığı farklılık gösterebilir.

DİŞ BEYAZLATMAK İÇİN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER

Yeni biriyle tanışırken, bir toplantıya giderken, arkadaşlarla buluşulacağı zaman yada fotoğraf çekilirken sağlıklı ve güzel gülüşlere sahip olmak herkes için çok önemlidir. Kararmış yada sararmış, bakımsız görünen, beyaz olmayan gülüşleri hiç kimse istemez. Günlük hayattaki sigara kullanımı, aşırı miktarda tüketilen çay ve kahve, yenilen çikolatalar ve yiyecekler sararmış ve beyaz olmayan dişlere yol açar. Ayrıca belirli sebeplerle kullanılan antibiyotiklerde sarartıcı veya çürütücü etki yapabilir. Fakat birçok yöntem denemeniz rağmen yine de bembeyaz ve parıldayan gülüşlere sahip olamıyorsanız, bu durum sizin diş renginiz ile alakalıdır. Diş rengi doğuştan gelen bir özelliktir. Bazı insanların kemik yapısı bembeyaz olurken, bazılarının kemik yapısı daha sarı renktedir. Bu nedenle diş rengi de beyaz yerine sarıya yakın bir renk olabilir.

İşte dişleri beyazlatacak ve bembeyaz gülüşlere kavuşmanızı sağlayacak yöntemlerden birkaçı:

1.      İlk olarak düzenli bir şekilde dişlerinizi fırçalamalısınız. Günde 3 kez fırçalamak hem temizlik hem de beyazlık sağlayacaktır.

2.      Ceviz çıktığı mevsimlerde, henüz cevizler olgunlaşmamışken yeşil dış kısmını alabilir ve dişlerinizi bu yeşil kabukla ovabilirsiniz.

3.      Çilek de beyazlatan ve temizleyen meyveler arasındadır. Normal olarak çilek meyvesi tüketirseniz de ağzınızın temizlendiğini hissedebilirsiniz. Ayrıca dişlerinizi fırçaladıktan sonra fırçaya bir miktar çilek sürebilir ve bu şekilde de birkaç dakika fırçalayabilirsiniz. Sonra tekrar bir suyla ağzınızı çalkalayın.

4.      Çok basit ve pratik olan yöntemlerden biri de karbonat yani diğer bir adıyla kabartma tozu kullanmaktır. Karbonatı bir çay tabağına koyun ve banyoda dolaba koyun. Dişlerinizi fırçaladıktan sonra fırçanızı karbonata batırıp bir kez de karbonat ile fırçalayın. Sonra ağzınızı durulayın. Karbonatı haftada iki kez kullanın. Daha fazla kullanmanız diş minesine zarar verebilir ve istenmeyen sonuçlar oluşabilir.

5.      Diğer basit bir yöntem de birşeyler yedikten sonra ağzı çalkalamaktır. Yemek yedikten sonra ağzını suyla bir çalkalarsanız en azından yedikleriniz yemek artıklarından kurtulursunuz.

6.      Adaçayı da beyazlatıcı yöntemlerin arasındadır. Bir tutam adaçayını bir çay tabağına ufalayın. Fırçaladıktan sonra son olarak adaçayı ile fırçalayın ve ağzınızı çalkalayın. Zamanla beyazlığı siz de fark edeceksiniz. Haftada 2-3 kez yapmanız yeterlidir.

7.      Diğer bir beyazlatma yöntemi de yine karbonatlı yöntemdir. Bir çay tabağı yada kaseye 1 çay kaşığı karbonat koyun. Üzerine 2-3 damla zeytinyağı ve 8-10 damla limon suyu damlatın. Tüm malzemeleri karıştırdıktan sonra dişlerinizi bu şekilde bu karışımla fırçalayın.

8.      Muz da temizleyici meyveler arasındadır. Bir adet muz yemek hem temizlemeyi hem de beyazlamayı sağlar.

9.      Çok eski bir yöntem daha vardır. Bu yöntem için 1 çay kaşığı Hindistan cevizi yağını ağzınıza alın, fakat yutmayın. 10 dakika kadar ağzınızda hindistan cevizi yağını gargara yapın. 10 dakika sonunda yağı tükürün ve dişlerinizi normal şekilde fırçalayın. 2 günde bir kez sabahları kahvaltıdan sonra yada gece yatmadan önce bu yöntemi de deneyebilirsiniz.

10.  Ara sıra limon kabuğu ile dişleri ovmak da hem sararmasını önler hem de temizlenmesine yardım eder.

11.  Meyan kökü de beyazlamaya yardım edici yöntemler arasındadır.

Tabii güzel ve beyaz gülüşler için en önemlisi yenilen besinlere ve içilen içeceklere dikkat etmektir. Belirttiğimiz yöntemleri fazlaca uygulamak da mine tabakasına zarar verebilir. Dikkatli olmak gerekir.

KIRKKİLİT OTU NEDİR ? FAYDALARI NELERDİR ?

Kırkkilit otu, adını belki de herkesin duymadığı bir bitkidir. Ülkemizin geniş bir coğrafyaya yayılması ve çeşitli bölgelerde bazı bitkilerin farklı isimlerle anılması; bitkilerin bir isimle tanınmamasına sebep oluyor. Kırkkilit otu da bu bitkilerden bir tanesidir.

KIRKKİLİT OTUNUN DİĞER İSİMLERİ NELERDİR?

Bu şifalı otun en çok bilinen diğer ismi at kuyruğu otudur. Bitkinin şeklinden dolayı bu isim verilmiştir. Ayrıca bitki kuyruk şekline benzetildiği için, kuş kuyruğu otu, katır kuyruğu yada tilki kuyruğu otu şeklinde de isimlendirilir. Kırkboğum, zemberek otu ve çamotu isimleriyle de adlandırılır.

KIRKKİLİT OTUNUN FAYDALARI NELERDİR?

Yurtdışındaki birçok ülkede de ülkemizde olduğu gibi popüler bir bitkidir. Gerek alternatif tıpta gerekse ilaç yapımında kullanılır. Özellikle bitkinin çayı Avrupa’da yaygın şekilde tüketilir. İşte kırkkilit otunun faydalarından bazıları:

1.      Böbrekler için oldukça faydalı bir bitkidir.

2.      İdrar yolu hastalıklarına fayda sağlar. İdrar yolu enfeksiyonu yani sistit rahatsızlığı için oldukça faydalıdır.

3.      Romatizma gibi kemik hastalıklarına karşı iyi gelir ve kemikleri onarır.

4.      Gut hastalığının tedavisinde kullanılabilir.

5.      İdrar söktürücü etkisi vardır.

6.      Ülser gibi mide rahatsızlıklarına iyi gelir.

7.      Artrit rahatsızlığına karşı faydalıdır.

8.      Eski çağlarda Romalı hekimlerin tüberküloz rahatsızlığı için bu bitkiyi kullanıldığı kayıtlarda belirtilmiştir.

9.      Aynı şekilde eski çağlarda Çinli doktorların yüksek ateşi düşürmek, dizanteri, grip, vücudun çeşitli yerlerindeki şişlikler ve hemoroit yani basur tedavisinde kullandığı bir bitkidir.

10.  Osteoporoz yani kemik erimesine iyi gelir.

11.  Anemi yani kansızlığa fayda sağlar.

12.  Vücuttaki halsizlik ve kırgınlığa iyi gelir.

13.  Amfizem ve akciğer hastalıkları tedavisinde de kullanıldığı belirtilir.

14.  Yaraların iyileşmesine yardım eder.

15.  Kanamalara iyi gelir.

16.  Menopoz dönemi için de fayda sağlar.

17.  Boğaz rahatsızlıkları, diş eti kanamaları, ağızlardaki yaralar için kırkkilit otu çayı gargara olarak kullanılabilir.

18.  Zorlu geçen, ağrılı adet dönemlerinde de ağrıları gidermeye yardım eder. Regl döneminde bayanlar bu bitkinin çayını içebilir.

19.  Bu şifalı ot; saç, cilt ve tırnak sağlığını da korur. Saç dökülmesine, saçların seyrelmesine karşı iyi gelir. Tırnakların çabuk kırılmasını engeller.

20.  Prostat iltihabına fayda sağlar.

21.  İdrar kaçırma, yatak ıslatma durumunu da önler.

22.  Burun kanamalarına iyi gelir.

KIRKKİLİT OTUNUN ZARARLARI NELERDİR?

1.      Hamilelik döneminde yada emzirme döneminde kullanılmamalıdır.

2.      Herhangi bir ilaç kullanıyorsanız doktorunuza başvurarak kullanmanızı tavsiye ederiz.

3.      Her bitkinin fazlası zarardır, hangi bitki olursa olsun ölçülü kullanmaya dikkat edin.